7 Ekim 2018 Pazar

VESVESE DUÂSI --- İFFETLİ KAR KOCALARIN AŞIRI KISKANÇLIKTAN DOLAYI BİRBİRLERİNE SU-İ ZAN BESLEMEME DUASI


VESVESE DUÂSI

İFFETLİ KARI KOCALARIN AŞIRI KISKANÇLIKTAN DOLAYI BİRBİRLERİNE SU-İ ZAN BESLEMEME DUASI

A.     SALAVÂT-I ŞERÎFE VE RASÛLÜLLÂH (S.A.V.)’A SELÂM

1-              Besmele-i Şerîf (1 defâ okunur)
2-              Salavât-ı Şerîfe ve Rasûlüllâh (s.a.v.)’a selâm (3 defâ okunur)
3-              Esteğfirullâh (100 defâ okunur)
4-              Sübhânellâh (33 defâ okunur)
5-              Elhamdülillâh (33 defâ okunur)
6-              Lâ ilâhe illellâh (33 defâ okunur)
7-              Allâh-ü Ekber (33 defâ okunur)
8-              İnşirâh Sûresi (1 defâ okunur)
9-              Felak Sûresi (1 defâ okunur)
10-        Nâs Sûresi (1 defâ okunur)
11-        Salavât-ı Şerîfe ve Rasûlüllâh (s.a.v.)’a selâm (3 defâ okunur)
12-        Kelime-i Şehâdet getirerek uyuyacaktır.
١- (١ مرة)
٢- "اَلصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ اللّٰهِ." (٣ مرة) 
٣- أَسْتَغْفِرُ اللّٰهِ (١٠٠ مرة)
٤- سُبْحَانَ اللّٰهِ (٣٣ مرة)
٥-  اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ (٣٣ مرة) 
٦- لٰٓا إِلٰهَ إِلَّا اللّٰه (٣٣ مرة) 
٧- اَللّٰهُ أَكْبَرُ (٣٣ مرة)
٨- سورة الإنْشراح (١ مرة)
٩-  سورة الفلق
١٠- سورة الناس
١١- "اَلصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ اللّٰهِ." (٣ مرة) 
١٢-  "أَشْهَدُ أَنْ لٰٓا إِلٰهَ إِلَّا اللّٰهُ، وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ."
B- SALAVÂT-I ŞERÎFE VE RASÛLÜLLÂH (S.A.V.)’A SELÂM

1-   “SABAH NAMAZI İLE ÖĞLE NAMAZI ARASINDA OKUNACAK” DUÂ AŞAĞIYA YAZILMIŞTIR

2- “ÖĞLE NAMAZI İLE YATSI NAMAZI ARASINDA OKUNACAK” DUÂ AŞAĞIYA YAZILMIŞTIR

3- “YATSI NAMAZINDAN SONRA UYUMADAN HEMEN ÖNCE OKUNACAK” DUÂ AŞAĞIYA YAZILMIŞTIR

VESVESE DUÂSI

A- SALAVÂT-I ŞERÎFE VE RASÛLÜLLÂH (S.A.V.)’A SELÂM
"اَلصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ اللّٰهِ."
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى أٰلِ مُحَمَّدٍ كَمَا صَلَّيْتَ عَلٰٓى إِبْرٰه۪يمَ وَعَلٰى أٰلِ إِبْرٰه۪يمَ إِنَّكَ حَم۪يدٌ مَج۪يدٌ. أَللّٰهُمَّ بَارِكْ عَلٰي مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى  أٰلِ مُحَمَّدٍ. كَمَا بَارَكْتَ وَعَلٰى أٰلِ إِبْرٰه۪يمَ إِنَّكَ حَم۪يدٌ مَج۪يدٌ."
Allâh-ım! Efendimiz İbrâhîm ve onun âl-i’ne salavât ve bereketler ihsân ettiğin gibi, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salât eyle. Bereketler ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye lâyık azâmet ve şeref sâhibisin. Allâh-ım! Efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne bereket ihsân ettiğin gibi, efendimiz Muhammed’in âl-i’ne de bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye lâyık azâmet ve şeref sâhibisin.”[1]

1-  SABAH NAMAZI İLE ÖĞLE NAMAZI ARASINDA OKUNUR

﴿ وَقُلْ رَبِّ اَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاط۪ينِۙ ﴿٩٧﴾ ﴾ --- ﴿ وَاَعُوذُ بِكَ رَبِّ اَنْ يَحْضُرُونِ ﴿٩٨﴾[سورة المؤمنون:٢٣/٩٧-٩٨]
“Ve de ki: “Rabbim! Şeytanların gizli kışkırtmalarından sana sığınırım. Onların yanımda bulunmalarından da sana sığınırım rabbim!” Mü'minûn Sûresi, 97-98.

2- ÖĞLE NAMAZI İLE YATSI NAMAZI ARASINDA OKUNUR

﴿ اَلَّذ۪ينَ قَالَ لَهُمُ النَّاسُ إِنَّ النَّاسَ قَدْ جَمَعُوا لَكُمْ فَاخْشَوْهُمْ فَزَادَهُمْ إ۪يمَانًاۗ وَقَالُواْ حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَك۪يلُ ﴿١٧٣﴾[سورة آل عمران:٣/١٧٣]
“Bir kısım insanlar, Mü’minlere: «Düşmanlarınız olan insanlar, size karşı asker topladılar; aman sakının onlardan!» dediklerinde bu, onların îmânlarını bir kat daha artırdı ve «Allâh bize yeter. O ne güzel vekîldir!» dediler.” Âl-i ‘Imrân Sûresi, 173.
                                        

3- YATSI NAMAZINDAN SONRA UYUMADAN HEMEN ÖNCE OKUNUR

1-              Besmele-i Şerîf (1 defâ okunur)
2-              Salavât-ı Şerîfe ve Rasûlüllâh (s.a.v.)’a selâm (3 defâ okunur)
3-              Esteğfirullâh (100 defâ okunur)
4-              Sübhânellâh (33 defâ okunur)
5-              Elhamdülillâh (33 defâ okunur)
6-              Lâ ilâhe illellâh (33 defâ okunur)
7-              Allâh-ü Ekber (33 defâ okunur)
8-              İnşirâh Sûresi (1 defâ okunur)
9-              Felak Sûresi (1 defâ okunur)
10-        Nâs Sûresi (1 defâ okunur)
11-        Salavât-ı Şerîfe ve Rasûlüllâh (s.a.v.)’a selâm (3 defâ okunur)
12-        Kelime-i Şehâdet getirerek uyuyacaktır.
 (40 GÜN DEVÂM EDİLİR)
١- (١ مرة)
٢- "اَلصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ اللّٰهِ." (٣ مرة)  
٣- أَسْتَغْفِرُ اللّٰهِ (١٠٠ مرة)
٤- سُبْحَانَ اللّٰهِ (٣٣ مرة)
٥-  اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ (٣٣ مرة) 
٦- لٰٓا إِلٰهَ إِلَّا اللّٰه (٣٣ مرة) 
٧- اَللّٰهُ أَكْبَرُ (٣٣ مرة)
٨- سورة الإنْشراح (١ مرة)
٩-  سورة الفلق
١٠- سورة الناس
١١- "اَلصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ اللّٰهِ." (٣ مرة) 
١٢-  "أَشْهَدُ أَنْ لٰٓا إِلٰهَ إِلَّا اللّٰهُ، وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ."

﴿ اَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكَۙ ﴿١﴾ وَوَضَعْنَا عَنْكَ وِزْرَكَۙ ﴿٢﴾ اَلَّذ۪ىٓ اَنْقَضَ ظَهْرَكَۙ ﴿٣﴾ وَرَفَعْنَا لَكَ ذِكْرَكَۜ ﴿٤﴾ فَاِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًاۙ ﴿٥﴾ اِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًاۜ ﴿٦﴾ فَاِذَا فَرَغْتَ فَانْصَبْۙ ﴿٧﴾ وَاِلٰى رَبِّكَ فَارْغَبْ ﴿٨﴾[سورة الإنشراح:٩٤/١-٨]
İNŞİRAH SURESİ ANLAMI (MEALİ)
·         Senin için bağrını açmadık mı? (Elem neşrah leke sadrak)
·         Senden o yükünü indirmedik mi? (Ve vada'nâ 'anke vizrek)
·         O sırtında sana eziyet veren yükünü? (Ellezî enkada zahrek)
·         Senin şanını yüceltmedik mi? (Ve refa'nâ leke zikrek)
·         Demek ki, her zorluğun yanında bir de kolaylık var. (Fe inne me'al'usri yüsrâ)
·         Evet, o zorlukla berâber bir de kolaylık var! (İnne me'al'usri yüsrâ)
·         Bu yüzden boş kaldığında yine kalk yorul! (Fe izâ ferağte fensab)
·         Ve ancak Rabbinden ümîd et, hep O'na doğrul! (Ve ilâ rabbike ferğab)
٩- سورة الفلاق
﴿ قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِۙ ﴿١﴾ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَۙ ﴿٢﴾ وَمِنْ شَرِّ غَاسِقٍ اِذَا وَقَبَۙ ﴿٣﴾ وَمِنْ شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِى الْعُقَدِۙ ﴿٤﴾ وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ اِذَا حَسَدَ ﴿٥﴾ [سورة الفلق:١١٣/١-٥]
113- FELÂK SÛRESİ
Medine döneminde inmiştir. 5 âyettir. Felâk, sabah aydınlığı demektir.

Bismillâhirrahmânirrahîm.

“De ki:
®      Yarattığı şeylerin şerrinden (kötülüğünden),
®      Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
®      Düğümlere üfleyenlerin şerrinden,
®      Haset ettiği zaman hasetçinin şerrinden,
Sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.”[2]
١٠- سورة الناس

﴿ قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِۙ ﴿١﴾ مَلِكِ النَّاسِۙ ﴿٢﴾ اِلٰهِ النَّاسِۙ ﴿٣﴾ مِنْ شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِۙ ﴿٤﴾ اَلَّذ۪ى يُوَسْوِسُ ف۪ى صُدُورِ النَّاسِۙ ﴿٥﴾ مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ ﴿٦﴾[سورة الناس:١١٤/١-٦]
114- NÂS SÛRESİ
Medine döneminde inmiştir. 6 âyettir. Nâs, insanlar demektir.

Bismillâhirrahmânirrahîm.

“De ki:
®      Cinlerden ve insanlardan;
®      İnsanların kalplerine vesvese veren,
®      Sinsi vesvesecinin şerrinden (kötülüğünden),
§ İnsanların Rabbine,
§ İnsanların Melik’ine (Mutlâk sâhip ve hâkimine),
§ İnsanların İlâh’ına sığınırım.”[3]
 ١٢-
"أَشْهَدُ أَنْ لٰٓا إِلٰهَ إِلَّا اللّٰهُ"،
“Ben şehâdet ederim ki! Allâh’dan başka ilâh yoktur.”
"وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ".
“ … Ve yine şehâdet ederim ki! Hz. Muhammed Mustafâ (aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) O’nun (Allâh’ın) kulu ve Rasûlü’dür.”
B- SALAVÂT-I ŞERÎFE VE RASÛLÜLLÂH (S.A.V.)’A SELÂM
"اَلصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ اللّٰهِ."

"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى أٰلِ مُحَمَّدٍ كَمَا صَلَّيْتَ عَلٰٓى إِبْرٰه۪يمَ وَعَلٰى أٰلِ إِبْرٰه۪يمَ إِنَّكَ حَم۪يدٌ مَج۪يدٌ. أَللّٰهُمَّ بَارِكْ عَلٰي مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى  أٰلِ مُحَمَّدٍ. كَمَا بَارَكْتَ وَعَلٰى أٰلِ إِبْرٰه۪يمَ إِنَّكَ حَم۪يدٌ مَج۪يدٌ."
Allâh-ım! Efendimiz İbrâhîm ve onun âl-i’ne salavât ve bereketler ihsân ettiğin gibi, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salât eyle. Bereketler ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye lâyık azâmet ve şeref sâhibisin. Allâh-ım! Efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne bereket ihsân ettiğin gibi, efendimiz Muhammed’in âl-i’ne de bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye lâyık azâmet ve şeref sâhibisin.”


[1] وعن عمر رَضِىَ اللَّهُ عَنْه قال :قال رسول اللَّهِ ﷺ: "اَلدُّعَاءُ مَوْقُوفٌ بَيْنَ السَّمَآءِ وَالْأَرْضَ يَصْعَدُ حَتَّى يُصَلّٰى عَلَىَّ، فَلَا يَجْعَلُونِى كَغُمْرِ الرَّاكِبِ صَلُّوا عَلىَّ أوَّلَ الدُّعَآءِ وَأوْسَطَهُ وَآخِرَهُ." أخرجه الترمذى موقوفا على عمر، ورفعه رزين."الغُمْرُ": القَدَحُ الصغير كالقعب. والمعنى أن الراكب يحمل رحله وأزواده، وبترك قعبه إلى آخر ترحاله، ثم يعلقه على آخرة الرحل أو نحوها كالعوة فليس عنده بمهمّ، فنهاهم ﷺ أن يجعلوا الصة عليه تبعاً غير مهمة.
2. (1773)- Hz. Ömer (r.’a.)anlatıyor: "Rasûlüllâh (‘aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) buyurdular ki: -- “Duâ semâ ile arz arasında durur. Bana salât okunmadıkça, Allâh-ü Te’âlâ-ya yükselmez. [Beni hayvanına binen yolcunun maşrapası yerine tutmayın. Bana, duânızın başında, ortasında ve sonunda salât okuyun].” buyurmuşlardır. [Tirmizî, Salât 352, (486). Tirmizî, bunu Hz. Ömer (radıyellâh-ü anh)'e mevkuf olarak rivayet etmiştir. Rezîn ise merfu olarak rivayet etmiştir.] [İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 6/534-535.] “Duânın başında ve sonunda getirilen salavât, iki makbûl duâ olması itibârıyla orada yapılacak duânın kabûl olması için önemli bir sebebdir.” demişlerdir.
[2] Felâk, 113/1-5
[3] Nass, 114/1-6.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder