20 Mart 2025 Perşembe

DUÂNIN KABÛL EDİLMESİ İÇİN ŞU HUSÛSLARA RİÂYET EDİLMESİ GEREKİR: DUÂNIN KABÛL ŞARTLARI

DUÂNIN KABÛL EDİLMESİ İÇİN ŞU HUSÛSLARA RİÂYET EDİLMESİ GEREKİR: 

1- Duâdan önce tövbe ve istiğfâr edilmelidir. 

Günah işleyen, haramlardan uzak durmayan bir kulun duası kabul edilmeye layık değildir. Bu bağlamda Hz. Peygamber’in (s.a.s) şu hadisi çok dikkat çekicidir: “Allah yolunda seferler yapmış, üstü başı tozlanmış bir adam ellerini semaya kaldırarak, ‘Yâ Rabbi, Yâ Rabbi’ diye yalvarıyor. Oysa yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, gıdası haramdır. Böyle birisinin duası nasıl kabul olur?” (Müslim, Zekât, 65 [1015]).


2- Duâ ya Allâh’a hamd, Peygambere salât-ü selâm ile başlanmalı; yine salât-ü selâm ve Allah’a hamd ile bitirilmelidir. 


Fedâle b. Ubeyd’den (r.a.) rivâyete göre o, şöyle demiştir: “Resûlullah (s.a.s.), (mescidde) oturmakta iken bir adam geldi, namaz kıldı, sonra şöyle dua etti: Allah’ım beni bağışla, bana acı. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.s.), ‘Ey namaz kılan, acele ettin, namaz kılıp oturduğun vakit Allah’a layık olduğu şekilde hamd et, sonra bana salât ve selâm et, sonra da yapacağın duayı yap.’ Bundan sonra başka biri namaz kıldı. Namazdan sonra Allah’a hamd etti ve Peygambere salât ve selâm getirdi. Başka bir şey yapmadı. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.s.), o kimseye: ‘Ey namaz kılan kimse! Dua et, duan kabul edilsin.’ dedi.” (Tirmizî, De‘avât, 65 [3476]; Nesâî, Sehiv, 48 [1284]).

3- Duâ içten, tevâzû ile ve yalvararak yapılmalıdır. 


Bir âyette şöyle buyrulmaktadır: “Rabbinize alçak gönüllülükle yalvararak ve için için duâ edin. Çünkü O, haddi aşanları sevmez.” (el-A'râf, 7/55). Bir hadis-i şerifte ise şöyle buyrulmaktadır: “Allâh’a kabul edileceğini gerçekten inanarak duâ ediniz. Bilin ki Allâh, ciddiyetten uzak ve umursamaz bir kalp ile yapılan duaları kabûl etmez.” (Tirmîzî, Deavât, 66 [3479]).d) Israrla duâ edilmelidir. Bir mümin, ettiği duânın kabûl edilmesi husûsunda aceleci olmamalıdır. Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır: “Sizden herhangi biriniz ‘duâ ettim de kabûl olunmadı’ diyerek acele etmediği sürece duâsı kabûl olunur.” (Buhârî, De‘avât, 22 [6340]; Müslim, Zikir, 90-92 [2735] ).

4- Umut ve korku içinde duâ edilmelidir. 


Kur’ân’da şöyle buyrulmaktadır: “Onlar gerçekten hayır işlerinde yarışırlar, (rahmetimizi) umarak ve (azabımızdan) korkarak bize dua ederlerdi. Onlar bize derin saygı duyan kimselerdi.” (el-Enbiyâ, 21/90).f) Duâ her zaman yapılabilirse de bâzı vakitlerde yapılması daha makbûl görülmüştür. Bu vakitlerden biri de seher vaktidir. Allâh-ü Te'âlâ, geceleri duâ, ibâdetve istiğfâr ile meşgûl olanları Kur’ân-ı Kerîm’de övmekte ve şöyle buyurmaktadır: “Onlar, geceleri az uyurlardı. Seher vakitlerinde bağışlanma dilerlerdi.” (ez-Zâriyât, 51/17-18). Hz. Peygamber’e (s.a.s.), 'Ey Allâh’ın Rasûlü, hangi duâ daha makbûldür?' Diye sorulunca, ‘Gece yarısı ve farz namazlardan sonra yapılan duâdır.’ cevâbını vermiştir.” (Tirmizî, De‘avât, 79 [3499]).

Din İşleri Yüksek Kurulu  12.07.2017


Hadiste bahsedilen kişi, BELİRLİ BİR ŞAHIS DEĞİL, GENEL BİR ÖRNEK olarak anlatılmıştır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), haramla beslenen bir insanın duasının kabul olmayacağını göstermek için bu misali vermiştir. Uzun bir yolculuğa çıkmış, saçı başı dağılmış, ellerini semaya açarak dua eden bir adamdan bahsediyor. Bu, normalde duası kabul olması beklenen bir durumdur çünkü:

1. Uzun yolculuk: Dua eden kişi yolculuk halinde olduğu için mazlum ve muhtaç bir durumdadır, bu da duanın kabul olma sebeplerindendir.

2. Saçı başı dağınık: Bu da yolculuğun zorluklarını yaşadığını gösterir.

3. Ellerini semaya açması: Bu da duanın kabul olmasına vesile olan bir haldir.

4. "Ya Rabbi, ya Rabbi" diye dua etmesi: Bu, samimi bir yakarış içinde olduğunu gösterir.

Ancak tüm bu sebeplere rağmen duasının kabul olmayacağını belirtmiştir. Bunun sebebi de yediği, içtiği ve giydiğinin haram olması, yani haram kazançla beslenmesidir.

Dolayısıyla burada belirli bir kişi değil, genel bir prensip anlatılmaktadır: Haram lokma insanın ibadetlerine, dualarına ve hayatına doğrudan etki eder.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder