14 Eylül 2023 Perşembe

PEYGAMBER (ﷺ) EFENDİMİZ’İN ÜZÜNTÜ, KEDER, TASA VE ENDİŞEYİ GİDERMEK İÇİN OKUNMASINI TAVSİYE ETTİĞİ DUÂ = قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ﷺ: مَا أَصَابَ أَحَدًا قَطُّ هَمٌّ وَلَا حَزَنٌ،

 PEYGAMBER () EFENDİMİZ’İN ÜZÜNTÜ, KEDER, TASA VE ENDİŞEYİ GİDERMEK İÇİN OKUNMASINI TAVSİYE ETTİĞİ DUÂ

٣٧١٢- حَدَّثَنَا يَزِيدُ، أَخْبَرَنَا فُضَيْلُ بْنُ مَرْزُوقٍ، حَدَّثَنَا أَبُو سَلَمَةَ الْجُهَنِيُّ، عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ﷺ: مَا أَصَابَ أَحَدًا قَطُّ هَمٌّ وَلَا حَزَنٌ، فَقَالَ:

"اَللّٰهُمَّ إِنّ۪ي عَبْدُكَ، ابْنُ عَبْدِكَ، ابْنُ أَمَتِكَ، نَاصِيَت۪ي بِيَدِكَ، مَاضٍ فِيَّ حُكْمُكَ، عَدْلٌ فِيَّ قَضَآؤُكَ، أَسْأَلُكَ بِكُلِّ اسْمٍ هُوَ لَكَ سَمَّيْتَ بِه۪ نَفْسَكَ، أَوْ عَلَّمْتَهُ أَحَدًا مِنْ خَلْقِكَ، أَوْ أَنْزَلْتَهُ ف۪ي كِتَابِكَ، أَوِ اسْتَأْثَرْتَ بِه۪ فِي عِلْمِ الْغَيْبِ عِنْدَكَ، أَنْ تَجْعَلَ الْقُرْآنَ رَب۪يعَ قَلْب۪ي، وَنُورَ صَدْر۪ي، وَجِلَٓاءَ حُزْن۪ي، وَذَهَابَ هَمّ۪ي..."

إِلَّا أَذْهَبَ اللَّهُ هَمَّهُ وَحُزْنَهُ، وَأَبْدَلَهُ مَكَانَهُ فَرَحًا."، قَالَ: فَقِيلَ: يَا رَسُولَ اللَّهِ، أَلَا نَتَعَلَّمُهَا؟ فَقَالَ: «بَلَى، يَنْبَغِي لِمَنْ سَمِعَهَا أَنْ يَتَعَلَّمَهَا»

الكتاب: مسند الإمام أحمد بن حنبل، المؤلف: أبو عبد الله أحمد بن محمد بن حنبل بن هلال بن أسد الشيباني (المتوفى: ٢٤١ ه، المحقق: شعيب الأرنؤوط - عادل مرشد، وآخرون، إشراف: د عبد الله بن عبد المحسن التركي، الناشر: مؤسسة الرسالة، الطبعة: الأولى، ١٤٢١ هـ - ٢٠٠١ م، ٦/٢٤٦، برقم ٣٧١٢، ورقم ٤٣١٨،  والحاكم، ١/٥٠٩، والطبراني في المعجم الكبير، ٩/ ١٣، والبزار، ٥/ ٣٦٣، وابن أبي شيبة، ١٠/ ٢٥٣، وحسنه الحافظ ابن حجر في تخريج الأذكار، وصححه الألباني في تخريج كلم الطيب، ص٧٢.

PEYGAMBER () EFENDİMİZ’İN ÜZÜNTÜ, KEDER, TASA VE ENDİŞEYİ GİDERMEK İÇİN OKUNMASINI TAVSİYE ETTİĞİ DU 

Peygamber () Efendimiz şöyle buyurmuştur: Bir kula herhangi bir üzüntü veyâ tasa isâbet eder de: 

“Allâh’ım! Ben Senin kulunum. Senin erkek ve kadın kullarının çocuğuyum/ evlâdıyım. Alnım (kontrolüm) senin elindedir. (Her şeyimle Senin elindeyim, üzerimde her türlü tasarrufu yapan Sensin.) 

Benim üzerimde geçerli olan sâdece Sen’in hükmündür. Benim hakkımdaki takdîrin adâletin tâ kendisidir. Senden isteğim odur ki; 

Zât-ı Ulûhiyetini isimlendirdiğin her bir ismin hürmetine istiyorum. 

Yarattıklarından herhangi birine öğrettiğin her bir ismin hürmetine istiyorum. 

Kitaplarında indirdiğin her bir ismin hürmetine istiyorum. 

Nezd-i ulûhiyetinde sâdece Senin bildiğin her bir ismin hürmetine istiyorum. 

(Kendini isimlendirdiğin, Kitâbında indirdiğin, kullarından birisine öğrettiğin veyâ katındaki gayb ve ledün ‘ılminde kendine hâs kıldığın sana âit her isimle istiyorum.)

 

Ø    KUR’ÂN-I KERÎM’İ; 

§     Kalbimin bahârı,

§     Göğsümün nûru,

§     Hüznümün kalkması,

§     Gâm ve kederimin gitmesi, 

İçin vesîle kılmanı istiyorum Allâh’ım!” 

“Derse, Allâh ona hüzün ve tasasını ortadan kaldıracak bir yol gösterir. Bunların yerine ona ferâhlık verir (Allâh onun hüzün ve tasasını alır ve bunların yerine sevinç verir).” Diye buyurdu.

 

Bunun üzerine Sahâbe-i Kirâm: “Ey Allâh’ın Rasûlü! Bunu öğrenmeyelim mi? (Bu sözleri öğrenmemiz gerekmez mi)” diye sordular. 

Rasûlüllâh (): " Bilakis/Elbette ki, bu sözleri işiten herkesin onları öğrenmesi gerekir." buyurdu. Ş.g. 

(Ahmed b. Hanbel, Müsned, 6/246 (3712), 452 (4318); Hâkim, Müstedrek, 1/509.)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder