12 Nisan 2012 Perşembe

YENİ DOĞAN ÇOCUKLARA YAPILACAK İLK DİNİ GÖREVLER

ÇOCUKLARA YAPILACAK DİNİ GÖREVLER

***--- Ebû Râfi (r.a.) anlatıyor: “Hz. Fatıma (r.anhâ) oğlu Hasan (ra)’ı doğurduğu zaman, Rasûlüllâh (aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm)’ı kulağına ezan okurken gördüm.”

Ebû Dâvud, Edeb 116, (5105); Tirmizî, Edâhî 17, (1514). Tirmizî hadîsin sahîh olduğunu söylemiştir. Rezîn şu ziyadeyi kaydeder:

“Kulağına İhlas sûresini okudu, hurma ile tahnik (damağını oğdu) etti ve ismini koydu.”

Yeni doğan çocuğa yapılması gereken muâmeleler
İLK LİBÂS= ELBİSE

Hz. Hasan’ın doğumunda : Rasûlüllâh (aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) sarı bezi atar ve beyâz bir bez içerisine sarar.

İLK GIDA


(Tahnik=Damağın oğulması):

Hz. Peygamberimiz (aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm): Acve denilen bir hurma veyâ normal bir hurma ile tahnik yapmıştır.

İslâm terbiyecileri bu sünneti, çocuğu bir âlime götürerek tahnîk ettirmek sûretiyle ibka ettirmişlerdir.

DUÂ


“Hz. Peygamber (Aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm)’e çocuklar getirilirdi, O da onlara bereketle duâ ederdi”

ZİYAFET


Mu’âviye İbnu Kurre’nin şu sözlerinden, doğumda verilen ziyâfetten bir gâyenin de çocuk için başkalarının duâsını kazanmak olduğu anlaşılmaktadır. Diyor ki “Oğlum Iyas dünyaya geldiği vakit Ashâb-ı Nebîden bir gurub dâvet ettim. Onlara ziyâfet verdim. Yemeği yedikleri zaman duâ ettiler.

----İbnu Abbâs: “Rasûlüllâh (Aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm) beni kucakladı ve: “Allâh’ım buna hikmeti öğret”  diye duâ etti” der. Enes’e de: “Mal ve evladını çok ve ömrünü uzun kılması ve verdiklerinin Enes hakkında hayırlı ve mübârek olması için duâ etmiştir.


----Hz. Peygamber (aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) nazarında duâ;

           1------ Mü’minin silâhı,

           2------ Dinin direği, 

           3-----  Semâvât ve arzın nûrudur.

 İLK TELKİN=SESLENİŞ

Çocuğun kulaklarına okunan ezan ve ikâmettir. Rivâyetler, Hz. Hasan ve Hüseyin doğdukları zaman Hz. Peygamber (aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm)’in, kulaklarına, aynen namazda okunan ezanla ezan okuduğunu ifâde etmektedir. Hz. Peygamber (Aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm)’den “Kimin bir çocuğu olur da sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okursa ona “Ümmü Sıbyân (denen ve çocuklardan ayrılmayan bir cin)” zarar vermez” şeklinde bir tavsiye rivâyet edilmiştir.

SÜRUR


Çocuğu “semeretu’lkulûb (kalblerin meyvesi)” ve “kurretu’l-ayn (gözün nuru)” olarak  tavsif eden Hz. Peygamber (aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) için doğum büyük bir sevinç vesîlesidir. Nitekim oğlu İbrâhim doğunca kendisine doğum müjdesini getiren mevlâsı (âzadlı köle) Ebû Râfi’e bir köle hediye etmiştir. Ashâb’ın sünnetinde aynı sürurun bir başka tezâhürüne rastlamaktayız.

 Bu da doğum vesîlesiyle ziyafet vermektir.

YEDİNCİ GÜN


***---İbnu Abbas (ra): Çocuğun doğumunun yedinci gününde yedi şey yapmanın sünnet olduğunu beyân eder.

1- İsim verilir ve sünnet edilir,

2- Ondan eza bertaraf edilir,

3- (Kızsa) kulağı delinir,

4- Akîka kesilir,   

5- Başı traş edilir,

6- Akîka kurbanının kanı sürülür,

7- Traş edilen saçın ağırlığınca altın veyâ gümüş tasadduk edilir.

İSİM


“Siz kıyâmet günü kendi isimleriniz ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız, öyle ise isimlerinizi güzel kılın”. Mânevî tevâtür derecesini bulan rivâyetlerin tesbit ettiği üzere Hz. Peygamber (Aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm) bir çok kimsenin ismini kötü olduğu için değiştirmiştir. Güzel isimle ilgili olarak sünnette gelen ısrardan mülhem olarak, birçok âlimler ismin müsemmâya te’sir edeceğini ileri sürmüşlerdir.

İsimler gökten inerler!..

ü  Hadîce: Erken doğan kız çocuğu,

ü  Yûsuf: Izdırap çeken,

ü  Züleyha: Izdırap çeken,

ü  Mûsâ: Sudan yaratılmış, demektir.

ü  Ramses (Fir’avun): Suya giden,

AKÎKA


“Sahavet çağrısına uyup, cimriliği rem, Hıristiyanların vaftizine mukâbil bir fiilin, Hafifler nezdinden de bulunması istihbab, hac sırasında yapılan taş ve kurban menâsikine teşebbühle millet-i İbrâhim’e intisabın ilânı”

-----”Bülûğ yaşına ermezden öne çocuğu sünnet etmek velîsine vâcibtir”

 SÜNNET MERÂSİMİ


-----Ashâb’dan bir çoğunun sünnette eğlenceye de yer veren husûsî bir merasim yaptıklarını ifade etmektedir.

KIZ ÇOCUĞUNUN KULAĞIN DELİNMESİ

----Yedinci günde yapılması gereken ameliyelerden biri de çocuğun kulağının delinmesidir. Bu, zinet maksadıyla kız çocukları için tanınan bir cevâzı ifâde eder. Erkek çocukların kulaklarının delinmesi mekruhtur. Hanbelîler, -hasıl edeceği elem sebebiyle- kızlar için de kerâhetine

----Hanefîler, câhiliyye âdetlerinden biri olmasına rağmen sünnette nehiy gelmemiş bulunmasına binâen cevaz vermişlerdir.

EZÂ’YI TEMİZLEMEK


-----Yedinci günde “ezâ” nın   temizlenmesi nedir? Şârihler, umumiyetle başın traş edilmesini anlamışlardır.

---- AYRICA : İbnu’l-Esîr’in en-Nihâye’de belirttiği üzere: “saça, necasete ve doğum sırasında çocuğun başına bulaşmış olan her çeşit pisliğe” teşmil etmek gerekmektedir.

 BAŞIN TRAŞ EDİLMESİ

-----Hz. Peygamber (Aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm)’in torunları Hz. Hasan ve Hüseyin’le bizzat ilgilenip onlar için akîka kestiğini, kızı Fâtıma’ya da: “başlarını traş edip ağırlığınca tasaddukta bulunmasını” emrettiğini; Hz. Fâtıma’nın, Hasan, Hüseyin, Zeyneb ve Ümmü Gülsüm (r.a.üm ecmaîn) her birinin saçlarını traş edip ağırlığınca gümüş tasadduk ettiğini, hatta Hüseyin’in saçının bir dirhem geldiğini bildirmektedir.               Çocuk bahsi bitti.....

***---Ebû Hüreyre (ra): anlatıyor: Rasûlüllâh (aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) : buyurdular ki: “Ecelini altmış yaşına kadar uzattığı kimselerden Cenab-ı Hakk, her çeşit özür ve bahâneyi kaldırmıştır.” Buhârî Rikak 4; Tirmizî, Da’vât 113, (3545), Zühd 23 (2332); İbnu Mâce, Zühd 27, (4236), Metin Buhâri’den alınmıştır.

***---Tirmizî’nin metni şu şekildedir: “Ümmetimin vasatî ömrü 60-70 yıldır. Bunu aşabilenler azınlıkta kalacaklardır.”

***---Rezîn der ki: “Çoklukla ölümün cereyan ettiği dönem 60-70 yaş arasıdır. Allâh, kime ömründe 40’ına kadar mühlet verdi ise, ondan özrü kaldırmıştır.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder