17 Eylül 2023 Pazar

GÖK KAPILARINI AÇAN DUÂ---CEBRÂÎL (‘ALEYHİ’S-SELÂM) VE MÎKÂÎL (‘ALEYHİ’S-SELÂM) İLE HZ. İBRÂHÎM (‘ALEYHİ’S-SELÂM)’İN GÖRÜŞMESİ--سُبُّوحٌ قُدُوسٌ رَبُّنَا وَ رَبُّ الْمَلَآئِكَةِ وَ الرُّوحْ-

GÖK KAPILARINI AÇAN DUÂ

--- CEBRÂÎL (‘ALEYHİ’S-SELÂM) VE MÎKÂÎL (‘ALEYHİ’S-SELÂM) İLE HZ. İBRÂHÎM (‘ALEYHİ’S-SELÂM)’İN GÖRÜŞMESİ ---

 

سُبُّوحٌ قُدُوسٌ رَبُّنَا وَ رَبُّ الْمَلَآئِكَةِ وَ الرُّوحْ

" تَحَصَّنْتُ بِذِي الْمَلَكِ وَالْمَلكُوتِ، وَاعْتَصَمْتُ بِذِي الْعِزَّةِ وَالْعَظَمَةِ وَالْكِبْرِيَآءِ وَالْجَبَرُوتِ، وَتَوَكَّلتُ عَلَى الْحَيِّ الَّذ۪ي لَا يَنَامُ وَ لَا يَمُوتْ، سُبُّوحٌ قُدُوسٌ رَبُّنَا وَ رَبُّ الْمَلَآئِكَةِ وَ الرُّوحْ، وَ اللّٰهُ رَبّ۪ي لَا شَر۪يكَ لَهُ ..."

GÖK KAPILARINI AÇAN DUÂ

CEBRÂÎL (‘ALEYHİ’S-SELÂM) VE MÎKÂÎL (‘ALEYHİ’S-SELÂM) İLE HZ. İBRÂHÎM (‘ALEYHİ’S-SELÂM)’İN GÖRÜŞMESİ

“Tehassan-tü bi zi’l-Meleki ve’l-Melekût, ve'tesam-tü bi zi’l-‘Izzet-i ve’l-‘Azamet-i ve’l-Kibriyâ-i ve’l-Ceberût ve Tevekkel-tü ‘ale’l-Hayyi’l-lezî lâ yenâm-ü ve lâ yemût. Sübbûh’un Guddûs’ün Rabb’ünâ ve Rabbü’l-Melâike-ti ve’r-Rûh.  Vallâh-ü Rabb’î lâ şerikeleh.”

"Mülkün ve Melekût’un sâhibi olan Allâh'ım, büyüksün kibriyâ ve ceberût âleminin de sâhibisin. Sen izzet ve azamet sâhibisin. Sana sığındım ve Sana tutundum! Sana Sımsıkı sarıldım. Sen; Hayy (diri ve canlı olan) ’sın. Sen devâmlı dirilik üzerinesin. Uyumaz, uyuklamaz ve ölmezsin. Sana tevekkül ettim.

Seni tesbîh, takdîs ve tenzîh ederim. Sen bizim Rabb'imizsin, Melekler ve Rûh’un da Rabb'isin. Sen bir olan Allâh'sın ve Senin ortağın yoktur.”

"Münezzehsin, Mukaddessin, meleklerin ve Rûh'un Rabbisin."

(Ebû Dâvûd, II, 28-35).

CEBRÂÎL (‘ALEYHİ’S-SELÂM)'IN OKUDUĞU ZİKRİN BEREKETİ

Bir rivâyete göre İbrâhîm -aleyhisselâm-’ın 12.000 hayvandan oluşan sürüleri vardı. Bu sürüleri koruyan pek çok da muhâfız köpeği vardı. Dünyâya râm olanları tahkîr için köpeklerin boyunlarına altından tasma taktırırdı.

Cebrâîl -aleyhisselâm-, insan kılığında geldi: “–Bu sürüler kimin?” diye sordu.

İbrâhîm -aleyhisselâm-: “–Rabbimin. Ben de emânetçisiyim!” dedi.

Cebrâîl -aleyhisselâm-: “–Bana satar mısın?” dedi.

İbrâhîm -aleyhisselâm-: “–Rabbimi bir kere zikret üçte birini, üç kere zikret; tamamını vereyim!

Cebrâîl -aleyhisselâm-: "Sübbûhun, Kuddûs’ün, Rabbü’l melâiketihî ve’r-Rûh." dedi.

İbrâhîm -aleyhisselâm-: “–Al, hepsi senin, al, götür!” dedi.

Cebrâîl -aleyhisselâm-: “–Ben meleğim, alamam!” dedi.

Bunun üzerine İbrâhîm -aleyhi’s-selâm-: “–Sen meleksen, ben de “Halîl”im. Verdiğimi geri alamam!” dedi.

Nihâyet İbrâhîm – ‘aleyhi’s-selâm- sürüleri sattı. Geniş bir arâzî aldı. Onu Müslümanların istifâdesi için vakfetti. Böylece vakıf, İbrâhîm -aleyhi’s-selâm- ile başlamış oldu.

Allâh’ın Halîl’i olan İbrâhîm -aleyhisselâm-, Allâh için bütün servetini bir anda fedâ ederek malından da imtihan vermiş, “gerçek dost” (Halîl) olduğunu ispat etmişti. İbrâhîm -aleyhisselâm-’ın bu husûsiyeti âyet-i kerîmede şöyle beyân edilmiştir:

  

﴿ وَاِذِ ابْتَلٰى اِبْرٰهِيمَ رَبُّهُ بِكَلِمَاتٍ فَاَتَمَّهُنَّ قَالَ اِنّىِ جَاعِلُكَ لِلنَّاسِ اِمَامًا قَالَ وَمِنْ ذُرِّيَّتىِ قَالَ لَا يَنَالُ عَهْدِى الظَّالِميِنَ.﴾

“Vaktiyle rabbi İbrâhîm’i bazı sözlerle sınayıp da İbrâhîm onları eksiksiz yerine getirince, “Ben seni insanlara önder yapacağım” buyurmuştu. İbrâhîm, “soyumdan da” deyince rabbi, “Vaadim zalimleri kapsamaz” buyurdu.” (el-Bakara, 2/124)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Nebiler Silsilesi 1, Erkam Yayınları

 

Meleklerin göğe yükselişini tasvîr eder şekilde yazılmıştır. Bu şekilde yazılmasının da bir sebebi vardır. Hz. Peygamber (sallâllâh-ü ‘aleyh-i ve sellem) burada olduğu gibi Allâh-ü Te’âlâ-yı öven ibâreleri sahâbelerden duyduğunda şunları söylemiştir. “Bu kelimelere şaşırdım. Çünkü gök kapıları bu kelimelere karşı açıldı.” dediği rivâyet edilmiştir.

Câmi-i Kebîr’in batı duvarına asılan büyük levha diğerlerinden farklı özelliktedir. Buradaki yazıda Hz. İbrâhîm (‘aleyhi’s-selâm) ile büyük melekler Cebrâîl (‘aleyhi’s-selâm) ve Mîkâîl (‘aleyhi’s-selâm) arasında geçen bir konuşma yazılıdır. " Hz. İbrâhîm (‘aleyhi’s-selâm) büyük peygamberlerdendir."

 Cenâb-ı Hakk, kendisine "Halil’im (Dostum)diye hitâb etmiştir. Bunu duyan melekler "Halil’im" hitâbının neden dendiğini merâk ederler. Cenâb-ı Hakk (c.c.)"İki elçi gidin görün!" deyince iki büyük melek Cebrâîl (‘aleyhi’s-selâm) ve Mîkâîl (‘aleyhi’s-selâm) Hz. İbrâhîm (‘aleyhi’s-selâm)’in malıyla meşgûl olduğu bir anda, âniden karşısında insan sûretinde belirirler. Hz. İbrâhîm (‘aleyhi’s-selâm) onları görünce korkar ve: --- "Sizden Mülkün ve Melekler âleminin sâhibi olan Allah’a (c.c) sığınırım “der. Karşılık olarak Cebrâîl (‘aleyhi’s-selâm): --- "Sübbûhun Kuddûs’ün Rabb’ünâ ve Rabbü’l-Melâiketi ve’r-Rûh, Vallâh-ü Rabb’î lâ şerikeleh" deyince, bu Hz. İbrâhîm (‘aleyhi’s-selâm)’in çok hoşuna gider. Zengin bir peygamber olan Hz. İbrâhîm (‘aleyhi’s-selâm):

--- "Malımın hepsini size veriyim bana bunu öğretin, ezberletin." der. ş.g.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder