15 Aralık 2012 Cumartesi

RASÛLÜLLÂH (S.A.V.)’DAN VE ASHÂB-I KİRÂMDAN, ME’SÛR DUÂLAR---أدعية مأثورة عن النبي صلى الله عليه وسلم *** احياء علوم الدين


RASÛLÜLLÂH (S.A.V.)’DAN VE ASHÂB-I KİRÂMDAN, ME’SÛR DUÂLAR---أدعية مأثورة عن النبي صلى الله عليه وسلم *** احياء علوم الدين

RASÛLÜLLÂH (S.A.V.)’DAN VE ASHÂB-I KİRÂMDAN, SENEDLERİ ZİKREDİLMEYEN ME’SÛR DUÂLAR

1- Bu duâları Ebu Tâlib el-Mekkî, İbn Huzeyme ve İbn Münzir’in derledikleri duâlardan intihâb1 etmiş bulunuyoruz. Mürîd2 için, sabahladığı zaman müstehâk olan hareket, kendisi için duânın diğer vird-lerden daha sevimli olduğunu kabûl etmesidir. Eğer sen, âhiretin mahsûlünü isteyen ve duâsında Hz. Peygamber (s.a.v.)’e uyanlardan isen, duâlarının başlangıcında Salavât-ı Şerîfe’den sonra şöyle demelisin:
2- Duânın anahtarı: Kullarına ni’metleri çokça hîbe eden en yûce ve yüksek bulunan Rabbim her çeşit noksanlıklardan münezzehdir. Ondan başka ilâh yoktur. O birdir, ortağı yoktur. Mülk O’nundur. Hamd O’nundur. O herşeye kâdirdir. Rabb olarak Allâh-ü Te’âlâ-dan, Dîn olarak İslâm’dan, peygamber olarak Hz. Muhammed (s.a.v.)’den râzı oldum!..3
3- Ey Allâh-ım! Yerleri ve gökleri yoktan vâr eden, gizli ve açığı bilen, her şeyin sâhibi ve pâdişâhı bulunan Allâh-ım! Senden başka ilâh olmadığına şâhidlik ederim. Nefsimin ve şeytanın şerrinden ve şirkten sana sığınırım!
4- Ey Allâh-ım! Ben, düyâm ve âhiretim için senden âfiyet dilerim. Ey Allâh-ım! Ben, dînim, dünyâm, âile efrâdım ve malım için, senden af ve âfiyet dilerim. Ey Allâh-ım! Benim kötülüklerimi ört. Korkularımdan beni emîn kıl. Kötülüklerimi azalt. Önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan, üstümden beni koru. Altımdan herhangi bir hîleye uğramaktan sana sığınırım.
5- Ey Allâh-ım! Beni azâbından pervâsız kılma! Beni kendinden başkasına yaslatma. Örtünü benden alma. Zikrini bana unutturma ve beni gâfillerden kılma!
6- Allâhım! Sen benim Rabbimsin! Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur. Ancak sen varsın. Beni sen yarattın, şüphesiz ben senin kulunum. Elimden geldiği kadar (gücüm yettiği kadar), sana verdiğim sözün ve sana ettiğim va’din üzerinde duruyorum. (Akdin ve va`din üzere bulunuyorum, Zât-ı Ecelli A’lâ-na verdiğim sözde durmağa çalışıyorum.) Yâ Rabbî! işlediğim günâhların şerrinden sana sığınıyorum. Bana lütuf ve ihsân buyurduğun ni’metleri ikrâr ve i’tirâf ediyorum, günâhlarımı da i’tirâf ediyorum. Yâ Rabbî! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zîrâ senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur.4Ancak sen affedersin.5
7- Ey Allâh-ım! Ben hükümden sonra senin rızânı taleb ediyorum. Ölümden sonra (manevî) hayâtın serinliğini senden istiyorum. Senin keremli yüzünün cemâl’i-ne bakmanın lezzetini taleb ediyorum. Dalâlete götürücü fitne ve zarar verici herhangi bir fiil olmaksızın senin ile kavuşmaya iştiyâk duymayı senden istiyorum. Zulme uğramaktan, zulmetmekten, başkasının hakkına tecâvüz etmekten, veyâ hakkıma tecâvüz edilmekten, herhangi bir yanlışlık ve günâhı elde etmekten -ki o günâhı sen affetmiyorsun- bütün bunlardan sana sığınırım.
8- Ey Allâh-ım! İşlerde sâbit olmayı, reşîdlikte ‘azîmeti6 senden istiyorum. Ni’metinin şükrünü ve ibâdetinin güzelliğini senden diliyorum. Selîm ve korkar bir kalbi, istikâmetli ahlâkı, dosdoğru dili, nezdinde kabûl olunan ameli senden istiyorum. Senden bildiklerinin hayrından istiyorum. Bildiklerinin şerrinden sana sığınıyorum. Senin bildiklerin için affı senden taleb ediyorum. Çünkü sen bilirsin, ben ise bilemem! Gayb-ları en ince teferruatına kadar bilensin.
9- Ey Allâh-ım! Daha önce yaptıklarımı ve daha sonra yapacaklarımı, gizli yaptıklarımı ve açıkça yapacaklarımı benim için bağışla. Benden daha iyi bildiğin kötü hareketlerimi de bağışla. Çünkü ibâdete yönelten ve günâhdan alıkoyan ancak sensin. Sen her şeye kâdirsin, her gayb-ı bilensin.
10- Ey Allâh-ım! Ben senden sarsılmaz bir îmân, bitmez tükenmez bir ni’met, ebediyyen gözümün aydınlığına sebeb olan bir nûr, Hz. Muhammed (s.a.v.) ile ebedî cennetin en yûcesinde arkadaş olmayı isterim.
11- Ey Allâh-ım! Senden güzellerin ve hayırların işlenmesini, kötülüklerin terk-edilmesini ve fakirlerin sevilmesini taleb ederim.
12- Ey Allâh-ım! Seni sevmeyi, seni sevenleri sevmeyi, senin sevgine yaklaştıran her ‘amelin sevilmesini senden taleb ederim. Bir de senden talebim, senin tevbemi kabûl etmen, günâhımı affetmen ve beni rahmetine mazhâr kılmandır. Yâ Rabbî! Bir kavmi fitneye düşürmeyi irâde ettiğin zaman, beni fitneye düşürmeden manevî huzûruna almak sûretiyle rûhumu kabzeyle!
13- Ey Allâh-ım! Gayb bilginle ve halka yeten gücünle, hayat bana hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat. Ölüm benim için hayırlı olduğu zaman da beni öldür. Gizlide ve açıkta korkumu, rızâ ve öfkede adâleti, zenginlikte ve fakirlikte orta yolu, yüzüne bakmanın lezzetini, sana kavuşmanın iştiyâkını senden taleb ediyorum. Zarar verici fakirlikten ve saptırıcı fitneden sana sığınırım. Bizi îmân süsü ile süslendir. Bizi senin yoluna ileten kullarından eyle!
14- Ey Allâh-ım! Bizimle günâhlar arasında, gerilmiş perde olcak derecede korkundan bize taksîm buyur. Bizi cennetine vardıracak derecede tâatini bize nasîb eyle. Bizim için dünyâ ve âhiret musîbetlerini kolay kılacak derecede yakîn mertebesini ihsân buyur!
15- Ey Allâh-ım! Yüzlerimizi hazînenden gelen hayâ ile doldur. Kalb-lerimize korkunu yerleştir. ‘Azametinden öyle bir miktâr nefislerimize yerleştir ki onunla âzâlarımız serkeşlikten vazgeçip hizmetine yönelsinler. Ey Allâh-ım! Zât-ı Ulûhiyyetin’i her şeyden daha fazla bize sevdir! Ey Allâh-ım! Her şeyden daha fazla senden korkmayı bize nasîb eyle! Ey Allâh-ım! Bugünümüzün öncesini salâh, ortasını felâh ve sonucunu kurtuluş eyle! Ey Allâh-ım! Günümüzün öncesini rahmet, ortasını ni’met, sonunu da ikrâm ve mağfiret eyle.
16- Hamd O Allâh’a mahsûstur ki, herşey O’ nun ‘azameti önünde eğilmek mecbûriyetindedir ve herşey O’nun ‘izzetine karşı zillet göstermekle vazîfelidir. O Allâh ki, herşey O’nun pâdişahlığına baş eğmektedir. Her şey O’nun kudretine teslîm olmaktadır. Hamd büyüklüğü ve dehşeti önünde her şeyin dize geldiği Allâh’a mahsûstur... O Allâh ki, hikmetiyle herşeyi apaçık göstermiş ve onun kibriyâsı önünde herşey küçüldükçe küçülmüştür.
17- Ey Allâh-ım! Hz. Muhammed (s.a.v.)’e, âl’i-ne, zevcelerine, zürriyetine salât ve selâm eyle. Yine Hz. Muhammed (s.a.v.)’e, âl’i-ne, zevcelerine ve zürriyetine, Hz. İbrâhîm’e, âl’i-ne, âlemler içerisinde bereket verdiğin gibi bereket ihsân eyle. Çünkü sevilen, hamd-ü senâsı yapılan ve cömerd-lerin cömerdi olan ancak sensin!
18- Ey Allâh-ım! Emîn olan Rasûlün, Ümmî Peygamber-i zî-Şân’ın ve kulun Muhammed (s.a.v.)’in üzerine rahmet deryâlarını boşalt. Ona va’d ettiğin Makâm-ı Mahmûd’u cezâ gününde ihsân buyur!
19- Ey Allâh-ım! Bizi muttakî dostlarından, zaferi elde eden hizbinden ve sâlih kullarından eyle. Bizden râzı olacağın derecede bizi çalıştır. Sevgine mazhâr olacak fiillerde bizi kullan. Bize güzel ihtiyârınla yön ver.
20- Ey Allâh-ım! Senden hayrın tamâmını; başını ve sonunu gizli ve açık olanını -bildiğimizi ya da bilemediğimizi- yüksek dereceleri ve cennetini taleb ediyoruz. Şerrin tamâmından, başlangıcından ve sonucundan sana sığınıyoruz!.. Âmîn!..
21- Ey Allâh-ım! Kudretinle benim tevbemi kabûl eyle. Çünkü kullarının tevbesini çokca kabûl eden ve rahmet sâhibi olan ancak sensin. Benim hakkımdaki hilminle beni affeyle. Çünkü kullarının günâhlarını çokca bağışlayan halîm ancak sensin. Benim hakkımdaki bilginin yüzü suyu hürmetine bana şefkât göster. Çünkü merhametlilerin en merhametlisi sensin. Bana sâhipliğiniııin hürmetine benim nefsimi benim emrime ver. Bana musallat kılma. Çünkü her şeye güç yetiren pâdişâh ancak sensin. Sen her çeşit eksikliklerden münezzehsin!
22- Ey Allâh-ım! Senin hamdine bürünerek (deriz ki) senden başka ilâh yoktur. Ben kötülük işledim. Nefsime zulmettim. Bu bakımdan benim günâhımı bana bağışla. Çünkü Rabbim sâdece sensin. Çünkü senden başka günâhları bağışlayıcı yoktur. Ey Allâh-ım! Bana iyiyi kötüden ayırma yeteneği ver. Beni nefsimin şerrinden koru!..
23- Ey Allâh-ım! Bana kendisinden ötürü cezâlandırmayacağın helâl rızıklar ver. Rızık olarak verdiğinle beni kanâatkâr kıl. Onunla sâlih ameller yapmamı nasîb et ve o amelleri benden kabûl et. Af ve âfiyeti senden biliyorum. Yakînin güzelliğini, dünyâ ve âhiretin âfiyetini istiyorum.
24- Ey günâhlar kendisine zarar vermeyen!.. Af da; varlığında herhangi bir eksiklik meydâna getirmeyen Allâh-ım!.. Sana zarar vermeyeni bana hîbe et. Senin kuvvet ve kudretinden zerre kadar eksiltmeyeni bana ihsân buyur!
25- “ … Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve müslüman olarak bizim canımızı al.”7
26- “ … Ey gökleri ve yeri yaratan! Dünyâda ve âhirette sen benim velîm-sin yardımcımsın. Müslüman olarak canımı al ve beni sâlihlere kat!”8
27- “ … Sen, bizim velîmizsin. Artık bizi bağışla ve bize acı. Sen, bağışlayanların en hayırlısısın”9 “Bize hem bu dünyâda bir iyilik, hem de âhirette bir iyilik ver. Gerçekten biz, tevbe edip sana yöneldik…”10
28- “Ey Rabbimiz! Sâdece sana tevekkül ettik. içtenlikle Sana ibâdete koyulduk ve dönüşümüz sanadır.”11
29- “ … Ey Rabbimiz! Bizi o zâlimler topluluğunun baskı ve şiddetine mârûz bırakma!”12 “Bizi rahmetinle o kâfirler topluluğundan kurtar!”13
30- “Ey Rabbimiz! Bizi, inkâr edenlerin zulmüne uğratma. Bizi bağışla. Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen mutlâk güç sâhibisin, hüküm ve hikmet sâhibisin.”14
31- “Ey Rabbimiz! Bize günâhlarımızı ve işlerimizde yaptığımız taşkınlıklarımızı bağışla. Savaşta, ayaklarımızı diret ve kâfirler topluluğuna karşı bize zafer ver!”15
32- “Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce16 îmân etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalb-lerimizde, îmân edenlere karşı hiçbir kin tutturma! Ey Rabbimiz! Muhakkâk ki sen çok şefkâtlisin, çok merhametlisin.”17
33- “Ey Rabbimiz! Bize tarafından bir rahmet ihsân buyur ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır”18
34- “Ey Rabbimiz! Bize dünyâda da iyilik ver, âhirette de iyilik ihsân et ve bizi cehennem azâbından koru!”19
35- “Ey Rabbimiz! Biz, ‘Rabbinize îmân edin’ diye îmâna çağıran bir dâvetçi işittik, hemen îmân ettik. Ey Rabbimiz! Günâhlarımızı bağışla. Kusurlarımızı ört ve canımızı iyi kimselerle berâber al.”20 “Ey Rabbimiz! Peygamberlerinin aracılığı (lisânı) ile bize va’dettiklerini ver ve kıyâmet gününde bizi rezîl-rüsvây etme. Şüphe yok ki sen va’dinden (aslâ)dönmezsin.”21
36- “Ey Rabbimiz! Eğer unutur ya da yanılırsak bizi (ondan) hesaba çekme (sorumlu tutma!) Ey Rabbimiz! Bize bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Ey Rabbimiz! Bizi affet, bizi bağışla, bize merhamet buyur (bize acı!) Sen bizim mevlâmızsın. Artık kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!”22
37- Ey Rabbim! Beni, annemi ve babamı bağışla. Onlar beni küçükken büyüttükleri gibi onlara rahmet eyle. Mü’min erkek ve kadınlara, müslüman erkek ve kadınlara, dirilerine ve ölülerine affını gönder!..
 
38- Ey Rabbim! Affeyle, rahmet eyle, bildiğin hatâlarımızdan dolayı bizi muâheze23 etmekten vazgeç Yâ Rabbî!..
39- En ‘Azîz ve en Kerîm sensin. Rahmet edenlerin ve affedenlerin en hayırlısı sensin. “… Biz ise Allâh içiniz ve O’na döneceğiz.”24 Günâhdan dönüş ve ibâdete yöneliş ancak yûce ve büyük olan Allâh-ü Te’âlâ-nın kudret ve kuvvetiyle mümkündür. “ … Allâh bize kâfidir ve O ne güzel vekîldir.”25
40- Allâh-ü Te’âlâ peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed (s.a.v.)’e, âl’i-ne ve ashâbına rahmet deryâlarını boşaltsın ve onları her türlü kötülüklerden emîn kılsın!26
 






 
  
 
1)         İntihâb: Seçmek. Ayırıp beğenmek. İhtiyar ve âmâde eylemek. Bir şey yerinden çıkmak.
2)         Mürîd: İrâde eden, istiyen. Tarîkata girmiş olan. Şeyhin veyâ mürşidin şakirdi, talebesi. Allâh-ü Te’âlâ-nın rızâsını kazanmak isteyen kimse.
3)         Müslim ve Buharî, (Muğire b. Şu’be’den)
4)         Buharî, (Şeddad b. Evs’den)
5)         “Allâhümme ente Rabbî, Lâ İlâhe İllâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene ‘alâ ahdike ve va`dike me`steta`tü, eûzü bike min şerri mâ sana`tü, ebûü leke bi ni`metike aleyye ve ebûü bi zenbî fe`ğfirlî fe innehû lâ yeğfiru`z-zünûbe illâ ente”
6)         ‘Azîmet: Takvâ ile amel etmek. Allâh'ın emirlerini en mükemmel ve eksiksiz yapmağa çalışmak. Kesin karar vermek. Yola çıkmak, gitmek.
7)         A’râf Sûresi, 7/126’dan.
8)         Yûsuf Sûresi, 12/101’den.
9)         A’râf Sûresi, 7/155’den.
10)       A’râf Sûresi, 7/156’dan.
11)       Mümtehıne Sûresi, 60/4’ten
12)       Yûnus Sûresi, 10/85’den.
13)       Yûnus Sûresi, 10/86.
14)       Mümtehıne Sûresi, 60/5.
15)       Âl-i ‘Imrân Sûresi, 3/147’den.
16)       Muhacirlerin ve ensarın arkasından gelenler, kıyamete kadar gelip geçmekte olan mü’minlerdir. Âyette, Ashab-ı kiramı hayırla yâd etmenin, onlara dil uzatmamanın ve kin beslememenin gerektiğine işaret edilmektedir.
17)       Haşr Sûresi, 59/10’dan.
18)       Kehf Sûresi, 18/10’dan.
19)       Bakara Sûresi, 2/201’den.
20)       Âl-i ‘Imrân Sûresi, 3/193’den.
21)       Âl-i ‘Imrân Sûresi, 3/194.
22)       Bakara Sûresi, 2/286’dan.
23)       Muâheze: Azarlama. Çıkışma. Darılma. Alay eder tarzda karşısındakini küçümseme. Tenkid.
24)       Bakara Sûresi, 2/156’dan.
25)       Âl-i ‘Imrân Sûresi, 3/173’den.
26)       Ebu Dâvud ve İbn Mâce, (hasen bir senedle); İmam Ahmed, (Ümmü Seleme’den bir kısmını)










 
 
 
 
 



 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder