18 Eylül 2016 Pazar

İLAHİLER---YETMİŞ İKİDİR İMAN DİREĞİ --- ALLÂH DER ---


YETMİŞ İKİDİR İMAN DİREĞİ

 

Yetmiş ikidir îmân budağı 

Âlâsı-dır lâ ilâhe illellâh

Cennet-i âlâ olur durağı

Her kim derse lâ ilâhe illellâh.

 

Mü’min olan vuslat yoluna gider

Gece gündüz Mevlâ’sını zikreder

Kebâir-den dört bin günâhı gider

Her kim derse lâ ilâhe illellâh.

 

Ashab-lar Muhammed’den süâl eyledi

Dört bin günâhı yok ise dedi

Komşusundan gider deyü buyurdu

Her kim derse lâ ilâhe illellâh.

 

Hakk Te’âlâ hitâb etti ya Mûsâ

Yerlerde göklerde her ne var ise

Cümlesi mîzân gözünde vezn-olsa

Ağır gelir lâ ilâhe illellâh.

 

Âşık Yûnus yine geçüptür öte

Gaflete düşüpte eyleme hatâ

Kıyâmete kadar nûr ile yata

Her kim derse lâ ilâhe illellâh.

 

 

ALLÂH DER

 

Sular aşka coşar gelir Hakk diye,

Başın taşa vurur vurur Allâh der.

Rüzgâr dağdan dağa koşar Hakk diye,

Arada bir durur durur Allâh der.

 

Otlar bile Hakk diyerek bitermiş,

Yağmur Haktan gelir, Hakka gidermiş,

Hakk âşığı âmâ gözlü bir derviş,

Hakk yolunda yürür yürür Allâh der. 

 

Ağaç dal dal, Hakka açar kucağı,

Acı vermez Hakk emrinin bıçağı,

Gökte güneş Hakkın sönmez ocağı,

Dağdaki kar erir erir Allâh der.

 

Gök-güvercin Hakk der uçar seherde,

Balık suda Hakkı içer seherde,

Kırmızı gül Hakk der açar seherde,

Kokusunu verir verir Allâh der.

 

Hakkın yolcuları Hakta buluşur,

Varlık zerre, zerre Hakkı bölüşür,

Kalb bedende Hakk-Hakk diye çalışır,

Kan damara varır varır Allâh der. 

 

Hak mührü var ceylanların gözünde,

Hak yazılı kâinatın yüzünde,

Hakk Rasûl-ü Muhammed’in izinde,

Gönül Hakkı görür-görür Allâh der.

14 Eylül 2016 Çarşamba

İNSANLARIN EN ŞERLİSİ İKİ-YÜZLÜ OLANIDIR


İNSANLARIN EN ŞERLİSİ İKİ-YÜZLÜ OLANIDIR

﴿ وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يُعْجِبُكَ قَوْلُهُ فِى الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا وَيُشْهِدُ اللّٰهَ عَلٰى مَا فِى قَلْبِه۪ وَهُوَ اَلَدُّ الْخِصَامِ [سورة البقرة:٢/٢٠٤]

“İnsanlardan öylesi de vardır ki, dünyâ hayâtına ilişkin sözleri senin hoşuna gider. Bir de kalbindekine (Sözünün özüne uyduğuna) Allâh’ı şâhit tutar. Hâlbuki o, düşmanlıkta en amansız olandır.” Bakara Sûresi, 2/204.

 

٧١٧٩- حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ، حَدَّثَنَا اللَّيْثُ، عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِي حَبِيبٍ، عَنْ عِرَاكٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ ، يَقُولُ: "إِنَّ شَرَّ النَّاسِ ذُو الْوَجْهَيْنِ، الَّذِي يَأْتِي هَؤُلاَءِ بِوَجْهٍ، وَهَؤُلاَءِ بِوَجْهٍ."[1]

“ … İnsanların en şerlisi (en felâketi en helâketi) iki-yüzlü olanıdır ...”[2]

صحيح البخاري، كتاب الأحكام (٩٣)، باب: ما يكره من ثناء السلطان، وإذا خرج قال غير ذلك (٢٧/٢٧)، رقم الحديث:٧١٧٩، ص:٩٨٧؛ صحيح مسلم، كتاب فضآئل الصحابة (٤٤)، باب: ذم ذي الوجهين وتحريم فعله (٢٦) رقم الحديث:١٩٩-(٢٥٢٦)، ص:١٠٢١.

[1] Buhârî, Kitâbü’l-Ahkâm (93), Sultanın yanında övgü çıkınca başka söylemek Bâbı  (22/22), Hadîs no:7179, s:987; Müslim, Kitâb-ü Fezâilü’s-Sahâbe (44), İkiyüzlü olanın zemmi Bâbı (26), Hadîs no:199-(2526), s:1021.

٧١٧٩- حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ، حَدَّثَنَا اللَّيْثُ، عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِي حَبِيبٍ، عَنْ عِرَاكٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ ، يَقُولُ: "إِنَّ شَرَّ النَّاسِ ذُو الْوَجْهَيْنِ، الَّذِي يَأْتِي هَؤُلاَءِ بِوَجْهٍ، وَهَؤُلاَءِ بِوَجْهٍ."[3]

“ … İnsanların en şerlisi (en felâketi en helâketi) iki-yüzlü olanıdır ...”[4]

صحيح البخاري، كتاب الأحكام (٩٣)، باب: ما يكره من ثناء السلطان، وإذا خرج قال غير ذلك (٢٧/٢٧)، رقم الحديث:٧١٧٩، ص:٩٨٧؛ صحيح مسلم، كتاب فضآئل الصحابة (٤٤)، باب: ذم ذي الوجهين وتحريم فعله (٢٦) رقم الحديث:١٩٩-(٢٥٢٦)، ص:١٠٢١.

[1] Buhârî, Kitâbü’l-Ahkâm (93), Sultanın yanında övgü çıkınca başka söylemek Bâbı  (22/22), Hadîs no:7179, s:987; Müslim, Kitâb-ü Fezâilü’s-Sahâbe (44), İkiyüzlü olanın zemmi Bâbı (26), Hadîs no:199-(2526), s:1021.





[1] صحيح البخاري، كتاب الأحكام (٩٣)، باب: ما يكره من ثناء السلطان، وإذا خرج قال غير ذلك (٢٧/٢٧)، رقم الحديث:٧١٧٩، ص:٩٨٧؛ صحيح مسلم، كتاب فضآئل الصحابة (٤٤)، باب: ذم ذي الوجهين وتحريم فعله (٢٦) رقم الحديث:١٩٩-(٢٥٢٦)، ص:١٠٢١.
[2] Buhârî, Kitâbü’l-Ahkâm (93), Sultanın yanında övgü çıkınca başka söylemek Bâbı  (22/22), Hadîs no:7179, s:987; Müslim, Kitâb-ü Fezâilü’s-Sahâbe (44), İkiyüzlü olanın zemmi Bâbı (26), Hadîs no:199-(2526), s:1021.
[3] صحيح البخاري، كتاب الأحكام (٩٣)، باب: ما يكره من ثناء السلطان، وإذا خرج قال غير ذلك (٢٧/٢٧)، رقم الحديث:٧١٧٩، ص:٩٨٧؛ صحيح مسلم، كتاب فضآئل الصحابة (٤٤)، باب: ذم ذي الوجهين وتحريم فعله (٢٦) رقم الحديث:١٩٩-(٢٥٢٦)، ص:١٠٢١.
[4] Buhârî, Kitâbü’l-Ahkâm (93), Sultanın yanında övgü çıkınca başka söylemek Bâbı  (22/22), Hadîs no:7179, s:987; Müslim, Kitâb-ü Fezâilü’s-Sahâbe (44), İkiyüzlü olanın zemmi Bâbı (26), Hadîs no:199-(2526), s:1021.

9 Eylül 2016 Cuma

KURAN BİZE YETER DİYENLER VE FİKİRLERİ KABUL EDİLEMEYECEK KİŞİLER....

KURAN BİZE YETER DİYENLER VE FİKİRLERİ KABUL EDİLEMEYECEK KİŞİLER....

https://m.facebook.com/kudus.13/posts/2032397570332224

Dr. İhsan ŞENOCAK hocamızın mütealası:





Üzülerek bir o kadar da yüreğim yanarak bu tabloyu işlemek zorunda kaldım… Yıllardır Dinimizin FAY HATLARINA dinamit koymaya çalışan bu insanlar emellerine ne yazık ki ulaşıyorlar… Bunlara inanıp kendisini artık DİN adına hükümler verebilen bireyler olduğunu zanneden güruhlar türedi… Dinimizin İ’tikâd=Îmân=İnanç esasları ile hoyratça oynanır bir zamanda yaşamaktayız…


Zamanımızın İLAHİYAT hocaları dediğimiz sapkınlar (Şİİ, VAHABİ ve bir sürü SAPIK FİKİR lerle dolu) tarafından; Müslümanların inançları sarsılır hale geldi…


İlahiyat Fakültelerinin tümüne hıristiyan yahûdî şii ve vahabi virüsleri bulaşmış... İlahiyat mezununun en iyisi bile gurur ve kibir abidesi olmuş...


Taharetsiz ders okuyan tüvalete gittiği ayakkabı ile Kur’ân ilmi öğrenen –ne kadar hidayet verir bilinmez- güruh artık Hz. Peygamberimizi (s.a.v.), Büyük İslam alimlerimizi -4 Mezheb imamı- beğenmez hale gelmiş...


Yeni yeni kendi dehâ beyinlerince din icad etmeye başlanılmış...


1437 yıldır İslâm Dîni-ni hiçbir Âlim gelipte anlayamamış uygulayamamış yorumlayamamış bunlar Kur’ân-ı yeniden keşfedip yorumlamışlar ve artık Hadis sünnet gerekmez bize Kur’ân yeter demişler…


Ne yazıkki bir türlü Kur’ân bunlara yetmemiş… Hz. Âdem (a.s.) günah işleme iftirasında bulunarak Peygamberlerinde günah işlediğini bu yüzden de onlarla kendilerinin bir farkının olmadığını iddia edip kendilerine bir tür Peygamberlik –haşa- vermeye çalışmışlar…


Biz deriz ki Hz. Âdem eğer emre karşı geldi yasak meyveden yedi ise bu bir günah değil aksine kendisi daha Peygamber olmamıştır… İkincisi ya da ona unutturulmuştur Yüce yaratıcımız tarafından ki UNUTMAK fiilinden kalem kalkmıştır…



Tavsiye üzerine; Geçen Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Mezuniyet törenini izledim… Ciğerlerim parçalandı… Sanki bir içki şöleni verilmiş o kutlanıyordu… Bunlar FETÖ'nün torunları olsa gerek... "Türkiye olimpiyatları" da aynen böyle idi... Gencecik yavruları çırımçıplak erkeklerle -hem de din adına- oynattılar… Şu rezaleti pisliği din adına nasıl yürekleri dağlanmadan yapabilmişler bilinmez ama...


Hatta bir veli dayanamadı bağırarak bu yapılanların din ile ne alakası var dedi…


Bunlara destek veren yetiştiren kıl kadar emeği geçen ve bu mezuniyette bulunanların hepsi ZALİM dir... zalimlere lanet olunur.... lanet edicilerin hepsinin (Allah’ın, Meleklerin, Cinlerin, İnsanların, Hayvanların, Dağların ve Ağaçların) laneti bunların üzerine olsun... Sanatçı veya popçu sazcı dansçı olmak istiyorsanız yerleri var gidin oralara... İLAHİYAT kelimesine de mi saygınız yok din tacirleri... Sizlere acımak lazım... Sizler bırakın ilimi cehalet kelimesinin içine bile giremezsiniz... bunların anne ve babaları da gurur duyuyordur illa ki... Yazıklar olsun dinimizle alay edenlere... Yazıklar olsun din adına dinsizlik yapanlara... Yazıklar olsun Allah ve Peygamber düşmanlarına...


İşte bunlar din adına ahkam kesecekler… Bunların hocalarının görüşlerine gelince saymakla bitecek gibi değil…


Kader yok, Şefaat yok, Hz. İsa’nın  nüzulü yok, Peygamber yok, Cariyelik yok, Peygamberlerin fazileti yok, recm yok, Allah-ü Te’âlâ’ya vâcib olan bir sürü sıfatı yok, Başörtüsü yok, Kelime-i Şehâdette; “Muhammed ur Resûlullah” yok, Hadis Sünnet yok, Hz. Meryem annemizin iffeti yok, Namaz yok yok yok…


Yine demek gerekir ki; "Lâilâhe illellâh, Muhammedü'r-Rasûlüllah" dan "Muhammedü'r-Rasûlüllah" ı çıkaranlar müslüman olmaz... 'Müslüman olmak istiyorsan kendince uydurduklarını terk et!' Gerçekten bütün bu hezeyanları terk etmek lazım... 1437 yıldır bize kadar MÜTEVATİR yoluyla bize gelen bu dini inkâr edip akıllarıyla! Yeni bir din kurmak isteyenler yeni bir Müslümanlık çıkaranlar şunu bilecek ki... Bu Dîn-i Mübîn-i İslâm'ın sahibi ancak ve ancak Allâh-ü Te'âlâ'dır... O muhkemdir... Kimse değiştiremeyecektir... Şer'î Delillerimiz belli olduğu gibi bizim dinimiz izaha da gerek duymaz... Ancak "Ezmanın tağayyürü ile Ahkâmın tağayyürü inkâr edilemez" -Mecelle- uçakta namaz kılınır mı kılınmaz mı? Gibi fıkhî hükümlere fetvalar gerekir ki makamı da DİYANET tir...


TASAVVUF VE TARİKAT ÜZERİNE

Şu anda oynanan oyun laikliği ön plana çıkararak "tasavvuf" ilmini yıkmaktır... Alet olmayalım... Bizim ecdadımız 900 küsur senedir İslam’ı anladı yaşadı ve yaşattı... Başka örneklere ne gerek var... Tasavvuf yeni bir din kurmaz yeni bir tefsir yazmaz... Hadis inkâr etmez... Hadis uydurmaz... Sadece "İNSANLARA GÜZEL AHLAKI VAAZ EDEREK MANEVİ OLGUNLAŞMAYI ÖĞRETMEKTİR." bunun dışında yapılan eylem ve davranışlar tarikat olamaz... "İNSANLARIN EN ÜSTÜNÜ O'NA EN GÜZEL UYAN YANİ ONUN EMİR VE YASAKALRINA EN ÇOK UYANLARDIR." buna "TAKVA" denilir... Tasavvufun yegâne gayesi budur... Bunu da yapma yolları "BİLMİYORSANIZ TAKVA SAHİPLERİNE SORUN" mucibince onlardan öğrenilir... Eğer herkes Kuranı anlayıp amel edebilse müfessire fakihe âlime ne hacet var... İmama müezzine şuna buna... Hz. Peygamberimiz (s.a.v.)'e Cebrail (as.)'ın ne ihtiyacı vardı... İnşaat yapmak için bile mühendis mimar kalfa usta amele merhaleleri olur... Ampule 220 volttan fazla verirseniz patlar... 200 volt verirseniz sönük yanar... Hz. Peygamberimiz (s.a.v.) daha peygamber olmadan Hıra nur dağında aralıksız 3 ay uzlete çekilmiştir... TASAVVUF; CENÂB-I HAKKʼI KALBEN TANIYABİLME SANATIDIR. TASAVVUF; “ÎMÂN”I “İHSÂN” GİBİ MUHTEŞEM VE MUAZZAM BİR UFKA TAŞIMANIN DİĞER ADIDIR...


Cennet-Mekân Yavuz Sultan Selim Han Hz. : ---


“Padişâh-ı Cihân olmak bir kuru dava imiş...

Bir Velî’ye bende olmak cümleden ala imiş... Buyurmuş...


Yunus Emre (rh.’a.) : ---


Şeriat tarikat yoldur varana...

Hakikat Ma'rifet andan içerü... Demiş...


900 küsur yıl bütün padişahlar ehl-i hâl olanlarla asla aralarını açık bırakmamışlardır.... Ehl-i Sünnet AKAİDİ ‘nin tamamında Evliyanın kerameti HAKK tır... Zaten olay kerameti ortadan kaldırıp sonra sünneti sonrada ayet meallerini değiştirip İSLAM DİNİ ni ortadan kaldırmaktır... DİN İSLAM'DIR BUNDAN BAŞKASI ASLA KABUL EDİLMEYEECEKTİR... BİRİLERİ İSTEMESE DE... Bu mesele yıllardır tartışılmış bu gün denilen yeni bir tartışma değil bu sadece KUR'ÂN BİZE YETER safsatası... 15 Temmuz’un 2. Dalgası: Ehl-i Sünnet’e saldırı, bu toplumun intiharı! http://www.gazeteoku.com/.../15-temmuzun-2-dalgasi-ehl-i... http://www.gazeteoku.com/.../uyariyorum-15-temmuz...


YAŞAR NURİ ÖZTÜRK

“Kurandaki İslam” diye kendine yeni bir İmam Azam belirleyip,  kendince uydurduğu bir dini/dinsizliği yıllardır şeytani bilgisiyle halka yutturmuş sayısız kişinin itikadını derinden sarsmış hatta dinden çıkarmıştır. Namaz yoktur diye İslâm’ın fay hattı dediğimiz Dinimizin direğini yıkmaya çalışan zındık bir DEİST’TİR.



MUSTAFA İSLAM/SIZ OĞLU

Koyu bir Hadis düşmanı olup Kaderi cennet ve cehennemin ebediliği ve daha birçok itikadi konuları inkâr eden Şii yanlısı bir cahil.


İLHAMİ GÜLER

Kuran-ı Kerim’in değişmesini isteyen sapık.



ABDÜLAZİZ BAYINDIR

Allah gaybı bilmez (haşa) diyebilen bilgili görünen aslında Rabbini dahi tanımayan ahmak.



MEHMET OKUYAN

Çaktırmadan Namaz ile alay eden hadd ve hudut tanımayan densiz, hadsiz, Hz. Meryem annemize neredeyse iffetsizlik suçu yükleyen “çift cinsiyetli” diyen şarlatan.


EDİP YÜKSEL

“Hadis yoktur” diyen (oryantalist)



FETÜLLAH GÜLEN

Gerçek bir yahûdî ve hıristiyan Papaz,  başörtüsü füruattır diyen (terörist). İslam Dinini dünyadan kaldırmak isteyen SATANİST.


ADNAN OKTAR

Hangi sapıklığını söylesem ki?

Şerefsiz bir mason ve yahûdî kırması olup,  Allah rızası için zina yaptırtan bir psikosapık… Mehdi olduğunu ima yoluyla iddia eder. Yahudi ve Hristiyanları Allah dostu olarak görür. Hoca falan değildir. En zaruri İslami ilimleri bile bilmez. Arapçası bile yoktur. 46 raporlu, özürlü, şizofren, paranoid ve megalomandır… Masonlarla içli dışlıdır, masonların ve Sabetayist hainlerin kontrolündedir.


HAYDAR BAŞ

Mustafa Kemal Seyyit ve Şerif’tir diyerek yüzyılın şakasını dahi yaptı.


SÜLEYMAN ATEŞ

Milli piyango haram değil der… Yahudi ve Hristiyanların cennete gireceğini idda eder. Cennete girmek için “La ilahe illallah” yeterli “Muhammed ur Resûlullah” a gerek yok demiştir.



İHSAN ELİAÇIK

Sapıklıkta daha çırak (çapsız) vs. Başörtü ALLAH cc Kesin emri değil diyor sapık.


BAYRAKTAR BAYRAKLI

“Kur’an bize yeter” dedi, ciltler dolusu tefsir yazdı... Hâlbuki Kuran 1 cilt… Gerisini hep uydurdu…





MUSTAFA ÖZTÜRK

Kur’an’a iftiralar atan sapık.


MUSTAFA KARATAŞ

Hz. İsa’nın nüzulünü inkâr edip yahûdî ve Hristiyanları öven…





ALPARSLAN KUYTUL

Allah-ü Te’âlâ’ya zaman ve mekân izafe eden sapık…



HAYRETTİN KARAMAN

"Bütün insanların Müslüman olmaları' dinin, Kur’ân ‘ın hedefi değildir." der… İslam’da recm yoktur, demiştir. Muhammed ur Resûlullah demeyenlerin de cennete girebileceğini savunmuştur. Abduh ve Reşid rıza gibileri örnek alim diye lanse etmiştir. Diyalogcuların akıl hocasıdır.



ZEKERİYA BEYAZ

İnsan mı, insan suretinde bir hayvan mı, yoksa daha da aşağı mı olduğu konusunda halk arasında büyük tartışmalara sebep olup huzur bozmuş biridir. Kabir azabını inkâr etmiştir. Tavuktan kurban olur, demiştir. Daha birçok sapık görüşü vardır. İlmi ciddiyetten yoksundur. Modernisttir. Ahlaksızdır.


İSMAİL NACAR

Peygamber Efendimiz’in (sav) faziletlerini inkâr eder. Peygamberlerin cesedinin çürüdüğünü iddia eder. Modernisttir…


EMİNE ŞENLİKOĞLU

Mustafa İslamoğlu’nun fikren talebesidir. Şia’ya yakınlıkduyar.  Cemaate bağlılığı saçmalık olarak görür. Aklını önde tutanlardandır. Yeterli İslami tahsile sahip değildir.


HAYRİ KIRBAŞOĞLU

Hz. İsa’nın (a.s.) ineceğini inkâr eder. Hadislere şüpheyle yaklaşır.



BURSALI AHMET YASİN

Sözde Şeyh Nazım Kıbrısi’nin sözde halifesidir. Mossad ve İsrail menfaatine hareket etmek gayretindedirler. Ahmet Yasin aynı zamanda sıkı bir büyücüdür…


AHMET ŞAHİN

Ehl-i Kitapla (Yahudi ve Hıristiyanlarla) amentüde (inanç esaslarında) ittifakımız var, demiştir. Diyalogcudur. Zaman Gazetesi yazarıdır…


AYETULLAH HUMEYNİ

Şiadır. Birçok sahabeye hakaret eder, iftiralar atarlar, kâfir derler. Birçok sapkın görüşleri vardır…


ALİ RIZA DEMİRCAN

Cariyeliği inkâr eder. Kabre sanduka yapmayı şirk sayar. Mezhebler beni bağlamaz, demiştir. Kutlu Doğum Haftasının İslam’da yeri yoktur, demiştir. Hurileri cinsel bir eş olduğunu inkar etmiş, onlar sadece hizmetçidir, demiştir…


İSKENDER EVRENESOĞLU

Kendisinin devrin imamı ve Müslümanların halifesi olduğunu idda etmiş bununla da kalmamış, Mehdi ve Resul (peygamber) olduğunu iddia etmiştir…


ALİ ŞERİATİ

Aslen İranlı bir şiidir. Ancak sapkın görüşleri nedeniyle şiiler tarafından bile kabul görmemiştir. Allah’ı (c.c.) ikiyüzlü bir puta benzetmiştir. Meyhanede demlenirken, İran şahının adamları tarafından tepelenmiştir…


CEMALEDDİN AFGANİ

Aslen şiadır, İran’lıdır. İngiliz casusu olduğu ve mason olduğu tespit edilince Sultan II. Abdulhamid tarafından İstanbul’da göz hapsine alındı.


MUHAMMED ABDUH

Muhammed Abduh, 1849'da Mısır'da doğdu. 1905'te yine burada öldü. 1899'da İngilizlerin desteği ile Mısır müftüsü oldu. Müftülüğü hiçbir zaman Osmanlı Devleti'nin tasdikinden geçmemiştir… Cemaleddin Afgani’nin talebesidir. Mason olduğu belgelenmiştir. Salih amel işleyenin kâfir de olsa cennete gireceğini idda etmiştir. Bu yonüyle diyalogçuların fikir babası sayılabilir. Bütün dinleri bir kabul eder. Eski âlimlere hakaret eder. Faize helal der, Kuran’ı mahlûk kabul eder. Kadınların açılmasını destekledi…


REŞİD RIZA

Mason Abduh ’un talebesidir. Dinde reform fikrini yaydı. Kitaplarında Ehl-i Sünnet’e saldırdı. Vahhabiliğe övgüler düzmüştür. Mucizeyi inkâr eder. İsa (a.s.) ‘ın göğe kaldırılmadığını öldüğünü iddia etmektedir. Cinlerin varlığını inkâr eder. 4 hak mezhebi kabul etmez. İcma-i Ümmet’i inkâr eder. Modernisttir…


MUHAMMED ESED

Önce Yahudi idi, daha sonra Müslüman oldu. İlmen yetkin olmadığı halde tefsir yazmıştır. Yazdığı bu tefsir yanlışlarla doludur. Tefsirinde sık sık tahrif edilmiş İncil ve Tevrat’a atıfta bulunmuştur. Kuran’daki kelimelere kafasına göre mana uydurmuştur. Yahudi ve Hıristiyanların da müslüman/cennetlik olduklarını iddia etmiştir. Zekât farzını inkâr etmiştir. Mason Muhammed Abduh'u öve öve göklere çıkartmıştır. Kafasına göre bir iman eden tanımı ortaya koymuştur. Modernisttir. İyi yetiştirilmiş bir Yahudi ajanıdır…


     



















﴿ يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اِنَّ وَعْدَ اللّٰهِ حَقٌّ فَلَا تَغُرَّنَّكُمُ الْحَيٰوةُ الدُّنْيَا۠
وَلَا يَغُرَّنَّكُمْ بِاللّٰهِ الْغَرُورُ ﴿٥﴾ [سورة فاطر:٣٥/٥] -- [سورة لقمان:٣١/٣٣]
“ Ey insanlar! Şüphesiz Allâh’ın vaadi gerçektir. Sakın dünyâ hayâtı sizi aldatmasın. Sakın çok aldatıcı (şeytan), Allâh hakkında sizi aldatmasın.
Aldatıcılar, sizi Allâh ile aldatmasın![1]
Fâtır Sûresi, 35/5. – Lokmân Sûresi, 31/33’den. Ş.g.





[1] Fâtır Sûresi, 35/5. – Lokmân Sûresi, 31/33’den.