27 Mart 2014 Perşembe

GECE UYUYAMAMA DUÂSI--- EY ALLÂH'IN RASÛLÜ, BU GECE HİÇ UYUYAMADIM!.. يَارَسُولَ اللّٰهِ ﷺ مَآ أَنَامُ اللَّيْلَ مِنَ الْأَرَقِ، فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ ﷺ: إِذَا أَوَيْتَ إِلٰى فِرَاشِكَ فَقُلِ: اَللّٰهُمَّ رَبَّ السَّمٰوَاتِ السَّبْعِ ... “VE CELLE SENÂÜK” NEDEN SÂDECE CENÂZE NAMAZLARINDA OKUNUR?


GECE UYUYAMAMA DUÂSI--- EY ALLÂH'IN RASÛLÜ, BU GECE HİÇ UYUYAMADIM!.. يَارَسُولَ اللّٰهِ ﷺ مَآ أَنَامُ اللَّيْلَ مِنَ الْأَرَقِ، فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ ﷺ: إِذَا أَوَيْتَ إِلٰى فِرَاشِكَ فَقُلِ: اَللّٰهُمَّ رَبَّ السَّمٰوَاتِ السَّبْعِ ... “VE CELLE SENÂÜK” NEDEN SÂDECE CENÂZE NAMAZLARINDA OKUNUR?


وَعَنْ بَريدَةَ رَضِىَ اللّٰهُ عَنْهُ قَالَ: شَكَا خَالِدُ بْنُ الوَليدِ الْمَخْزُومِىُّ رَضِىَ اللّٰهُ عَنْهُ قَالَ: يَارَسُولَ اللّٰهِ مَا أَنَامُ اللَّيْلَ مِنَ الْأَرَقِ، فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ : إِذَا أَوَيْتَ إِلٰى فِرَاشِكَ فَقُلِ:

اللَّهُمَّ رَبَّ السَّمَوَاتِ السَّبْعِ، وَمَا أَظَلَّتْ، وَرَبَّ الْأَرَضِينَ وَمَا أَقَلّتْ، وَرَبَّ الشَّيَاطِينِ وَمَا أَضَلّتْ، كُنْ لِى جَارًا مِنْ شَرِّ خَلْقِكَ كُلِّهِمْ جَمِيعًا أَنْ يَفْرُطَ عَلَيَّ أَحَدٌ، أَوْ أَنْ يَبْغِىَ عَلَيَّ، عَزَّ جَارُكَ، وَجَلَّ ثَنَاؤُكَ، وَلَا إِلَهَ غَيْرُكَ، إِلَهَ إِلَّا أَنْتَ. أخرجه الترمذى. الأرَقُ: السهر. وَيَفْرُطَ: يبدر.

Büreyde (r.a.) anlatıyor: “Bir gün, Hâlid İbn-ü Velîd el-Mahzumî (r.a.): --- “Ey Allâh'ın Rasûlü, bu gece hiç uyuyamadım” diye Hz. Peygamber (‘aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm)'e yakındı.

Rasûlüllâh (‘aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) ona şu tavsiyede bulundu: --- “Yatağına girdin mi şu duâyı oku: “Ey yedi kat semânın ve onların gölgelediklerinin Rabbi, ey ‘arzların ve onların taşıdıklarının Rabbi, ey şeytanların ve onların azdırdıklarının Rabbi! Bütün bu mahlûkâtının şerrine karşı, bana himâyekâr ol! Ol ki hiç birisi, üzerime ânî çullanmasın, saldırmasın. Senin koruduğun ‘azîz olur. Senin övgün yûcedir, senden başka ilâh da yoktur, ilâh olarak sâdece sen varsın”.[1]


 

“VE CELLE SENÂÜK” NEDEN SÂDECE CENÂZE NAMAZLARINDA OKUNUR?

“VE CELLE SENÂÜK” SÜBHÂNEKE DUÂSINDA BİR DE YUKARIDAKİ HADÎS-İ ŞERÎF’TE GEÇMEKTEDİR.
“VE CELLE SENÂÜK” ANLAMI… NE DEMEKTİR? “SENİN ÖVGÜN YÛCEDİR.” DEMEKTİR.


PEKİ, NEDEN “VE CELLE SENÂÜK” SÂDECE CENÂZE NAMAZLARINDA OKUNUR?


                Bir Ölünün etrafında toplanıp “ALLÂH’IM SENİN ÖVGÜN YÛCEDİR" diyerek



أَللّٰهُ أَكْبَرُ - سُبْحَانَكَ اللَّٰهُمَّ وَبِحَمْدِكَ - وَتَبَارَكَ اسْمُكَ - وَتَعَالٰى جَدُّكَ - (وَجَلَّ ثَنَاءُكَ) وَلٰا إِلٰهَ غَيْرُكَ.
OKUNUŞU: Sübhânekellâhümme ve bi hamdik ve tebâre kesmük ve teâlâ ceddük (ve celle senâük *) ve lâ ilâhe ğayruk.

ANLAMI: Allâh’ım! Sen eksik sıfatlardan pâk ve uzaksın. Seni dâimâ böyle tenzîh eder ve överim. Senin adın mübârektir. Varlığın her şeyden üstündür. Senden başka ilâh yoktur.

* Cenâze namazında parantez içindeki “Ve celle senâük” cümlesi ile berâber okunur.

“SÜBHÂNEKE” Duâsına ek katmak ölen kişi eğer namazlı-niyâzlı biri ise Allâh’ın Affını daha celbedici olmaktadır. Yani Allâh’ım senin övgün yücedir bu kulunda vaktiyle seni övmüş namazlarını kılmıştır. “Yüce Övgün adına affet ya Rabbi” Demektir sanki. Doğrusunu Allâh-ü Te’âlâ bilir.[2]

El- Asl, En-Nevâdir gibi kaynak kitaplarda Cenâze namazının dışında bu cümlenin okunmaması oradaki duâ makâmına ve onun esrâr ve hikmetine daha uygundur, sonucuna işâret edilmektedir.

أَللّٰهُمَّ...  لٰاأُحْصى ثَـنـَاءً عَلَيْكَ أَنْتَ كَمَا أَثْنَيْتَ عَلٰى نَفْسِكَ.
“Allâhım! Sana lâyık olduğun senâyı (aslâ) yapamam. Sen kendini senâ ettiğin gibisin.”[3]

Allâh’ı lâyıkıyla övmek ne mümkün… O kendisini övdüğü gibi uludur Cenâze namazında mü’min kardeşimiz için duâ ederken, namazın başlangıcında yine Sübhâneke’yi okuyoruz. Ne var ki “VE CELLE SENÂÜK”e ye burada yer veriyoruz. Bunun birçok nedeni vardır:

1- Her duânın ve duâda yer alan kelime ve cümlenin bir makâmı vardır ki onun başka bir yerde okunması aynı feyiz ve rahmete kapı açmaz O halde “VE CELLE SENÂÜK” nin feyiz ve rahmet makâmı, cenâze namazındadır.


2- Ölen kardeşimiz için Allâh’ın rahmet ve mağfiretini dilerken O’nun yüceliğini, azamet ve kudretini, rahmet ve inayetini önce SÜBHANEKE ile anlatmaya ya da dile getirmeye çalışıyoruz. Bu açıdan O’nun geniş rahmet ve mağfiretini diliyoruz VE CELLE SENAUKE diyerek O’nun rahmet ve mağfiretinin, azamet ve kibriyâsının yüceliğine erişmenin mümkün olmadığını, en üstün övgüye ancak Onun lâyık bulunduğunu kalbimizde dilimize getirmeye çalışıyor ve “VE CELLE SENÂÜK” cümlesiyle bunu ifâde ediyoruz.



3- Bu cümlenin Cenâze namazında okunduğunda kalbe verdiği şifâyı başka yerde okunmasıyla elde etmek o ölçüde te’sirli değildir Bu bakımdan duâlarda rivâyet edilen şekle bağlı kalmakta büyük yarar vardır. “VE CELLE SENÂÜK” cümlesinin vereceği şifâyı birazda bu açıdan değerlendirmek gerekir.[4]

 

[1] Tirmizî, Da’avât 96, (3518). (Kütüb-i Sitte, İbrahim CANAN, 7/55-56)
[2] http://elestiriyoruz-dervis.blogspot.com.tr/2011/12/ve-celle-senauke-ne-demektir-anlami.html
[3] Kütüb-i Sitte, 7/25.
[4] Kaynak: İslam Fıkhı, Celal Yıldırım; http://www.mumsema.com/misafir-sorulari/198157-ve-celle-senauk-nicin-sadece-cenaze-namazinda-okunur-cenazeyle-alakasi-nedir.html

18 Mart 2014 Salı

DİYÂNET İŞLERİ BAŞKANI PROF. DR. MEHMET GÖRMEZ’DEN ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ’NE DUÂ…VE BAŞBAKANIMIZIN OKUDUĞU ŞİİR...








DİYÂNET İŞLERİ BAŞKANI PROF. DR. MEHMET GÖRMEZ’DEN ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ’NE DUÂ…VE BAŞBAKANIMIZIN OKUDUĞU ŞİİR...

18.03.2015


Diyanet İşleri Başkanı Görmez’den Çanakkale Şehitleri’ne dua…


أعوذ بالله من الشيطان الرجيم. بسم الله الرحمن الرحيم.

Eûzü billâhi mine’ş-Şeytâni’r-Racîm. Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.

(Aâh’ın huzûrundan kovulmuş olan Şeytân’ın şerrinden yine Allâh-ü Te’âlâ’ya sığınırım. O Rahmân ve O Rahîm olan Allâh-ü Te’âlâ-nın adıyla.)

أَلْحَمْدُ لِلَّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ ﴿﴾ وَالْعَاقِـبَـةُ لِلْمُـتَّـق۪ينَ ﴿﴾ وَلَا عُدْوَانَ إِلَّا عَلَي الظَّالِم۪ينَ ﴿﴾ وَالصَّلٰاةُ وَالسَّلٰامُ عَلٰى رَسُولِـنَا مُحَمَّدٍ وَأٰلِه۪ وَصَحْبِه۪ٓ أَجْمَع۪ينَ ﴿﴾ أَللَّٰـهُمَّ رَبَّـنَا يَا رَبَّـنَا تَـقَـبَّـلْ مِنَّا إِنَّكَ أَنْتَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ ﴿﴾ وَتُبْ عَلَيْنَا يَا مَوْلٰــنَآ إِنَّكَ أَنْتَ التَّــوَّابُ الرَّح۪يمُ ﴿﴾ وَاهْدِنَا وَوَفِّقْـنَآ إِلَى الْحَقِّ وَإِلٰى طَر۪يقٍ مُسْتَـق۪يمٍ ﴿﴾ بِـبَـرَكَـةِ الْقُرْأٰنِ الْعَظ۪يمِ ﴿﴾ وَبِحُرْمَـةِ مَنْ أَرْسَلْـتَـهُ رَحْمَةً لِلْعَالَم۪ينَ ﴿﴾ وَاعْفُ عَـنَّا يَا كَر۪يمُ ﴿﴾ وَاعْفُ عَـنَّا يَا رَح۪يمُ ﴿﴾ وَاغْفِرْ لَـنَا ذُنُـوبَـنَا بِفَضْلِكَ وَجُودِكَ وَكَرَمِكَ يَآأَكْرَمَ الْاَكْرَم۪ينَ ﴿﴾

  YAPILAN DU’Â

Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allâh’a, (iyi) sonuç müttekîlere mahsûstur. Zâlimlerden başkasına husûmet yoktur, Salât-ü selâm, Peygamberimiz Muhammed (aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm)’in, âlinin ve ashâbının üzerine olsun.


Çanakkale Deniz Zaferi’nin 100. yılı anma etkinliklerinde Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Çanakkale Şehitleri Abidesi önünde gerçekleşen resmi törene katılarak şehitler için dua etti. Türk harp tarihinde müstesna bir yeri olan Çanakkale Deniz Muharebesinde şehit düşen 250 bin vatan evladı için Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından okutulan 250 bin hatimin duasını da yapan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, duada şu ifadelere yer verdi;
Çanakkale şehitlerinin huzurunda ellerimizi açtık, sana iltica ediyoruz, ellerimizi boş çevirme Allahım…”
Ey bizleri ve bütün mevcudatı yoktan var eden, varlığından, sevgisinden ve rahmetinden haberdar eden Yüce Rabbimiz! Çanakkale şehitlerinin huzurunda ellerimizi açtık, sana iltica ediyoruz, ellerimizi boş çevirme Allahım.
Ey rahmeti ile bütün varlığı, bütün kâinatı, bütün insanlığı kuşatan Rahman ve Rahim olan Ulu Allah’ımız! Rahmetini lütuf ve keremini mağfiretini bizlerden esirgeme Allahım!
Ey yerlerin ve göklerin yegâne sahibi, kalplerimizin, sırlarımızın, niyet, gaye ve hedeflerimizin, arzu ve kederlerimizin yegâne maliki olan Yüce Mevlâ’mız!
Hamd Senin, nimet Senin, mülk Senin, servet Senindir! Senin eşin ve ortağın yoktur! Bizler ancak Sana ibadet eder, ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yardım dileriz! Hamdimizi, senamızı, şükrümüzü, duamızı sana arz ediyoruz. Kabul eyle Yâ Rabbi. Server-i asfiyâ, Hâtem-i Enbiyâ, Muhammed Mustafa, aleyhi ekmelü’t-tahâyâ Efendimize salât ü selâm ediyoruz; her türlü ihtiramımızı O’na, âline, ashâbına ve etbâına gönderiyoruz. Sen kabul eyle Ya Rabbi!
“Taşın, toprağın şüheda gövdesiyle yoğrulduğu, ağaçların şüheda kanıyla sulandığı Çanakkale’de, sana yalvarıyoruz, ellerimizi boş çevirme Ya Rabbi…”
Allah’ım, bugün bir kez daha, taşın toprağın şüheda gövdesiyle yoğrulduğu, ağaçların şüheda kanıyla sulandığı Çanakkale’deyiz. Hayâsızca bir akını durdurmak için sıradağlar gibi dizilen, gencecik bedenini vatanına siper eden, canını senin uğrunda feda eden, ruhunu sana armağan eden şehitlerimizin huzurundayız. Tam bir asır sonra bu mukaddes mekânda milletçe ellerimizi açtık Sana yalvarıyoruz. Ellerimizi boş çevirme Ya Rabbi!
Çanakkale ruhuyla yanan güneşleri, yurdumuzun üzerinden hiçbir zaman eksik etme Allahım…”
Allah’ım, bir lokma ekmeğin, bir tas çorbanın değil, imanın verdiği güç ve kuvvetle en kesif orduların karşısında duran Mehmetçiğimizi, bayrağımızdaki hilali ilelebet payidar kılmak için teker teker toprağa düşen güneşlerimizi rahmetle, minnetle, hürmetle anıyoruz. Sen onların makamlarını âlî eyle! Çanakkale ruhuyla yanan güneşleri, yurdumuzun üzerinden hiçbir zaman eksik etme! Gazilerimizi şükranla yâd ediyoruz. Sen onlara ve bizlere de şüheda ile birlikte haşrolmayı, cennet ve cemalinle buluşmayı nasip eyle Allah’ım!
“Aziz ve necip milletimize Çanakkale misali derin acıları, ağır imtihanları, onulmaz yaraları bir daha yaşatma Allahım…”
Ya ilâhe’l-âlemîn, aziz ve necip milletimize Çanakkale misali derin acıları, ağır imtihanları, onulmaz yaraları bir daha yaşatma! İzzetimizi, şerefimizi, onurumuzu, harîm-i ismetimizi çiğnetme! Mabetlerimizin göğsüne namahrem eli değmesine, ezanlarımızın susmasına, şanlı bayrağımızın inmesine asla ve kat’a fırsat verme Allah’ım!
“Kirte’de, Zığındere’de, Arıburnu’nda, Anafartalar’da bir hilal uğruna batan nice güneşlerin diyarından, binlerce şehidimizin tertemiz makamından Sana sesleniyoruz Allahım…”
Allah’ım yüce kitabında din, iman, millet, vatan, hak, hakikat, adalet, erdem, fazilet uğruna can veren şehitlere ‘ölüler’ demeyiniz, ‘bilakis onlar diridirler’ buyuruyorsun. Dipdiri olduklarına şeksiz şüphesiz inandığımız şehitlerimizin ‘Amin’ sesleri eşliğinde sana yalvarıyoruz. Dualarımızı kabul eyle Allah’ım!
Allah’ım bugün bir asır önce karada, denizde, Kirte’de, Zığındere’de, Arıburnu’nda, Anafartalar’da bir hilal uğruna batan nice güneşlerin diyarından, binlerce şehidimizin tertemiz makamından Sana sesleniyoruz. Onların makamlarını âli eyle! O güneşlerin ışığını yurdumuzun, milletimizin üzerinden hiçbir zaman eksik etme Allah’ım!
“Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi, Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi…”
İ
stiklal Şairimizin ifadesiyle ‘Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi, Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi’ müjdesine layık şehadet şerbetini içen tüm şehitlerimizi, gazilerimizi, başta Efendimiz Sevgili Peygamberimiz olmak üzere bedir ashabı ile birlikte Hz. Aliyyü’l Murtaza, Seyyidü Şüheda Hz. Hüseyin Efendimiz ile birlikte haşrolmayı, cennet ve cemalinle buluşmayı nasip eyle Allah’ım!
“Bizleri onların uğruna canlarını verdikleri yüce değerlere ihanet edenlerden eyleme Allah’ım!...”
Allah’ım, şehitlerimizi dünyaya getiren, bin bir çile ile büyüten ve onları yüce ideallerle yetiştiren annelerimize rahmet eyle! ‘Git evladım ben yıllarca oğulsuz kalayım, hadi yavrum hadi git, ya gazi ol ya şehit’ diyerek evlatlarını Çanakkale’ye gönderen tüm annelerin bugüne kadar muazzez değerler uğruna can veren bütün şehit annelerinin ruhlarını aziz eyle!
Allah’ım millet olarak bizlere şehitlerinin aziz hatırasını ruh ve gönül dünyasında yaşatmayı nasip eyle! Bizleri onların uğruna canlarını verdikleri yüce değerlere ihanet edenlerden eyleme Allah’ım!
“Dinimizin, milletimizin, devletimizin bekasını sarsacak her türlü dâhili ve harici fitnelerden bizleri halas eyle Allah’ım…”
Allah’ım, dilleri, kavimleri, ırkları, beldeleri farklı ancak imanları, idealleri, azimleri, gayeleri, niyetleri, duyguları, aynı nice Mehmetçiklerimiz burada can verdiler. Bugün de aynı iman, aynı gaye, aynı azim, aynı niyet, aynı duygulara sahip kardeşler topluluğu olmayı, barışı, huzuru, esenliği, kardeşliği, hakkı, adaleti, erdemi, fazileti egemen kılmayı bizlere nasip eyle Allah’ım!
Dinimizin, milletimizin, devletimizin bekasını sarsacak her türlü dâhili ve harici fitnelerden bizleri halas eyle! Kötü niyetlilere fırsat verme Allah’ım!
“Şehitlerimizin bize öğrettiği birlik, beraberlik ve kardeşliği ülkemizden, İslam beldelerinden eksik etme Allah’ım…”
Allah’ım, Anadolu’nun her evinden, Rumeli’nin her bölgesinden, Şam’dan, Bağdat’tan, Beyrut’tan, Kahire’den, Üsküp’ten, Saray Bosna’dan, Kafkasya’dan son ehli salibin salvetini yıkmak için Çanakkale’ye gelen ve burada ölesiye kardeş olan şehitlerimizin bize öğrettiği birlik, beraberlik ve kardeşliği ülkemizden, İslam beldelerinden eksik etme Allah’ım!
Bize de o kardeşliği ver! Kin ve nefrete mağlup etme Allah’ım!
“Ateş ve baruta silah ve topa güvenmiş insanlığa bizleri umut eyle Allah’ım…”
Ateş ve baruta güvenmiş insanlığa bizleri umut eyle Allah’ım! Dünyadaki mazlum Müslüman kardeşlerimize bu aziz şehitler hürmetine nusretini nasip eyle Allah’ım!
Allah’ım, Çanakkale aynı zamanda çağdaş dünyaya savaş ahlakını, savaş hukukunu öğreten bir mekteptir, bir okuldur. Nice Mehmetçikler, yaralı düşman askerlerini sırtında taşımış, kırbasından su içirmiştir. Bizleri, ülkemizi, milletimizi, İslam beldelerini, ahlak dışı, hukuk dışı her türlü savaştan, her türlü afetten, her türlü fitneden, fesattan muhafaza eyle Allah’ım!
Selam isminle bizlere barış ve huzur lutfeyle Allahım!
“Anadolu’nun her köyünden her kasabasından bugün buraya dualar taşıdık. Sen bu dualarımızı kabul eyle Allah’ım…”
Bedrin aslanları ve Malazgirt kahramanları kadar şanlı ve muazzez olduğuna inandığımız aziz şehitlerimiz hürmetine ülkemizi ve gönül coğrafyamızı her türlü tefrikadan, kardeş kavgasından ve fitneden muhafaza eyle Allah’ım!
Allah’ım, bugün burada Anadolu’nun her köyünden her kasabasından buraya dualar taşıdık. Sen bu dualarımızı kabul eyle Allah’ım.
En büyük dua olan yüce kitabımızın 250 bin hatm-i şerifini şehitlerimize armağan ediyoruz sen vasıl eyle. Ruhlarını haberdar eyle Allah’ım!
Okuduğumuz hatmi şerifleri başta Efendimiz Muhammed Mustafa’ya, Ehl-i Beytine, Ashabına bağışladık sen haberdar eyle Allahım!
Bu toprakları vatan kıldığımız günden bugüne kadar ila-i kelimetullah uğruna can veren bütün şehitlerimize, gazilerimizin ruhlarına bağışladık sen vasıl eyle Allahım!
Bütün şehitlerimizin ruhlarına ve onları yetiştiren annelerin ve babaların ruhlarına hediye ediyoruz sen vasıl eyle Allah’ım!
İstiklal şairimizin veciz ifadesi ile;
“Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber, Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber” Yüce Peygamberimizin hamd adlı sancağı altında birleşmeyi, buluşmayı, hepimize nasip eyle Allah’ım!
اَلصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ اللٰهِ!

 اَلصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلَيْكَ يَا حَب۪يبَ اللّٰهِ!

اَلصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الْأَوَّل۪ينَ وَالْأٰخِر۪ينَ!

وَالْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ! الْفَتِحَة!...

Salât-ü Selâm Senin üzerine olsun Ey Allâh’ın Rasûlü,

Salât-ü Selâm Senin üzerine olsun Ey Allâh’ın Sevgilisi,

Salât-ü Selâm Senin üzerine olsun Ey Öncekilerin ve Sonrakilerin Efendisi!...

Essalât-ü ve’s-selâm-ü ‘aleyke yâ Rasûlellâh!...

Essalât-ü ve’s-selâm-ü ‘aleyke yâ Habîbellâh!...

Essalât-ü ve’s-selâm-ü ‘aleyke yâ Seyyide’l-evvelîne ve’l-âhırîn…

Ve’l-Hamdülillâh-i Rabbi’l-‘Âlemîn… “Âmîn” “EL-FÂTİHAH”

Fotoğraflar
   
19.03.2015 Diyanet İşleri Başkanı Görmez’den Çanakkale Şehitleri’ne dua…
16.03.2015Diyanet’ten 81 ilde Çanakkale Şehitleri Özel Programı…

18.03.2014



 وَلَاتَحْسَبَنَّ الَّذ۪ينَ قُتِلُوا ف۪ى سَب۪يلِ اللّٰهِ أَمْوَاتًاۜ بَلْ أَحْيَآءٌ

 

عِنْدَ رَبِّهِمْ يُرْزَقُونَۙ ﴿١٦٩﴾ فَرِح۪ينَ بِمَآ أٰتٰيهُمُ اللّٰهُ مِنْ

 

 فَضْلِه۪ۙ وَيَسْتَبْشِرُونَ بِالَّذ۪ينَ لَمْ يَلْحَقُوا بِهِمْ مِنْ خَلْفِهِمْۙ

 

أَلَّا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَاهُمْ يَحْزَنُونَۢ ﴿١٧٠﴾ يَسْتَبْشِرُونَ

 

بِنِعْمَةٍ مِنَ اللّٰهِ وَفَضْلٍۙ وَأَنَّ اللّٰهَ لَا يُض۪يعُ أَجْرَ

 

الْمُؤْمِن۪ينَۚ۟ ﴿١٧١﴾ اَلَّذ۪ينَ اسْتَجَابُوا لِلّٰهِ وَالرَّسُولِ مِنْ

 

بَعْدِ مَآأَصَابَهُمُ الْقَرْحُۜۛ لِلَّذ۪ينَ أَحْسَنُوا مِنْهُمْ وَاتَّقَوْا أَجْرٌ

 

 

 عَظ۪يمٌۚ ﴿١٧٢﴾ اَلَّذ۪ينَ قَالَ لَهُمُ النَّاسُ إِنَّ النَّاسَ قَدْ

 

جَمَعُوا لَكُمْ فَاخْشَوْهُمْ فَزَادَهُمْ إ۪يمَانًاۛ وَقَالُوا حَسْبُنَا اللّٰهُ

 

 وَنِعْمَ الْوَك۪يلُ ﴿١٧٣﴾ [سورة آل عمران:٣/١٦٩-١٧٣]

 

169,170. “Allâh yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rableri katında Allâh’ın, lütfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılmaktadırlar. Arkalarından kendilerine ulaşamayan (henüz şehîd olmamış) kimselere de hiçbir korku olmayacağına ve onların üzülmeyeceklerine sevinirler.

171.         (Şehîdler) Allâh’ın nimetine, keremine ve Allâh’ın, mü’minlerin ecrini zayi etmeyeceğine sevinirler.

172.         Onlar yaralandıktan sonra Allâh’ın ve Peygamberinin da’vetine uyan kimselerdir. Onlardan güzel davranıp iyilik edenlere ve Allâh’a karşı gelmekten sakınanlara büyük bir mükâfat vardır.

173.         Onlar öyle kimselerdir ki, halk kendilerine, “İnsanlar size karşı ordu toplamışlar, onlardan korkun” dediklerinde, bu söz onların îmânını artırdı ve “Allâh bize yeter, O ne güzel vekîldir!” dediler.”[1]

KELÂM-Ü KADÎM’İN ARAPÇA HATİM DUÂSI

أعوذ بالله من الشيطان الرجيم. بسم الله الرحمن الرحيم.

Eûzü billâhi mine’ş-Şeytâni’r-Racîm. Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.

(Aâh’ın huzûrundan kovulmuş olan Şeytân’ın şerrinden yine Allâh-ü Te’âlâ’ya sığınırım. O Rahmân ve O Rahîm olan Allâh-ü Te’âlâ-nın adıyla.)

أَلْحَمْدُ لِلَّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ ﴿﴾ وَالْعَاقِـبَـةُ لِلْمُـتَّـق۪ينَ ﴿﴾ وَلَا عُدْوَانَ إِلَّا عَلَي الظَّالِم۪ينَ ﴿﴾ وَالصَّلٰاةُ وَالسَّلٰامُ عَلٰى رَسُولِـنَا مُحَمَّدٍ وَأٰلِه۪ وَصَحْبِه۪ٓ أَجْمَع۪ينَ ﴿﴾ أَللَّٰـهُمَّ رَبَّـنَا يَا رَبَّـنَا تَـقَـبَّـلْ مِنَّا إِنَّكَ أَنْتَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ ﴿﴾ وَتُبْ عَلَيْنَا يَا مَوْلٰــنَآ إِنَّكَ أَنْتَ التَّــوَّابُ الرَّح۪يمُ ﴿﴾ وَاهْدِنَا وَوَفِّقْـنَآ إِلَى الْحَقِّ وَإِلٰى طَر۪يقٍ مُسْتَـق۪يمٍ ﴿﴾ بِـبَـرَكَـةِ الْقُرْأٰنِ الْعَظ۪يمِ ﴿﴾ وَبِحُرْمَـةِ مَنْ أَرْسَلْـتَـهُ رَحْمَةً لِلْعَالَم۪ينَ ﴿﴾ وَاعْفُ عَـنَّا يَا كَر۪يمُ ﴿﴾ وَاعْفُ عَـنَّا يَا رَح۪يمُ ﴿﴾ وَاغْفِرْ لَـنَا ذُنُـوبَـنَا بِفَضْلِكَ وَجُودِكَ وَكَرَمِكَ يَآأَكْرَمَ الْاَكْرَم۪ينَ ﴿﴾

  YAPILAN DU’Â

Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allâh’a, (iyi) sonuç müttekîlere mahsûstur. Zâlimlerden başkasına husûmet yoktur, Salât-ü selâm, Peygamberimiz Muhammed (aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm)’in, âlinin ve ashâbının üzerine olsun.

 

Ey Rabbimiz! (Okunan şu hatmi) bizden kabûl buyur. Şüphesiz hakkıyla İşiten, lâyıkıyla bilen sensin.

 

Ey Mevlâmız! Tevbemizi kabûl eyle, Çünkü tevbeleri en çok kabûl eden ve hakkıyla esirgeyen sensin.

 

Yâ Rabbî! Bize hidâyet eyle, hakka ve doğru yola ulaşmaya muvaffâk eyle. Kur’ân-ı Kerîm’in bereketi ve Peygamber (-i âhır zaman) hürmetine (duâmızı kabûl eyle)!

Ey Kerîm ve Rahîm olan (Rabbimiz)! Günâhlarımızı fazlın ve kereminle bağışlayan Allâhımız!

Çanakkale Deniz Zaferi’nin 99. yılı anma etkinliklerinde Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez,  Çanakkale Şehîdleri Abidesi önünde gerçekleşen resmi törene katılarak şehîdler için dua etti. Türk harp tarihinde müstesna bir yeri olan Çanakkale Deniz Muharebesinde şehîd düşen 250 bin vatan evladı için Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından okutulan 250 bin hatimin duasını da yapan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, duada şu ifadelere yer verdi;
“Milletimizi, ordumuzu, yurdumuzu, ebediyen payidar eyle, izzetimizi, şerefimizi, onurumuzu, harim-i ismetimizi çiğnetme Allâh’ım…”
Ey bizleri yoktan var eden, varlığından ve rahmetinden haberdar eden Yüce Rabbimiz, Ey yerlerin ve göklerin yegâne sahibi, kalplerimizin, sırlarımızın, niyet, gaye ve hedeflerimizin, arzu ve kederlerimizin yegâne maliki olan Yüce Mevlâmız, Hamdimizi, senamızı, şükrümüzü, duamızı sana yöneltiyoruz. Sen kabul eyle Allâh’ım. Salât ü selâmımızı ve her türlü ihtiramımızı Peygamberimiz Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya, onun âl, ashâb ve etbâına iletiyoruz muazzez ruhunu haberdar eyle Allâh’ım. 
Allâh’ım bugün Çanakkale zaferinin 99. yılında milletçe, devletçe Çanakkale’deyiz. Şehîdlerimizin huzurunda dua ediyoruz, dualarımızı kabul eyle Allâh’ım. Dağların, taşların şüheda gövdesine büründüğü bu topraklarda arz-u hal halimizi arz ediyoruz icabet eyle Allâh’ım. Dünyanın cennetü’l-baki ve cennetül muallâ’dan sonra en yüce, en ulvi, en mukaddes şehîdliğinde hep birlikte ellerimizi açtık dua ediyoruz. Ellerimizi boş çevirme Ya Rabbi. 
Allâh’ım, eski dünya, yeni dünya, bütün akvam-ı beşere karşı, yedi iklim ve yedi düvele karşı ‘Çanakkale geçilmez’ diyerek destanlar yazan, en büyük zaferi kazanan şehîd Mehmetçiklerimizin diyarından, onların yanı başından Sana yakarıyoruz. Milletimizi, ordumuzu, yurdumuzu, ebediyen payidar eyle Allâh’ım, izzetimizi, şerefimizi, onurumuzu, harim-i ismetimizi çiğnetme Allâh’ım. Mabetlerimizin göğsüne namahrem eli değdirtme Allâh’ım. Ezanlarımızı dindirtme, şanlı bayrağımızı indirtme Allâh’ım.
“Allâh’ım 99 yıl önce bir hilal uğruna batan nice güneşlerin diyarından, bugün Sana sesleniyoruz. Onların makamlarını âlî eyle…”
Allâh’ım yüce kitabında din, îmân, millet, vatan, hak, hakikat, adalet ve fazilet uğruna can veren şehîdlere ‘ölüler’ demeyiniz, ‘bilakis onlar diridirler’ buyuruyorsun. Dipdiri olduklarına şeksiz şüphesiz inandığımız şehîdlerimizin ‘Amin’ sesleri eşliğinde sana yalvarıyoruz. Dualarımızı kabul eyle Allâh’ım. 
Allâh’ım bugün 99 yıl önce Kirte’de, Zığındere’de, Arıburnu’nda, Anafartalar’da bir hilal uğruna batan nice güneşler battı. O güneşlerin ışığını ülkemizin, milletimizin, yurdumuzun üzerinden eksik etme Allâh’ım. Binlerce şehidimizin tertemiz makamından Sana sesleniyoruz. Onların makamlarını âlî eyle. İstiklal Şairimizin ifadesiyle:
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi,
Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi
Müjdesine layık şahadet şerbetini içen tüm şehîdlerimizi, gazilerimizi Efendimiz Sevgili Peygamberimize komşu eyle, bedir ashabı ile birlikte, Hz. Aliyyü’l-Murtaza, Seyyidü’ş-şüheda Hz. Hüseyin Efendimiz ile birlikte haşrolmayı, cennet ve cemalinle buluşmayı nasip eyle Allâh’ım.
“Allâh’ım millet olarak bizlere şehîdlerinin aziz hatırasını ruh ve gönül dünyasında yaşatmayı nasip eyle…”
Allâh’ım, şehîdlerimizi dünyaya getiren, bin bir çile ile büyüten ve onları yüce ideallerle yetiştiren annelerimize rahmet eyle. “Git evladım ben yıllarca oğulsuz kalayım, şu yaralı bağrıma taşlar basayım, hadi yavrum hadi git, ya gazi ol ya şehîd” diyerek evlatlarını Çanakkale’ye gönderen tüm annelere rahmet eyle. Bugüne kadar muazzez değerler uğruna can veren bütün şehîd anaların ruhlarını aziz eyle.
Allâh’ım millet olarak bizlere şehîdlerinin aziz hatırasını ruh ve gönül dünyasında yaşatmayı nasip eyle. Bizleri, onların uğruna canlarını verdikleri yüce değerlere ihanet edenlerden eyleme Allâh’ım. Allâh’ım, dilleri, kavimleri, ırkları, renkleri farklı, ancak îmânları, idealleri, azimleri, gayeleri, niyetleri, duyguları aynı nice Mehmetçiklerimiz 99 yıl önce burada can verdiler. Bugün de aynı îmân, aynı gaye, aynı azim, aynı niyet, aynı duygulara sahip kardeşler topluluğu olmayı milletçe hepimize nasip eyle. Allâh’ım dinimizin, milletimizin, devletimizin bekasını sarsacak her türlü dâhili ve harici fitnelerden bizleri halas eyle. Kötü niyetlilere fırsat verme Allâh’ım.
“Şehîdlerimizin bize öğrettiği birlik, beraberlik ve kardeşliği ülkemizden, İslam beldelerinden eksik etme Allâh’ım…”
·       Allâh’ım, Anadolu’nun her evinden,
·       Rumeli’nin her bölgesinden,
·       Şam’dan,
·       Bağdat’tan,
·       Beyrut’tan,
·       Kahire’den,
·       Trablus’tan,
·       Üsküp’ten,
·       Kosova’dan,
·       Saray Bosna’dan,
·       Kafkasya’dan
Son ehl-i salîbin salvetini yıkmak için Çanakkale’ye gelen şehîdlerimizin bize öğrettiği birlik, beraberlik ve kardeşliği ülkemizden, İslam beldelerinden eksik etme Allâh’ım. Bize de o kardeşliği ver. Dünyadaki mazlum Müslüman kardeşlerimize bu aziz şehîdler hürmetine nusretini nasip eyle Allâh’ım.
“Çanakkale aynı zamanda çağdaş dünyaya savaş ahlakını, savaş hukukunu öğreten bir mekteptir…”
Allâh’ım, Çanakkale aynı zamanda çağdaş dünyaya savaş ahlakını, savaş hukukunu öğreten bir mekteptir, bir okuldur. Nice Mehmetçikler, yaralı düşman askerlerini sırtında taşımış, kırbasından su içirmiştir. Bizleri, ülkemizi, milletimizi, İslam beldelerini, ahlak dışı, hukuk dışı her türlü savaştan, her türlü afetten, her türlü fitneden, fesattan muhafaza eyle Allâh’ım. Bedrin aslanları ve Malazgirt kahramanları kadar şanlı ve muazzez olduğuna inandığımız aziz şehîdlerimiz hürmetine ülkemizi ve gönül coğrafyamızı her türlü tefrikadan, kardeş kavgasından ve fitneden muhafaza eyle Allâh’ım.
Ey ölüden diriyi çıkaran rabbimiz, bizi şehîdlerimizin şahitliğiyle yeniden dirilt. Ey canımıza bin canlar lütfeden rabbimiz, bizi şehîdlerimizin düştüğü yerde ayağa kaldır. Bizi de şehîdlerimizin yanında şahitler olarak yaz.  Bizi alemin diriliği eyle. İmanımızı insanlığın diriliği eyle. Bizi öldürmeye gelenler bile bizdeki şehîdlik sırrı ile dirilsin. Bizi taşlayanlar da bizim duamızla ateşten kurtulsun. Bugün burada Anadolu’nun her köyünden her kasabasından buraya dualar taşıdık. Sen bu dualarımızı kabul eyle Allâh’ım. En büyük dua olan yüce kitabımızın 250 bin hatm-i şerifini şehîdlerimize armağan ediyoruz sen vasıl eyle, ruhlarını haberdar eyle Allâh’ım. Okuduğumuz hatm-i şerifleri başta sevgili Peygamberimiz Efendimizin aziz, pak, mutahhar ruhuna ve sahabeden bugüne kadar insanlık için büyük hizmetlerde bulunan bütün büyüklerimizin ruhuna bağışladık sen vasıl eyle Allâh’ım. Bütün şehîdlerimizin ve gazilerimizin ruhlarına ve onları yetiştiren annelerin ve babaların ruhlarına hediye ediyoruz sen vasıl eyle Allâh’ım. 
İstiklal şairimizin veciz ifadesi ile duamızı bitiriyoruz sen kabul eyle Allâh’ım;
Ey şehîd oğlu şehîd isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber
Yüce Peygamberimizin hamd adlı sancağının altında şehîdlerimizle buluşmayı, hepimize nasip eyle Allâh’ım.

اَلصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ اللٰهِ!

 اَلصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلَيْكَ يَا حَب۪يبَ اللّٰهِ!

اَلصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الْأَوَّل۪ينَ وَالْأٰخِر۪ينَ!

وَالْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ! الْفَتِحَة!...

Salât-ü Selâm Senin üzerine olsun Ey Allâh’ın Rasûlü,

Salât-ü Selâm Senin üzerine olsun Ey Allâh’ın Sevgilisi,

Salât-ü Selâm Senin üzerine olsun Ey Öncekilerin ve Sonrakilerin Efendisi!...

Essalât-ü ve’s-selâm-ü ‘aleyke yâ Rasûlellâh!...

Essalât-ü ve’s-selâm-ü ‘aleyke yâ Habîbellâh!...

Essalât-ü ve’s-selâm-ü ‘aleyke yâ Seyyide’l-evvelîne ve’l-âhırîn… Ve’l-Hamdülillâh-i Rabbi’l-‘Âlemîn… “Âmîn” “EL-FÂTİHAH”


Diyanet İşleri Başkanı Görmez'den Çanakkale Şehitleri için anlamlı dua

Çanakkale Deniz Zaferi’nin 99. yılı anma etkinliklerinde Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez,  Çanakkale Şehitleri Abidesi önünde gerçekleşen resmi törene katılarak şehitler için dua etti. Türk harp tarihinde müstesna bir yeri olan Çanakkale Deniz Muharebesinde şehit düşen 250 bin vatan evladı için Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından okutulan 250 bin hatimin duasını da yapan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, duada şu ifadelere yer verdi;
 
“Milletimizi, ordumuzu, yurdumuzu, ebediyen payidar eyle, izzetimizi, şerefimizi, onurumuzu, harim-i ismetimizi çiğnetme Allah’ım…”
Ey bizleri yoktan var eden, varlığından ve rahmetinden haberdar eden Yüce Rabbimiz, Ey yerlerin ve göklerin yegâne sahibi, kalplerimizin, sırlarımızın, niyet, gaye ve hedeflerimizin, arzu ve kederlerimizin yegâne maliki olan Yüce Mevlâmız, Hamdimizi, senamızı, şükrümüzü, duamızı sana yöneltiyoruz. Sen kabul eyle Allah’ım. Salât ü selâmımızı ve her türlü ihtiramımızı Peygamberimiz Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya, onun âl, ashâb ve etbâına iletiyoruz muazzez ruhunu haberdar eyle Allah’ım. 
 
Allah’ım bugün Çanakkale zaferinin 99. yılında milletçe, devletçe Çanakkale’deyiz. Şehitlerimizin huzurunda dua ediyoruz, dualarımızı kabul eyle Allah’ım. Dağların, taşların şüheda gövdesine büründüğü bu topraklarda halimizi arz ediyoruz icabet eyle Allah’ım. Dünyanın cennetü’l-baki ve cennetül muallâ’dan sonra en yüce, en ulvi, en mukaddes şehitliğinde hep birlikte ellerimizi açtık dua ediyoruz. Ellerimizi boş çevirme Ya Rabbi. 
 
Allah’ım, eski dünya, yeni dünya, bütün akvam-ı beşere karşı, yedi iklim ve yedi düvele karşı ‘Çanakkale geçilmez’ diyerek destanlar yazan, en büyük zaferi kazanan şehit Mehmetçiklerimizin diyarından, onların yanı başından Sana yakarıyoruz. Milletimizi, ordumuzu, yurdumuzu, ebediyen payidar eyle. Allah’ım, izzetimizi, şerefimizi, onurumuzu, harim-i ismetimizi çiğnetme Allah’ım. Mabetlerimizin göğsüne namahrem eli değdirtme Allah’ım. Ezanlarımızı dindirtme, şanlı bayrağımızı indirtme Allah’ım.
 
“Allah’ım 99 yıl önce bir hilal uğruna batan nice güneşlerin diyarından, bugün Sana sesleniyoruz. Onların makamlarını âlî eyle…”
Allah’ım yüce kitabında din, iman, millet, vatan, hak, hakikat, adalet ve fazilet uğruna can veren şehitlere ‘ölüler’ demeyiniz, ‘bilakis onlar diridirler’ buyuruyorsun. Dipdiri olduklarına şeksiz şüphesiz inandığımız şehitlerimizin ‘Amin’ sesleri eşliğinde sana yalvarıyoruz. Dualarımızı kabul eyle Allah’ım. 
 
Allah’ım bugün 99 yıl önce Kirte’de, Zığındere’de, Arıburnu’nda, Anafartalar’da bir hilal uğruna batan nice güneşler battı. O güneşlerin ışığını ülkemizin, milletimizin, yurdumuzun üzerinden eksik etme Allah’ım. Binlerce şehidimizin tertemiz makamından Sana sesleniyoruz. Onların makamlarını âlî eyle. İstiklal Şairimizin ifadesiyle:
 
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi,
Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi
 
Müjdesine layık şahadet şerbetini içen tüm şehitlerimizi, gazilerimizi Efendimiz Sevgili Peygamberimize komşu eyle, bedir ashabı ile birlikte, Hz. Aliyyü’l-Murtaza, Seyyidü’ş-şüheda Hz. Hüseyin Efendimiz ile birlikte haşrolmayı, cennet ve cemalinle buluşmayı nasip eyle Allah’ım.
 
“Allah’ım millet olarak bizlere şehitlerinin aziz hatırasını ruh ve gönül dünyasında yaşatmayı nasip eyle…”
Allah’ım, şehitlerimizi dünyaya getiren, bin bir çile ile büyüten ve onları yüce ideallerle yetiştiren annelerimize rahmet eyle. “Git evladım ben yıllarca oğulsuz kalayım, şu yaralı bağrıma taşlar basayım, hadi yavrum hadi git, ya gazi ol ya şehit” diyerek evlatlarını Çanakkale’ye gönderen tüm annelere rahmet eyle. Bugüne kadar muazzez değerler uğruna can veren bütün şehit anaların ruhlarını aziz eyle.
 
Allah’ım millet olarak bizlere şehitlerinin aziz hatırasını ruh ve gönül dünyasında yaşatmayı nasip eyle. Bizleri, onların uğruna canlarını verdikleri yüce değerlere ihanet edenlerden eyleme Allah’ım. Allah’ım, dilleri, kavimleri, ırkları, renkleri farklı, ancak imanları, idealleri, azimleri, gayeleri, niyetleri, duyguları aynı nice Mehmetçiklerimiz 99 yıl önce burada can verdiler. Bugün de aynı iman, aynı gaye, aynı azim, aynı niyet, aynı duygulara sahip kardeşler topluluğu olmayı milletçe hepimize nasip eyle. Allah’ım dinimizin, milletimizin, devletimizin bekasını sarsacak her türlü dâhili ve harici fitnelerden bizleri halas eyle. Kötü niyetlilere fırsat verme Allah’ım.
 
“Şehitlerimizin bize öğrettiği birlik, beraberlik ve kardeşliği ülkemizden, İslam beldelerinden eksik etme Allah’ım…”
Allah’ım, Anadolu’nun her evinden, Rumeli’nin her bölgesinden, Şam’dan, Bağdat’tan, Beyrut’tan, Kahire’den, Trablus’tan, Üsküp’ten, Kosova’dan, Saray Bosna’dan, Kafkasya’dan son ehl-i salîbin salvetini yıkmak için Çanakkale’ye gelen şehitlerimizin bize öğrettiği birlik, beraberlik ve kardeşliği ülkemizden, İslam beldelerinden eksik etme Allah’ım. Bize de o kardeşliği ver. Dünyadaki mazlum Müslüman kardeşlerimize bu aziz şehitler hürmetine nusretini nasip eyle Allah’ım.
 
“Çanakkale aynı zamanda çağdaş dünyaya savaş ahlakını, savaş hukukunu öğreten bir mekteptir…”
Allah’ım, Çanakkale aynı zamanda çağdaş dünyaya savaş ahlakını, savaş hukukunu öğreten bir mekteptir, bir okuldur. Nice Mehmetçikler, yaralı düşman askerlerini sırtında taşımış, kırbasından su içirmiştir. Bizleri, ülkemizi, milletimizi, İslam beldelerini, ahlak dışı, hukuk dışı her türlü savaştan, her türlü afetten, her türlü fitneden, fesattan muhafaza eyle Allah’ım. Bedrin aslanları ve Malazgirt kahramanları kadar şanlı ve muazzez olduğuna inandığımız aziz şehitlerimiz hürmetine ülkemizi ve gönül coğrafyamızı her türlü tefrikadan, kardeş kavgasından ve fitneden muhafaza eyle Allah’ım.
 
“Allah’ım, bugün burada Anadolu’nun her köyünden her kasabasından buraya dualar taşıdık…”
Ey ölüden diriyi çıkaran rabbimiz, bizi şehitlerimizin şahitliğiyle yeniden dirilt. Ey canımıza bin canlar lütfeden rabbimiz, bizi şehitlerimizin düştüğü yerde ayağa kaldır. Bizi de şehitlerimizin yanında şahitler olarak yaz.  Bizi alemin diriliği eyle. İmanımızı insanlığın diriliği eyle. Bizi öldürmeye gelenler bile bizdeki şehitlik sırrı ile dirilsin. Bizi taşlayanlar da bizim duamızla ateşten kurtulsun. Bugün burada Anadolu’nun her köyünden her kasabasından buraya dualar taşıdık. Sen bu dualarımızı kabul eyle Allah’ım. En büyük dua olan yüce kitabımızın 250 bin hatm-i şerifini şehitlerimize armağan ediyoruz sen vasıl eyle, ruhlarını haberdar eyle Allah’ım. Okuduğumuz hatm-i şerifleri başta sevgili Peygamberimiz Efendimizin aziz, pak, mutahhar ruhuna ve sahabeden bugüne kadar insanlık için büyük hizmetlerde bulunan bütün büyüklerimizin ruhuna bağışladık sen vasıl eyle Allah’ım. Anafartalar kahramanı Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere bütün şehitlerimizin ve gazilerimizin ruhlarına ve onları yetiştiren annelerin ve babaların ruhlarına hediye ediyoruz sen vasıl eyle Allah’ım. 
 
İstiklal şairimizin veciz ifadesi ile duamızı bitiriyoruz sen kabul eyle Allah’ım;
 
Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber
 
Yüce Peygamberimizin hamd adlı sancağının altında şehitlerimizle buluşmayı, hepimize nasip eyle Allah’ım.

Fotoğraflar

Diyanet İşleri Başkanı Görmez'den Çanakkale Şehitleri için anlamlı dua

Çanakkale Deniz Zaferi’nin 98. yılı anma etkinliklerinde bu yıl ilk kez Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez,  Çanakkale Şehitleri Abidesi önünde gerçekleşen resmi törene katılarak şehitler için dua etti.Çanakkale Deniz Muharebesinde şehit düşen 253 bin vatan evladı için Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından okutulan 253 bin hatimin duasını da yapan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, duada şu ifadelere yer verdi;“İzzetimizi, şerefimizi, onurumuzu, harimi ismetimizi çiğnetme, mabetlerimizin göğsüne namahrem eli değdirme, ezanlarımızı susturma, şanlı bayrağımızı indirtme Allah’ım…”Ey bizleri ve bütün mevcudatı yoktan var eden, varlığından, sevgisinden ve rahmetinden haberdar eden yüce rabbimiz, ey rahmeti ile bütün varlığı, bütün kâinatı, bütün insanlığı yaratan, rahman ve rahim olan ulu Allah’ımız, ey yerlerin ve göklerin yegâne sahibi, kalplerimizin, sırlarımızın, niyet, gaye ve hedeflerimizin, arzu ve kederlerimizin maliki olan yüce mevlamız, öncelikle hakkıyla ifade etmekten aciz kaldığımız hamdimizi, senamızı, şükrümüzü, duamızı sana yöneltiyoruz, kabul eyle Allah’ım.Bugün dağların, taşların şüheda gövdesine büründüğü Çanakkale’de dünyanın en yüce, en ulvi, en mukaddes şehitliğinde milletçe hep birlikte ellerimizi açtık dua ediyoruz. Onların muazzez ruhlarını, bizlerden haberdar eyle. Eski dünya, yeni dünya, bütün akvamı beşere karşı, yedi iklimi cihana karşı ‘Çanakkale geçilmez’ diyerek destanlar yazan, en büyük zaferi kazanan şehit Mehmetçiklerimizin diyarından sana yakarıyoruz. Milletimizi, ordumuzu, yurdumuzu, ebediyen payidar eyle. İzzetimizi, şerefimizi, onurumuzu, harimi ismetimizi çiğnetme, mabetlerimizin göğsüne namahrem eli değdirme, ezanlarımızı susturma, şanlı bayrağımızı indirtme Allah’ım.“O güneşlerin ışığını yurdumuzun, milletimizin üzerinden hiçbir zaman eksik etme Allah’ım…”Allah’ım yüce kitabında din, iman, millet, vatan, hak, hakikat, adalet, erdem, fazilet uğruna can veren şehitlere ölüler demeyiniz, bilakis onlar diridirler buyuruyorsun. Dipdiri olduklarına şeksiz şüphesiz inandığımız şehitlerimizin ‘Amin’ sesleri eşliğinde sana yalvarıyoruz. Dualarımızı kabul eyle Allah’ım. Allah’ım bugün 98 yıl önce karada, denizde, Kirte’de, Zığındere’de, Arıburnu’nda, Anafartalar’da bir hilal uğruna batan nice güneşlerin diyarından binlerce şehidimizin tertemiz makamından sana sesleniyoruz. Onların makamlarını ali eyle. O güneşlerin ışığını yurdumuzun, milletimizin üzerinden hiçbir zaman eksik etme Allah’ım. İstiklal şairimizin ifadesiyle ‘Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi, bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi’ Şehadet şerbetini içen tüm şehitlerimizi, gazilerimizi, başta efendimiz sevgili Peygamberimiz olmak üzere bedir ashabı ile birlikte Hz. Aliyyü’l Murtaza seyyidü Şüheda Hz. Hüseyin Efendimiz ile birlikte haşrolmayı cennet ve cemalinle buluşmayı nasip eyle Allah’ım.“Bizleri şehitlerimizin uğruna canlarını verdiği yüce değerlere ihanet edenlerden eyleme Allah’ım…”Allah’ım şehitlerimizi dünyaya getiren, bin bir çile ile büyüten ve onları yüce ideallerle yetiştiren annelerimize merhamet eyle. ‘Git evladım ben yıllarca oğulsuz kalayım, şu yaralı bağrıma taşlar basayım, hadi yavrum hadi git, ya gazi ol ya şehit’ diyerek evlatlarını Çanakkale’ye gönderen tüm annelerinin ruhlarını aziz eyle.Allah’ım millet olarak bizlere şehitlerinin aziz hatırasını ruh ve gönül dünyasında yaşatmayı nasip eyle. Bizleri onların uğruna canlarını verdiği yüce değerlere ihanet edenlerden eyleme Allah’ım. Allah’ım dilleri, kavimleri, ırkları, beldeleri farklı ancak imanları, idealleri, azimleri, gayeleri, niyetleri duyguları, aynı nice Mehmetçiklerimiz burada can verdiler. Bugünde aynı iman, aynı gaye, aynı azim, aynı niyet, aynı duygulara sahip kardeşler topluluğu olmayı, barışı, huzuru, esenliği, kardeşliği, hakkı, adaleti, erdemi, fazileti egemen kılmayı bizlere nasip eyle Allah’ım.“Ateş ve baruta güvenmiş insanlığa bizleri umut eyle Allah’ım…”Allah’ım Anadolu’nun her evinden, Rumeli’nin her bölgesinden, Şam’dan, Bağdat’tan, Beyrut’tan, Kahire’den, Üsküp’ten, Saray Bosna’dan son ehli salibin salvetini yıkmak için Çanakkale’ye gelen ve burada ölesiye kardeş olan şehitlerimizin bize öğrettiği birlik, beraberlik ve kardeşliği ülkemizden İslam beldelerinden eksik etme Allah’ım. Bize de o kardeşliği ver. Kin ve nefrete mağlup etme Allah’ım. Ateş ve baruta güvenmiş insanlığa bizleri umut eyle Allah’ım.“Çanakkale aynı zamanda çağdaş dünyaya savaş ahlakını, savaş hukukunu öğreten bir mekteptir, bir okuldur…”Allah’ım Çanakkale aynı zamanda çağdaş dünyaya savaş ahlakını, savaş hukukunu öğreten bir mekteptir, bir okuldur. Nice Mehmetçikleri yaralı düşman askerlerini sırtında taşımış, kırbasından su içirmiştir. Bizleri, ülkemizi, milletimizi, İslam beldelerini, ahlak dışı, hukuk dışı her türlü savaştan, her türlü afetten, her türlü fitneden, muhafaza eyle Allah’ım.

 

 






 

Ordunun Duası

Yılmam ölümden, yaradan, askerim
Orduma 'Gazi' dedi Peygamber'im
Bir dileğim var ölürüm isterim
Yurduma tek düşman ayak basmasın

Amin desin hep birden yiğitler
Allahu ekber gökten şehitler
Amin! Amin! Allahu ekber

Türk eriyiz silsilemiz kahraman
Müslümanız Hakk'a tapan müslüman
Putları Allah tanıyanlar, aman
Mescidimin boynuna çan asmasın

Amin desin hep birden yiğitler
Allahu ekber gökten şehitler
Amin! Amin! Allahu ekber

Millet için etti mi ordum sefer
Kükremiş arslan kesilir her nefer
Döktüğü kandan göğe vursun zafer
Toprağa bir damlası boşa akmasın

Amin desin hep birden yiğitler
Allahu ekber gökten şehitler
Amin! Amin! Allahu ekber

Ey ulu Peygamberimiz nerdesin
Dinle minaremde öten gür sesin
Gel! Bana yar ol ki cihan titresin
Kimse dönüp süngüme yan bakmasın

Amin desin hep birden yiğitler
Allahu ekber gökten şehitler
Amin! Amin! Allahu ekber

Mehmet Akif Ersoy

 


 

 

ya hayy: Ordunun Duası Yılmam ölümden, yaradan, askerim Orduma 'Gazi' dedi Peygamber'im Bir dileğim var ölürüm isterim Yurduma tek düşman ayak basmasın Amin desin hep birden yiğitler Allahu ekber gökten şehitler Amin! Amin! Allahu ekber Türk eriyiz silsilemiz kahraman Müslümanız Hakk'a tapan müslüman Putları Allah tanıyanlar, aman Mescidimin boynuna çan asmasın Amin desin hep birden yiğitler Allahu ekber gökten şehitler Amin! Amin! Allahu ekber Millet için etti mi ordum sefer Kükremiş arslan kesilir her nefer Döktüğü kandan göğe vursun zafer Toprağa bir damlası boşa akmasın Amin desin hep birden yiğitler Allahu ekber gökten şehitler Amin! Amin! Allahu ekber Ey ulu Peygamberimiz nerdesin Dinle minaremde öten gür sesin Gel! Bana yar ol ki cihan titresin Kimse dönüp süngüme yan bakmasın Amin desin hep birden yiğitler Allahu ekber gökten şehitler Amin! Amin! Allahu ekber Mehmet Akif Ersoy    




    
 [1] ‘Âl-i ‘Imrân Sûresi, 3/169-173.