27 Nisan 2011 Çarşamba

KENZÜ’L-ARŞ DUÂSI


      بسم اللّه الرّحمن الرّحيم     

لَا اِلٰهَ اِلاَّ اللّٰهُ الْمَلِكُ الْحَقُّ الْمُب۪ينُ ، لَا اِلٰهَ اِلاَّ اللّٰهُ الْحَكَمُ الْعَدْلُ الْمَت۪ينُ ۞ رَبُّنَا وَرَبُّ اٰبَآئِنَا الْاَوَّل۪ينَ لَا اِلٰهَ اِلاَّ اَنْتَ سُبْحَانَكَ اِنّ۪ى كُنْتُ مِنَ الظَّالِم۪ينَ ۞ لَا اِلٰهَ اِلاَّ اللّٰهُ وَحْدَهُ لاَشَر۪يكَ لَهُ ۞ لَهُ الْمُلْكُ وَ لَهُ الْحَمْدُ يُحْي۪ى وَيُم۪يتُ وَهُوَ حَىُّ لاَيَمُوتُ اَبَدًا بِيَدِهِ الْخَيْرُ وَاِلَيْهِ الْمَص۪يرُ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ ۞ وَبِه۪ نَسْتَع۪ينُ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُـوَّةَ اِلاَّ بِاللّٰهِ عَلِيِّ الْعَظ۪يمِ ۞ لَا اِلٰهَ اِلاَّ اللّٰهُشُكْرًا لِنِعْمَتِه۪ ۞ لَا اِلٰهَ اِلاَّ اللّٰهُاِقْرَارًا بِرُبُوبِـيــَّتِـه۪ ۞ وَسُبْحَنَ اللّٰهِ تَنْز۪يهًا لِعَظَمَتِه۪ ۞ أَسْئَلُكَ اللّٰهُمَّ بِحَقِّ اسْمِكَ الْمَكْتُوبِ  عَلٰى جَنَاحِ جِبْر۪يلَ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ اسْمِكَ الْمَكْتُوبِ  عَلٰى جَنَاحِ م۪يكَآئ۪يلَ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞  وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الْمَكْتُوبِ  عَلٰى جَبْهَةِ اِسْرَاف۪يلَ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ اسْمِكَ الْمَكْتُوبِ عَلٰى كَفِّ عَزْرَآئِ۪يلَ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى سَمَّيْتَ بِه۪ مُنْكَرًا وَ نَك۪يرًا عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  وَ اَسْرَارِ عِبَادِكَ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى تَمَّ بِهِ الْاِسْلاٰمُ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى تَلَقَّاهُ اٰدَمُ لَمَّا هَبَطَ مِنَ الْجَنَّةِ فَنَادَاكَ فَلَبَّيْتَ دُعٰٓاءَهُ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ ش۪يتُ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى قَوَّيْتَ بِه۪ حَمَلَةَ الْعَرْشِ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ اسْمِكَ الْمَكْتُوبِ ف۪ى التَّوْرَاةِ وَالْاِنْج۪يلِ وَالزَّبُورِ وَالْفُرْقَانِ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ اسْمِكَ اِلٰى مُنْتَهٰى رَحْمَتِكَ علٰى عِبَادِكَ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ  تَمَامِ كَلاٰمِكَ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ اِبْرٰه۪يمُ فَجَعَلْتَ النَّارَ عَلَيْهِ بَرْدًا وَسَلاٰمًأ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ اِسْمٰع۪يلُ فَنَجَّيْتَهُ مِنَ الذَّبْحِ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ اِسْحٰاقُ فَقَضَيْتَ حَاجَتَهُ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ هُودُ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ يَعْقُوبُ فَرَدَدْتَ عَلَيْهِ بَصَرَهُ وَوَلَدَهُ يُوسُفَ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ دَاوُدُ فَجَعَلْتَهُ خَل۪يفَةً ف۪ى الْاَرْضِ وَاَلَنْتَ لَهُ الْحَد۪يدَ ف۪ى يَدِه۪ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ سُلَيْمٰنُ فَاَعْطَيْتَهُ الْمُلْكَ ف۪ى الْاَرْضِ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ اَيُّوبُ فَنَجَّيْتَهُ مِنَ الْغَمِّ الَّذ۪ى كَانَ ف۪يهِ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ ع۪يسٰى بْنُ مَرْيَمَ فَاَحْيَيْتَ لَهُ الْمَوْتٰى عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ مُوسٰى لَمَّا خَاطَبَكَ عَلٰى الطُّورِ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ اٰسِيَةُ امْرَأَةُ فِرْعَوْنَ فَرَزَقْتَهَا الْجَنَّةَ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ بَنُو اِسْرَآئ۪يلَ لَمَّا جَاوَزُوا الْبَحْرَ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ الْخِضِرُ لَمَّا مَشٰى عَلٰى الْمآٰءِ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ مُحَمَّدٌ صَلّٰى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَوْمَ الْغَارِ فَنَجَّيْتَهُ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ اِنَّكَ اَنْتَ الْكَر۪يمُ الْكَب۪يرُ ۞ حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَك۪يلُ ۞ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ اِلاَّ بِاللّٰهِ الْعَلِيِّ الْعَظ۪يمِ ۞ وَصَلٰى اللّٰهُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى اٰلِه۪ وَصَحْبِه۪ وَسَلَّمَ ۞٨[1]٧


KENZÜ’L-ARŞ DUÂSI

(Arapça Metni Ve Türkçe Meâli)

TERCÜMESİ:

--- Melik (kral), Hakk, Mübin Allâh’dan başka ilâh yoktur.
--- Hakem, Adl ve Metîn olan Allâh-ü Teâlâ’dan başka ilâh yoktur.
--- Bizim ve evvelki babalarımızın Rabbi’dir.
--- Senden başka ilâh yoktur.
--- Sen noksan sıfatlardan tenzîh, kemâl sıfatlarla muttasıfsın.
--- Ben zâlimlerden oldum. Allâh’dan başka ilâh yoktur.
--- O’nun ortağı yoktur. Mülkün sâhibi O’dur. Övgüler onun içindir.
--- Diriltir ve öldürür. O diridir ve ebediyyen ölmez.
--- Hayır, onun elindedir, dönüş onadır.
--- Ve O her şeye gücü yetendir ve onunla yardım isteriz.
--- İyilik yapmaya, kötülükten kaçmaya, güç ve kuvvet sâdece yûce    ve her şeyi bilen Allâh-ü Teâlâ’dan dır.
--- Nîmetlere şükür olarak, ondan başka ilâh yoktur.
--- Rabb’ lığının ikrârı olarak, ondan başka ilâh yoktur.
--- Büyüklüğünde noksanlık olmayan Allâh-ü Teâlâ’yı tesbîh ederiz.
  Ey Allâh’ım!.. Yâ Rabbî !..

--- Cebrâîl (a.s.)’in kanadında yazılı ismin hürmetine,
--- Mikâîl (a.s.)’in kanadı üzerinde yazılı ismin hürmetine,
--- İsrâfîl (a.s.)’in alnında yazılı ismin hürmetine,
--- Azrâîl (a.s.)’in avucunda yazılı ismin hürmetine, senin verdiğin,
--- Münker-Nekir ismi hürmetine,
--- Kullarının sendeki sırları hürmetine,
--- İslâm’ı kendisiyle tamamladığın ismin hürmetine,
--- Âdem (a.s.)’in senden öğrenip cennetten indirildiği zaman, kendisiyle sana seslendiği ve senin de kabûl ettiğin ismin hürmetine,
--- Şît (a.s.)’in sana seslendiği ismin hürmetine,
--- Arşı taşıyan melekleri kendisiyle güçlendirdiğin ismin hürmetine,
--- Tevrât’ta, İncîl’de, Zebûr’da ve Furkân’da yazılı ismin hürmetine,
--- Kullarına rahmetini sonsuza kadar ulaştırdığın ismin hürmetine,
--- Sözlerin tamâmı hürmetine,
--- İbrâhîm (a.s.)  ateşe atıldığında hangi isminle sana yalvararak, ateş soğuk ve selâmet olduysa o ismin hürmetine,
--- İsmâîl (a.s.)  kurban edilirken hangi isminle sana yalvararak, onu kesilmekten kurtardıysan o ismin hürmetine,
--- İshâk (a.s.) hangi isminle sana yalvararak, onun ihtiyaçlarını karşıladıysan o ismin hürmetine,
--- Hûd (a.s.)  hangi isminle sana seslendiyse o ismin hürmetine,
--- Yâkûb (a.s.) hangi isminle sana duâ ederek, onun gözlerini ve çocuklarını geri verdiysen o ismin hürmetine,
--- Dâvûd (a.s.) hangi isminle sana yalvararak, onu yeryüzüne halîfe yaptıysan ve demiri onun elinde yumuşak kıldıysan o ismin hürmetine,
--- Süleymân (a.s.) hangi isminle sana duâ ederek, onu yeryüzüne hükümrân yaptıysan o ismin hürmetine,
--- Eyyûb (a.s.) hangi isminle sana duâ ederek, onu içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtardıysan o ismin hürmetine,
--- Meryem oğlu Îsâ (a.s.) hangi isminle sana duâ ederek, onunla ölüyü dirilttiysen o ismin hürmetine,
--- Mûsâ (a.s.) hangi isminle sana duâ ederek, ona Tûr’da hitâb ettiysen o ismin hürmetine
--- Fir’avun-un karısı Âsiye (r.anhâ) sana hangi isminle duâ ederek, cennette rızıklandırdıysan o ismin hürmetine,
--- İsrâîl-oğulları sana hangi isminle yalvararak, denizi geçirdiysen o ismin hürmetine,
--- Hızır (a.s.) hangi isminle sana duâ ederek, onu suda yürüttüysen o ismin hürmetine,
--- Hz. Muhammed Mustafâ (aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) mağarada, hangi isminle sana duâ ederek, onu kurtardıysan o ismin hürmetine...

Senden İstiyorum !.. Sana yalvarıyorum!..

--- Hiç şüphesiz sen cömertsin, büyüksün.
--- Bize Allâh yeter. O ne güzel vekîldir.
--- İyilik yapmaya, kötülükten kaçmaya, güç ve kuvvet sâdece yûce ve büyük Allâh’dandır.
--- Allâh-ü Teâlâ efendimiz Muhammed Mustafâ (aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm)’e, âl-i’ne ve ashâbına salât ve selâm eylesin. (Âmîn)


[1] Kenz-ül Arş duâsı gibi duâları okumak bir zikirdir. Bu duâları ibâdet amacıyla okumak gerekir. Bu duânın fazîleti pek yüksektir. (Nevâdir’i-Kaylûbî ve Mecmuâtü’l-Ahzâb’dan)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder