10 Haziran 2014 Salı

KELÂM-Ü KADÎM’İN ARABCA VE TÜRKÇE HATİM DUÂSI (2) دعآء ختم القرآن العظيم


 
دعآء ختم القرآن العظيم

أَعُوذُ بِاللّٰهِ الْعَظ۪يمِ وَبِوَجْهِهِ الْكَر۪يمِ وَسُلْطَانِهِ الْقَد۪يمِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّج۪يمِ. بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ. أَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ . وَ الصَّلٰا ةُ وَالسَّلٰامُ  عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَاٰلِه۪ وَصَحْبِه۪ أَجْمَع۪ينَ.

Allâh-ü Te’âlâ’nın huzûrundan kovulmuş olan Şeytân’ın şerrinden, saltanatı ezelî, vech-i yûce ve büyük olan, Allâh-ü Te’âlâ’ya sığınırım.
 

Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. (O Rahmân ve O Rahîm olan Allâh-ü Te’âlâ’nın adıyla.)























 

﴿ يَابَاطِنُ.
﴿ يَاظَاهِرُ.
﴿ يَآأَخِرُ.
﴿ يَآأَوَّلُ.
﴿ يَامُؤَخِّرُ.
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
﴿ يَامُنْتَقِمُ.
﴿ يَاتَوَّابُ.
﴿ يَابَرُّ.
﴿ يَامُتَعَال۪ى.
﴿ يَاوَال۪ى.
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
﴿ يَاذُو الجَلَالِ وَاْلإِكْرَامِ.
﴿ يَامَالِكُ المُلْكِ.
﴿ يَارَءُ۫وفُ.
﴿ يَاعَفُوُّ.
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
﴿ يَامَانِعُ.
﴿ يَامُغْن۪ى.
﴿ يَاغَنِىُّ.
﴿ يَاجَامِعُ.
﴿ يَامُقْسِطُ.
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
﴿ يَابَد۪يعُ.
﴿ يَاهَاد۪ى.
﴿ يَانُورُ.
﴿ يَانَافِعُ.
﴿ يَاضَارُّ.
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
﴿ جَلَّ جَلاَلُه، جَلَّ شَانُه،
جَلَّ وَعَلى ﴾
﴿ يَاصَبُورُ.
﴿ يَارَش۪يدُ.
﴿ يَاوَارِثُ.
﴿ يَابَاق۪ى.
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
﴿ يَاشَاكِرُ.
﴿ يَاسُلْطَانْ.
﴿ يَادَيَّانْ.
﴿ يَامَنَّانْ.
﴿ يَاحَنَّانْ.
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
 
﴿ يَامُغ۪يثُ
﴿ يَارَف۪يقُ
﴿ يَاجَم۪يلُ
﴿ يَاشَكُورُ.
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]
[جَلَّ جَلاَلُه]

