“(Habîbim! Senden) sonra
o kitâba, kullarımız arasından seçmiş olduğumuz (sahâbe- i kirâmı ve kıyâmete kadar gelecek ümmet- i Mu
hammed’i, özellikle de) o (âlim) kişileri
vâris kıldık. Artık onların içerisinden (Kurân`ı Ke rîm’le amel etme konusunda gevşeklik yaparak) kendi nefsine zulmeden vardır. Onlardan kimi (iyi ve kötü amelleri birbirine karıştırsa da ekseriyetle iyi
amele muvaffak olup) orta
yollu gidicidir, onlardan
bir kısmı da, Allâh’ın izni (ve
kolaylaştırması) ile (yapılmış) olan
hayırlar (ı) sebebiyle (sevâb
ve cennete doğru) öne
geçicidir. İşte
ancak bu (Kur’ân-ı
Kerîm’e vâris kılınmak), pek
büyük bir lütfun tâ kendisidir!”
“Sonra
biz, o kitâbı kullarımızdan seçtiğimiz kimselere (Muhammed’in ümmetine) mîrâs olarak verdik. Onlardan kendine
zulmedenler vardır. Onlardan ortada olanlar vardır. Yine onlardan Allâh’ın izniyle hayırlı işlerde öne geçenler
vardır. İşte
bu büyük lütuftur.” (Fâtır
Sûresi, 35/32.)
(KIRMIZI KISIM ‘HÂFIZLAR’ İÇİN
TEFSİR EDİLMİŞTİR.)
--- Nitekim Kur’ân ehli olan bir kişi; hayırlarda öne geçmişse, cennete de hesapsız olarak en önce girecektir. Sevâbı günâhı denk gelecek şekilde orta giden kişi; Rasûlûllâh (sallâllâhu ‘aleyh-i ve sellem)`in ve Kur’ân’ın şefâatiyle cennete girecek ve kolay bir muhâsebeye tâbî tutulacaktır. Günâhları ağır basan kimselerse; kurtuluştan ümîd kesecek derecede ağır muhâsebelerin ardından, kendilerine erişen İlâhî rahmetle cennete dâhil olacaklardır! --- (Kur’ân-ı Mecîd aynı yÂyet-i Kerîme) Ş.g.
"يَا أَيُّهَا النَّاسُ، أَفْشُوا السَّلاَمَ، وَأَطْعِمُوا الطَّعَامَ، وَصَلُّوا وَالنَّاسُ نِيَامٌ تَدْخُلُونَ الجَنَّةَ بِسَلاَمٍ."
هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ. الكتاب: الجامع الكبير - سنن الترمذ، كتاب صفة القيامة (٣٤)، باب (٤٢)، رقم الحديث:٢٤٨٥، ص:٤٠٥.
2485 --- Abdullâh b. Selâm (r.’a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir; Rasûlüllâh (sallellâh-ü ‘aleyh-i ve sellem), Medîne (-i Münevvere)’ye geldiklerinde insanlar ona doğru koşuştular. Rasûlüllâh (sallellâh-ü ‘aleyh-i ve sellem) geldi… Rasûlüllâh (sallellâh-ü ‘aleyh-i ve sellem) geldi… Rasûlüllâh (sallellâh-ü ‘aleyh-i ve sellem) geldi… Denildi. O’nu görmek için ben de halkın arasına katıldım. O’nun yüzünü gördüğüm an onun yalancı bir kimse olmadığını bildim. Konuştuğu ilk söz şöyle olmuştu:
--- “Ey İnsanlar!
1. Selâm'ı aranızda yaygınlaştırınız,
2. Yemek yediriniz,
3. İnsanlar uykuda iken namaz kılınız ki,
--- Selâmetle Cennete giresiniz.”
(Tirmizî, Kıyâmetin Özellikleri Ve İncelikler (34), Rasûlüllâh (sallellâh-ü ‘aleyh-i ve sellem), Medîne (-i Münevvere)’ye Geldiğinde İlk Olarak Ne Söylemişti? (42), Hadîs no: 2485, sh.:405; İbn Mâce, Etıme: 1; Dârimî, Salat: 156)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder