16 Aralık 2012 Pazar

HZ. PEYGAMBER (S.A.V.)’DEN VÂRİD OLAN İSTİÂZELER---أنواع الاستعاذة المأثورة عن النبي صلى الله عليه وسلم


 
HZ. PEYGAMBER (S.A.V.)’DEN VÂRİD OLAN İSTİÂZELER27
أنواع الاستعاذة المأثورة عن النبي صلى الله عليه وسلم

1- Ey Allâh-ım! Cimrilikten, korkaklıktan sana sığınırım. İhtiyârlığın son sınırına varmaktan (ihtiyârlığın düşkünlüğünden) sana sığınırım. Dünyânın fitnesinden, kabrin azâbından sana sığınırım.

2- Ey Allâh-ım! Kötülüğe götüren tamahkârlıktan, normal olarak istenilmeyen tamahkârlıktan, olacağı ümîd edilmeyen herhangi bir şeyi istemekten sana sığınırım.

3- Ey Allâh-ım! Fayda vermeyen ilim-den, korkmayan kalb-den, kabûl olunmayan duâdan ve doymayan nefis-ten sana sığınırım. En kötü arkadaş olan açlıktan ve hıyânetten sana sığınırım. Çünkü hıyânet kişinin gizlediği en kötü şeydir. Tembellik, cimrilik, korku ve fazla ihtiyârlıktan sana sığınırım. Şuuru kaybedercesine ihtiyâr olup hayâtın en güç dönemine varmaktan,

4- Deccâl’in fitnesinden ve kabir azâbından sana sığınırım. Hayat ve ölümün fitnesinden sana sığınırım. Ey Allâh-ım! Senden yalvaran kalbler, itaat edip tevâzu’ gösteren ve tevbe ile yoluna dönüş yapan fertler olmayı istiyoruz. Ey Allâh-ım! Bol rahmetinden, rahmetini gerektiren şeylerden, her günâhdan uzak kalmayı, her iyilikten ganîmet elde etmeyi, cennet ile muzaffer olmayı ve ateşten kurtulmayı senden istiyorum.

5- Ey Allâh-ım! Helâk olmaktan sana sığınırım. Üzüntüden, boğulmaktan ve yıkıntılar altında kalıp ölmekten sana sığınırım. Dünyâ peşinde ölmekten sana sığınırım.

6- Ey Allâh-ım! Bildiklerimin ve bilmediklerimin şerrinden sana sığınırım. Ey Allâh-ım! Beni ahlâkın kötülerinden, amelin münkerinden, devâ ve hevâların düşüklerinden koru!.. Ey Allâh-ım! Ben belânın yorgunluğundan, şekâvetin yetişmesinden, kazânın kötülüğünden ve düşmanların sevinmesinden sana sığınırım.

7- Ey Allâh-ım! Küfürden, borç ve fakirlikten sana sığınırım. Cehennem azâbından ve Deccâl fitnesinden sana sığınırım.

8- Ey Allâh-ım! Kulağımın, gözümün, dilimin, kalbimin ve şehvetimin şerrinden sana sığınırım.

9- Ey Allâh-ım! Devâmlı komşum olan kötü komşunun şerrinden sana sığınırım. Ey Allâh-ım! Kalbin katılaşmasından, gafletten, ihdiyaçtan, zillet ve meskenet28ten sana sığınırım. Küfürden, fâsıklıktan, hakka muhâlefet etmekten, münâfıklıktan, kötü ahlâktan, rızık darlığından, şöhretten, riyâdan sana sığınırım. Hakkı dinlememekten, dilsiz olmaktan, deli olmaktan, kör olmaktan, cüzzamlı olmaktan, âzaların titremesinden, alalık ve benzeri kötü şeylerden sana sığınırım.

10- Ey Allâh-ım! Ni’metinin zevâlinden, âfiyetin gidib de yerini hastalıklara bırakmasından, ânî olarak gelen azâbından ve öfkenin bütün sebeblerinden sana sığınırım. Ey Allâh-ım! Ateşin azâbından, onun fitnesinden, kabrin azâb ve fitnesinden sana sığınırım.

11- Zenginliğin ve fakirliğin fitnesinin şerrinden, ‘Yalancı Deccâl’-in fitnesinin şerrinden sana sığınırım. Borç yükünden, günâh -lar- dan sana sığınırım.

12- Ey Allâh-ım! Doymayan nefis-ten, ürpermeyen (korkmayan) bir kalb-den, fayda vermeyen ilim-den, kabûl edilmeyen bir duâ-nın (şerrinden) faydası olmayan bir namaz-dan, sana sığınırım. Ey Allâh-ım! Kötü bir ömür sürmekten, üzüntünün şerrinden, göğsün fitnesinden sana sığınırım.

13- Ey Allâh-ım! Borç atında ezilmekten, -borçlar-ın bana gâlib galmesinden-, düşmanımın bana gâlib gelip sevinmesinden sana sığınırım.

14- Allâh-ü Te’âlâ (c.c) peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed (s.a.v.)’e, âl’i-ne ve ashâbına rahmet deryâlarını boşaltsın ve onları her türlü kötülüklerden emîn kılsın! 
 




 
----------------------------------------------------------------------------------
27)         İstiâze: “Eûzü Besmele” okuyarak Allâh-ü Te’âlâ-ya sığınmak.
28         MESKENET: Miskinlik. Tembellik. Uyuşukluk. Bitkinlik. Beceriksizlik. Fakirlik. Yoksulluk.

15 Aralık 2012 Cumartesi

RASÛLÜLLÂH (S.A.V.)’DAN VE ASHÂB-I KİRÂMDAN, ME’SÛR DUÂLAR---أدعية مأثورة عن النبي صلى الله عليه وسلم *** احياء علوم الدين


RASÛLÜLLÂH (S.A.V.)’DAN VE ASHÂB-I KİRÂMDAN, ME’SÛR DUÂLAR---أدعية مأثورة عن النبي صلى الله عليه وسلم *** احياء علوم الدين

RASÛLÜLLÂH (S.A.V.)’DAN VE ASHÂB-I KİRÂMDAN, SENEDLERİ ZİKREDİLMEYEN ME’SÛR DUÂLAR

1- Bu duâları Ebu Tâlib el-Mekkî, İbn Huzeyme ve İbn Münzir’in derledikleri duâlardan intihâb1 etmiş bulunuyoruz. Mürîd2 için, sabahladığı zaman müstehâk olan hareket, kendisi için duânın diğer vird-lerden daha sevimli olduğunu kabûl etmesidir. Eğer sen, âhiretin mahsûlünü isteyen ve duâsında Hz. Peygamber (s.a.v.)’e uyanlardan isen, duâlarının başlangıcında Salavât-ı Şerîfe’den sonra şöyle demelisin:
2- Duânın anahtarı: Kullarına ni’metleri çokça hîbe eden en yûce ve yüksek bulunan Rabbim her çeşit noksanlıklardan münezzehdir. Ondan başka ilâh yoktur. O birdir, ortağı yoktur. Mülk O’nundur. Hamd O’nundur. O herşeye kâdirdir. Rabb olarak Allâh-ü Te’âlâ-dan, Dîn olarak İslâm’dan, peygamber olarak Hz. Muhammed (s.a.v.)’den râzı oldum!..3
3- Ey Allâh-ım! Yerleri ve gökleri yoktan vâr eden, gizli ve açığı bilen, her şeyin sâhibi ve pâdişâhı bulunan Allâh-ım! Senden başka ilâh olmadığına şâhidlik ederim. Nefsimin ve şeytanın şerrinden ve şirkten sana sığınırım!
4- Ey Allâh-ım! Ben, düyâm ve âhiretim için senden âfiyet dilerim. Ey Allâh-ım! Ben, dînim, dünyâm, âile efrâdım ve malım için, senden af ve âfiyet dilerim. Ey Allâh-ım! Benim kötülüklerimi ört. Korkularımdan beni emîn kıl. Kötülüklerimi azalt. Önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan, üstümden beni koru. Altımdan herhangi bir hîleye uğramaktan sana sığınırım.
5- Ey Allâh-ım! Beni azâbından pervâsız kılma! Beni kendinden başkasına yaslatma. Örtünü benden alma. Zikrini bana unutturma ve beni gâfillerden kılma!
6- Allâhım! Sen benim Rabbimsin! Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur. Ancak sen varsın. Beni sen yarattın, şüphesiz ben senin kulunum. Elimden geldiği kadar (gücüm yettiği kadar), sana verdiğim sözün ve sana ettiğim va’din üzerinde duruyorum. (Akdin ve va`din üzere bulunuyorum, Zât-ı Ecelli A’lâ-na verdiğim sözde durmağa çalışıyorum.) Yâ Rabbî! işlediğim günâhların şerrinden sana sığınıyorum. Bana lütuf ve ihsân buyurduğun ni’metleri ikrâr ve i’tirâf ediyorum, günâhlarımı da i’tirâf ediyorum. Yâ Rabbî! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zîrâ senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur.4Ancak sen affedersin.5
7- Ey Allâh-ım! Ben hükümden sonra senin rızânı taleb ediyorum. Ölümden sonra (manevî) hayâtın serinliğini senden istiyorum. Senin keremli yüzünün cemâl’i-ne bakmanın lezzetini taleb ediyorum. Dalâlete götürücü fitne ve zarar verici herhangi bir fiil olmaksızın senin ile kavuşmaya iştiyâk duymayı senden istiyorum. Zulme uğramaktan, zulmetmekten, başkasının hakkına tecâvüz etmekten, veyâ hakkıma tecâvüz edilmekten, herhangi bir yanlışlık ve günâhı elde etmekten -ki o günâhı sen affetmiyorsun- bütün bunlardan sana sığınırım.
8- Ey Allâh-ım! İşlerde sâbit olmayı, reşîdlikte ‘azîmeti6 senden istiyorum. Ni’metinin şükrünü ve ibâdetinin güzelliğini senden diliyorum. Selîm ve korkar bir kalbi, istikâmetli ahlâkı, dosdoğru dili, nezdinde kabûl olunan ameli senden istiyorum. Senden bildiklerinin hayrından istiyorum. Bildiklerinin şerrinden sana sığınıyorum. Senin bildiklerin için affı senden taleb ediyorum. Çünkü sen bilirsin, ben ise bilemem! Gayb-ları en ince teferruatına kadar bilensin.
9- Ey Allâh-ım! Daha önce yaptıklarımı ve daha sonra yapacaklarımı, gizli yaptıklarımı ve açıkça yapacaklarımı benim için bağışla. Benden daha iyi bildiğin kötü hareketlerimi de bağışla. Çünkü ibâdete yönelten ve günâhdan alıkoyan ancak sensin. Sen her şeye kâdirsin, her gayb-ı bilensin.
10- Ey Allâh-ım! Ben senden sarsılmaz bir îmân, bitmez tükenmez bir ni’met, ebediyyen gözümün aydınlığına sebeb olan bir nûr, Hz. Muhammed (s.a.v.) ile ebedî cennetin en yûcesinde arkadaş olmayı isterim.
11- Ey Allâh-ım! Senden güzellerin ve hayırların işlenmesini, kötülüklerin terk-edilmesini ve fakirlerin sevilmesini taleb ederim.
12- Ey Allâh-ım! Seni sevmeyi, seni sevenleri sevmeyi, senin sevgine yaklaştıran her ‘amelin sevilmesini senden taleb ederim. Bir de senden talebim, senin tevbemi kabûl etmen, günâhımı affetmen ve beni rahmetine mazhâr kılmandır. Yâ Rabbî! Bir kavmi fitneye düşürmeyi irâde ettiğin zaman, beni fitneye düşürmeden manevî huzûruna almak sûretiyle rûhumu kabzeyle!
13- Ey Allâh-ım! Gayb bilginle ve halka yeten gücünle, hayat bana hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat. Ölüm benim için hayırlı olduğu zaman da beni öldür. Gizlide ve açıkta korkumu, rızâ ve öfkede adâleti, zenginlikte ve fakirlikte orta yolu, yüzüne bakmanın lezzetini, sana kavuşmanın iştiyâkını senden taleb ediyorum. Zarar verici fakirlikten ve saptırıcı fitneden sana sığınırım. Bizi îmân süsü ile süslendir. Bizi senin yoluna ileten kullarından eyle!
14- Ey Allâh-ım! Bizimle günâhlar arasında, gerilmiş perde olcak derecede korkundan bize taksîm buyur. Bizi cennetine vardıracak derecede tâatini bize nasîb eyle. Bizim için dünyâ ve âhiret musîbetlerini kolay kılacak derecede yakîn mertebesini ihsân buyur!
15- Ey Allâh-ım! Yüzlerimizi hazînenden gelen hayâ ile doldur. Kalb-lerimize korkunu yerleştir. ‘Azametinden öyle bir miktâr nefislerimize yerleştir ki onunla âzâlarımız serkeşlikten vazgeçip hizmetine yönelsinler. Ey Allâh-ım! Zât-ı Ulûhiyyetin’i her şeyden daha fazla bize sevdir! Ey Allâh-ım! Her şeyden daha fazla senden korkmayı bize nasîb eyle! Ey Allâh-ım! Bugünümüzün öncesini salâh, ortasını felâh ve sonucunu kurtuluş eyle! Ey Allâh-ım! Günümüzün öncesini rahmet, ortasını ni’met, sonunu da ikrâm ve mağfiret eyle.
16- Hamd O Allâh’a mahsûstur ki, herşey O’ nun ‘azameti önünde eğilmek mecbûriyetindedir ve herşey O’nun ‘izzetine karşı zillet göstermekle vazîfelidir. O Allâh ki, herşey O’nun pâdişahlığına baş eğmektedir. Her şey O’nun kudretine teslîm olmaktadır. Hamd büyüklüğü ve dehşeti önünde her şeyin dize geldiği Allâh’a mahsûstur... O Allâh ki, hikmetiyle herşeyi apaçık göstermiş ve onun kibriyâsı önünde herşey küçüldükçe küçülmüştür.
17- Ey Allâh-ım! Hz. Muhammed (s.a.v.)’e, âl’i-ne, zevcelerine, zürriyetine salât ve selâm eyle. Yine Hz. Muhammed (s.a.v.)’e, âl’i-ne, zevcelerine ve zürriyetine, Hz. İbrâhîm’e, âl’i-ne, âlemler içerisinde bereket verdiğin gibi bereket ihsân eyle. Çünkü sevilen, hamd-ü senâsı yapılan ve cömerd-lerin cömerdi olan ancak sensin!
18- Ey Allâh-ım! Emîn olan Rasûlün, Ümmî Peygamber-i zî-Şân’ın ve kulun Muhammed (s.a.v.)’in üzerine rahmet deryâlarını boşalt. Ona va’d ettiğin Makâm-ı Mahmûd’u cezâ gününde ihsân buyur!
19- Ey Allâh-ım! Bizi muttakî dostlarından, zaferi elde eden hizbinden ve sâlih kullarından eyle. Bizden râzı olacağın derecede bizi çalıştır. Sevgine mazhâr olacak fiillerde bizi kullan. Bize güzel ihtiyârınla yön ver.
20- Ey Allâh-ım! Senden hayrın tamâmını; başını ve sonunu gizli ve açık olanını -bildiğimizi ya da bilemediğimizi- yüksek dereceleri ve cennetini taleb ediyoruz. Şerrin tamâmından, başlangıcından ve sonucundan sana sığınıyoruz!.. Âmîn!..
21- Ey Allâh-ım! Kudretinle benim tevbemi kabûl eyle. Çünkü kullarının tevbesini çokca kabûl eden ve rahmet sâhibi olan ancak sensin. Benim hakkımdaki hilminle beni affeyle. Çünkü kullarının günâhlarını çokca bağışlayan halîm ancak sensin. Benim hakkımdaki bilginin yüzü suyu hürmetine bana şefkât göster. Çünkü merhametlilerin en merhametlisi sensin. Bana sâhipliğiniııin hürmetine benim nefsimi benim emrime ver. Bana musallat kılma. Çünkü her şeye güç yetiren pâdişâh ancak sensin. Sen her çeşit eksikliklerden münezzehsin!
22- Ey Allâh-ım! Senin hamdine bürünerek (deriz ki) senden başka ilâh yoktur. Ben kötülük işledim. Nefsime zulmettim. Bu bakımdan benim günâhımı bana bağışla. Çünkü Rabbim sâdece sensin. Çünkü senden başka günâhları bağışlayıcı yoktur. Ey Allâh-ım! Bana iyiyi kötüden ayırma yeteneği ver. Beni nefsimin şerrinden koru!..
23- Ey Allâh-ım! Bana kendisinden ötürü cezâlandırmayacağın helâl rızıklar ver. Rızık olarak verdiğinle beni kanâatkâr kıl. Onunla sâlih ameller yapmamı nasîb et ve o amelleri benden kabûl et. Af ve âfiyeti senden biliyorum. Yakînin güzelliğini, dünyâ ve âhiretin âfiyetini istiyorum.
24- Ey günâhlar kendisine zarar vermeyen!.. Af da; varlığında herhangi bir eksiklik meydâna getirmeyen Allâh-ım!.. Sana zarar vermeyeni bana hîbe et. Senin kuvvet ve kudretinden zerre kadar eksiltmeyeni bana ihsân buyur!
25- “ … Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve müslüman olarak bizim canımızı al.”7
26- “ … Ey gökleri ve yeri yaratan! Dünyâda ve âhirette sen benim velîm-sin yardımcımsın. Müslüman olarak canımı al ve beni sâlihlere kat!”8
27- “ … Sen, bizim velîmizsin. Artık bizi bağışla ve bize acı. Sen, bağışlayanların en hayırlısısın”9 “Bize hem bu dünyâda bir iyilik, hem de âhirette bir iyilik ver. Gerçekten biz, tevbe edip sana yöneldik…”10
28- “Ey Rabbimiz! Sâdece sana tevekkül ettik. içtenlikle Sana ibâdete koyulduk ve dönüşümüz sanadır.”11
29- “ … Ey Rabbimiz! Bizi o zâlimler topluluğunun baskı ve şiddetine mârûz bırakma!”12 “Bizi rahmetinle o kâfirler topluluğundan kurtar!”13
30- “Ey Rabbimiz! Bizi, inkâr edenlerin zulmüne uğratma. Bizi bağışla. Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen mutlâk güç sâhibisin, hüküm ve hikmet sâhibisin.”14
31- “Ey Rabbimiz! Bize günâhlarımızı ve işlerimizde yaptığımız taşkınlıklarımızı bağışla. Savaşta, ayaklarımızı diret ve kâfirler topluluğuna karşı bize zafer ver!”15
32- “Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce16 îmân etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalb-lerimizde, îmân edenlere karşı hiçbir kin tutturma! Ey Rabbimiz! Muhakkâk ki sen çok şefkâtlisin, çok merhametlisin.”17
33- “Ey Rabbimiz! Bize tarafından bir rahmet ihsân buyur ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır”18
34- “Ey Rabbimiz! Bize dünyâda da iyilik ver, âhirette de iyilik ihsân et ve bizi cehennem azâbından koru!”19
35- “Ey Rabbimiz! Biz, ‘Rabbinize îmân edin’ diye îmâna çağıran bir dâvetçi işittik, hemen îmân ettik. Ey Rabbimiz! Günâhlarımızı bağışla. Kusurlarımızı ört ve canımızı iyi kimselerle berâber al.”20 “Ey Rabbimiz! Peygamberlerinin aracılığı (lisânı) ile bize va’dettiklerini ver ve kıyâmet gününde bizi rezîl-rüsvây etme. Şüphe yok ki sen va’dinden (aslâ)dönmezsin.”21
36- “Ey Rabbimiz! Eğer unutur ya da yanılırsak bizi (ondan) hesaba çekme (sorumlu tutma!) Ey Rabbimiz! Bize bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Ey Rabbimiz! Bizi affet, bizi bağışla, bize merhamet buyur (bize acı!) Sen bizim mevlâmızsın. Artık kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!”22
37- Ey Rabbim! Beni, annemi ve babamı bağışla. Onlar beni küçükken büyüttükleri gibi onlara rahmet eyle. Mü’min erkek ve kadınlara, müslüman erkek ve kadınlara, dirilerine ve ölülerine affını gönder!..
 
38- Ey Rabbim! Affeyle, rahmet eyle, bildiğin hatâlarımızdan dolayı bizi muâheze23 etmekten vazgeç Yâ Rabbî!..
39- En ‘Azîz ve en Kerîm sensin. Rahmet edenlerin ve affedenlerin en hayırlısı sensin. “… Biz ise Allâh içiniz ve O’na döneceğiz.”24 Günâhdan dönüş ve ibâdete yöneliş ancak yûce ve büyük olan Allâh-ü Te’âlâ-nın kudret ve kuvvetiyle mümkündür. “ … Allâh bize kâfidir ve O ne güzel vekîldir.”25
40- Allâh-ü Te’âlâ peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed (s.a.v.)’e, âl’i-ne ve ashâbına rahmet deryâlarını boşaltsın ve onları her türlü kötülüklerden emîn kılsın!26
 






 
  
 
1)         İntihâb: Seçmek. Ayırıp beğenmek. İhtiyar ve âmâde eylemek. Bir şey yerinden çıkmak.
2)         Mürîd: İrâde eden, istiyen. Tarîkata girmiş olan. Şeyhin veyâ mürşidin şakirdi, talebesi. Allâh-ü Te’âlâ-nın rızâsını kazanmak isteyen kimse.
3)         Müslim ve Buharî, (Muğire b. Şu’be’den)
4)         Buharî, (Şeddad b. Evs’den)
5)         “Allâhümme ente Rabbî, Lâ İlâhe İllâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene ‘alâ ahdike ve va`dike me`steta`tü, eûzü bike min şerri mâ sana`tü, ebûü leke bi ni`metike aleyye ve ebûü bi zenbî fe`ğfirlî fe innehû lâ yeğfiru`z-zünûbe illâ ente”
6)         ‘Azîmet: Takvâ ile amel etmek. Allâh'ın emirlerini en mükemmel ve eksiksiz yapmağa çalışmak. Kesin karar vermek. Yola çıkmak, gitmek.
7)         A’râf Sûresi, 7/126’dan.
8)         Yûsuf Sûresi, 12/101’den.
9)         A’râf Sûresi, 7/155’den.
10)       A’râf Sûresi, 7/156’dan.
11)       Mümtehıne Sûresi, 60/4’ten
12)       Yûnus Sûresi, 10/85’den.
13)       Yûnus Sûresi, 10/86.
14)       Mümtehıne Sûresi, 60/5.
15)       Âl-i ‘Imrân Sûresi, 3/147’den.
16)       Muhacirlerin ve ensarın arkasından gelenler, kıyamete kadar gelip geçmekte olan mü’minlerdir. Âyette, Ashab-ı kiramı hayırla yâd etmenin, onlara dil uzatmamanın ve kin beslememenin gerektiğine işaret edilmektedir.
17)       Haşr Sûresi, 59/10’dan.
18)       Kehf Sûresi, 18/10’dan.
19)       Bakara Sûresi, 2/201’den.
20)       Âl-i ‘Imrân Sûresi, 3/193’den.
21)       Âl-i ‘Imrân Sûresi, 3/194.
22)       Bakara Sûresi, 2/286’dan.
23)       Muâheze: Azarlama. Çıkışma. Darılma. Alay eder tarzda karşısındakini küçümseme. Tenkid.
24)       Bakara Sûresi, 2/156’dan.
25)       Âl-i ‘Imrân Sûresi, 3/173’den.
26)       Ebu Dâvud ve İbn Mâce, (hasen bir senedle); İmam Ahmed, (Ümmü Seleme’den bir kısmını)










 
 
 
 
 



 

14 Aralık 2012 Cuma

SAFER AYI'NIN VAZÎFELERİ--- SAFER AYININ HER GÜNÜ OKUNACAK BİR DUÂ---دعاء رفع البلاء

 
SAFER AYI'NIN VAZÎFELERİ--- SAFER AYININ HER GÜNÜ OKUNACAK BİR DUÂ---دعاء رفع البلاء

SAFER AYI’NIN VAZÎFELER

1-     Mümkün ise bir gusül abdesti olmazsa namaz abdesti alınır. Abdest esnâsında "Yâ Rabbî!.. Biz bu abdestle dışımızı yıkarız, Sen ‘Azîmü’ş-Şân, maddî ve mânevî kirlerden kalbimizi temizle ve şu mübârek ayın fazîlet ve âdâbına mânî’ olacak ahlâkı zemîmeler-den bu almış olduğum abdesti temizlenmeme vesîle eyle..." denilir.

2-     100 İstiğfâr:

 

 اَسْتَغْفِرُ اللّٰهَ الْعَظ۪يمْ

"اَسْتَغْفِرُاللّٰهَ الَّذ۪ى لٰٓا إِلٰهَ إِلَّا هُوَ الْحَىُّ الْقَيُّومُ وَأَتُوبُ إِلَيْهِ."

 

"Kendisinden başka ilâh bulunmayan, hayy ve kayyûm olan Allâh'dan af diliyorum, O'na tevbe ediyorum"

 

"رَبِّ اغْفِرْل۪ى وَتُبْ عَلَىَّ إِنَّكَ اَنْتَ التَّوَّابُ الْغَفُورُ."

 

"Rabbim beni mağfiret et, affeyle, sen affedici, bağışlayıcısın"[1]

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ،

٨ قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌ٧١٨ اَللّٰهُ الصَّمَدُ ٧٢٨ لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ ٧٣٨وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا اَحَدٌ٧٧٤٨  سُورَةُ اْلاِخْلَاصِ

İHLÂS SÛRE-İ CELÎLESİ’NİN MÂNÂSI

 

Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. (O Rahmân ve O Rahîm olan Allâh-ü Teâlâ’nın adıyla.)

“De ki: “O, Allâh’tır, bir tektir.” (1) “Allâh Samed’dir. (Her şey O’na muhtâctır; O, hiçbir şeye muhtâc değildir.)” (2) “O’ndan çocuk olmamıştır. (Kimsenin babası değildir.) Kendisi de doğmamıştır (kimsenin çocuğu değildir).” (3) “Hiçbir şey O’na denk ve benzer değildir.”(4)[2]

 

3-     100 İhlâs-ı Şerîf,

4-     100 Kelime-i Tevhîd,

5-     100 Lâfza-i Celâl: (Allâh c.c.) Allâh-ü Te’âlâ-yı devâmlı zikretmek lâzımdır. Zîrâ Allâh-ü Te’âlâ-yı zikretmek en büyük ibâdettir, belâları musîbetleri çevirir. En efdâl zikir "Lâ İlâhe İllellâh" dır. لٰٓاإِلٰهَ إِلَّا اللّٰهْ

6-   Kelime-i Temcîd: لَاحَوْلَ وَلَا قُـوَّةَ إِلَّا بِاللّٰهِ

OKUNUŞU: “Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh.”

ANLAMI: “Günâha karşı korunmak ve ibâdet yapmak için gerekli kuvvet ancak Allâh-ü Teâlâ’tandır, Güç de kuvvet de ancâk Allâh’dandır.”

 

Her gün 100 kere "Lâ Hâvle Ve-lâ guvvete İllâ Billâh" denilmeli.

 

Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. (O, Rahmân ve O, Rahîm olan Allâh (c.c.)’ın adıyla).

بسم الله الرحمن الرحيم. ﴿ اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَىُّ الْقَيُّومُۚ  لَا تَاْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِى السَّمٰوَاتِ وَمَا فِى الْاَرْضِۜ مَنْ ذَاالَّذ۪ى يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِـإِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَىْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَآءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِىُّ الْعَظ۪يمُ.﴾ [سورة البقرة:٢/٢٥٥]

“Allâh, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayandır. Diridir, kayyumdur. O’nu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur. İzni olmaksızın O’nun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar O’nun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. O’nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. (O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.) Gökleri ve yeri koruyup gözetmek O’na güç gelmez. O, yûcedir, büyüktür.”

 

7-     Yine Korunmak için; Âyete’l-Kürsî: Evden çıkarken ve eve girerken Âyete’l-Kürsî okunmalıdır: Evden çıkarken okuyan her işinde muvaffâk olur ve hayırlı işleri başarır. Evine gelince okursan iki Âyete’l-Kürsî arasındaki işlerin hayırlı olur ve fakirliğin önlenir. Bir kimse evinden çıkarken Âyete’l-Kürsî’yi okursa, Hakk Te’âlâ yetmiş Meleğe emreder, o kimse evine gelinceye kadar ona duâ ile istiğfâr ederler.

 

8-     Evden çıkarken üç kere: "Bismillâh-i Hasbiyellâh-ü Lâ İlâhe İllâ Hüve ‘Aleyh-i Tevekkeltü Ve Hüve Rabbü’l-‘Arşi’l-‘Az’îm" söylenmelidir.

"لٰٓاإِلٰهَ إِلَّا اللّٰهُ وَحْدَهُ لَاشَر۪يكَ لَهُ لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ بِيَدِهِ الْخَيْرُ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ."

OKUNUŞU: Lâ ilâhe illellâh-ü vahdehû lâ şerîke leh, lehü’l-mülkü ve lehû’l-hamdü bi-yedihi’l-hayr ve hüve ‘alâ külli şey’in kadîr.”

ANLAMI: Allâh’dan başka ilâh yoktur. O birdir, ortağı yoktur, mülk O’na âittir, hamd-ler de ona lâyıktır, her çeşit hayır O'nun elindedir. O her şeye kadirdir.”

 --- “Ey Allâh’ın Rasûlü! Bize Allâh Teâla Hazretleri, sana salât okumamızı emretti. Sana nasıl salât okuyabiliriz?” diye sordu. Efendimiz şu cevâbı verdi:

OKUNUŞU: --- “Şöyle söyleyin: “Allâhümme salli ‘alâ Muhammedi’v ve ‘alâ êl-i Muhammed, kemâ salleyte ‘alâ İbrâhîme ve bêrik ‘alâ Muhammedi’v ve ‘alâ êl-i Muhammedin kemâ bêrakte ‘alâ êl-i İbrâhîme inneke hamîdü’m-mecîd.”

 

ANLAMI: --- “Allâh’ım! Muhammed’e ve Muhammed’in êl-i’ne rahmet kıl, tıpkı İbrâhîm’e rahmet kıldığın gibi. Muhammed’i ve Muhammed’in êl-i’ni mübârek kıl. Tıpkı İbrâhîm’in êl-i’ni mübârek kıldığın gibi.”

(Rasûlüllâh ilâveten şunu söyledi): --- “Selâm da bildiğiniz gibi olacak."[3]

Tirmizî dışındaki Kütüb-i Sitte kitaplarında, Ebû Humeyd es-Sâidî (r.a.)’den gelen bir rivâyet şöyle:

Ashâb sordu: --- “Ey Allâh’ın Rasûlü sana nasıl salât okuyalım?”

Rasûlüllâh (‘aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm): “Şöyle söyleyin:

OKUNUŞU: ---  “Allâhümme salli alâ Muhammedi’v ve alâ ezvâcihî ve zürriyyetihî kemâ salleyte ‘alâ İbrâhîme ve bêrik ‘alâ Muhammedi’v ve ‘alâ ezvâcihî ve zürriyyetihî kemâ bêrakte ‘alâ İbrâhîme inneke hamîdü’n-mecîd.”

 

ANLAMI: --- “Allâhım! Muhammed’e zevcelerine ve zürriyetine rahmet kıl, tıpkı İbrâhîm’e rahmet kıldığın gibi. Muhammed’i, zevcelerini ve zürriyetini mübârek kıl, tıpkı İbrâhîm’i mübârek kıldığın gibi. Sen övülmeye lâyıksın, şerefi yücesin.”[4]

  مَوْلَا يَا صَلِّ وَسَلِّمْ دَآئِمًا اَبَدًا، عَلٰى حَب۪يبِكَ خَيْرِ الْخَلْقِ كُلِّهِمِ.

يَارَبِّ صَلِّ عَلَيْهِ، يَارَبِّ صَلِّ عَلَيْهِ، يَارَبِّ صَلِّ عَلَيْهِ، صَلَوَاةُ اللّٰهِ عَلَيْهِ.

Ey benim Mevlâm! Sen mahlûkâtın hepsinin en hayırlısı olan habîbin üzerine dâimî ve ebedî olarak salât ve selâm eyle.

Allâh’ım salât O’nun üzerine olsun!, Allâh’ım salât O’nun üzerine olsun!, Allâh’ım salât O’nun üzerine olsun!,  Allâh-ü Te’âlâ’nın da salavât-ı O’nun üzerine olsun!. (Âmîn!..)    

9-     100 Salâvât-ı Şerîf: Ayrıca yine safer ayında (ve her zaman) her gün mutlakâ günde 100 kere salavât getirmek lâzımdır. salavât çok belâ ve musîbetleri çevirir, dünyâ ve âhirette kurtuluşuna sebeb olur. Kısaca: "أَلّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰي مُحَمَّدْ"

SAFER AYININ HER GÜNÜ OKUNACAK BİR DUÂ

Rivâyet olunduğuna göre, her kim aşağıda zikredilecek duâyı Safer ayının her günü okursa Allâh-ü Te’âlâ onu bir dahaki Safer ayına kadar o sene olacak bütün belâ ve musibetlerden korur. O sene ona hiçbir belâ isâbet etmez.

ذكر الشيخ محمد في كتابه المسمى الجواهر الخمس انه ينزل في كل سنه ٣٠٠ الف بليه وعشرين الف كلاهما في يوم الاربعاء الاخير من شهر صفر فيكون ذلك اليوم اصعب ايام السنة.

فمن صلى في ذلك اليوم اربع ركعات يقرأ في كل ركعه الفاتحة مره والكوثر خمس عشر مرة والتوحيد ثلاث مرات والمعوذتين كل واحده مره وبعد السلام يقرأ هذا الدعاءمره فإن الله تعالى يكفيه ذلك ويحفظه من جميع البلايات أمنا في نفسه وماله وولده سالما من صروف الدهر وهو هذا الدعاء:
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ.

"أَللّٰهُمَّ صَلِّ وَ عَلٰي سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ عَبْدِكَ وَنَبِيِّكَ وَرَسُولِكَ النَّبِيِّ الْاُمِّيِّ وَعَلٰي اٰلِه۪ وَصَحْبِه۪ وَبَارِكْ وَسَلِّمْ، أَللّٰهُمَّ إِنّ۪ي أَعُوذُبِكَ مِنْ شَرِّ هٰذَا الشَّهْرِ وَمِنْ شَرِّ هٰذَا يَوْمِ وَمِنْ كُلِّ شِدَّةٍ وَبَلٰٓاءٍ وَبَلِيَّهٍۨ الَّت۪ي قَدَّرْتَ ف۪يهِ يَادَهْرُ يَادَيْهُورُ يَادَيْهَارُ يَاكَانُ يَاكَيْنُونُ يَاكَيْنَانُ يَآأَزَلُ يَآأَبَدُ يَامُبْدِئُ يَامُع۪يدُ يَاذَا الْجَلَالِ وَالْاِكْرَامِ يَاذَا الْعَرْشِ الْمَج۪يدِ أَنْتَ تَفْعَلُ مَاتُر۪يدُ، أَللّٰهُمَّ احْرُسْن۪ي بِعَيْنِكَ الَّت۪ي لَاتَنَامُ ف۪ي نَفْس۪ي وَمَال۪ي وَأَهْل۪ي وَأَوْلَاد۪ي وَد۪ين۪ي وَدُنْيَايَ الَّتِي ابْتَلَيْتَن۪ي بِصُحْبَتِهَا وَبِحُرْمَةِ الْاَبْرَارِ وَالْاَخْيَارِ بِرَحْمَتِكَ يَاعَز۪يزُ يَاغَفَّارُ يَاكَر۪يمُ يَاسَتَّارُ بِرَحْمَتِكَ يَآأَرْحَمَ الرَّاحِم۪ينَ. أَللّٰهُمَّ  يَاشَد۪يدَ الْقُوٰى يَاشَد۪يدَ الْمِحَالِ يَاعَز۪يزُ يَاكَر۪يمُ يَاكَب۪يرُ يَامُتَعَالْ، ذَلَّلْتَ -أَذْلَلْتَ-  بِعِزَّتِكَ جَم۪يعَ خَلْقِكَ يَامُحْسِنُ يَامُجَمِّلُ يَامُتَفَضِّلُ يَامُنْعِمُ يَامُكْرِمُ يَآ أَللّٰهُ لٰٓا إِلٰهَ إِلَّا أَنْتَ  بِرَحْمَتِكَ يَآأَرْحَمَ الرَّاحِم۪ينَ.  أَللّٰهُمَّ يَالَط۪يفُ لَطَفْتَ بِخَلْقِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ، أُلْطُفْ بِنَا ف۪ي -مِنْ- قَضَآئِكَ وَعَافِنَا مِنْ بَلٰٓائِكَ وَلَاحَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِكَ بِرَحْمَتِكَ يَآأَرْحَمَ الرَّاحِم۪ينَ. حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَك۪لُ، وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللّٰهِ الْعَلِيِّ الْعَظ۪يمِ. أَللّٰهُمَّ بِسِرِّ الْحَسَنِ وَأَخ۪يهِ وَجَدِّه۪ وَأَب۪يهِ وَأُمِّه۪ وَبَن۪يهِ، إِكْفِن۪ي شَرَّ هٰذَا الْيَوْمِ وَمَ يَنْزِلُ ف۪يهِ يَاكَافِيَ الْمُهِمَّاتِ يَادَافِعَ الْبَلِيَّاتِ، ٨... فَسَيَكْف۪يكَهُمُ اللّٰهُۚ وَهُوَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمِۜ٧ [سورة البقرة:٢/١٣٧] ، وَصَلَّى اللّٰهُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰي اٰلِه۪ وَصَحْبِه۪ وَسَلَّمَ، أَللّٰهُمَّ بَارِكْ لَنَا ف۪ي شَهْرِ الصَّفَرِ وَاخْتِمْ لَنَا بِالسَّعَادَةِ وَالظَّفَرِ."

Ey Allâh-ım..!

Kulun, Nebîn ve Rasûl’ün olan Ümmî Peygamberin Efendimiz Muhammed (s.a.v.)’e ve Ehl-i Beyt-i’ne ve Sahâbesi-ne salât eyle, bereketler yağdır ve selâm eyle...

Ey Allâh-ım..!

Muhakkak ki ben bu ayın ve bu günün şerrinden ve senin bu ay da yarattığın her bir belâ ve musibetten sana sığınırım. Ey ezeli!  Ey baki! Ey Mevcûd! Ey Sâbit! Ey Hâkk! Ey (varlığının) başlangıcı olmayan! Ey sonu olmayan! Ey herşeyi yoktan yaratan! Ey herşeyi tekrar diriltecek olan! Ey Celâl ve İkrâm sâhibi! Ey Ulu ‘Arş-ın sâhibi! Sen dilediğini yaparsın. Ey Allâh-ım! Canımı, malımı, birliktelikleriyle beni imtihâna tâbî tuttuğun çocuklarımı, Dînimi ve dünyâmı hiç uyumayan kudret gözünle muhâfaza eyle. İyi ve hayırlı kullarının hürmetine bu duâmı kabûl eyle. Rahmetinle muâmele eyle...

Ey Allâh-ım..!

Ey günâhları bağışlayan! Ey (kullarına karşı) cömerd (olan)! Ey günâhları örten! Ey acıyanların en merhametlisi! Rahmetin ile muâmele eyle. Ey kuvvetleri güçlü ve azabı şiddetli olan Allâh! Ey kendisi çok güçlü olan! Ey kulluk sahibi! Ey iyilik sahibi! En büyük Allâh! En yüce Allâh! ‘İzzetinle bütün yarattıklarını zelil kıldın. Bana kâfî gel, mahlûkatın (ın şer ve zararların)-a karşı bana kâfî gel...

Ey Güzellik Veren..! Allâh-ım..!

Ey yaptığını güzel yapan! Ey güzelleştiren! Ey fazl-u kerem sahibi! Ey in’âm eden! Ey ikrâm eden! Ey kendisinden başka hiçbir ilâh bulunma-yan! Ey acıyanların en merhametlisi! Ey gökleri ve yeri yaratma lütfunda bulunan latif! Kazâ ve kaderinde bize lütufta bulun. Belâdan bize afiyet ver. Günâhlardan dönüş ve ibâdete kuvvet ancak senin yardımınladır. Ey acıyanların en merhametlisi! Rahmetinle kabul buyur...

Allâh bize yeter. O ne güzel vekildir. O pek yüce ve çok büyük Allâh’ın yardımı olmadan hiçbir güç ve kuvvet yoktur. Ey Allâh! Hasen ile kardeşinin, dedesi ile babasının, annesi ile oğullarının sırrı hakkı için; bugünün şerrine ve bugünde inecek olan belâların şerrine karşı bana kâfî gel! Ey mühim sıkıntılara kâfî gelen ve ey belâları kaldıran! “ … Onlara karşı muhakkâk Allâh sana kâfi gelecektir. O hakkıyla işiten ve hakkıyla bilendir.”[5]

Allâh’ım!.. Efendimiz Muhammed (s.a.v.)’e, Ehl-i Beyti’ne ve Ashâbının tümüne salât eylesin.

Ey Allâh-ım..!

Safer ayında bize bereket ver. Mutluluk ve gâlibiyetle bitirmemizi nasîb et... (Âmîn)[6]

"يَادَافِع الْبَالَا يَاإِدْفَغَ عَنَّا الْبَلَا فَاللّٰهُ خَيْرٌ حَافِظًا وَهُوَ أَرْحَمُ الرَّاحِم۪ينَ، إِنَّكَ عَلٰي كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرْ."

OKUNUŞU: Yâ dâfaia’l-bêlâ, Yâ idfe’a ‘anne’l-belâ, "Fellâhü hayrun hâfizan ve hüve Erhâmü’r-Râhımîn, inneke ‘alâ külli şey’in gadîr."

MÂNÂSI: Ey belâları def eden! Bizden belâları def eyle. Allâh hayırla muhâfaza edicidir ve o merhametlilerin en merhametlisidir. Muhakkâk her şeye kaâdirdir.” Okunmalı ve duâ edilmelidir.

٨ ... فَاللّٰهُ خَيْرٌ حَافِظًا وَهُوَ أَرْحَمُ الرَّاحِم۪ينَ ٧ [سورة يوسف: ١٢/٦٤]

“ … Allâh en iyi koruyandır ve O, merhametlilerin en merhametlisidir.”[7]

٨ ... إِنَّكَ عَلٰي كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرْ ٧ [سورة آل عمران:٣/٢٦] --- [سورة التحريم:٦٦/٨]

“ … Şüphesiz sen her şeye hakkıyla gücü yetensin.”[8]

 

Enes b. Mâlik (r.a.)’e Peygamberimiz (s.a.v.)’in öğrettiği çok te’sîrli bir duâ:

 

Bu duâyı sabah (mümkünse güneş doğmadan) 3 kere ve akşam güneş battıktan hemen sonra okuyan, korkmaya tek lâyık olan yalnız Allâh-ü Te’âlâ-dan korksun. Başta zâlim devlet başkanı, şeytan, cin ve insanların şerrinden, büyü ve efsunlardan hiçbiri Allâh-ü Te’âlâ-nın izniyle hiçbir şekilde zarar veremez. Hz Osman (r.a.)’nın bildirildiğine göre ânî belâlardanda korunur.

"بِسْمِ اللّٰهِ الَّذ۪ي لَا يَضُرُّ مَعَ اسْمُهُ شَيْءٌ فِي الْاَرْضِ وَلَا فِي السَّمَآءِ وَهُوَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمِ."

OKUNUŞU: “Bismillâhi’l-lezî Lâ Yezurrü me’as mihî şey-ün fil-erzı ve lâ fi’s-semâi ve hüve’s-semî’ul âliym.”

MÂNÂSI: “Yerde ve gökte, ismiyle (ismi anılınca) hiç bir şeyin zarar vermediği, hakkıyla işiten ve hakkıyla bilen Allâh-ü Te’âlâ-nın adı ile (başlarım!..)”

 

KUŞLUK NAMAZI KILMANIN FAZÎLETİ!..

 

"وَالْكَلِمَةً الطَّيِّبَةُ صَدَقَةٌ وَكٌلُّ خَطْوَةٍ تَمْشِيهَا صَدَقَةٌ وَتُم۪يطُ أَذٰى عَنِ الطَّر۪يقِ صَدَقَةٌ."

“...Her bir tesbih sadakadır, her bir tekbir sadakadır, her bir tahmîd sadakadır, her bir tehlil sadakadır. Emr-i bi’l-ma’ruf sadakadır, nehy-i ani’l-münker sadakadır.”[9]  

وَعَنْ أَب۪ى ذَرٍّ رَضِىَ اللّٰهُ عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ : يُصْبِحُ عَلٰى كُلِّ سُلَامٰى مِنْ أَحَدِكُمْ صَدَقَةٌ، فَكُلُّ تَسْب۪يحَةٍ صَدَقَةٌ، وَكُلُّ تَحْم۪يدَةٍ صَدَقَةٌ، وَكُلُّ تَهْل۪يلَةٍ صَدَقَةٌ، وَكُلُّ تَكْب۪يرَةٍ صَدَقَةٌ، وَأَمْرٌ بِالْمَعْرُوفِ صَدَقَةٌ، وَنَهْىٌ عَنِ المُنْكَرِ صَدَقَةٌ، وَيُجْزِئُ مِنْ كُلِّ ذٰلِكَ رَكْعَتَانِ يَرْكَعُهُمَا الْعَبْدُ مِنَ الضُّحٰى. أخرجه مسلم وأبو داود.

Ebû Zerr (r.a.) anlatıyor: “Rasûlüllâh (‘aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) buyurdular ki:

--- “Her gün, sizin her bir mafsalınız için bir sadaka terettüp etmektedir. Her tesbîh bir sadakadır. Her tahmîd bir sadakadır, her bir tehlîl bir sadakadır. Emr-i bi’lma’rûf bir sadakadır. Nehy-i ‘ani’l-münker de bir sadakadır. Bütün bunlara kişinin kuşlukta kılacağı iki rek’ât namaz kâfî gelir.”[10]

وَعَنْ بَر۪يدَة رَضِىَ اللّٰهُ عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسولُ اللّٰهِ : فِي الْاِنْسَانِ ثَلَاثَمِائَةٍ وَسِتُّونَ مَفْصَلًا. فَعَلَيْهِ أَنْ يَتَصَدَّقَ عَنْ كُلِّ مِفْصَلٍ مِنْهُ صَدَقَةً. قَالُوا مَنْ يُط۪يقُ ذٰلِكَ؟ قَالَ النَخَاعَةُ فِي الْمَسْجِدِ يَدْفِنُهَا. وَالشَّىْءُ يُنَحّ۪يهِ عَنِ الطّر۪يقِ.فَإِنْ لَمْ يَجِدْ فَرَكْعَتَانِ يَرْكَعُهُمَا مِنَ الضُّحٰى. أخرجه أبو داود."النخاعة" بالضم: النخامة .

Büreyde (r.a.) anlatıyor: “Rasûlüllâh (‘aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) buyurdular ki:

--- “İnsanda üçyüz-altmış mafsal vardır. Her bir mafsal için bir sadakada bulunması gerekir.”

(Bunu işitenler): --- “Buna kimin gücü yeter?” dediler. (‘Aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm):

--- “Mescidde toprağa gömeceği bir balgam, yoldan bertaraf edeceği bir engel... Bunları bulamazsa, kuşluk vakti kılacağı iki rek’ât namaz!”[11]

وَعَنْ أَب۪ى ذَرٍّ وَأَبِى الدَّرْدَآءِ رَضِىَ اللّٰهُ عَنْهُمَا قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ : قَالَ اللّٰهُ تَعَالٰى: ابنَ آدَمَ ارْكَعْ ل۪ى أَرْبَعَ رَكَعَاتٍ أَوَّلَ النَّهَارِ أَكْفِكَ آخِرَهُ.

Ebû Zerr ve Ebû'd-Derdâ (r.anhümâ) anlatıyor: “Rasûlüllâh (‘aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) buyurdular ki:

--- “Allâh-ü Te’âlâ hazretleri dedi ki:

--- “Ey Âdemoğlu! Günün evvelinden benim için dört rek’ât namaz kıl, ben de sana günün sonunu garantileyeyim.”[14]

وَعَنْ أَب۪ى هُرَيْرَةَ رَضِىَ اللّٰهُ عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ : مَنْ حَافَظَ عَلٰى شُفْعَةِ الضُّحٰى غُفِرَتْ ذُنُوبُهُ وَإِنْ كَانَتْ مِثْلَ زَبَدِ الْبَحْرِ. أخرجه الترمذي .

Hz. Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor: “Rasûlüllâh (‘aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) buyurdular ki:

--- “Kim kuşluğun bir çift (namaz) ına devâm ederse, deniz köpüğü kadar çok da olsa, Allâh günâlarını affeder.”[12]

 

SAFER AYI DUÂSI

 

ü  İlk 15 gün her güne 100 defâ;

"اَلُّهُمَّ فَرِّجْنَا بِدُخُولِ الصَّفَرِ وَاخْتِمْ لَنَا بِلْخَيْرِ وَظَّفَرِ."

OKUNUŞU: “Allâhümme ferrıcnâ bi dühûli’s-Safer-i vehtim lenâ bi’l-hayr-i ve’z-zafer-i.”

MÂNÂSI: “Allâh-ım!.. Bizi Safer (ayının)’in girişiyle ferâhlat, genişlet. Bize bu ayı hayırla ve zaferle tamamlat.”

 

ü  15 günden sonra da;

 

"اَلُّهُمَّ فَرِّجْنَا بِخُرُوجِ الصَّفَرِ وَاخْتِمْ لَنَا بِلْخَيْرِ وَظَّفَرِ."

OKUNUŞU: “Allâhümme ferrıcnâ bi hurûci’s-Safer-i vehtim lenâ bi’l-hayr-i ve’z-zafer-i.”

 

MÂNÂSI: “Allâh-ım!.. Bizi Safer (ayının)’in çıkışıyla ferâhlat, genişlet. Bize bu ayı hayırla ve zaferle tamamlat.”



[1] Kütüb-i Sitte, İbrahim Canan,  7/126.
[2] İhlâs Sûresi, 112/1-4.
[3] Buhârî, Daavât 33, Enbiya 8; Müslim, Salât 69, (407); Muvatta, Kasru’s-Salât 66, (1, 165); Ebû Dâvut, Salât, 183, (979); Nesâî, Sehv 54, (3, 49).
[4] Buhârî, Daavât 33, Enbiya 8; Müslim, Salât 69, (407); Muvatta, Kasru’s-Salât 66, (1, 165); Ebû Dâvut, Salât, 183, (979); Nesâî, Sehv 54, (3, 49).
[5] Bakara Sûresi, 2/137’den.
[6]Muhammed İbni Hatirüddin, El-Cevahiru’l-Hams, Sh: 50-52, İbrahim El Ensari, Rava’z-Zam’an Fî Fedaili’l-Eşhuri Ve’l-Eyyam, Sh: 4; Muhammed Abidin, Tenbihu’l-Kulubi’n-Naime Ale’l-Evradi’d-Daime, Sh: 71-72; Mahmud Sami, el-Ed’iye ve’l-Ezkâr, Sh: 123-127. (Kaynak: Kasr-ı Arifan Dergisi)
[7] Yûsüf Sûresi, 12/64’den.
[8] Âl-i ‘Imrân Sûresi, 3/26’dan; Tahrîm Sûresi, 66/8’den.
[9] Kütüb-i Sitte, 10/17.
[10] Müslim, Müsâfirîn 84, (720); Ebû Dâvud, Salât 301, (1286).
[11] Ebû Dâvud, Edeb, 172, (5242).
[12] Tirmizî, Salât 346, (475).




[1]Muhammed İbni Hatirüddin, El-Cevahiru’l-Hams, Sh: 50-52, İbrahim El Ensari, Rava’z-Zam’an Fî Fedaili’l-Eşhuri Ve’l-Eyyam, Sh: 4; Muhammed Abidin, Tenbihu’l-Kulubi’n-Naime Ale’l-Evradi’d-Daime, Sh: 71-72; Mahmud Sami, el-Ed’iye ve’l-Ezkâr, Sh: 123-127. (Kaynak : Kasr-ı Arifan Dergisi)

 
SAFER AYI İBADETLERİ, BELA VE VE FELAKET RİVAYETLERİ
....
SAFER AYI'NDA NELER YAPMALIYIZ?
....
Muharrem ayından sonra gelen islami ayların ikincisi Safer Ayıdır...
. Belaların 1. kat semaya indiği ay olarak bilinir. 2014 senesinin miladi takviminin 24 Kasımına denk gelen bu ayda efendimiz (s.a.v.) bu ayda hastalığa tutulmuştur.
....
Saygıdeğer müdavimlerimiz, bela ve hayr her ayda vardır. O sizin iman, ibadet ve yaptıklarınıza bağlıdır. Bu ayda hayrı çekmek, şerri defetmek sizin elinizdedir. Allaha çok yakın olabilmek için neler yapmalıyız! Bu yazıda naçizane bir nebze de olsa onlar anlatılmaya gayret ediliştir.

Hiç bir şey yapamıyorsanız "bir selavat getirmeniz dileğiyle!"
....
Safer Ayı İle İlgili Yapılması Gerekenler ve Safer Ayında Okunacak Dualar.

. Belaların 1. Kat semaya indigi safer ayindayiz
. Bu gece birinci gecesi.
. Efendimiz (s.a.v.) bugün ölüm hastaligina tutulmustur.
.
. Bu gece 1. Kat semaya 320.000 bela inmektedir.
.
. Bu ayda hergün 100 defa la havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim denilmelidir .
.
. Günde 100 defa okuyandan en hafifi fakirlik olmak üzere 70 cesit bela kaldirilir .
.
Paylaşalım İnşaallah: 'Kim hayra vesile olursa hayrı yapan gibidir.' buyrulur!
.
. Sefer ayı boyunca her gün aşağıdaki dua en az bir kere okunmalıdır:

"ALLAHÜMME BARİK LENA Fİ ŞEHR-İ SAFER VAHTİM LENA BİSSAADETİ VEZZAFER."
.
Safer ayının ilk ve son çarşamba gününün gecesinde, yani salı gecesi kılınacak namaz:

(İSLÂM’da gece günden önce gelir. Yani Cuma günü, Perşembe Günü akşam ezanı okunduğunda giriyor)
1 Rekât : Fatiha’dan Sonra ; 17 Kevser Sûresi
2 Rekât : Fatiha’dan Sonda; 5 İhlâs Sûresi
3 Rekât : Fatiha’dan Sonra ; 1 Felâk Sûresi
4 Rekât : Fatiha’dan Sonra ; 1 Nâs Sûresi

Selam verdikten sonra:
7 defa “Estağfirullah El Azimé
11 defa “Salat-i Müncine (Salaten Tüncina) duası okunur.
SALATEN TÜNCİNA DUASI:
“Allâhumme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidina Muhammedin salâten tüncînâ bihâ min-cemî’il-ehvâli vel âfat. Ve takdî lenâ bihâ cemîal hâcât ve tutahhirunâ bihâ min-cemîi’s-seyyiât ve terfe’unâ bihâ a’lâ’d-deracât ve tubelliğunâ bihâ aksâ’l-ğayât min cemiîl-hayrâti fî’l-hayâti ve ba’del-memât birahmetike Yâ erhame’r-rahimîn.”
Namaz sonrası okunacak dua:
“Hasbünallahü ve nimel vekil nimel Mevla ve nimennasir” denilip “İnneke ala külli şey’in Kadir.” denilir
....
. Bundan sonra;

” Ya Rabbi, beni ve aile efradımı ve bi cümle mü’mini afat-ı semaviye ve aradiyyelerden (yer ve gök afetlerinden) ve cemi belalardan muhafaza eyle” diye dua edilir..
....

Safer ayının ilk ve son çarşamba günü, öğlen ve ikindi namazı arasında kılınacak namaz:
1 Rekât : Fatiha’dan Sonra ; 11 İhlâs Sûresi
2 Rekât : Fatiha’dan Sonda; 11 İhlâs Sûresi

Bu namazdan sonra 100 kere “Yâ dâfia’l-belâyâ, idfâ anna’l-belâyâ, fallâhü hayrun hâfizan ve hüve Erhâmü’r-Râhimin, inneke alâ külli şey’in kadir”okunmalı ve dua edilmelidir.
Yine Korunmak için;
*Ayet-el Kûrsi:
Evden çıkarken ve eve girerken Ayet-el Kûrsi okunmalıdır: Evden çıkarken okuyan her işinde muvaffak olur ve hayırlı işleri başarır. Evine gelince okursan iki Ayet-el Kûrsi arasındaki işlerin hayırlı olur ve fakirliğin önlenir. Bir kimse evinden çıkarken Ayet-el Kûrsi ‘yi okursa, Hakk Teâlâ yetmiş Meleğe emreder, o kimse evine gelinceye kadar ona dua ile istiğfar ederler.

Evden çıkarken üç kere: “BİSMİLLAHİ HASBİYALLAHİ LAİLAHE İLLA HÛ ALEYHİ TEVEKKELTÜ VE HÜVE RABBİL ARŞİL AZİYM” söylenmelidir.
...