'ÂŞÛRÂ GÜNÜNDE VUKÛ’ BULAN OLAYLAR
(1)
Allâh’ın, Âdem
–aleyhi’s-selâm-ın tevbesini bu günde kabul ettiği ve Âdem –aleyhi’s-selâm-in
bu günde ‘Safiyyüllâh’ olduğu,
(2)
İdris
–aleyhi’s-selâm-ın yûce bir mekâna bu günde ref olunduğu,
(3)
Nuh –aleyhi’s-selâm-u
gemiden bu günde çıkardığı,
(4)
İbrâhîm
–aleyhi’s-selâm-i ateşten bu günde kurtardığı,
(5)
Tevrat’ı Musa
–aleyhi’s-selâm-a bu günde indirdiği,
(6)
Yûsuf
–aleyhi’s-selâm-u zindandan bu günde kurtardığı,
(7)
Ya’kûb
–aleyhi’s-selâm-un gözlerinin bu günde iâde olunduğu,
(8)
Eyyûb
–aleyhi’s-selâm-un bu günde şifâya kavuşduğu,
(9)
Yûnüs
–aleyhi’s-selâm-un balığın karnından bu günde kurtulduğu,
(10)
Kızıldeniz’in Benî
İsrâîl’e bu günde yarılıp geçtikleri ve kurtuldukları,
(11)
Dâvûd
–aleyhi’s-selâm-ın bu günde mağfiret olunduğu,
(12)
Süleyman
–aleyhi’s-selâm-a bu günde mülk ve saltanat verildiği,
(13)
Muhammed
-aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm-ın geçmiş ve gelecek günâhlarının bu günde mağfiret
olunduğu rivâyet olunur.
(14)
Dünyânın yaradılmağa
ilk başlandığı,
(15)
Yeryüzüne yağmurun ilk
yağdığı gün âşûra günüdür, diye de rivâyet olunmuştur.
Er-Ravzu’l-Fâık
kitabında şu kıssa anlatılır:
Bir
vakit Basra’da servet sahibi bir adam vardı. Her senenin âşûra gününde müslüman
kardeşlerini evine toplar, sabaha kadar Kur’ân okuyarak okutarak geceyi ihya
ederler, nerde fakîr ve yoksul, kimsesiz varsa buldurur, hepsine tasaddukda
bulunur, dul ve yetimlere ikrâmda bulunur, elinden gelen hayrı fazlasıyla
yapardı. Evinin bitişiğinde bir komşusu bulunuyordu ve komşusunun hem anası,
hem de kızı senelerden beri yürüyemez vaziyette idiler. Kız, babasına sordu:
--- Babacığım bu gün nedir? Komşumuz
herkesi evine toplayıp bu geceyi Kur’ân ve zikirle ihya ediyor?
Babası: --- Yavrucuğum, bu gün âşûra
günüdür, Allâh katında bu günün hürmeti büyüktür, ayrıca çok da faziletleri
vardır, dedi.
Sonra
uykuya vardılar. Fakat kız çocuğunun gözüne uyku girmiyordu. Sanki nefesi
kesilmiş bir halde huşû’ ve haşyet ile Kur’ân’ı ve zikrullah’ı dinliyordu.
Kur’ân’ın hatim duâsını yapdıkları vakit, yüzünü semâya doğru çevirdi ve
Allâh’a niyâz ederek:
--- Ey Mevlâm! Bu gecenin senin
indindeki hürmeti hakkı için, senin rızânı kazanmak için bu gece Kur’ân’ını
okumak için uyumamış kulların hürmeti için beni şu hâlimden kurtar, kalbimin
kırıklığını sar! dedi.
Daha
sözünü bitirmemişdi, o anda afiyet bularak bütün ağrı ve sancılarından
kurtularak kalkıp doğruldu. Sabahleyin bu hâli görünce şaşıp kalan babası:
--- Kızım bu nasıl oldu? diye sordu.
O da: --- Babacığım, bu gün ile
Allâh’a tevessül ettim. O da ânında bana sıhhatimi ihsan etti, dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder