26 Kasım 2018 Pazartesi

15 TEMMUZ 2016 DARBESİNDE ŞEHİT OLAN YİĞİTLERİMİZE ŞABAN GÜNBEY'DEN







1-           
‘Türk Milleti’ olarak; düşmanları tanırız
Kahramanca tedbirler çekinmeden alırız
Çakallar pusu kurmuş, biz çoktan hazırız
Millet, Milliyet! Neymiş öğreten bahadırız

2-           
El ân düşman bu sefer içimizden, çapsız 
Vatanımda koptu vaveyla ne amansız
İhânetle karşılaştık bu gürûh ahlaksız
Satılmış it sürüleri vefâsız ve de kansız

3-           
Son 15 yıldır[1] dost düşman gizli değil âşikâr
Din, îmân, ahlak ve vicdan yoksunu riyâkâr
Kahpe PKK’ya katıldı bir de paralel, hîlekâr
Yıllardır civanlar can verdi vatana, fedâkâr

4-           
Milletimiz küstahça can evinden vuruldu
‘Yurtta Sulh Konseyi’ FETÖ’cüler kuruldu
Cibilliyetsiz nankörler ukelâ ve foduldu
O gece Türk halkımın kimyası bozuldu

5-           
Takvim 15 Temmuz 2016’yı gösteriyordu
Kurumlarımıza pervasızca saldırılıyordu
Gök kubbe, faciaya sanki hırsla ağlıyordu
Halk tedirgin sonuç ne olacak bilemiyordu

6-           
Yıllardır sinsîce devletin içinde yuvalanmış
‘Paralel Yapı Mensupları’ diye kalıplaşmış
‘FETÖ Terör Örgütü’ fâsıklığa doymamış
Vahşet dehşet fiilleri târihte bile olmamış

7-           
Gâyeleri; Millet irâdesin zabt-ü gasp etmek
Ülkemizi keşmekeş ortamına sürüklemek
Millet egemenliğini top-yekûn alabilmek
Vatan bekçilerimizin gücünü kırabilmek

8-           
Uçak, tank, tüfek, mermi hepsi Milletindi
Çekinmeden halkın üzerine vahşîce çevirdi
Çocuk, kadın, ihtiyar ayrım bile yok şimdi
Gözü dönmüş bu yapı hak hukuku bilmedi

9-           
Küffar bile yapmadı; Oluk-oluk kan akıttı,
Tanklarla millet evladını ezdi, ne dehşetti
Vahşette; sırtlanları bile, insanlara arattı
Kahramanlar elleriyle, mermilerle savaştı

10-       
Vatanımın evlatları etten duvar kurdular
Şanlı bayrak ellerinde, it-leri durdurdular
Âşık olduğu tek haslet; şehâdeti yudumlar
Vatan namus din için çıkmış yola kartallar

11-       
Yiğit civan mertleri ağır silahlarla kırdılar
Cumhurbaşkanımıza hain tuzak kurdular
Genelkurmay, emniyet eş zamanlı vurdular
Şerefli Gazi Meclisimizi o gece bombaladılar

12-       
16.07.2016 00:59’da, ERDOĞAN Reis Başkan
Basın yoluyla o gece aziz millete telefondan
Emir verdi inin sokaklara, istiklâle korkmadan
Allâh için tek yürek birleşin dedi Başkomutan

13-       
Bu azınlık gurup, tanklarıyla toplarıyla gelsinler
Meydanlarda, halka ne yapacaklarsa yapsınlar
Halk gücünden üstün bir güç var mı? Bilsinler
Sonunda bu küstah girişimin cezasın versinler

14-       
Tüm Türkiye sanki bu çağrıyı bekliyordu
79 milyon yekvücut olmuş sel gibi akıyordu
Kent, ilçe, köyler akın-akın sahiplendi yurdu
Vatanını kurtarmak için herkes çırpınıyordu

15-       
Öldürmek istemişler, Cumhurbaşkanımızı
Onun için gönderdik, bütün dualarımızı
Seslendi bize sonra, alın bayraklarınızı
Meydanlara çıkarak, koruyun vatanınızı

16-       
Fevç-fevç, dalga-dalga, yığın-yığın, genç-ihtiyar
Meydanlara aktı, dünyâ seyretti milyon-milyar
Bu Türk milletine artık kimse çekemez asla ayar
Mahşeri yaşadık o gece ki, ama herkes bahtiyar

17-       
Yâ Rabb! Allâh’ım! Bu ne muazzam bir gece idi
Yâ Rabb! Allâh’ım! Bu ne muhteşem bir gece idi
Yâ Rabb! Allâh’ım! Bu ne muntazam bir gece idi
Yâ Rabb! Allâh’ım! Bu ne tastamam bir gece idi

Yâ Rabb! Allâh’ım! Bu ne görkemli bir gece idi
Yâ Rabb! Allâh’ım! Bu ne azametli bir gece idi
Yâ Rabb! Allâh’ım! Bu ne deneyimli bir gece idi
Yâ Rabb! Allâh’ım! Bu ne asaletli bir gece idi

Yâ Rabb! Allâh’ım! Bu ne dikkatli bir gece idi
Yâ Rabb! Allâh’ım! Bu ne dehşetli bir gece idi
Yâ Rabb! Allâh’ım! Bu ne dirençli bir gece idi
Yâ Rabb! Allâh’ım! Bu ne heybetli bir gece idi

Yâ Rabb! Allâh’ım! Bu ne haysiyetli bir gece idi
Yâ Rabb! Allâh’ım! Bu ne inzimâmlı bir gece idi
Yâ Rabb! Allâh’ım! Bu ne insicâmlı bir gece idi
Yâ Rabb! Allâh’ım! Bu ne intizâmlı bir gece idi

Yâ Rabb! Allâh’ım! Bu ne ihtişâmlı bir gece idi

18-       
Akıl idrakten aciz yapan var mı? Tercüme
Bu can pazarından hiç görülmedi pörsüme
Kendileri yetmiyor bak kuruldu şu küme
Kucakta, sırtta, beşikte, bebecikler bile
Herkes âşık olmuş sanki koşuyor ölüme

19-       
Türkleri övmüş peygamber, var onda şecaat
7 düvele, dünyâya ferman yazar işte icraat
Erdem ararsan Türklere et derhal müracaat
Canını verir İslâm için hiç beklemez menfaat

20-       
Akif; haklı davası için haykırıyor milletin asilliğini
Aynı millet yeniden şahlanıyor kaldırıyor küllerini
Bu şanlı millet tekraren yazıyor vakarlı târihini
Hem de mevzu vatan namus en önemlisi de Dini

21-       
‘Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz:
Gelmişiz dünyâya ‘Milliyet’ nedir öğretmişiz!’

22-       
Canını Dini vatanı için feda eder şehitler
Bedenini de kalkan siper eder şanlı gaziler
Ellerinde silahları, Bayrak ve Allâh’ü Ekber
Rezilin gözüne batmış nazlı bayrak ve Kamer

23-       
Diyanet Başkanı, Emir verdi bu geceleri
Şahlandırın salalar ile minare ve camileri
Yükseldi minarelerden davudi Ezan sesleri
Buram-buram, dalga-dalga, süsledi kalpleri
İçlerimizi vakâr sardı, gönül doymak bilmedi

24-       
‘Sala kıraati’ şahane muhteşem bir uygulama
Korku saldı düşmana, dosta güven ferahlama
Zamanında zuhur etmiş bir hastalık Erzurum’da
Çare deva bulamamış doktorlar bitki ve Tıp’ta

25-       
Ehl-i Hâl olan bir zât dinle beni ey Erzurumlu
Camilerden Salalar okursanız ki size lüzumlu
Öğretti, okunacak üç cümle birbiriyle uyumlu
Zaman sonra şifa buldu hastalar, sonuç olumlu

26-       
O gün bu gün okuna gelir Erzurum’da Salalar
Hâlâ beş vakit okunur âşinâ olmuş kulaklar
O gül kokulu Sevgiliye olsun salat-ü selâmlar
Şeref verdin Çanakkale’de bulundun âşikâr
Niyaz eyledik sanki bize de gel Ey Mütahhâr!
Âhirette Sen ol bize Ey Harîs! Ey şefaat kâr!

27-       
Bir zamanlar darbeler susturdu, Arapça Ezân’ı
Malûm gece darbeleri susturdu, Arapça Ezân’ı
Artık milletten biri meclisin Kahraman Başkanı
Her işini milletle yaptı devletin Cumhurbaşkanı

28-       
Bütün bu meziyetler, kıymetler, değerler
Öğretildi bize bilin ki bunlar mukaddesler
Konu vatan olunca, millet evladı can ciğer
Bundan gayri fikirler hiç sayılmaz muteber

29-       
Para-pul, kasa-kese ile alınıp satılmazlar
Şan şöhret, makâm mevki ile tartılmazlar
Anlayamaz nasipsiz olan bî çâre maymunlar 
Cânan’a can veren asil ruhta mevcut şunlar

30-       
Şühedâ için, kelamların en şahanesi
“İman edenler galiptir” Âyetin Türkçesi
Birçok Âyet-i Kerîme var mânâca böylesi
Mevcuttur Yüce Rabbimin ap açık müjdesi

31-       
Âlemlere Rahmet Peygamberimizin
Savaşa niyet etmeden dahi ölenlerin
Nifak üzere öldüğü tehdidi var kesin
Uyku vermez Müslüman’a geceleyin

32-       
‘Hubbü’l-Vatan Mine’l-Îmân’ müjdesi
‘Vatan sevgisi îmândandır’ Türkçesi
Müslüman bilir ve inanır ki cümlesi
Kimse üç şeyden fazla sevilmez özcesi
Biri Allâh, biri Peygamber unutulmaz birisi
Allâh yolunda cihâd işte bunlar cümlesi
“Cihâd İbâdette zirve” duyduk biz bu sesi

33-       
Şehit can acısı hissetmez misâl verir Kur’ân
Mâlum ki, Züleyha Yusuf’a âşık yok dermân
Alaya alırlar bunu duyan saraylı kadın erkân
Züleyha kendisini kınayan bazı kadınlardan

34-       
Davet etmiş sarayına, kopsun diye boran
Topluluğa elma ikrâm eder, işte o zaman
Keskin bıçakları ellerine tutuşturduğu an
İçeriye davet eder Ey Yusuf gel bi oradan

35-       
Güzelliğini görsünler neymiş onca destân
Yusuf’un güzelliğini seyrederken açıktan
Elma soyarken gözlerini alamıyorlar bir an
Maksat hâsıl oldu Yusuf çık artık git buradan

36-       
Hz. Yusuf gider herkes bakar eller kan-revân
Fakat kimse elinin acısını hissetmedi o an
Gördükleri güzellik unutturdu kesikleri el ân
Herkes hak verdi Züleyha’yâ, ayrıldılar alkan

37-       
Allâh-ü Teâlâ şehide güzellikler ihsan eder ki
Can acısını hissetmez ölüme atılır koşar sanki
Cennette yeşil kuşlar gibi gezerler ruhları bil ki
Rızıklanıp derler: bilse halimiz sağ olanlar keşki 

38-       
Mizan yok şehide “Gir Cennete” şefaatin belli ki
Tekrar tekrar dirilmeyi ister şehîd, umulur ki
Bendeki kalem kâğıt yetmez saymakla bitmez ki
Şehitleri Mevlâm övmüş benim övmem ne ola ki

39-       
Yüreklerde, saklı ve gizli olan sımsıcak;
Hakiki îmân, Kur’ân, Ezan sesi sıpsıcak
Vatan sevgisi, Bayrak aşkı, hep coşacak
Bağımsızlık, hürriyet sevdası, korunacak

40-       
Namus dokunulmazlığını, dünyâ tanıyacak
Adaletli yaşamı mahlûkata egemen kılacak
Zalimleri kahr edip, mazlumlara sıp-sıcak
Gözü kara mert Emir’ler Türkiye’den çıkacak

41-       
Gayemiz; şu güzel erdemleri payidar kılmak
Tereddüt etmeden, şecaati zirvelere taşımak
Vakarlı güçlü kuvvetli bir iradeyi duyurmak
Kelime-i Tevhid-i tüm cihana şümul kılmak

42-       
Müslüman; küffara karşı, heybetli azametlidir
Vakarlı cesurdur gururlu ve her daim kibirlidir
Müslüman Müslümana karşı, daima rahmetlidir
Yufka yürekli, naziktir, hoşgörülü sevecendir

43-       
Geceleri meydanlarda aziz millet gayretkeş
‘Demokrasi nöbeti’ var fikirler eş mi eş
‘Yalnız îmân ve fikir; ne sevgili ne kardeş;
Her şey birbirine denk, her şey birbirine eş

44-       
Bir akıl gelecek ki, akıllar delirecek
Ve bir devrim, evvela devrimi devirecek’
Üstad Necip Fazıl Demedi mi? Evvelcek
Artık bu millet ihtilali akıllardan silecek

45-       
15 Temmuz gecesinden beri meydanlar dekor
FETÖ’cü teröristlere bırakmamaya yemin ediyor
Öyle kahramanlar ki, halkın arasından çıkıyor
Kelimeler; yiğitlikte zirveyi anlatmaya yetmiyor

46-       
Kimisi gece işte gündüz nöbeti devralıyor
Kimisi engelli ablasıyla meydanlara iniyor
Çadır kurup meydanlarda 24 saat yaşıyor
Ta ki, başkomutan nöbete tamam diyor

47-       
O ‘tamam’ zamanı ‘YENİKAPI’DAN’ haykırdı
‘İşte size yeni bir kapı açtık gelin’ diye bağırdı
Ayağınızı denk alın dedi, sanki herkes sağırdı
Hainlerin dağlarına bir kez daha kar yağdı

48-       
Türk milleti ile oynanmaz iki kere düşünün!
Bundan böyle irade karar artık büsbütün
Vatanımızı bölmek mi? Asla ne mümkün!
Hazırlanın hesap vereceksin fetö günbegün

49-       
‘Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak’

50-       
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklal!’

51-       
Târihler boyunca; Dinimize, ezanımıza, 
Vatanımıza, bayrağımıza, namusumuza,
Daima göz diken, iç ve dış düşmanlarımıza,
Vatan hainlerine, kahpelere; işte bir lahza

52-       
“Kul mûtû bi-Ğayzıküm”[2]  eyleyin mülahaza   
“Kininizden geberin” Allâh’dan bulun ceza
Hainlikleriniz yetmedi an be an muaraza
Şerrinizden sığınırız Allâh kılsın muhafaza

53-       
Türlü türlü güçlüklere göğsünü siper eden
Zalime kan kusturan, mazluma kanat geren
Malazgirt’te aslan olup Sarıkamış ta buz kesen
Çanakkale’de destân yazıp düşmanını kahreden

54-       
Anlı şanlı milletiz biz Yiğit mi? yiğit, her an
Cesur mu? Cesur, Bahadır mı? Bahadır, ne yaman
Alperen mi? Alperen, Kahraman mı? Kahraman,
Yürekli mi? Yürekli, erdemli, gönüllere taht Kur’ân,
Bize kim ne yapabilir duruyor elimizde Hz. Ku’ân

55-       
‘Ey kahraman 15 Temmuz şehitleri!’ aslanlar
Sizleri; nasıl anlatacağım cengâver akıncılar
Cesâret ve vatanseverliğinizi ah bir anlasalar
Size şimdi herkes meftun arkanızdan torunlar

56-       
Ey! Kendilerine ne kadar methiyeler yapsak
Yetmeyecek eksik kalacak ne söylesek yazsak
Aklım durdu dilim tutuldu rahat olun yeknesak  
Birden zihnime dua geldi, Rasûl’e komşu olsak

57-       
FETÖ sırtlanının hain tezgâhını darmadağın eden
Kahramanca, tankların mermilerin üstüne giden
Al bayrak, vatan, candan daha üstün sahiden
Sevdiğimi anlatacağım herkese canı gönülden

58-       
Sizi anlatmada çok ama çok güçlük çekiyorum
Kahraman şehitlerimize Mehmet Akif’ten yorum
‘Çanakkale Şehitlerine’ den nazireler sunuyorum
Böyle yapmasam idrakinizden kalırız mahrum

59-       
15 Temmuz 2016’da, kapattılar hayâsızca yolları
Hissiyat din, îmân, ahlak, vicdan bilmez soytarı
Sırtlanlara bile parmak ısırtıyor vahşi birçokları
Mahşer mi? Bu ne dehşet gözüküyor can pazarı

60-       
Ortada bir manzara; adı sadece ‘vahşet’ mi?
Kimi abi, Kimi abla, Kimi felan yerin imamı,
Şu La’netüllâh’a demezler mi? kâinatın imamı,
Bu sıfat haram ona, Allâh versin Cehennemi

61-       
Amerika’ya köpek İsrail’e eşek Vatikan’a mermi
Yahudilik Hristiyanlık şerefsize olmuş gemi
Utanmaz haysiyetsiz lazım sana hayvan yemi
Bedduâlar ettin yâ! Birer-birer bulasın emi!

62-       
Yerden ölüm fışkırıyor! Gökten ölüm yağıyordu!
Helikopterlerden canlı vücutlara kor damlıyordu
Hâin namert eller, uçaklarla hep ateş saçıyordu
Tank paletleri mübarek vücutları savruluyordu

63-       
Sarsılmaz îmânlarla bedenler feda ediliyor
Mermilere ellerle çekinmeden karşılık veriliyor
Kafa-gövde, bacak-kol, el-ayak nerde bilinmiyor
Kanlarınız dere olmuş kuytu köşelere akıyor
Allâhım! Vatan istiklal için ah! Ne canlar yanıyor

64-       
O gece zulüm ihanet ve istila sanki harb oldu
Cüzzam, taun, kolera, kanser’e bile zül oldu
Maskeler yırtılınca yüzsüzlükleri tam belli oldu
Medeniyet ve dîn, sizlere hani kutsaldı ne oldu? 

65-       
Necip milleti haince, sinsice kahpece kandırdınız
Dinimizi; genç küçücük yavrulara, alaya aldırdınız
Her şey din için mübah diye milleti kandırdınız
Zekât, fitre, kurban, deri; aslında siz hırsızdınız

66-       
Ama kahraman aziz şehitlerimiz sizinle geçti alay
Yıllardır sızmıştınız yâ! Temizlendi Genelkurmay
Hani nerde güvendiğiniz hain yarbay, hain albay
Hâkimlerimiz elbet kıracak size kalem; hay-hay

67-       
Heybetli dilinde tekbir göğsünde kat kat îmân
Hiçbir kimseden de korkmuyordu yaradılıştan
Sevdiklerini, geride bırakıp payidar olsun vatan
Din için, bağımsız iyi bir gelecek için verdi can

68-       
Dünyâda ve târih sahnesinde benzeri olmayan
Siz aziz şehitlerimize; minnettarız her zaman
“Müşrikler el süremesinler” niyâzında o aslan
Allâh-ü Teâlâ kabul eyledi ‘arı’ sürüsüyle emân

69-       
Bulut gibi üstüne kalkandılar görülmeliydi elan
Savaş mağlubiyeti olunca müşrikler orda etti ilan
Ellerini üzerine süremediler onda var hıfz-u îmân
Âsım b. Sabit’in, ‘ASIM’IN NESLİ’ ol Allâh’dan

70-       
Din, îmân, vatan, bayrak, namus, çiğnetmediniz
İyi bilin ki, bizim bayrağımız, vatanımız ve dinimiz
Nice güneşler batsa da sizlerden sonra bizleriz
Kutsal şanlı değerlerimizi asla çiğnetmeyeceğiz

71-       
Değil mi ki kahraman şehitlerimizin misâli gibi
Can vererek kan dökerek yazdığınız destân gibi
Müslüman olarak batırırız binlerce güneş gibi
Yeter dalgalansın bayrağımız gökteki Hilal gibi
Kazıdık isimlerinizi dünyâya bir ulu çınar gibi

72-       
Sen ki, İslâm’ı kuşatmış, boğuyorken cihan,
Tankları göğsünde kırıp parçaladın ceman
Göğsünden ayağından hiç kesilmedi derman
Mevlâm nasîb eylesin hepinize dâr-ı Cinân

73-       
Siz Ey Şanlı kahraman 15 Temmuz Şehitlerimiz!
Türklerin şanını, cesaretini, dünyâya duyurdunuz
O karanlık geceyi öyle cesurca aydınlığa çıkardınız
Ülkemize tuzak kur’ân hainlere haddini bildirdiniz

74-       
Hainlerin hesabında olmayan değerler vardır elbet
Allâh aşkı, Kur’ân sevgisi din payesi bilemezler elbet
Âmâ (kör) güneşin ziyasını nasıl bilsin? Bilmez elbet
Tat alma duyusunu yitiren balın tadını bilmez elbet

75-       
Koku alma hastalığı olan güzel kokuyu almaz elbet
Vatan için; sıradaki civanları hiç kimse bilmez elbet
Şehitlerin gazilerin hesapların soracaklar vardır elbet
Allâhım’dan isteğimiz zulümler bir lahzada bitsin elbet

76-       
‘Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan şühedâ’
Sözü tam manasıyla yeniden olay esnâsında
Karşılık buluyordu bu mübârek topraklarda
Bıyık altı gülenler var bizce ma’lûm dünyâda 

77-       
EY YİĞİTLER, ASLANLAR, KAHRAMANLAR!

Gözlerinizi kırpmadan hiç korkmadınız mı? O gece!
Seyyidü’ş-Şüheda Hz. Hamza mı oldunuz? O gece!
Hanzala, Yasir’ler gibi şehadetimi seçtiniz? O gece!
‘Ölümü’ mü korkuttunuz, Nevfel mi oldunuz? O gece!
Başkan gelin aslanlar gibi durun mu dedi? O gece!
Ülü’l-Emre Başkomutana itaat mi ettiniz? O gece!
Seyit Onbaşılar gibi gazilik mi dediniz? O gece!
Kara Fatma, Nine Hatun orda mıydınız? O gece!
Çelik, barut; îmânınızla pamuk mu oldu? O gece!
Silah mermilerini ellerinizle mi tuttunuz? O gece!
‘İki güzelden birisini nasip et’ mi dediniz? O gece! 
Birbirinize haykırıp yarış mı ettiniz? O gece!
Millet ve vatan için yaşlı genç set mi oldunuz? O gece!
“Allâh’ü Ekber” deyip ölümle yarış mı ettiniz? O gece!
‘Yâ Allâh’ diyerek Melekleri mi çağırdınız? O gece!
Kolunu bacağını yitirdin acı hissetmedin mi? O gece!
‘Hasta Adam’ ‘Usta Adam’ oldu mu dediniz? O gece!
Yıllardır hor görülen, pis oyunları bozdunuz? O gece! 
Uyuyan milletin küllerini mi savurdunuz? O gece!
İstiklal Harbi destânını yeniden mi yazdınız? O gece!
Çanakkale şehitleri geldiler mi yardıma? O gece!
İstiklal, özgürlük taviz vermeyiz mi dediniz? O gece
Vatanımızı çiğnetmeyeceğiz mi dediniz? O gece!
Kardeşliğimize perçin mi yaptınız? ? O gece!
Din, dil, Türk, Kürt, Arap kardeş mi oldunuz? O gece!
Alevi Sünni beraberiz vatan bütün mü dediniz? O gece!

78-       
‘Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır,
Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.’
Mehmet Akif ERSOY
79-       
Bu vatanımızı, azîz şehitlerimize borçluyuz
Gönüllerimize pay-i taht kurdunuz gururluyuz
Sevginiz yaşayacak kalbimizde ön koşulsuz
15 Temmuzdan beri dualarımızda hep oldunuz
Dilerim Peygamberimiz’e orda komşu olursunuz

80-       
Bu vatan ve vatan evlatları sizi hiç unutamaz
Unutanlar âhirette sizinle bilakis buluşamaz
‘HAMD’ sancağı altında sizlere dokunamaz
Allâh yolunda şehîd olan asla pişman olamaz

81-       
Vatanın korunmasını siz yaptınız hilesiz
Canlarınızı feda eden 15 Temmuz şehitlerimiz
Sizleri, şükran, minnet ve rahmetle yâd ederiz
Ruhlarınız şâd olsun! Daim geçsin elemsiz

82-       
Makâmlarınız mekânlarınız âlî olsun Allâh’dan
Şefaatçimiz olmanızı istiyorum Rahman’dan
Helal edin hakkınızı kalpten gele gele candan
Memnun kalmazsanız eğer hayat bana zindan

83-       
Kahraman şehitlerimize, Yâ Rahmân Yâ Rahîm,
İsmi Şeriflerinle Tecelli Buyur Ey Allâh’ım!
Yaralı gâzîlerimize Yâ Şâfî, şifâ ver ey Rabbim!
Yakınlarına Yâ Sabûr, metânet ver Sultânım!

84-       
FETÖ’cü cânî terörist kâtil cellatları Kahr eyle
Milletimizi, ordumuzu, yurdumuzu, payidâr eyle
İzzet, şeref, onurumuzu koruyarak mahfûz eyle
Harîm-i ismetimizi Mütahhâr kıl pür-nûr eyle
Vatanı için seve seve can vermeyi nasîb eyle
İslâm’a insanlığa faydalı nesiller nasîb eyle

85-       
Nâmusumuzu, bayrağımızı çiğnetme
Bizleri vatansız îmânsız öldürtme
Minârelerimizden ezânı dindirtme
Müslümanları küfre karşı sindirtme

86-       
İstiklâl şâirimizden vereyim işte ilmühaber
Duâlarımız Allâh katında olsun dâim mu’teber
‘Ey şehîd oğlu şehîd isteme benden makber,
Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber!’
Mehmet Akif ERSOY
87-       
Vatan, bayrak, bağımsızlık peşinde,
Dine saygı ararsan, Türk milletinde!
Kahraman şehitlerimiz sayesinde
Dünyâ şecaat öğrendi nihayetinde

88-       
Bağımsızlık âşığı, engin ferâset ve basîreti
Cesâret abidesi bir bak bu milletin bir ferdi
Benim için gurur kaynağı hem onur vesîlesi
Ne mutlu bana ki! oldum bu vatanın evlâdı

Bu eserin müellifi:
Derleyen/Hazırlayan/Yazan:

Şaban GÜNBEY
Em. İmam-Hatib
Rize/2018

M.16.11.2018 --- H.07 / Rebiü’l-Evvel (03) / 1440

جَم۪يعُ الْحُقُوقِ مَحْفُوظَةٌ، عَآئِدٌ لِشَعْبَانْ كُنْبَكْ.
Her hakkı mahfûz olup,
Şaban GÜNBEY’e âittir.

ŞEHİTLİK HAKKINDA ÂYET-İ KERÎMELER

“Allâh Yolunda Öldürülenlere “Ölüler” Demeyin. Hayır, Onlar Diridirler. Ancak Siz Bunu Bilemezsiniz.”
Bakara Sûresi, 2/154.

“Andolsun, Eğer Allâh Yolunda Öldürülür Veya Ölürseniz, Allâh’ın Bağışlaması Ve Rahmeti Onların Topladıkları (Dünyâlıkları)’ndan Daha Hayırlıdır.”
Âl-i ‘Imrân Sûresi, 3/157.

“Allâh Yolunda Öldürülenleri Sakın Ölüler Sanma. Bilakis Onlar Diridirler, Rableri Katında Allâh’ın, Lütfundan Kendilerine Verdiği Nimetlerin Sevincini Yaşayarak Rızıklandırılmaktadırlar. Arkalarından Kendilerine Ulaşamayan (Henüz Şehit Olmamış) Kimselere De Hiçbir Korku Olmayacağına Ve Onların Üzülmeyeceklerine Sevinirler.”
Âl-i ‘Imrân Sûresi, 169-170.

“(Savaşta) İnkâr Edenlerle Karşılaştığınız Zaman Boyunlarını Vurun. Nihayet Onları Çökertip Etkisiz Hâle Getirdiğinizde Bağı Sıkı Bağlayın (Sağ Kalanlarını Esir Alın). Artık Bundan Sonra (Esirleri) Yâ Karşılıksız Yâ Da Fidye Karşılığı Salıverin. Savaş Sona Erinceye Kadar Hüküm Budur.[3] Eğer Allâh Dileseydi, Onlardan Öç Alırdı. Fakat Sizi Birbirinizle Denemek İçin Böyle Yapıyor. Allâh Yolunda Öldürülenlere Gelince, Allâh Onların Amellerini Asla Boşa Çıkarmayacaktır.”

Muhammed Sûresi, 47/4.





[1] Şu anda 27.09.2018 yılındayız.
[2] Âl-i ‘Imrân Sûresi, 3/119’dan.
[3] Savaşın sona ermesinden maksat, başlanan belirli bir savaşın sona ermesi olabileceği gibi, yeryüzünde savaşın sona ermesi, ortadan kalkması da olabilir.