KENZÜ’L-ARŞ DUÂSI…

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يممِ.  
Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.
(O Rahmân ve O Rahîm olan Allâh-ü Teâlâ’nın adıyla.)  
الدعآء  كنز العرش
لَا اِلٰهَ اِلاَّ اللّٰهُ الْمَلِكُ الْحَقُّ الْمُب۪ينُ ، لَا اِلٰهَ اِلاَّ اللّٰهُ الْحَكَمُ الْعَدْلُ الْمَت۪ينُ ۞
- 1            
رَبُّنَا وَرَبُّ اٰبَآئِنَا الْاَوَّل۪ينَ لَا اِلٰهَ اِلاَّ اَنْتَ سُبْحَانَكَ اِنّ۪ى كُنْتُ مِنَ الظَّالِم۪ينَ ۞
- 2   
لَا اِلٰهَ اِلاَّ اللّٰهُ وَحْدَهُ لاَشَر۪يكَ لَهُ ۞ لَهُ الْمُلْكُ وَ لَهُ الْحَمْدُ يُحْي۪ى وَيُم۪يتُ وَهُوَ حَىُّ لاَيَمُوتُ اَبَدًا بِيَدِهِ الْخَيْرُ وَاِلَيْهِ الْمَص۪يرُ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ ۞ وَبِه۪ نَسْتَع۪ينُ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُـوَّةَ اِلاَّ بِاللّٰهِ عَلِيِّ الْعَظ۪يمِ ۞
- 3   
لَا اِلٰهَ اِلاَّ اللّٰهُ شُكْرًا لِنِعْمَتِه۪ ۞ لَا اِلٰهَ اِلاَّ اللّٰهُاِقْرَارًا بِرُبُوبِـيــَّتِـه۪ ۞ وَسُبْحَنَ اللّٰهِ تَنْز۪يهًا لِعَظَمَتِه۪ ۞
- 4   
أَسْئَلُكَ اللّٰهُمَّ بِحَقِّ اسْمِكَ الْمَكْتُوبِ  عَلٰى جَنَاحِ جِبْر۪يلَ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 5   
وَ بِحَقِّ اسْمِكَ الْمَكْتُوبِ  عَلٰى جَنَاحِ م۪يكَآئ۪يلَ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞ 
- 6   
وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الْمَكْتُوبِ  عَلٰى جَبْهَةِ اِسْرَاف۪يلَ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 7   
وَ بِحَقِّ اسْمِكَ الْمَكْتُوبِ عَلٰى كَفِّ عَزْرَآئِ۪يلَ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 8   
وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى سَمَّيْتَ بِه۪ مُنْكَرًا وَ نَك۪يرًا عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 9   
وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  وَ اَسْرَارِ عِبَادِكَ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 10         
وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى تَمَّ بِهِ الْاِسْلاٰمُ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 11         
وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى تَلَقَّاهُ اٰدَمُ لَمَّا هَبَطَ مِنَ الْجَنَّةِ فَنَادَاكَ فَلَبَّيْتَ دُعٰٓاءَهُ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 12         
وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ ش۪يتُ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 13         
وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى قَوَّيْتَ بِه۪ حَمَلَةَ الْعَرْشِ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 14         
وَ بِحَقِّ اسْمِكَ الْمَكْتُوبِ ف۪ى التَّوْرَاةِ وَالْاِنْج۪يلِ وَالزَّبُورِ وَالْفُرْقَانِ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 15         
وَ بِحَقِّ اسْمِكَ اِلٰى مُنْتَهٰى رَحْمَتِكَ علٰى عِبَادِكَ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 16         
وَ بِحَقِّ  تَمَامِ كَلاٰمِكَ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 17         
وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ اِبْرٰه۪يمُ فَجَعَلْتَ النَّارَ عَلَيْهِ بَرْدًا وَسَلاٰمًأ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 18         
وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ اِسْمٰع۪يلُ فَنَجَّيْتَهُ مِنَ الذَّبْحِ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 19         
وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ اِسْحٰاقُ فَقَضَيْتَ حَاجَتَهُ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 20         
وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ هُودُ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 21         
وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ يَعْقُوبُ فَرَدَدْتَ عَلَيْهِ بَصَرَهُ وَوَلَدَهُ يُوسُفَ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 22         

 

وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ دَاوُدُ فَجَعَلْتَهُ خَل۪يفَةً ف۪ى الْاَرْضِ وَاَلَنْتَ لَهُ الْحَد۪يدَ ف۪ى يَدِه۪ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 23         
وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ سُلَيْمٰنُ فَاَعْطَيْتَهُ الْمُلْكَ ف۪ى الْاَرْضِ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 24         
وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ اَيُّوبُ فَنَجَّيْتَهُ مِنَ الْغَمِّ الَّذ۪ى كَانَ ف۪يهِ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 25         
وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ ع۪يسٰى بْنُ مَرْيَمَ فَاَحْيَيْتَ لَهُ الْمَوْتٰى عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 26         
وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ مُوسٰى لَمَّا خَاطَبَكَ عَلٰى الطُّورِ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 27         
وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ اٰسِيَةُ امْرَأَةُ فِرْعَوْنَ فَرَزَقْتَهَا الْجَنَّةَ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 28         
وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ بَنُو اِسْرَآئ۪يلَ لَمَّا جَاوَزُوا الْبَحْرَ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 29         
وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ الْخِضِرُ لَمَّا مَشٰى عَلٰى الْمآٰءِ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 30         
وَ بِحَقِّ اسْمِكَ  الَّذ۪ى نَادَاكَ بِه۪ مُحَمَّدٌ صَلّٰى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَوْمَ الْغَارِ فَنَجَّيْتَهُ عَلَيْكَ يَا رَبِّ ۞
- 31         
اِنَّكَ اَنْتَ الْكَر۪يمُ الْكَب۪يرُ ۞ حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَك۪يلُ ۞ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ اِلاَّ بِاللّٰهِ الْعَلِيِّ الْعَظ۪يمِ ۞ وَصَلٰى اللّٰهُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى أٰلِه۪ وَصَحْبِه۪ وَسَلَّمَ ۞
- 32         

 

1-       Melik (kral), Hakk, Mübin Allâh’dan başka ilâh yoktur. Hakem, Adl ve Metîn olan Allâh-ü Teâlâ’dan başka ilâh yoktur.

2-       Bizim ve evvelki babalarımızın Rabbi’dir. Senden başka ilâh yoktur. Sen noksan sıfatlardan tenzîh, kemâl sıfatlarla muttasıfsın. Ben zâlimlerden oldum. Allâh’dan başka ilâh yoktur.

3-       O’nun ortağı yoktur. Mülkün sâhibi O’dur. Övgüler onun içindir. Diriltir ve öldürür. O diridir ve ebediyyen ölmez. Hayır, onun elindedir, dönüş onadır. Ve O her şeye gücü yetendir ve onunla yardım isteriz. İyilik yapmaya, kötülükten kaçmaya, güç ve kuvvet sâdece yûce    ve her şeyi bilen Allâh-ü Teâlâ’dan dır.

4-       Nîmetlere şükür olarak, ondan başka ilâh yoktur. Rabb’ lığının ikrârı olarak, ondan başka ilâh yoktur. Büyüklüğünde noksanlık olmayan Allâh-ü Teâlâ’yı tesbîh ederiz.

5-       Ey Allâh’ım!.. Yâ Rabbî !.. Cebrâîl (a.s.)’in kanadında yazılı ismin hürmetine,

6-       Mîkâîl (a.s.)’in kanadı üzerinde yazılı ismin hürmetine,

7-       İsrâfîl (a.s.)’in alnında yazılı ismin hürmetine,

8-       Azrâîl (a.s.)’in avucunda yazılı ismin hürmetine, senin verdiğin,

9-       Münker-Nekîr ismi hürmetine,

10-   Kullarının sendeki sırları hürmetine,

11-   İslâm’ı kendisiyle tamamladığın ismin hürmetine,

12-   Âdem (a.s.)’in senden öğrenip cennetten indirildiği zaman, kendisiyle sana seslendiği ve senin de kabûl ettiğin ismin hürmetine,

13-   Şît (a.s.)’in sana seslendiği ismin hürmetine,

14-   Arşı taşıyan melekleri kendisiyle güçlendirdiğin ismin hürmetine,

15-   Tevrât’ta, İncîl’de, Zebûr’da ve Furkân’da yazılı ismin hürmetine,

16-   Kullarına rahmetini sonsuza kadar ulaştırdığın ismin hürmetine,

17-   Sözlerin tamâmı hürmetine,

18-   İbrâhîm (a.s.)  ateşe atıldığında hangi isminle sana yalvararak, ateş soğuk ve selâmet olduysa o ismin hürmetine,

19-   İsmâîl (a.s.)  kurban edilirken hangi isminle sana yalvararak, onu kesilmekten kurtardıysan o ismin hürmetine,

20-   İshâk (a.s.) hangi isminle sana yalvararak, onun ihtiyaçlarını karşıladıysan o ismin hürmetine,

21-   Hûd (a.s.)  hangi isminle sana seslendiyse o ismin hürmetine,

22-   Ya’kûb (a.s.) hangi isminle sana duâ ederek, onun gözlerini ve çocuklarını geri verdiysen o ismin hürmetine,

23-   Dâvûd (a.s.) hangi isminle sana yalvararak, onu yeryüzüne halîfe yaptıysan ve demiri onun elinde yumuşak kıldıysan o ismin hürmetine,

24-   Süleymân (a.s.) hangi isminle sana duâ ederek, onu yeryüzüne hükümrân yaptıysan o ismin hürmetine,

25-   Eyyûb (a.s.) hangi isminle sana duâ ederek, onu içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtardıysan o ismin hürmetine,

26-   Meryem oğlu Îsâ (a.s.) hangi isminle sana duâ ederek, onunla ölüyü dirilttiysen o ismin hürmetine,

27-   Mûsâ (a.s.) hangi isminle sana duâ ederek, ona Tûr’da hitâb ettiysen o ismin hürmetine

28-   Fir’avun-un karısı Âsiye (r.anhâ) sana hangi isminle duâ ederek, cennette rızıklandırdıysan o ismin hürmetine,

29-   İsrâîl-oğulları sana hangi isminle yalvararak, denizi geçirdiysen o ismin hürmetine,

30-   Hızır (a.s.) hangi isminle sana duâ ederek, onu suda yürüttüysen o ismin hürmetine,

31-   Hz. Muhammed Mustafâ (aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) mağarada, hangi isminle sana duâ ederek, onu kurtardıysan o ismin hürmetine...  Senden İstiyorum !.. Sana yalvarıyorum!..

32-   Hiç şüphesiz sen cömertsin, büyüksün. Bize Allâh yeter. O ne güzel vekîldir. İyilik yapmaya, kötülükten kaçmaya, güç ve kuvvet sâdece yûce ve büyük Allâh’dandır. Allâh-ü Teâlâ efendimiz Muhammed Mustafâ (aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm)’e, âl-i’ne ve ashâbına salât ve selâm eylesin. (Âmîn!) [1]

HÜRMETE DEĞERLE İÇİN DUÂNIN KABÛLÜ…

--- Ey Allâh’ım!.. Yâ Rabbî!..

--- Saydığımız ve sayamadığımız bizce ma’lûm olmayan bütün; Esmâü’l-Hüsnâ (En güzel isimlerin) hürmetine,

--- Cebrâîl (a.s.), Mîkâîl (a.s.), İsrâfîl (a.s.), Azrâîl (a.s.)’ Mukarrebûn, Münker-Nekîr, Kirâmen Kâtibîn ve bütün yarattığın Meleklerin hürmetine,

--- ‘Arşı Â’lâ, Levh-i Mahfûz, Kalem, Sidre-i Müntehâ, Kürsî, Beytü’l-Ma’mûr ve bizce ma’lûm olmayan Mukaddesât ve Âlemlerin hürmetine,

--- Dört (4) büyük kitâbımız; Tevrât, İncîl, Zebûr ve Kur’ân-ı Kerîm (Furkân) ve Yüz (100) suhuf olarak gönderdiğin kitapların hürmetine,

--- Bütün Nebî ve Rasûllerin hürmetine, --- Mescid-i Nebî ve Mescid-i Aksâ hürmetine,

--- Ka’be-i Mu’azzama ve orada yapılıp kabûl edilen duâlar hürmetine,

--- Rükn-ü Hacerü’l-Esved, Rükn-ü Yemânî, Rükn-i ‘Irâkî, Rükn-ü Şam’î, Makâm-ı İbrâhîm, Hıcr-ı İsmâîl, Safâ-Merve, Altınoluk, Metâf, Mes’â, Zem-zem, ‘Arafât, Müzdelife, Minâ, Hıra Nûr dağı ve Sevr Mağaraları ve buralarda yapılıp kabûl edilen duâlar hürmetine,

--- Bütün evreni vâr ettiğin zamandan bu zamana ve hatta kıyamete kadar kabul olunan dualar yakarışlar hürmetine,

--- Senin için her ne mukaddes ve ‘azîz ise onların hürmetine ve Hâsaten;

--- ‘Âlemler rahmet olarak gönderdiğin Ra’ûf Peygamber olan ve bütün Peygamberlerin dâhî zellelerini O’nun ism-i hürmetine tevbelerini kabûl ettiğin;

--- Hz. Muhammed Mustafâ (‘aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) Efendimiz yüzü suyu hürmetine...

Senden İstiyoruz !.. Ve Sana yalvarıyoruz!..

--- Ey Allâh-ım!. Şimdi yaptığımız ve bundan sonra da yapacağımız duâlarımızı, mi’râc gecesi, Zât-ı Celâlinden gözünü hiç ayırmayan, Mutahhâr Peygamberin hürmetine kabûl buyur!

--- Ol Settürul-‘Uyûb ve Ğaffâruz-Zünûb olan Cenâb-ı Hak, cümlemize meded-ü ‘ınâyet ve lutf-ü hidâyet eyleye.

--- Hakk Sûbhânehû ve Te’âlâ, bu meclisi Melâikeyi enîsi cümlemiz hakkında bâisi rahmet, sebebi mağfiret ve vesîle-i dühûl-ü cennet eyleye.

--- Okunan Kur’ân-ı Kerîm’i, Yapılan İbâdât-ü Tâatlerimizi vahdâniyet-i îlâhiyesi, Samâdâniyet-i Sübhâniyesi hürmetine iki cihan güneşi, başlarımızın tâcı, dertlerimizin ilâcı, Rahmetel-lil ‘âlemîn, Rasûl-i Ekrem ve Nebiyy-i muhterem Muhammeni’l-Mustafâ (sallellâh-ü te’âlâ ‘aleyh’i ve sellem) efendimiz hürmetine,

--- Enbiyây-ı Mürselîn hürmetine, Evliyây-ı Asfiyâ hürmetine, gece gündüz Allâh korkusundan, Allâh Aşk-ı Muhabbetinden gözlerinden çeşmeler gibi yaşlar akıtan âşıklar hürmetine;[2] (İçerisinde bulunduğumuz üç -3- aylar hürmetine…)

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يممِ: ٨ فَتَقَبَّلَهَا رَبُّهَا بِقَبُولٍ حَسَنٍ ... ٧ [سورة آل عمران:٣/ ٣٧]

(Fetekabbelehâ Rabbühâ bi kabûlin hasenin… )

“Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu …”[3] Âyet-i Kerîmesi’nin sırrına mazhâr eyle Yâ Rabbî...

--- Duâsı en güzel şekilde kabûl olanlardan eyle Yâ Rabbî!..

--- Allâh’ım! Bizleri Kur’ân-ı Kerîm’in zîneti ile süsle. O’nun kerâmeti ile mükerrem eyle ve şerefiyle şereflendir… --- Yâ Rabbî! Okuduğumuz hatm-i şerîfi dergâh-ı ulûhıyyetinde kabûl eyle. Kur’ân-ı Kerîm’in her harfi için bizlere sevâb yaz. Okurken yaptığımız hatâları bağışla, tam ve mükemmel okumuş gibi kabûl buyur. Kur’ân-ı Kerîm’i kalblerimize nûr eyle, Cennet yolumuzu aydınlat.

--- Ey Allâh’ım! Kur’ân’ı bize dünyâda arkadaş, ‘âhırette bir nûr kıl. Her harfini bize tatlılık kılarak bizi O’nunla rızıklandır. Her kelimesiyle bize ikrâm eyle, bütün ’âyetleriyle bizi saâdetlendir. Sûrelerini bize selâmet kıl. Bütün cüzleriyle bizi bol bol mükâfatlandır Yâ Rabbî!..

--- Cennete ulaşıncaya kadar refîkimiz; ateşten perde, hayırların tamâmına delîl ve önder kıl. Kabirde yoldaş, kıyâmet gününde şefâatçi ve sırat üzerinde aydınlatıcımız ve yardımcımız kıl Yâ Rabbî!..

--- Ey Allâh-ım! Bu Kur’ân-ı Kerîm hürmetine bize rahmet eyle. Onu bize bir önder, bir nûr, bir hidâyet, bir rahmet eyle!..

--- Yâ Rabbî!.. O’nun içinden unuttuğumuzu bize hatırlat, ondan bilmediğimizi bize öğret, gece ve gündüz vakitlerinde (dâimâ) onu okumayı bizlere nasîb eyle. O’nu bizlere bir hüccet kıl yâ Rabbe’l-Âlemîn…

--- Yâ Rabbî!.. Bizden bunu kabûl eyle, çünkü Sen her şeyi hakkıyla işiten, her şeyi kemâliyle bilensin. Günâhlarımızı bağışla, muhakkâk ki sen çok bağışlayansın ve çok kerem sâhibisin.

--- Hâsıl olan ücûru masûbâtı, evvelen ve bizzât, Hâ-cei kâinât, hulâsâ-i Mevcûdât Efdalü’l-Enbiyâ, ol Seyyidü’l-kevneyn, Rasûlü’s-Sakaleyn, İmâmû’l-Haremeyn, Sultânül-Enbiyâ, Bürhânü’l-Asfiyâ, Hâbîb-i Hüdâ, Şefî-‘ı Rûzi cezâ, ânî bihî Ebe’l-Kâsım, Muhammedeni’l-Mustafâ (sallellâh-ü te’âlâ ‘aleyh’i ve sellem) Efendimiz Hazretleri’nin pâk, Münevver, Mutahhâr, ‘Azîz, Latîf, rûh-u şerîfleri-ne tarafımızdan âcizâne ve fakîrâne fakât hâlisâne hediye eyledik şu anda haberdâr eyle Yâ Rabbî...

--- Hâsıl olan sevâbı; Hazret-i Âdem’den Hazret-i Fahr-i Âlem Muhammed Mustafâ sallellâhü aleyhi ve sellem’e kadar gelip geçen bütün Peygamberân-ı ı’zâm ve Rusül-i Kirâm aleyhimü’s-salâtü vesselâm hazerâtının ervâh-ı pâk-i tayyibelerine hediyye eyledik, ikrâm eyle yâ Rabbî!

--- Âl-i Ezvâc-ı tâhirât, Ashâb-ı gûzîn, Ensâr-u Muhâcirîn, Tâbi’în, Tebe-i Tâbi’în ve Eimme-i Müctehidîn (rıdvânüIIâh-i te’âlâ ‘aleyhim ecmaîn) Hazarâtının da ervâh-ı pâk-i tayyibelerine hediyye eyledik, Sen vâsıl eyle yâ Rabbî!

--- Müfessirîn, Muhaddisîn, ‘ulemâ-i ‘âmilîn, Kurrâ-i Kâmilîn, Meşâyih-i vâsılîn, Sulahâ-i Sâlihîn, Şühedâ-i Müslimîn, Eğniyâi Şâkirîn, Fukarâ-i Sâbirîn, Gurabâ-i Müslimîn, Hattâtîn, Huffâz, Tüllâb,

--- … Ve Cemî’-ı Hamele-i Kur’ân; nevverallâhü merâkıdehüm ve ce’alel cennete me’vâhüm efendilerimizin de ervâh-ı pâk-i tayyibelerine hediyye eyledik, Sen kabûl eyle yâ Rabbî!

--- Bütün ehl-i imâm ile Ehlüllâh’ın ve Evliyâüllâh’ın da ervâh-ı pâk-i tayyibelerine hediyye eyledik, Sen vâsıl eyle yâ Rabbî!

--- Allâh’ım rahmetin, selâmın ve Rızâ-i Şerîf’in onların tamâmı üzerine ve bu zâtların hânedânı, çocukları, hanımları, ashâbı ve onlara tâbî olanların rûhları ile onların zürriyetlerinin hepsi üzerine olsun…

--- Rûh-u Seyyidi’l-Enâm-ı cümlemizden hoşnûd ve râzı eyle Yâ Rabbî...

--- Cümlemizi şefâat-ı Muhammedîyeye nâîl ve Sâye-i şefâatını üzerimize sâyebân eyle Yâ Rabbî...

--- ‘Ind-ı Rasûlillâh-de makbûliyyet ve mahbûbiyyet müyesser eyle Yâ Rabbî...

--- Âlem-i dünyâda ziyâretiyle, âlemi menâm-da gül cemâlinin müşâhedesiyle ve âlemi âhırette şefâat-ı ‘uzmâsiyle cümlemize ikrâm eyle Yâ Rabbî...

--- Ve sâir Peygamberânı ‘Izâm ve Rusûl-i Kirâm ‘aleyhimü’s-salât-ü ve’s-selâm Efendimiz hazarâtının ervâh-i pâk-i tayyibelerine hediye eyledik ikrâm eyle Yâ Rabbî...

--- Velhâsıl; şu âna kadar dâr-ı Dünyâ’dan dâr-ı Ukbâ’yâ irtihâl ve intikâl eden bütün mü’minîn-i mü’minât; Müslimîn-i müslimât, ma’sûmîn-i ma’sûmât, mazlûmîn-i mazlûmât, kâffe-i ehl-i îmânın da rûhlarına hediyye eyledik, Sen kabûl eyle yâ Rabbî!

MERÂSİM YERİ İÇİN DUÂ…

[ نَوَّرَ اللّٰهُ تَعَالٰي مَرَاقِدَهُمْ وَجَعَلَ الْجَنَّةَ مَثْوَاهُمْ أَجْمَع۪ينَ ... ]

--- (Nevverallâh-ü Te’âlâ merâkıdehüm ve ce’ale’l-cennet-e mesvâhüm ecmâîn=Allâh-ü Te’âlâ, oturdukları yeri cennet kılıp orayı nurlandırsın…)

--- Yerleri nurlu Cennetler olan, Hazerâtın ervâh-ı pâk-i tayyibelerine ihdâ eyledik vâsıl eyle Yâ Rabbî...[4]

MERÂSİM SÂHİBİ İÇİN DUÂ…

--- Ve ‘alel-husûs: Bu cemiyetimize bâis (sebeb) olan Zât-ı Şerîf’in sâyini meşkûr, zenbini mağfûr, amelini makbûl, din ve dünyalarını ma’mûr eyle Yâ Rabbî...

---Kendisini ve âile efrâdına dareynde (dünyâ ve âhirette) saâdetler selâmetler ihsan-ü inâyet eyleye. Kendilerini her İki cihanda aziz eyle Yâ Rabbî...

--- Cümlesinin ve cümlemizin Sûr-i ve mânevî her türlü müşkülâtımızı hall-ü âsân eyle Yâ Rabbî...

--- Vucüdlarımıza sıhhat-ü âfiyet, rızıklarımıza bol ve bereketler ihsân eyle Yâ Rabbî...

--- Ve bilhassa, okunan (Mevlîd-i Şerîf ve Hatm-i Şerîf’ten) hâsıl olan ecr-ü sevâb-ı merhûm ve mağfûr, el-Muhtâc ile rahmeti Rabbihi’l-Ğafûr...........  ………  Kulunun ruhuna[5]hediye eyledik vâsıl Yâ Rabbî...

--- Kabrini pür-nûr, makâmını Cennet eyle Yâ Rabbî... Ve seyyiâtlarını hesenât-a tebdîl eyle Yâ Rabbî...

"الْقَبْرُ رَوْضَةٌ مِنْ رِيَاضِ الْجَنَّةِ، أَوْ حُفْرَةٌ مِنْ حُفَرِ النَّارِ"[6]   




[1] Kenz-ül Arş duâsı gibi duâları okumak bir zikirdir. Bu duâları ibâdet amacıyla okumak gerekir. Bu duânın fazîleti pek yüksektir. (Nevâdir’i-Kaylûbî ve Mecmuâtü’l-Ahzâb’dan)
[2] Eğer Ramazân Ayı içinde isek “Ramazân-ı Şehr-i Mağfiret Hürmetine”, Kadir Gecesi’nde isek “Kadir Gecesi Hürmetine”, diye ilâve edilir. Diğer Mübârek gün gecelerin hangisini idrâk ediyor isek onun ismini zikrederiz.
[3] Âl-i ‘Imrân Sûresi, 3/37’den.
[4] Eğer bu duâ bir Camide veyâ herhangi bir yerde yapılıyorsa (Canmiî Şerîf’in bânîsi –yaptıranı- sâhipleri vakıfları) ve bu Camiî Şerîf’ten gelip geçen eimme (İmamlar), hutabâ (hatîbler), Müezzinîn, Kayyimîn (hademeler, Hizmetliler) ve cemâatin âhirete göçenlerin bi’l-Cümle ehl-i Îmân’ın ruhlarına hediye eyledik vâsıl eyle Yâ Rabbî... Diyerek ilâve edilir…
[5] Duâ eden zâtın eline okunması için isim listesi verilmiş ise ve ölmüşlerin isimleri söylenecekse burada okunarak söylenir. Birkaç isim varsa (kulunun) yerine (kullarının) ruhlarına diye çoğul yapılır…
[6] رقم الحديث: 723، الكتب: المقاصد الحسنة فيما اشتهر على الألسنة، القبر روضة من رياض الجنة ، أو حفرة من حفر النار...، الترمذي والطبراني معا، عن  أبي سعيد، والطبراني فقط، في ترجمة مسعود بن محمد الرملي، من معجمه الأوسط، عن أبي هريرة، كلاهما به مرفوعا، وسند كل منهما ضعيف.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder