20 Temmuz 2014 Pazar

” KIYÂMETE YAKIN MÜSLÜMAN - YAHÛDÎ SAVAŞI”---يا مسلم، يا عبد الله، هذا يهودي خلفي، فتعال فاقتله!


KIYÂMETE YAKIN MÜSLÜKIYÂMETE KIYÂMETE YAKIN MÜSLÜMAN-YAHÛDÎ SAVAŞI
يا مسلم، يا عبد الله، هذا يهودي خلفي، فتعال فاقتله!
Kروي الشيخان عن أبي هريرة أن النبي -صلى الله عليه وسلم- قال: "لا تقوم السروي الشيخان عن أبي هريرة أن النبي -صلى الله عليه وسلم- قال: "لا تقوم الساعة حتى تقاتلوا اليهود، حتى يقول الحجر وراءه اليهودي: يا مسلم هذا يهودي ورائي فاقتله" (ذكره في: صحيح الجامع الصغير برقم -7414).، وفي رواية لمسلم:
 "لا تقوم الساعة حتى يقاتل المسلمون اليهود، فيقتلهم المسلمون حتى يختبئ اليهودي من وراء الحجر والشجر، فيقول الحجر أو الشجر: يا مسلم، يا عبد الله، هذا يهودي خلفي، فتعال فاقتله. . إلا الغرقد، فإنه من شجر اليهود"

(ذكره في: صحيح الجامع الصغير أيضًا -7427).، ورواه الشيخان من حديث ابن عمر بلفظ: "تقاتلون اليهود، فتسلطون عليهم، حتى يختبئ أحدهم وراء الحجر، فيقول الحجر: يا عبد الله، هذا يهودي ورائي فاقتله" (ذكره في صحيح الجامع الصغير -2977).

Müslim’in Sahîhinde çok enteresan bir Hadîs-i Şerîf geçmektedir. Efendimiz (sallellâh-ü ‘aleyh-i ve sellem) bu Hadîs-i Şerîf’te:

“Müslümanlar Yahûdîler’le savaşmadıkça kıyâmet kopmayacak, sonra Yahûdîler taş ve ağaç arkasına saklanmaya mecbûr kalacak kadar âciz ve yenik duruma düşecekler. Her ağaç ve taş; arkasında saklanan Yahûdî’yi, ‘Ey Müslim! Ey Allâh’ın kulu! Burada Yahûdî bir kimse var, gel ve onu öldür!’ diyecektir. Ancak “ĞARGAD” ağacı müstesnâ” buyurmuştur.

Kütüb-i Sitte, 14/312; (Buharî, Cihâd 94, Menâkıb 25; Müslim, Fiten: 79, 82, No: 2921-2922; Tirmizî, Fiten 56, (2237).

"KIYÂMETE YAKIN MÜSLÜMAN - YAHÛDÎ SAVAŞI"

Bu Hadîs-i Şerîf kıyâmete yakın ortaya çıkacak olan Müslüman - Yahûdî savaşını haber veriyor ve Müslümanların zaferiyle neticeleneceğini müjdeliyor. Şâyet bu savaşta bir Yahûdî, müslümanların silâhından canını kurtarıp bir taşın veya ağacın arkasına saklanacak olsa, o taş, o ağaç dile gelip konuşacak ve Yahûdî’yi kovalayan mücâhide, “aradığı kişinin kendi arkasına saklandığını” haber verecektir. Siyonist Yahûdî’lerin haddi iyice aşan zulmüne şâhid olan ağaçların ve taşların bile, deyim yerindeyse canına öyle bir tak edecek ki, sabırları taşacak ve ihbarda bulunmak üzere dile gelecekler. Demek ki o zamana kadar Yahudi - müslüman mücadelesi devam edip gidecek. Ve bu gün Siyonist Yahudilere karşı aciz ve çaresiz bir durum arz eden Müslümanlar, gün gelecek tüm bu yapılanların intikâmını alacak. Ama Müslümanlar da Hadîs-i Şerif’te geçen taş ve ağaçların kendisine sesleneceği “Müslüman” ve “Allah’ın kulu” vasıflarına tam sâhîb olmaları lâzımdır.
 
Bundan yıllar önce gazeteciler İsrail Devleti’nin o günkü başbakanı Şimon Perez’e “Kur’an-ı Kerim ve Hadîs-i Şerîfler sizin devletinizin yıkılacağından haber veriyor” dediklerinde, Perez: “Kur’ân’ın bahsettiği Müslümanlar gelsin, düşünürüz.” cevabını veriyor.
 
Onlar kendileriyle alakalı âyet ve hadisleri gayet iyi bilirler. Meselâ Hadîs-i Şerîf’te “Her ağaç ve taş arkasında saklanan Yahûdîyi haber verecek, ancak ğarkad ağacı müstesnâ” buyruluyor ya, ne gariptir ki Yahûdîlerin İsrâîl de en çok diktikleri ağaç ğargad ağacıdır. Aslında onlar ne Rasûlüllâh’a inanırlar, ne de Hadîs-i Şerîfler’e i’tibâr ederler ama yine de içleri rahat olmadığından tedbîren de olsa yine de bu ağacı dikmekten geri kalmıyorlar.

















7 Temmuz 2014 Pazartesi

HZ. RASÛLÜLLÂH (‘ALEYHİ’S-SALÂT-Ü VE’S-SELÂM)’DAN MÜ’MİNE HANIMLARA NASÎHATLER!.. BAYANLAR DİKKAT!.. MUTLAKÂ OKUYUN!.. BAK Mİ'RÂC-DA NELER GÖRDÜ? FAHRİ KÂİNÂT..

HZ. RASÛLÜLLÂH (‘ALEYHİ’S-SALÂT-Ü VE’S-SELÂM)’DAN MÜ’MİNE HANIMLARA NASÎHATLER!.. BAYANLAR DİKKAT!.. MUTLAKÂ OKUYUN!..
BAK Mİ'RÂC-DA NELER GÖRDÜ? FAHRİ KÂİNÂT..
HZ. RASÛLÜLLÂH (‘ALEYHİ’S-SALÂT-Ü VE’S-SELÂM)’DAN MÜ’MİNE HANIMLARA NASÎHATLER!.. BAYANLAR DİKKAT!.. MUTLAKÂ OKUYUN!..
Hz. Ali (r.a) anlatıyor: --- “Ben ve Fâtıma Rasûlüllâh (‘aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm)’in yanına girdik. O’nu üzüntülü ve ağlar durumda bulduk, sebebini sorduk.
Rasûlüllâh (s.a.v.) buyurdu ki: --- “Ben Mi’râc gecesinde göklerde ümmetimin kadınlarını çok çeşitli azâb olduklarını gördüm... Onların gördükleri o şiddetli azâblarına dayanamayıp üzüldüm ve ağladım!..
عن الإمام علي بن أبي طالب قال: 62 ـن: الوراق، عن محمد الاسدي، عن سهل، عن عبدالعظيم الحسني، عن محمد بن علي الرضا، عن آبائه، عن أمير المؤمنين عليهم‌السلام قال : دخلت أنا وفاطمة على رسول الله صلى‌الله‌عليه‌وآله فوجدته يبكي بكاء شديدا، فقلت: فداك أبي وأمي يا رسول الله ما الذي أبكاك؟ فقال: يا علي ليلة اسري بي إلى السماء رأيت نساء من امتي في عذاب شديد، فأنكرت شأنهن فبكيت لما رأيت من شدة عذابهن.[1]
Saçlarından asılmış beyinleri kaynayıp azâblananlar, başlarını örtmeyip saçlarını yabancı erkeklerden gizlemeyen kadınlardır!..
أما المعلقة بشعرها فإنها كانت لا تغطي شعرها من الرجال،
Onlardan bir kısmını saçlarından asılmış (ateşten korları kafalarının üstüne koymuşlardı) beyinlerini kaynarken gördüm!..
رأيت امرأة معلقة بشعرها يغلي دماغ رأسها،
- 1   
Dilinden asılmış, boğazından katran dökülüp azâblananlar, dili ile kocasına eziyet edib servet mal mülk isteyen kadınlardır!..
وأما المعلقة بلسانها فإنها كانت تؤذي زوجها،
Bir kısmını dillerinden asılmış boğazlarından katran akıtılırken gördüm!..
ورأيت امرأة معلقة بلسانها والحميم يصب في حلقها،
- 2   
Göğüslerinden asılıp azâblananlar, kocasının hizmetini yapmayıp yatağından kaçarak  eziyet eden!..
وأما المعلقة بثدييها فإنها كانت تمتنع من فراش زوجها،
Bir kısmını göğüslerinden asılı olarak gördüm!..
ورأيت امرأة معلقة بثدييها،
- 3   
Vücûdlarının etlerini kesip yiyerek  azâblananlar, vücûdlarını yabancı erkeklere süsleyen kadınlardır!..
وأما التي كانت تأكل لحم جسدها فإنها كانت تزين بدنها للناس،
Ve Bir kısmını vücudunun etini yerken gördüm!.. Ateşin alevlerinin harâreti alttan kızdırıyordu!..
ورأيت امرأة تأكل لحم جسدهاـ والنار توقد من تحتها،
- 4   
Ateşten bir tandırda ayaklarından asılmış olanlar kocasının izni olmadan evinden çıkanlardır.
وأما المعلقة برجليها فإنها كانت تخرج من بيتها بغير إذن زوجها،
Ateşten bir tandırda ayaklarından asılmış bir kadın gördüm.
ورأيت امرأة معلقة برجليها في تنور من نار،
- 5   
Elleri boyunlarına ve ayakları göğüslerine bağlanmış olarak azâblananlar, Yılan ve akreplerin  sokup zehirlemesiyle azâblananlar, cünüplükten ve hayızlıktan yıkanmayıp namaza ihânet eden, namaz kılmayan kadınlardır!..
وأما التي شد يداها[2] إلى رجليها وسلط عليها الحيات والعقارب فإنها كانت قذرة الوضوء ، قذرة الثياب، وكانت لاتغتسل من الجنابة والحيض ، ولا تتنظف، وكانت تستهين بالصلاة،
Bir kısmını elleri boyunlarına ve ayakları göğüslerine bağlanmış olarak gördüm. Yılan ve akrepler onları sokup zehirliyorlardı!..
ورأيت امرأة قد شدت رجلاها إلى يديها، وقد سلط عليها الحيات والعقارب.
- 6   
Dilsiz kör sağır olanlar, zinâ ile çocuk doğurup o çocuğu kocasının boynuna bağlayanlardır.
وأما العمياء الصماء الخرساء، فإنها كانت تلد من الزنا، فتعلقه في عنق زوجها،
Ve ben ateşten bir tabut içinde dilsiz, kör ve sağır bir kadın gördüm. Beyni yerinden çıkıyordu, cüzzam ve alaca hastalığından dolayı vücudu parçalanıyordu.
ورأيت امرأة صماء عمياء خرساء في تابوت من نار، يخرج دماغ رأسها من منخرها وبدنها، فتقطع من الجذام والبرص،
- 7   
Makaslarla vücûdlarını kesenler,  (saçını başını süsleyip, açık saçık dar ve açık renkli giyinip, vücûd hatlarını belli ettirip binbir cilvelerle) yabancı erkeklere kendilerini sunan kadınlardır!..
وأما التي كان[3] يقرض لحمها بالمقاريض فإنها كانت تعرض نفسها على الرجال،
Ateşten makaslarla ön ve arkalarından vücutlarını kesen bir kısım kadınlar gördüm.
ورأيت امرأة تقطع لحم جسدها من مقدمتها ومؤخرتها بمقارض من نار،
- 8   
Yüzünü ve ellerini yakan ve bağırsaklarını yiyen kadınlar, çünkü onlar pezevenkdirler.[4]
وأما التي كانت تحرق وجهها وبدنها، وهي تأكل أمعاءها فإنها كانت قوادة،
Ve ben, yüzünü ve ellerini yakan ve bağırsaklarını yiyen bir kadın gördüm.
ورأيت امرأة تحرق وجهها ويديها، وهي تأكل أمعاءها،
- 9   
Başı domuz gövdesi merkep gövdesi gibi olup binbir çeşit azâblananlar, Müslümanların arasını bozmak için söz gezdirip yalan konuşan kadınlardır!..
وأما التي كانت رأسها رأس خنزير، وبدنها بدن الحمار، فإنها كانت نمامة كذابة،
Bir kısım kadın gördüm ki başı domuz gövdesi, merkep gövdesi gibi bin bir çeşit azâb ile azâb olunuyorlardı!..
ورأيت امرأة رأسها رأس خنزير، وبدنها بدن الحمار، وعليها ألف ألف لون من العذاب،،
- 10                
Köpek sûretinde olup, ateş ağızlarından girip arka taraflarından çıkanlar, hased edip başkalarını çekemeyip kocasının gücünün yetmediklerini isteyenler!..
وأما التي كانت على صورة الكلب والنار تدخل في دبرها، وتخرج من فيها. فإنها كانت قينة " مغنية " نوّاحة حاسرة.
Bir kısım kadın gördüm ki sûretleri köpek sûretinde, ateş ağızlarından giriyor arka taraflarından çıkıyordu. Melekler tokmaklarıyla durmadan başlarına vuruyorlardı!..
ورأيت امرأة على صورة الكلب، والنار تدخل في دبرها، وتخرج من فيها والملائكة يضربون رأسها وبدنها بمقامع من نار.
- 11                
ثم قال النبي صلى الله عليه وسلم:  ويل لامرأة أغضبت زوجها، وطوبي لامرأة رضي عنها زوجها. انتهي رأسها وبدنها بمقامع من نار. فقالت فاطمة رضي الله عنها: حبي وقرة عيني، أخبرني ما كان عملهن وسيرتهن حتى وضع الله عليهن هذا العذاب؟ فقال صلى الله عليه وسلم: يا ابنتي[5]: ثم قال صلى‌الله‌عليه‌وآله: ويل لامرأة أغضبت زوجها، وطوبى لامرأة رضي عنها زوجها. [6]
İşte onları hatırladım, üzüldüm ve ağladım.”   Hz. Fâtıma buyurdu ki: --- “Ey gözümün aydınlığı sevgilim! (Babacığım!..) Acabâ bunlar neler yaparlar ki bu kadar çeşitli azâblarla karşılaştılar.” Diye sordu. Rasûlüllâh (‘aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) ey kızım dedi: Yazıklar olsun!.. kocasını kızdıran kadınlara!.. Ne mutlu ki kocasını memnûn eden kadınlara!.. (kocası kendinden râzı olan kadınlara.)[7]
 
 
 
 
 


[1] فتاوى ابن باز: تصفح برقم المجلد > المجلد السادس والعشرون > كتاب الحديث القسم الثاني > كتـاب الأحـاديـث الضـعيفـة > حديث أسري بي إلى السماء فرأيت نساء من أمتي في عذاب شديد. الجزء (رقم : 26، الصفحة رقم: 223)
[2] في المصدر : شدت يداها.
[3] هكذا في النسخ ، وفى المصدر : وأما التى كانت. وهكذا فيما يأتى بعد.
[4] PEZEVENK: (isim kaba konuşmada Ermenice) 1. (isim) Gizli ve yasal olmayan cinsel ilişki öncesinde aracılık eden kimse, dümbük, godoş, muhabbet tellalı, kavat. 2. (ünlem) Gizli ve yasal olmayan cinsel ilişki öncesinde aracılık eden anlamında kullanılan sövgü sözü.
[5] في النسخة المخطوطة : يا بنيتى.
[6] المحتضر : 184 و 185.
[7] Bihâru’l-Envâr, C.18, S.354-355.