29 Haziran 2011 Çarşamba

DELÂİLÜ'L-HAYRÂT PAZARTESİ (1)


Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. (O Rahmân ve O Rahîm olan Allâh-ü Teâlâ’nın adıyla.)

PAZARTESİ GÜNÜ OKUNUR


1-          Alâh-u Teâlâ efendimiz ve sahibimiz Muhammed’e onun âl-i ve ashâbına salât ve selâm eylesin.

2-          Allâhım, Efendimiz İbrahim’e salât ettiğin gibi Efendimiz Muhammed’e onun zevcelerine ve zürriyetine de salât eyle. Allâhım, Efendimiz İbrahim’e bereket ihsân ettiğin gibi Efendimiz Muhammed’e onun zevcelerine ve zürriyetine de bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin. (Sen her türlü övgüye layıksın. Yûcelik ve şeref de senin elindedir.)

3-          Allâhım, efendimiz İbrâhîm’e salât ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salât eyle. Efendimiz İbrâhîm’e bütün âlemde bereket ihsân ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.

4-          Allâhım, efendimiz İbrâhîm’e salât ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salât eyle. Efendimiz İbrâhîm’e bereket ihsân ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.

5-          Allâhım, efendimiz ümmî olan nebî Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.

6-          Allâhım, , kulun ve Rasülün efendimiz Muhammed’e salât eyle.

<><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><>
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
يُقْرَ اُ  يَوْمَ اْلاِ ثْــنــَينِ
صَلَّى اللّٰهُ عَلٰى سَيِّدِنَا وَ مَوْلٰينَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰٓى أٰلِه۪ وَ  صَحْبِه۪ وَ سَلَّمَ
- 1  
أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ  وَ أَزْواَجِه۪ وَ ذُ رِّيَّتِه۪ . كَمَا صَلَّيْتَ عَلَي سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ  وَ بَارِكْ عَلَي سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ  وَ أَزْواَجِه۪ وَ ذُ رِّيَّتِه۪ . كَمَا بَارَكْتَ عَلٰٓى أٰلِ  سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ  إِنَّكَ حَم۪يدٌ مَج۪يدٌ
- 2  
أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰٓى أٰلِه۪  كَمَا صَلَّيْتَ عَلٰى  سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ  وَ بَارِكْ عَلٰي سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰٓى أٰلِ  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ . كَمَا بَارَكْتَ عَلٰٓى أٰلِ  سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ فِى الْعَالَمي۪نَ  إِنَّكَ حَم۪يدٌ مَج۪يدٌ
- 3  
أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ أٰلِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ كَمَا صَلَّيْتَ عَلٰى  سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ . وَ بَارِكْ عَلٰي سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ أٰلِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ . كَمَا بَارَكْتَ عَلٰى  سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ إِنَّكَ حَم۪يدٌ مَج۪يدٌ
- 4  
أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ نِ النَّبِيِّ اْلاُمِّيِّ   وَ عَلٰٓى أٰلِ  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ
- 5  
أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ عَبْدِكَ وَ رَسُو لِكَ
- 6  


7-          Allâhım, efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne salât ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salât eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.    


8-          Allâhım, efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne bereket ihsân ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.    


9-          Allâhım, efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne merhamet ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de merhamet eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.   


10-     Allâhım, efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne şefkat gösterdiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de şefkat göster. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.   


11-     Allâhım, efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne selâmet verdiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de selâmet ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.    


12-     Allâhım, efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne bütün âlemde bereket, merhamet ve salât ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salât, bereket, merhamet ve ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.


<><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><>
أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰٓى أٰلِ  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ . كَمَا صَلَّيْتَ عَلٰى  سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ وَ عَلٰٓى أٰلِ  سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ إِنَّكَ حَم۪يدٌ مَج۪يدٌ
- 7       
أَللّٰهُمَّ باَرِكْ عَلٰي سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰٓى أٰلِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ كَمَا بَارَكْتَ عَلٰى  سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ وَ عَلٰٓى أٰلِ سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ  إِنَّكَ حَم۪يدٌ مَج۪يدٌ 
- 8       
أَللّٰهُمَّ وَ تَرَحَّمْ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰٓى أٰلِ  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ . كَمَا تَرَحَّمْتَ عَلٰى  سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ وَ عَلٰٓى أٰلِ سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ إِنَّكَ حَم۪يدٌ مَج۪يدٌ
- 9       
أَللّٰهُمَّ وَ تَحَنَّنْ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰٓى أٰلِ  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ . كَمَا تَحَنَّنْتَ عَلٰى  سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ وَ عَلٰٓى أٰلِ سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ إِنَّكَ حَم۪يدٌ مَج۪يدٌ
- 10                 
أَللّٰهُمَّ وَ سَلِّمْ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰٓى أٰلِ  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ . كَمَا سَلَّمْتَ عَلٰى  سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ وَ عَلٰٓى أٰلِ سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ إِنَّكَ حَم۪يدٌ مَج۪يدٌ
- 11                 
أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰٓى أٰلِ  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ . وَارْحَمْ سَيِّدَ نَا مُحَمَّدًا وَ اٰلَ  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ بَارِكْ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰٓى أٰلِ  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ . كَمَا صَلَّيْتَ وَرَحِمْتَ وَ بَارَكْتَ عَلٰى  سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ وَ عَلٰٓى أٰلِ  سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ فِى الْعَالَمي۪نَ  إِنَّكَ حَم۪يدٌ مَج۪يدٌ
- 12                 


13-     Allâhım, efendimiz İbrâhîm’e salât ettiğin gibi, Efendimiz Nebî Muhammed’e mü’minlerin anneleri olan onun zevceleri, zürriyeti ve Ehl-i Beyt-i’ne de salât eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.


14-     Allâhım, efendimiz İbrâhîm’e bereket ihsân ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.   


15-     Ey yerleri donatan, yüksek semâları yaratan ve kalbleri kötüsüyle iyisiyle yaratıldığı hal üzere çekip çeviren Allâhım! Batıl ehlinin ordularını mağlûb eden, hakkı en doğru şekilde ilan eden, kendisinden öncekileri tamamlayan, kapatılan iman kapılarını açan, rasülün ve kulun Muhammed’e rahmetinin en üstününü, bereketlerinin artarak devam edenlerini ve şefkatinin en sıcağını ikrâm eyle. Zira o rasülün senin vahyini gönlünde tutarak ahdini koruyup emrini yerine getirmekte hiç gecikmeksizin rızâna koşarak,  emrin olduğu için sana itaat etti. O’nun bu itaati de elde etmek isteyen için parlak bir nur halini aldı. Böylesi bir nurla Allâh’ın ihsânı, efendimizi işaret eden vesilelerle ancak ehil olana ulaşır. Kalblerse günah ve fitneler bataklığına dalıp gittikten sonra Rasülle hidayete kavuşur. Zira O Rasül isimleri izah etmeye, hükümleri açığa çıkarmaya ve İslâm’ın gönülleri aydınlatmasına ışık tutar. Çünkü o senin güvenilir kıldığın emînin, saklı ilminin sâdık koruyucusu, kıyâmet gününde şâhidin, ni’met ve rahmet olarak hakla gönderdiğin rasülündür.


<><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><>
أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ نِ النَّبِيِّ وَ أَزْوَاجِه۪ أُمَّهَاتِ الْمُؤْمِن۪ينَ . وَذُرِّيَّتِه۪ وَ أَهْلِ بَيْتِه۪ كَمَا صَلَّيْتَ عَلٰى  سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ  إِنَّكَ حَم۪يدٌ مَج۪يدٌ
- 13                 
أَللّٰهُمَّ باَرِكْ عَلٰي سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰٓى أٰلِ  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ كَمَا بَارَكْتَ عَلٰى  سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ إِنَّكَ حَم۪يدٌ مَج۪يدٌ
- 14                 
أَللّٰهُمَّ داَحِىَ الْمَدْحُوَّا تِ ، وَ بَارِئَ الْمَسْمُوكَاتِ ، وَ جَبَّارَ الْقُلُوبِ عَلٰى فِطْرَتِهَا شَقِيِّهَا وَ سَع۪يدِ هَا، إِجْعَلْ شَرآ ئِفَ صَلَواَتِكَ وَ نَوَامِيَ بَرَكاَتِكَ وَ رَأْ فَةَ تَحَنُّنِكَ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ عَبْدِكَ وَ رَسُولِكَ ، اَلْفاَتِحِ لِمَا اُغْلِقَ وَالْخاَتِمِ لِمَا سَبَقَ وَ الْمُعْلِنِ الْحَقَّ بِالْحَقِّ وَ الدَّامِغِ لِجَيْشَاتِ الْاَبَاط۪يلِ ، كَمَا حُمِّلَ فَاضْطَلَعَ بِأَمْرِكَ بِطَاعَتِكَ مُسْتَوْ فِزًا ف۪ى مَرْضَاتِكَ ، وَاعِيًا لِوَحْيِكَ ، حَافِظًا لِعَهْدِ كَ ، مَاضِيًا عَلٰى نَفَاذِ أَمْرِكَ حَتّٰى أَوْرٰى قَبَسًا لِقَابِسٍ اٰلٰٓاءُ اللّٰهِ تَصِلُ بِأَهْلِه۪ أَسْبَابَهُ بِه۪ هُدِيَتِ الْقُلُوبُ بَعْدَ خَوْضَاتِ الْفِتَنِ وَ الْاِثْمِ وَ أَبْهَجَ مُوضِحَاتِ  الْاَعْلَامِ ، وَ نَآئِرَاتِ الْاَحْكَامِ ، وَ مُن۪يرَاتِ الْاِسْلَامِ ، فَهُوَ اَم۪ينُكَ الْمَأْمُونُ ، وَ خَازِنُ عِلْمِكَ الْمَخْزُونِ ، وَ شَه۪يدُكَ يَوْمَ الدّ۪ينِ ، وَ بَع۪يثُكَ نِعْمَةً وَ رَسُولُكَ  بِالْحَقِّ رَحْمَةً
- 15                 


16-     Allâhım! Adn cennetinde onun yerini genişlet, fazlından onu kat kat hayırla mükâfatlandır. Herhangi bir sıkıntı olmadan ve ardı arkası kesilmeden, hayırların ona bol bol ulaşmasını ihsân eyle.

17-     Allâhım! O’nun firdevs cennetindeki makâmını insanların makâmından yûce kıl. O’na senin katındaki has makâmını ve ihsânını ikrâm eyle. Peygamber olarak gönderdiğin için O’nu şahadeti makbul, sözü rızâya uygun, âdil sözlü, konuşması açık ve büyük bir burhan sahibi olarak mükâfatlandır.

18-     “Şüphesiz Allâh ve melekleri Peygamber’e salât ediyorlar.[1] Ey îmân edenler! Siz de O’na salât edin, selâm edin.”[2]


19-     Allâhım! Davetine icabet ettim. Rabbim, senden saadetler dilerim. Çok merhametli ve iyilikler ihsân eden Allâhım! mukarrebûn makâmındaki ve Allâh’a en yakın meleklerin, nebilerin, sıddîkların, şehîd­lerin, sâlihlerin okuduğu ve seni tesbîh eden her şeyin salavâtı, senin izninle İslâm’a davet eden müjdeci, şahit, âlemlerin Rabbi olan Allâh’ın Rasülü takvâ sâhiblerinin imamı, rasüllerin efendisi, nebilerin sonuncusu, efendimiz Abdullah oğlu Muhammed’e olsun. O’na selâm olsun.


<><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><>
أَللّٰهُمَّ افْسَحْ لَهُ ف۪ى عَدْنِكَ وَاجْزِ ه۪ مُضَاعَفَاتِ الْخَيْرِ مِنْ فَضْلِكَ مُهَنَّاتٍ لَهُ غَيْرَ مُكَدَّرَاتٍ مِنْ فَوْزِ ثَوَابِكَ الْمَحْلُولِ وَ جَز۪يلِ عَطَآئِكَ الْمَعْلُولِ
- 16                 
أَللّٰهُمَّ أَعْلِ عَلٰى بِنَآءِ النَّاسِ بِنَآءَهُ ، وَ اكْرِمْ مَثْوَاهُ لَدَيْكَ وَ نُزُلَهُ وَ أَتْمِمْ لَهُ نُورَهُ وَ اجْزِهِ مِنِ ابْتِعَاثِكَ لَهُ مَقْبُولَ الشَّهَادَ ةِ وَ مَرْضِىَّ الْمَقَالَةِ ذَا مَنْطِقٍ عَدْلٍ وَ خُطَّةٍ فَصْلٍ وَ بُرْهَانٍ عَظ۪مٍ
- 17                 
﴿ إِنَّ اللّٰهَ وَمَلٰٓئِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلٰى النَّبِىِّۜ يَآ أَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْل۪يمًا [سورة الأحزاب:٣٣/٥٦]   
- 18                 
لَبَّيْكَ أَللّٰهُمَّ  رَبّ۪ى وَ سَعْدَيْكَ صَلَوَاتُ اللّٰهِ الْبَرِّ الرَّح۪يمِ وَ الْمَلَٓئِكَةِ الْمُقَرَّب۪ينَ وَ النَّبِيّ۪ينَ وَ الصِّدّ۪يق۪ينَ وَ الشُّهَدَ آءِ وَالصَّالِح۪ينَ ، وَ مَا سَبَّحَ لَكَ مِنْ شَيْءٍ يَا رَبَّ الْعَالَم۪ينَ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللّٰهِ ، خَاتَمِ النَّبِيّ۪ينَ وَ سَيِّدِ الْمُرْسَل۪ينَ وَ إِمَامِ الْمُتَّق۪ينَ وَ رَسُولِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ ، اَلشَّاهِدِ الْبَش۪يرِ الدَّاع۪ى إِلَيْكَ بِــإِذْنِكَ  السِّرَاجِ الْمُن۪يرِ عَلَيْهِ السَّلَامُ
- 19                 


20-     Allâhım! Salâtlarını ve bereketlerini rahmetini rasüllerin efendisi, takvâ sâhiblerinin imamı, nebilerin sonuncusu, rahmet peygamberi hayrın önderi ve imamı olan rasülün ve kulun efendimiz Muhammed’in üzerine ikrâm eyle.


21-     Allâhım! O’nu öncekilerin ve sonrakilerin gıpta edeceği makâmı Mahmud’a ulaştır.


22-     Allâhım! Efendimiz İbrahim’e salât ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salât eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.  


23-     Allâhım! Allâhım, efendimiz İbrâhîm’e bereket ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.


24-     Efendimiz Muhammed’e, onun âl-i’ne, ashâbına, çocuklarına, zevcelerine, zürriyetine, ehl-i beytine, evlilikten doğan akrabalarına, ensarına, kendisini tâkîb eden fırkalarına, sevenlerine, ümmetine ve onlarla berâber hepimize salât eyle. ey merhametliler merha­metlisi Allâhım!


25-     Allâhım! Efendimiz Muhammed’e salât edenlerin sayısınca salât eyle. Salât etmeyenlerin sayısınca salât eyle. Allâhım! Efendimiz Muhammed’e kendisine salât okumamızı emrettiğin salât gibi salât eyle. Efendimiz Muhammed’e nasıl salât edilmesini istiyorsan o şekilde salât eyle.


<><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><>
أَللّٰهُمَّ  اجْعَلْ صَلَوَاتِكَ وَ بَرَكَاتِكَ وَ رَحْمَتَكَ عَلٰى سَيِّدِ الْمُرْسَل۪ينَ وَ إِمَامِ الْمُتَّق۪ينَ وَ خَاتَمِ النَّبِيّ۪ينَ سّيِّدِنَا مُحَمَّدٍ عَبْدِكَ  وَرَسُولِكَ ِمَامِ الْخَيْرِ وَ قَآئِدِ الْخَيْرِ وَ رَسُولِ الرَّحْمَةِ
- 20                 
أَللّٰهُمَّ  ابْعَثْهُ مَقَامً مَحْمُودًا يَغْبِطُهُ ف۪يهِ الْاَوَّلُونَ وَ الْاٰخِرُونَ
- 21                 
أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰٓى أٰلِ  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ كَمَا صَلَّيْتَ عَلٰى  سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ  إِنَّكَ حَم۪يدٌ مَج۪يدٌ
- 22                 
أَللّٰهُمَّ باَرِكْ عَلٰي سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰٓى أٰلِ  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ كَمَا بَارَكْتَ عَلٰى  سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ إِنَّكَ حَم۪يدٌ مَج۪يدٌ 
- 23                 
أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰٓى أٰلِه۪ وَ أَصْحَابِه۪  وَ أَوْلَادِ ه۪ وَ أَزْوَاجِه۪ وَ ذُ رِّيَّتِه۪ وَ أَهْلِ بَيْتِه۪ وَ أَصْهَارِه۪ وَ أَنْصَارِه۪ وَ أَشْيَاعِه۪ وَ مُحِبّ۪يهِ وَ اُمَّتِه۪ وَ عَلَيْنَا مَعَهُمْ أَجْمَع۪ينَ يَا أَرْحَمَ الرَّاحِم۪ينَ
- 24                 
أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ  عَدَ دَ مَنْ صَلّٰى عَلَيْهِ وَ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ  عَدَ دَ مَنْ لَمْ يُصَلِّ عَلَيْهِ ، وَ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ  كَمَا أَمَرْتَنَا بِا لصَّلٰوةِ عَلَيْهِ وَ صَلِّ عَلَيْهِ ، كَمَا يُحِبُّ أَنْ يُصَلّٰى عَلَيْهِ
- 25                 

26-     Allâhım! Kendisine salât okumamızı emrettiğin salât gibi, Efendimiz Muhammed’e ve o’nun âl-i’ne layık olduğu şekilde salât eyle.

27-     Allâhım! Efendimiz Muhammed’e ve o’nun âl-i’ne layık olduğu şekilde salât eyle.

28-     Allâhım! Kendisi için sevip razı olacağın şekilde efendimiz Muhammed’e ve o’nun âl-i’ne salât eyle.

29-     Efendimiz Muhammed’in ve âl-i’nin rabbi olan Ey Allâhım! Efendimiz Muhammed’e ve o’nun âl-i’ne salât eyle. Cennetteki vesîle makâmını ve dereceyi ona ihsân eyle.

30-     Efendimiz Muhammed’in ve âl-i’nin rabbi olan Ey Allâhım! Efendimiz Muhammed’e layık olduğu şekilde mükafat ihsân eyle.

31-     Allâhım! Efendimiz Muhammed’e o’nun âl-i ve ehl-i beyti’ne salât eyle.


32-     Allâhım! Efendimiz Muhammed’e ve o’nun âl-i’ne salât adına verilmedik hiç bir salât eksik kalmayıncaya kadar salât eyle. Allâhım! Efendimiz Muhammed’e ve o’nun âl-i’ne rahmet adına verilmedik hiç bir rahmet eksik kalmayıncaya kadar rahmet ihsân eyle. Allâhım! Efendimiz Muhammed’e ve o’nun âl-i’ne bereket adına verilmedik hiç bir bereket eksik kalmayıncaya kadar bereket ihsân eyle. Allâhım! Efendimiz Muhammed’e ve o’nun âl-i’ne selâm adına verilmedik hiç bir selâm eksik kalmayıncaya kadar selâm eyle.

<><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><>
أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰٓى أٰلِ  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ كَمَا أَمَرْتَنَآ أَنْ تُصَلِّىَ عَلَيْهِ
- 26                 
أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰٓى أٰلِ  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ كَمَا هُوَ أَهْلُهُ
- 27                 
أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰٓى أٰلِ  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ كَمَا تُحِبُّ وَتَرْضَاهُ لَهُ
- 28                 
أَللّٰهُمَّ يَا رَبَّ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ أٰلِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ  صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ أٰلِ سَيِّدَنَا مُحَمَّدٍ ، وَ أَعْطِ سَيِّدَنَا مُحَمَّدًا نِ الدَّ رَجَةَ وَ الْوَس۪يلَــةَ  ف۪ى الْجَنَّةِ
- 29                 
أَللّٰهُمَّ يَا رَبَّ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ أٰلِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ  نِ اجْزِ سَيِّدَنَا مُحَمَّدًا صَلّٰى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ مَا هُوَ أَهْلُهُ
- 30                 
أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰٓى أٰلِ  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍوَ عَلٰى أَهْلِ بَيْتِهِ
- 31                 
أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰٓى أٰلِ  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ حَتّٰى لَا يَبْقٰى مِنَ الصَّلٰوةِ  شَيْءٌ ، وَ ارْحَمْ سَيِّدَ نَا مُحَمَّدًا وَ أٰلِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ حَتّٰى لَا يَبْقٰى مِنَ الرَّحْمَةِ شَيْءٌ ، وَ بَارِكْ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ  وَ عَلٰٓى أٰلِ  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ حَتّٰى لَا يَبْقٰى مِنَ الْبَرَكَةِ شَيْءٌ ، وَسَلِّمْ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰٓى أٰلِ  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ حَتّٰى لَا يَبْقٰى مِنَ السَّلَامِ شَيْءٌ
- 32                 

33-     Allâhım! Efendimiz Muhammed’e önceki rasüller, nebîler ve ümmetler arasında salât eyle. Allâhım! Efendimiz Muhammed’e sonraki, kıyâmete kadar gelecek olan ümmetler arasında salât eyle. Allâhım! Efendimiz Muhammed’e nebîler arasında salât eyle. Allâhım! Efendimiz Muhammed’e rasüller arasında salât eyle. Allâhım! Efendimiz Muhammed’e mele-i âlâ, mertebeleri en üstün olan melekler, mukarrebûn, rûhâniyyûn, nûraniyyûn arşiyyûn arasında kıyâmet gününe kadar salât eyle.


34-     Allâhım! Efendimiz Muhammed’e cennetteki derecelerin en üstünü olan vesîle makâmını, fazîleti, şerefi ve büyük mertebeyi ihsân eyle.


35-     Allâhım! Görmediğim halde Efendimiz Muhammed’e îmân ettim. Cennetler içerisinde O’nu görmekten beni mahrum eyleme. Kendisiyle sohbet etmeyi bana nasib eyle. Beni O’nun dîni olan İslâm üzere öldür. İçtikten sonra asla susuzluk hissetmeyeceğimiz, içimi rahat, insanın içine sinen ve doyurucu olan havzından bana da içir. Şüphesiz sen her şeye gücü yetensin.


36-     Allâhım! Efendimiz Muhammed’in ruhuna tahıyyat ve selâmımı ulaştır.


37-     Allâhım! Efendimiz Muhammed’e kendisini görmediğim halde îmân ettiğim gibi cennetlerde O’nun cemâlini görmekten beni mahrum eyleme.


38-     Allâhım! Efendimiz Muhammed’in şefaati kübrasını kabûl eyle. O’nun yüksek derecesini daha da yûcelere çıkar. Efendimiz İbrahim ve Musa’ya verdiğin gibi O’na dünya ve âhirette de bütün istediklerini ihsân eyle.

<><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><>
أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ ف۪ى الْاَوَّل۪ينَ وَ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ ف۪ى الْاٰخِر۪ينَ ، وَ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ ف۪ى النَّبِيّ۪ينَ وَ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ ف۪ى الْمُرْسَل۪ينَ ، وَ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ ف۪ى الْمَلَاِ الْعْلٰى إِلٰى يَوْمِ الدّ۪ينِ
- 33                 
أَللّٰهُمَّ أَعْطِ سَيِّدَنَا مُحَمَّدًا نِ  الْوَسِيلَةَ وَالْفَض۪يلَـةَ وَ الشَّرَفَ وَالدَّرَجَةَ الْكَب۪يرَةَ
- 34                 
أَللّٰهُمَّ إِنّ۪ى أٰمَنْتُ  بِسَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ لَمْ أَرَهُ فَلَا تَحْرِمْن۪ى ف۪ى الْجِنَانِ رُؤْيَتَهُ  وَ ارْزُقْن۪ى صُحْبَتَهُ وَ تَوَفَّن۪ى عَلٰى مِلَّتِه۪ وَاسْقِن۪ى مِنْ حَوْضِه۪ مَشْرَبًا رَوِيًّا سَآئِغًا هَـنـ۪ٓيئاً لَا نَظْمَأُ بَعْدَ هُ أَ بَدًا إِنَّكَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ
- 35                 
أَللّٰهُمَّ  أَبْلِغْ رُوحَ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ مِنّ۪ى تَحِيَّةً وَسَلَامًا
- 36                 
أَللّٰهُمَّ وَ كَمَا أٰمَنْتُ  بِسَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ لَمْ أَرَهُ فَلَا تَحْرِمْن۪ى ف۪ى الْجِنَانِ رُؤْيَتَهُ
- 37                 
أَللّٰهُمَّ تَقَبَّلْ شَفَاعَةَ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ نِ  الْكُبْرٰى وَ ارْفَعْ دَ رَجَتَهُ الْعُلْيَا وَ اٰتِهِ سُؤْلَهُ ف۪ى الْاٰخِرَةِ وَ الْاُولٰى كَمَا اٰتَيْتَ سَيِّدَ نَآ إِبْرٰه۪يمَ وَ سَيِّدَ نَا مُوسٰى
- 38                 


39-     Allâhım! Efendimiz İbrâhîm ve onun âl-i’ne salât ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salât eyle. Allâhım! Efendimiz İbrâhîm ve onun âl-i’ne bereket ihsân ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.  Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.  


40-     Allâhım! Nebin ve rasülün efendimiz Muhammed’e hem seçilip çıkartılmış, tertemiz dostun efendimiz İbrâhîm’e, hem de kendisiyle konuştuğun, kelîmullâh ve sana vâsıtasız münacat eden neciyyullâh efendimiz Mûsâ’ya, ayrıca senin emrinle anasız babasız meydana gelen Rûhullâh ve her bir şeye (senin emrinle) ol deyince oluveren Kelîme efendimiz Îsâ’ya ve meleklerin, rasüllerin, nebilerin, hayırlı kulların, yer ve gök ehlinden seçilip çıkarttığın asfiyâ, Allâh’ın ikrâmına ulaşmış hâlis kullar ve velî kullarının hepsine de salât ve selâm eyle. Bereket ihsân eyle.


41-     Allâh-ü Teâlâ mükâfatının sayısınca salavât okumaya razı olacağı ve bizzat istediği salavât sayısı kadar, arşının ağır­lığınca, kelimelerinin sayısı ve çokluğu kadar, zikredenlerin O’nu zikrettiği, zikrinden gâfil olanların da gafleti kadar lâyık olduğu şekilde efendimiz Muhammed’e, ehl-i beyt’ine ve pâk nesline kelimenin tam mânâsıyla salât ve selâm eylesin.


<><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><>
أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰٓى أٰلِ  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ ، كَمَا صَلَّيْتَ عَلٰى  سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ  وَ عَلٰٓى أٰلِ سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ ، وَ بَارِكْ عَلٰي سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰٓى أٰلِ  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ كَمَا بَارَكْتَ عَلٰى  سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ وَ عَلٰٓى أٰلِ سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ إِنَّكَ حَم۪يدٌ مَج۪يدٌ
- 39                 
أَللّٰهُمَّ صَلِّ وَ سَلِّمْ وَ بَارِكْ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ نَبِيِّكَ وَ رَسُولِكَ ، وَسَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ خَل۪يلِكَ وَ صَفِيِّكَ ، وَ سَيِّدَ نَا مُوسٰى كَل۪يمِكَ وَنَجِيِّكَ ، وَ سَيِّدَ نَا ع۪يسٰى رُوحِكَ وَ كَلِمَتِكَ ، وَ عَلٰى جَم۪يعِ مَلَٓئِكَتِكَ وَ رُسُلِكَ وَ أَنْبِييآئِكَ وَ خ۪يرَتِكَ مِنْ خَلْقِكَ وَأَصْفِيَآئِكَ وَ خَٓاصَّتِكَ وَ أَوْلِيَآئِكَ مِنْ أَهْلِ أَرْضِكَ وَ سَمَآئِكَ
- 40                 
وَ صَلّٰى اللّٰهُ عَلٰى  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ عَدَ دَ خَلْقِه۪ وَ رِضَآءَ  نَفْسِه۪   وَزِنَةَ عَرْشِه۪ وَ مِدَا دَ كَلِمَاتِه۪ وَ كَمَا هُوَ أَهْلُهُ وَ كُلَّمَا ذَكَرَهُ الذَّاكِرُونَ وَغَفَلَ عَنْ ذِكْرِه۪ الْغَافِلُونَ وَ عَلٰى أَهْلِ بَيْتِه۪ وَ عِتْرَتِه۪ الطَّاهِر۪ينَ وَ سَلَّمَ تَسْل۪يمًا
- 41                 


42-     Allâhım! Bina ettiğin günden bu zamana kadar, gökyüzünden yağan yağmurların sayısınca efendimiz Muhammed’e, onun zevcelerine zürriyetine, nebî, rasül, melek, mukarrebûn makâmındaki diğer melekler ve sâlih kullarının hepsine salât eyle. Allâhım! Donatıp yaydığın günden bu zamana değin, yeryüzünde biten bitkilerin sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Sayılarını ancak senin bildiğin semâdaki yıldızlar miktarınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Yarattığın günden bu zamana kadar ruhların nefesleri kadar efendimiz Muhammed’e salât eyle. Ayrıca yaratmış olduğun ve yaratılacaklarınla ilminin kuşattığı ve bunların katları kadarınca efendimiz Muhammed’e salât eyle.


43-     Allâhım!  Yarattıklarının sayısı,  arşının ağırlığı, kelimelerinin miktarı, ilminin kuşatacağı şeyler ve ayetlerinin sayısınca ve bizzat razı olacağın kadar efendimiz Muhammed’e salât eyle.


44-     Allâhım! Bütün yarattıklarının üzerinde senin üstünlüğün ve fazîletin gibi kendilerine salavât okuyan bütün kullarının salavâtından üstün ve fazîletli olan salât ve selâmla onlara salât eyle.


45-     Allâhım! Gece ve gündüzlerin aralıksız devam edip gittiği zaman süresince, gece ve gündüzler boyu, sağanak ve ince ince yağan yağmur tanelerinin sayısınca hiç bir üzüntü ve kesinti olmaksızın onlara salât eyle.


<><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><>
أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى أَزْوَاجِه۪ وَ ذُ رِّيَّتِه۪ وَ عَلٰى جَم۪يعِ النَّبِيّ۪ينَ وَ الْمُرْسَل۪ينَ وَ الْمَلَٓئِكَةِ الْمُقَرَّب۪ينَ وَ جَم۪يعِ عِبَادِ اللّٰهِ الصَّالِح۪ينَ عَدَدَ مَآ أَمْطَرَتِ السَّمَآءُ مُنْذُ بَنَيْتَهَا ، وَ صَلِّ عَلٰى  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ عَدَدَ مَا أَنْبَتَتِ الْاَرْضُ مُنْذُ دَ حَوْتَهَا ،  وَ صَلِّ عَلٰى  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ عَدَ دَ النُّجُومِ ف۪ى السَّمَآءِ فَإِنَّكَ أَحْصَيْتَهَا ، وَ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ عَدَدَ مَا تَنَفَّسَتِ الْاَرْوَاحِ مُنْذُ خَلَقْتَهَا ، وَصَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ عَدَدَ مَا خَلَقْتَ وَمَا تَخْلُقُ وَمَآ أَحَاطَ بِه۪ عِلْمُكَ وَ أَضْعَافَ ذٰلِكَ
- 42                 
أَللّٰهُمَّ  صَلِّ عَلَيْـهِمْ عَدَ دَ خَلْقِكَ وَ رِضَآءَ  نَفْسِكَ   وَ زِنَةَ عَرْشِكَ وَ مِدَا دَ كَلِمَاتِكَ وَ مَبْلَغَ عِلْمِكَ وَ اٰيَاتِكَ
- 43                 
أَللّٰهُمَّ  صَلِّ عَلَيْـهِمْ صَلٰوةً  تَفُوقُ وَ تَفْضُلُ صَلٰوةَ الْمُصَلّ۪ينَ عَلَيْـهِمْ  مِنَ الْخَلْقِ أَجْمَع۪ينَ كَفَضْلِكَ عَلٰى  جَم۪يعِ خَلْقِكَ
- 44                 
أَللّٰهُمَّ  صَلِّ عَلَيْـهِمْ صَلٰوةً  دَآئِمَةً مُسْتَمِرَّةَ الدَّوَامِ  عَلٰى مَرِّ اللَّيَال۪ى وَالْاَيَّامِ مُتَّصِلَـةَ  الدَّوَامِ لَاانْقِضَآءَ لَهَا وَلَاانْصِرَامَ عَلٰى مَرِّ اللَّيَال۪ى وَالْاَيَّامِ عَدَدَ كُلِّ وَابِلٍ وَطَلٍّ
- 45                 

46-     Allâhım! Yarattıklarının adedince, zatının rızâsı, arşının ağırlığı, kelimelerinin sayısı, ilminin sonsuzluğu ve bütün mahlûkatının ağırlığınca, ilminin kuşattığı ve ilminle bildiklerinin katlarınca sürekli devam eden kullarına nazaran zatının fazîleti gibi bütün kullarından salavât okuyanların salavâtlarından daha fazla ve üstün salavât olması için hem efendimiz nebin Muhammed’e hem de efendimiz dostun İbrâhîm’e ve bütün peygamberlerine yer ve gök ehlinden seçip çıkardığın asfiya kullarına salât eyle.

Bu Salavâtın Ardından Cenâb-ı Hak Tarafından Kabûl Edileceğini Umarak Şu Duâ Okunur


47-     Allâhım! Beni nebin ve efendimiz Muhammed’in dininden ayrılmayanlardan, onun hürmetine tazim edip kelimesini, kelime-i şahadeti aziz bilenlerden, ahdini tevhid ve risalet inancını ve zimmetini kur’ân ve sünneti koruyanlardan, dininde samimî olan mensuplarına ve onun çağrısına yardım edenlerden, ona tâbi olanları ve onun ümmeti olmayı kabûl edenleri çoğaltanlardan eyle. Beni kıyâmet günü, onun hamd sancağı altında toplanan zümreden, onun yoluna ve sünnetine aykırı hareket etmeyenlerden eyle.


48-     Allâhım! Ben onun sünnetine sımsıkı sarılmak istiyorum, onun getirdiği emir ve yasak olan şeyleri değiştirmekten sana sığınıyorum.


49-     Allâhım! Efendimiz, nebin, rasülün, Muhammed’in senden istediği hayırlardan bende istiyorum, onun sana sığındığı ve şer olan şeylerin hepsinden sana sığınıyorum.

<><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><>
أَللّٰهُمَّ وَ صَلِّ عَلٰى  سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ النَّبِيِّكَ وَ سَيِّدِنَآ إِبْرٰه۪يمَ خَل۪يلِكَ وَ عَلٰى جَم۪يعِ أَنْبِييآئِكَ وَ أَصْفِيَآئِكَ مِنْ أَهْلِ أَرْضِكَ وَ سَمَآئِكَ عَدَدَ خَلْقِكَ وَرِضَآءَ  نَفْسِكَ ، وَزِنَةَ عَرْشِكَ وَ مِدَادَ كَلِمَاتِكَ وَ مُنْتَـهٰى عِلْمِكَ وَزِنَةَ جَم۪يعِ مَخْلُوقَاتِكَ صَلٰوةً مُكَرَّرَةً أَبَدًا عَدَدَ مَاأَحْصٰى عِلْمُكَ وَ مِلْءَ مَاأَحْصٰى عِلْمُكَ وَأَضْعَافَ مَاأَحْصٰى عِلْمُكَ صَلٰوةً  تَز۪يدُ وَ تَفُوقُ وَتَفْضُلُ صَلٰوةَ  الْمُصَلّ۪ينَ عَلَيْهِمْ مِنْ الْخَلْقِ أَجْمَع۪ينَ كَفَضْلِكَ عَلٰى جَم۪يعِ خَلْقِكَ 
- 46                 
أَللّٰهُمَّ اجْعَلْن۪ي مِمَّنْ لَزِمَ مِلَّةَ نَبِيِّكَ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ صَلّٰى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ وَعَظَّمَ حُرْمَتَهُ وَاَعَزَّ كَلِمَتَهُ وَحَفِظَ عَهْدَهُ وَذِمَّتَهُ وَنَصَرَ حِزْبَهُ وَدَعْوَتَهُ وَكَثَّرَ تَابِع۪يهِ وَفِرْقَتَهُ وَوَافٰى زُمْرَتَهُ وَلَمْ يُحَالِفْ سَب۪يلَهُ وَسُنَّتَهُ
- 47                 
أَللّٰهُمَّ إِنّ۪ٓى أَسْئَلُكَ الْاِسْتِمْسَاكَ بِسُنَّتِه۪ وَأَعُوذُبِكَ مِنَ الْاِنْحِرَافِ عَمَّا جَآءَ بِه۪
- 48                 
أَللّٰهُمَّ إِنّ۪ٓى أَسْئَلُكَ مِنْ خَيْرِ مَا سَأَلَكَ مِنْهُ سَيِّدُ نَا مُحَمَّدٌ نَبِيُّكَ وَرَسُولُكَ صَلّٰى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ وَأَعُوذُبِكَ مِنْ شَرِّ مَا اسْتَعَاذَكَ  مِنْهُ سَيِّدُ نَا مُحَمَّدٌ نَبِيُّكَ وَرَسُولُكَ صَلّٰى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ
- 49                 

50-     Allâhım! Beni fitnelerin şerrinden koru. Bütün meşakkatlerden bana afiyet ihsân eyle. Benden görünür ve görünmez meydana gelen işleri ıslah eyle. Kalbimi kin ve hasetten temizle. Beni üzerinde hiç bir kul hakkı kalmayan biri eyle.


51-     Allâhım! Şüphesiz ben senin bildiğin hayırların en güzeline yapışmak, yine senin kötü olarak bildiğin şeyleri terk etmek istiyorum. Rızkıma kefil olmanı, yeterli olana kanaat edebilmeyi, senden taleb ediyorum. Her şüpheli şeyden doğru bir izah tarzı bulmayı, her delilde hak olanı gerçekleştirmeyi, öfke rızâ hâlinde âdil olmayı, kaderin cereyan ettiği işlerde teslim olabilmeyi, zenginlik ve fakirlik hâlinde iktisatlı davranmayı, sözde ve fiilde tevazu göstermeyi, ciddî veyâ şaka bütün sözlerde dosdoğru olmayı senden taleb ediyorum.


52-     Allâhım! Şüphe yok ki gerçekleştiği sâdece seninle benim aramda bilinen bazı günahlarım var. Bir de insanlarla benim aramda olan, hem senin hem de insanların bildiği nice günahlarım var.


53-     Allâhım! Bu günahlardan seninle aramda olanı bağışla. İnsanlarla aramda olan günahlarımı tekeffül eyle. O günahları da benden al. Fazlınla beni ihtiyaçsız kıl. Şüphesiz sen bağışlaması çok olansın.


54-     Allâhım! Kalbimi ilminle nurlandır. Bedenimi teatinde kullan. Ruhumu fitnelerden temizle. Fikrimi muteber işlerle meşgul eyle. Şeytanın vesveselerinden beni koru. Ey Rahmân olan Allâhım! Ey Rahmân, üzerimde şeytanın hiç bir gücü kalmayıncaya kadar beni ondan kurtar.

<><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><> <><>
أَللّٰهُمَّ اعْصِمْن۪ى مِنْ شَرِّ  الْفِتَنِ  وَعَافِن۪ى مِنْ جَم۪يعِ الْمِحَنِ وَأَصْلِحْ مِنّ۪ى مَا ظَهَرَ وَمَا بَطَنَ وَنَقِّ قَلْب۪ى مِنَ الْحِقْدِ وَالْحَسَدِ  وَلَا تَجْعَلْ عَلَىَّ تِبَاعَةً  لِاَحَدٍ
- 50                 
أَللّٰهُمَّ إِنّ۪ٓى أَسْئَلُكَ الْاَخْذَ  بِأَحْسَنِ مَا تَعْلَمُ وَالتَّرْكَ لِسَيِّىءِ مَا تَعْلَمُ وَأَسْئَلُكَ التَّكَفُّلَ بِالرِّزْقِ وَالزُّهْدَ ف۪ى الْكَفَافِ وَالْمَخْرَجَ بِالْبَيَانِ مِنْ كُلِّ شُبْهَةٍ وَالْفَلَجَ بِالصَّوَابِ  ف۪ى كُلِّ حُجَّةٍ وَالْعَدْلَ ف۪ى الْغَضَبِ وَالرِّضَآءِ وَالتّسْل۪يمَ لِمَا يَجْر۪ى بِه۪ الْقَضَآءُ وَالْاِقْتِصَادَ ف۪ى الْفَقْرِ وَالْغِنٰى وَالتَّوَاضُعَ ف۪ى الْقَوْلِ وَالْفِعْلِ وَالصِّدْقَ ف۪ى الْجِدِّ وَالْهَزْلِ
- 51                 
أَللّٰهُمَّ إِنَّ ل۪ى ذُنُوبًا ف۪يمَا بَيْن۪ى وَبَيْنَكَ وَ ذُنُوبًا ف۪يمَا بَيْن۪ى وَبَيْنَ خَلْقِكَ
- 52                 
أَللّٰهُمَّ مَا كَانَ لَكَ مِنْهَا فَاغْفِرْهُ وَمَا كَانَ مِنْهَا لِخَلْقِكَ فَتَحَمَّلْهُ عَنّ۪ى وَأَغْنِن۪ى بِفَضْلِكَ إِنَّكَ وَاسِعُ الْمَغْفِرَةِ
- 53                 
أَللّٰهُمَّ نَوِّرْ بِالْعِلْمِ قَلْب۪ى وَاسْتَعْمِلْ بِطَاعَتِكَ بَدَن۪ى وَخَلِّصْ مِنَ الْفِتَنِ سِرّ۪ى  وَاشْغَلْ بِالْاِعْتِبَارِ فِكْر۪ى وَقِن۪ى شَرَّ وَسَاوِسِ الشَّيْطَانِ وَأَجْرِن۪ى مِنْهُ يَا رَحْمٰنُ حَتّٰى لَايَكُونَ لَهُ عَلَىَّ سُلْطَانٌ
- 54                 


[1] Peygambere Allâh-ü Teâlâ’nın salât etmesi, rahmet etmesi; meleklerin salât etmesi, şânının yûceltilmesini dilemeleri; mü’minlerin salât etmesi ise, duâ etmeleri anlamını ifâde eder.
[2] Ahzâb Sûresi, 33/56.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder