21 Mayıs 2023 Pazar

BEŞ VAKİT NAMAZDAN SONRA ELZEM OLAN DUÂ --- -الدعآء من الصلوات المفروضة-

 




-الدعآء من الصلوات المفروضة-

أَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ * وَالْعَاقِـبَـةُ لِلْمُـتَّـقِينَ * وَالصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلٰى رَسُولِـنَا مُحَمَّدٍ ﷺ وَأٰلِهِ وَصَحْبِهِ أَجْمَعِينَ. اَللّٰـهُمَّ رَبَّنَا تَقَبَّلْ مِنَّا صَلَا تَنَا * وَصِيَامَنَا * وقِيَامَنَا * وَقِرَآءَتَنَا * وَرُكُوْعَنَا * وَسُجُوْدَنَا * وَقُعُوْدَنَا * وَتَشَهُّدَنَا * وَتَسْبِيحَنَا * وَتَهْلِيلَنَا * وَتَحْمِيدَنَا * وَتَضَرُّعَنَا * وَتَخَشُّعَنَا * وَتَعَبُّدَنَا * وَتَمـِّمْ تَقْصِيَرتَنَا * وَلَا تَضْرِبْ بِـهَا وُجُوهَنَا * يَا مَوْلَانَا * يَا اَللّٰهُ ﷻ * يَا اَللّٰهُ ﷻ * يَا اَللّٰهُ ﷻ * يَا رَبَّ الْعَالَمِيْنَ * اَللّٰـهُمَّ سَلِّمْنَا وَسَلِّمْ دِينَنَا * وَلَا تَسْلِبْ وَقْتَ النَّزْعِ اِيـمَانَنَا * وَلَا تُسَلِّطْ عَلَيْنَا * مَنْ لَايَخَافُكَ وَ لَا يَرْحَمُنَا * وَارْزُقْنَا خَيْرَ الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِ * اِنَّكَ عَلٰى كُلِّ شَيْئٍ قَدِيرْ * يَا مُقَلِّبَ الْقُلُوبِ وَالْاَبْصَارِ * يَا مُدَبِّرَ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ * يَا مُحَوِّلَ الْحَوْلِ وَالْاَحْوَالِ * حَوِّلْ حَالَنَا إلَى أَحْسَنِ الْحَالِ * "اَللّٰـهُمَّ إِنَّكَ عَفُوٌّ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنَّا." * يَاحَافِيَ الْاَلْطَافِ * نَجِّنَا مِمَّا نَحْذَرُ وَنَخَافْ * اَللّٰـهُمَّ ارْزُقْنَا فِقْهًا فِي الدِّنِ * وَزِيَادَةً فِي الْعِلْمِ * وَكِفَايَةً فِي الرِّزْقِ * وَصِحَّةً فِي الْبَدَنِ * وَتَوْبَةً قَبْلَ الْمَوْتِ * وَرَاحَةً عِنْدَ الْمَوْتِ * وَ مَغْفِرَةً بَعْدَ الْمَوْتِ * وَدُخُولًا فِي الْجَنَّةِ * وَعَافِيَةً فِي الدُّنْيَا وَ الْاٰخِرَةِ * اَللّٰـهُمَّ  رَبَّنآ اٰتِـنَا فِي الدُّنْـيَا حَسَنَةً وَفِي الْاٰخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ﴾[1] * إِسْتَـجِبْ دُعَآئَــنَا بِرَحْمَتِكَ يَآ أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ * ﴿رَبَّـنَا اغْفِرْ لِي وَلِـوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِنِينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟﴾[2] صَدَقَ اللّٰهُ الْعَظِيمِ * وَبَلَّغَ رَسُولُهُ النَّبِيُّ الْكَرِيمُ * وَنَحْنُ عَلٰى ذٰلِكَ مِنَ الشَّاهِدِينَ -"أَلّٰهُمَّ انْفَعْنَابِهِ وَبَارِكْ لَنَا فِيهِ * وَاسْتَغْفِرُ اللّٰهَ الْحَيَّ الْقَيُّومَ." ﴿سُبْحَانَ رَبِّكَ رَبِّ الْعِزَّةِ عَمَّا يَصِفُونَۚ ۞ وَسَلٰامٌ عَلَى الْمُرْسَلِينَۚ ۞ وَالْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ﴾[3] اَلْفَاتِـحَة.


[1] [سورة البقرة:٢/٢٠١]

[2] [سورة إبراهيم:١٤/٤١]

[3] [سورة الصآفات:٣٧/١٨٠-١٨٢]


BEŞ VAKİT NAMAZDAN SONRA ELZEM OLAN DUÂ

Hamd âlemlerin Rabbine, sonuç Allâh’dan korkanlara, salât ve selâm Efendimiz Muhammed (sallellâh-ü ‘aleyh-im ve sellem)’e ve O’nun evlâdına ve eshâbına olsun.

EY ALLÂH’IM! RABBİMİZ!

·® Salât-ımızı (namâz-ımızı),

·® Savm-ımızı (rucumuzu=oruçlu isek),

·® Kıyâm-ımızı (ayakta duruşumuzu),

·® Kıraatimizi (Kur’ân-ı Kerîm ve diğer Tesbîhât okuyuşlarımızı),

·® Rukû’-muzu (eğilişimizi),

·® Sücûd-umuzu (secde-lere varışımızı),

·® Ka’de-mizi (oturuşumuzu),

·® Teşehhüd-ümüzü (Ettehıyyâtü’yü okuyarak şâhitlik yapmamızı),

·® Tesbîh-imizi (Cenâb-ı Hakk’ı, şânına lâyık ifâdelerle yâd ettiğimiz=Sübhânellâh, Allâh-ü Ekber sözlerimizi),

·® Tehlîl-lerimizi (Lâ ilâhe illellâh=Allâh’dan başka ilâh yoktur sözlerimizi --- Allâh-ü Te’âlâ’nın zâtında, sıfatında ve ef’âlinde cemi’ nekâisten münezzeh olduğunu --- ifâde edişimizi),

·® Tahmîd-imizi (Elhamdülillâh=Hamd sâdece Allâh’a mahsûstur deyişimizi),

·® Tazarrû-muzu (yalvarış ve yakarışlarımızı),

·® Huşû’-umuzu (gönüllü olarak boyun eğişimizi, itaatkâr oluşumuzu, tenezzülümüzü),

·® Te’abbüd-ümüzü (ibâdetle başbaşa kalışımızı, kulluk etmemizi),

·® Bütün noksanlıklarımızı (tamamlayarak), ve (bu kusurlarımızı) yüzlerimize vurmadan,

·® Ey Mevlâmız, Ey Allâhım, Ey Allâhım, Ey Allâhım, Ey Âlemlerin Rabbi olan Allâh’ım! Bizden (kabullerin en güzeli ile) kabûl eyle!

·® Allâh’ım! Bizi ve dînimizi koru, ölüm ânında îmânımızı soyma, Senden korkmayan ve bize acımayanları bize musallat eyleme,

·® Bizi dünyânın ve âhiretin iyilikleriyle rızıklandır,

·® Muhakkak ki (doğrusu) sen her şeye kâdirsin (gücü yetensin).

·® Ey halleri (halden hâle) çeviren, hâlimizi en güzel hâle çevir.

·® Ey “Kalbleri ve gözleri döndüren” Allâh’ım!

·® Kalblerimizi ve basîretimizi dînin ve tâ’atin üzerine sâbit kıl.

·® Ey geceyi ve gündüzü devr-ü deverân ettiren (döndüren) Allâhım! Ey, herkesin hâllerini değiştiren Allâhım!

·® Bize iyi hâller ihsân eyle!

·® “Ey Allâhım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, biz günâhkâr kullarınızı da affeyle.”

·® Ey lütufları gizli olan Allâh’ımız!

·® Bizi korktuklarımızdan emîn eyle!

·® Allâh’ım! Bize Dînde bilgi,

·® Ziyâde (çok) ilim,

·® Yetecek kadar rızık,

·® Bedende sağlık ve sıhhat,

·® Ölmezden önce tevbe,

·® Ölüm ânında rahatlık,

·® Öldükten sonra Cennet’e girme,

·® Dünyâda ve âhirette ‘âfiyet, ihsân eyle!

“Allâh’ım! Bize dünyâda iyilik ve güzellik, âhirette de iyilik, güzellik ver. Bizi cehennem azâbından koru.”[1]

Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allâh’ım! Rahmetinle duâlarımızı (en güzel sûrette) kabûl eyle.

“Ey Rabbimiz! Beni, anamı-babamı ve bütün mü’minleri hesap gününde (herkesin sorguya çekileceği günde) bağışla.”[2]

--- Muhakkak ki! Allâh-ü Teâlâ doğru (gerçeği), söyledi! Kerîm, (mü’azzez-mükerrem) Nebî ve Rasûl olan (Hz. Muhammed Mustafâ ‘aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) da (en güzel şekilde) tebliğ etti. Biz de O’na şâhitlik ediyoruz.---

“Ey Allâhım! Bizi bu okuduğumuzla (Kur’ân-ı Kerîm-le) faydalandır. Bu sebeble bize bereket ver. Ey Hayy ve Kayyûm olan (diri olan, her şeyi ayakta tutan ve idâre eden) Allâh-ım! Senden mağfiret (bağışlanma ve af) taleb ederim.”

“Ey Benim kudret ve şeref sâhibi olan Rabbim! Onların (kâfirlerin-müşriklerin) nitelendirdiği şeylerden pâk ve uzaksın, yücesin. Bütün Peygamberlere selâm olsun. Ey âlemlerin Rabbi olan Allâh-ım! Bütün Hamd-ler Sana mahsûstur.”[3]

Ey Kudret şeref ve İzzet sâhibi olan Rabbimiz! (Sen) Onların; (Yahûdî, Hıristiyan, Müşrik, Kâfir ve diğer bütün sapık görüşlerin) nitelendirdiği (bütün noksan) sıfatlardan uzaksın, yücesin, pâk ve münezzehsin. Bütün Peygamberlere selâm olsun. Ey Âlemlerin Rabbi olan Allâhım! Hamd ancak ve ancak Sana mahsûstur.”[4] El-Fâtiha!

 

Hazırlayan

Şaban GÜNBEY

Em. İmâm-Hatib



[1] Bakara Sûresi, 2/20.

[2] İbrâhîm Sûresi 14/41.

[3] Sâffât Sûresi, 37/180-182. Âyet-i Kerîmelerin asıl mânâları: “Senin Rabbin; kudret ve şeref sâhibi olan Rabb, onların nitelendirdiği şeylerden uzaktır, yûcedir. (180) Peygamberlere selâm olsun. (181) Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allâh’a mahsustur.”(182).

[4] Sâffât Sûresi, 37/180-182.

6 Mayıs 2023 Cumartesi

AHİTNAME SÖZLEŞME



 AHİTNÂME (SÖZLEŞME) 


Ebû Bekir es-Siddîk (radıyallâh-ü 'anh)' dan rivâyet edildiğine göre, Rasûlüllâh (sallâllâh-ü 'aleyh-i ve sellem) şöyle buyurdu:


"Her kim, namazlardan selâm verdikten sonra şu kelimeleri söylerse, bir melek onları bir sayfaya yazıp mühürledikten

sonra kıyâmet gününe kadar (açılmamak üzere göğe) kaldırır.


Allâh (-ü Te'âlâ) o kulu kabrinden dirilttiği zaman, o melek o sayfayla beraber gelerek:


"Bu ahidlerin ehli (bu sözleşmelerin sahipleri) nerededirler? (gelsinler ki) ahidleri kendilerine teslim edilecektir." diye nidâ eder. O kelimeleri şöyle söylersin:


"Ey gökleri, yerleri yoktan yaratan, gizli ve âşikâr her

şeyi bilen, Rahmân ve Rahîm olan Allâh'ım! Şüphesiz ki ben, şu dünyâ hayatında kesinlikle, Senin, kendisinden başka hiç bir ilâh bulunmayan, tek olup hiç bir ortağı olmayan Allâh olduğuna, Muhammed (sallâllâh-ü 'aleyh-i ve sellem)'in de hiç şüphesiz Senin kulun ve Rasûlün olduğuna dâir (sebat edeceğim diye) Sana söz veririm.


Artık beni nefsime bırakma! Çünkü Sen, beni nefsime terkedersen o beni şerlere yaklaştırır, hayırlar dan uzaklaştırır. Muhakkak ki ben ancak Senin rahmetine güveniyorum, o halde Sen rahmetini, kıyâmet günü bana ödeyeceğin bir ahid (yerine getirilecek söz) yap. Şüphesiz ki Sen sözü bozmazsın."


(Hakîm Tirmizî, Nevádiru'l-Usûl, bab: 174, 2/272)


DUÂNIN OKUNUŞU:


« اللهم فاطر السموات و الأرض عالم الغيب و الشهادة، الرحمن الرحيم، إنى أعهد إليك في هذه الحياة الدنيا أنك أنت الله لا إله إلا أنت وحدك لا شريك لك و أنّ محمدا عبدك ورسولك فلا تكلني إلى نفسي فإنك إن تكلني إلى نفسي تقربني من الشر و تباعدنى من الخير و إني لا أثق إلا برحمتك فاجعل رحمتك عهدا لي تؤديه


İmâm Ahmed (rahimehullah)'ın İbn-i Mes'ûd (radıyallahu 'anh)'dan rivâyetine göre: "Allâh-ü Te'âlâ kıyâmet gününde meleklerine:


قال الله لملائكته يوم القيامة: «إن عبدي قد عهد إلي عهدا فأوفوه إياه » فيدخله الله الجنة


'Şüphesiz şu kulumun Benim yanımda bir ahdi vardır, o sözümü ona îfâ edin (yerine getirin)' buyurur ve (bu ahidnâmeyi

herhangi bir zaman diliminde okuyan) o kulunu cennetine girdirir."


(Ahmed İbn-i Hanbel, el-Müsned, no: 3916, 1/412)