15 Ağustos 2012 Çarşamba

KUR'ÂN-I KERÎM MEÂLLERİNDE DİKKÂT EDİLECEK ÂYET!...

KUR'ÂN-I KERÎM MEÂLLERİNDE DİKKÂT EDİLECEK ÂYET-İ KERÎME
﴿ وَاَنْفِقُوا ف۪ى سَب۪يلِ اللّٰهِ وَلَاتُلْقُوا بِاَيْد۪يكُمْ اِلَى التَّهْلُكَةِۚۛ وَاَحْسِنُواۚۛ اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُحْسِن۪ينَ
[سورة البقرة:٢/١٩٥]

(Mallarınızı) Allâh yolunda harcayın. Kendi kendinizi tehlikeye atmayın. İyilik edin. Şüphesiz Allâh iyilik edenleri sever.”[1]

--- Burada “Kendinizi ellerinizle tehlikeye atmayın.” Meâli yapılırsa yanlış olur!..

--- İrâde-i Kül: Bir şeyin cüz’ün-ü söyleyip tamâmını kastetmektir!..

--- İrâde-i Cüz: Bir şeyin tamâmı söyleyip cüz’ün-ü kastetmektir!..

--- Burada: بِاَيْد۪يكُمْ= ile “el” söylenmiş fakat, bütün vücûd kastedilmiştir!..

﴿ اَوْكَصَيِّبٍ مِنَ السَّمَآءِ ف۪يهِ ظُلُمَاتٌ وَرَعْدٌ وَبَرْقٌۚ يَجْعَلُونَ اَصَابِعَهُمْ ف۪ٓى اٰذَانِهِمْ مِنَ الصَّوَاعِقِ حَذَرَالْمَوْتِۜ وَاللّٰهُ مُح۪يطٌ بِالْكَافِر۪ينَ

[سورة البقرة:٢/١٩]
“Yâhut onların durumu, gökten yoğun karanlıklar içinde gök gürültüsü ve şimşekle sağanak hâlinde boşanan yağmura tutulmuş kimselerin durumu gibidir. Ölüm korkusuyla, yıldırım seslerinden parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Oysa Allâh, kâfirleri çepeçevre kuşatmıştır.”[2]

--- Burada: اَصَابِعَهُمْ= ile “parmakların tamâmı” söylenmiş fakat, sâdece parmak uçları kastedilmiştir!..



[1] Bakara Sûresi, 2/195.
[2] Bakara Sûresi, 2/19.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder