RECEB AYININ FAZÎLETİ
عَنِ الْحُسَيْنِ رَضِىَ اللّٰهُ عَنْهُ قَاَلَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ ﷺ "مَنْ أَحْيٰى لَيْلَةً مِنْ رَجَبَ وَصَامَ يَوْمَهَا أَطْعَمَهُ اللّٰهُ مِنْ ثِمَارِ الْجَنَّةِ وَكَسَاهُ مِنْ خُضْرِ الْجَنَّةِ وَسَقَاهُ مِنَ الرَّح۪يقِ الْمَخْتُومِ، إِلَّا مَنْ فَعَلَ ثَلَاثًا: مَنْ قَتَلَ نَفْسًا أَوْ سَمِعً مُسْتَغ۪يثًا يَسْتَغ۪يثُ بِاللّٰهِ بِلَيْلٍ أَوْ نَهًارٍ يَا غَوْثًا بِاللّٰهِ فَلَمْ يُغِثْهُ أَوْ شَكَا إِلَيْهِ أَخُوهُ حَاجَةً فَلَمْ يُفَرِّجْ عَنْهُ."
“Her kim, Receb’den bir geceyi (bile) ihyâ eder, gününü de oruçlu geçirirse, Allâh-ü Te’âlâ ona;
· Cennet meyvelerinden yedirir,
· Cennet’in yeşil ipeklerinden giydirir,
· Cennet’in hâlis olan içeceğinden içirir.
ü Ancak üç şey yapan müstesnâ:
1- Bir şahsı öldüren,
2- Gece veya gündüzleyin “Allâh-ü Te’âlâ aşkına imdât” diye Allâh-ü Te’âlâ adıyla yardım isteyeni işitip de ona yardım etmeyen,
3- (Dîn) kardeşi kendisine bir sıkıntısını şikâyet ettiği halde (maddi gücü varken) ondan (sıkıntıyı) gidermeyen.”[1]
عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ رَضِىَ اللّٰهُ عَنْهُ قَالَ: خَطَبَ رَسُولُ اللّٰه ﷺ قَبْلَ رَجَبَ بِجُمْعَةِ فَقَالَ: أَيُّهَا النَّاسِ إنه قد أظلكم شهر عظيم شهر رجب، شهر الله الأصم، تضاعف فيه الحسنات وتستجاب فيه الدعوات ويفرج فيه عن الكربات، لا يرد فيه للمؤمنين دعوة، فمن اكتسب فيه خيرا ضوعف له فيه أضعافا مضاعفة والله يضاعف لمن يشاء، فعليكم بقيام ليله وصيام نهاره ، فمن صلى في يوم فيه خمسين ركعة يقرأ في كل ركعة ما تيسر من القرآن أعطاه الله من الحسنات بعدد الشفع والوتر وبعدد الشعر والوبر، ومن صام منه يوما كتب له به صيام سنة،
وَمَنْ خَزَنَ ف۪يهِ لِسَانَهُ لَقَّنَهُ اللّٰهُ حُجَّتَهُ عِنْدَ مُسَآءَلَةِ مُنْكَرٍ وَنَك۪يرٍ،
RECEB-İ ŞERÎF’TE LİSÂNI MUHÂFAZA
Enes İbn-i Mâlik (r.a.)’ın rivâyet ettiği bir Hadîs-i Şerîf’te Rasûlüllâh (‘aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) şöyle buyurmuştur: --- “Her kim Receb ayında (yalan, gıybet, dedikodu ve iftira gibi haramlardan) dilini korursa Allâh (c.c.) ona, Münker ve Nekîr’in sorguları ânında hüccetini telkin eder (cevâbını öğretir).”
ومن تصدق فيه بصدقة كان بها فكاك رقبته من النار، وَمَنْ وَصَلَ ف۪يهِ رَحِمَهُ وَصَلَهُ اللّٰهُ فِي الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِ وَنَصَرَهُ عَلٰٓى أَعْدَآئِه۪ أَيَّامَ حَيَاتِه۪،
RECEB-İ ŞERÎF’TE SILA-I RAHIM
Enes İbn-i Mâlik (r.a.)’ın rivâyet ettiği bir Hadîs-i Şerîf’te Rasûlüllâh (‘aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) şöyle buyurmuştur: --- “Her kim Receb ayında (yakın ve uzak akrabâsını arayıp sorarak) sıla-i rahımde bulunursa, Allâh (c.c.) onu, dünyada ve âhırette (bütün muratlarına)ulaştırır ve hayâtının günleri boyunca, düşmanlarına karşı ona yardım eder.”
وَمَنْ عَادَ ف۪يهِ مَر۪يضًا أَمَرَ اللّٰهُ كِرَامَ مَلٰٓائِكَتِه۪ بِزِيَارَتِه۪ وَالتَّسْل۪يمِ عَلَيْهِ،
RECEB-İ ŞERÎF’TE HASTA ZİYÂRETİ
Enes İbn-i Mâlik (r.a.)’ın rivâyet ettiği bir Hadîs-i Şerîf’te Rasûlüllâh (‘aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) şöyle buyurmuştur: “Her kim Receb ayında bir hasta ziyâret ederse, Allâh (c.c.) kıymetli meleklerine, onu ziyâret etmelerini ve kendisine selâm vermelerini emreder.”
وَمَنْ صَلّٰى ف۪يهِ عَلٰى جَنَازَةٍ فَكَأَنَّمَا أَحْيَا مَؤُودَةً،
RECEB-İ ŞERÎF’TE CENÂZE NAMAZI
Enes İbn-i Mâlik (r.a.)’ın rivâyet ettiği bir Hadîs-i Şerîf’te Rasûlüllâh (‘aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) şöyle buyurmuştur: --- “Her kim Receb ayında bir cenâze üzerine namaz kılarsa, diri diri gömülen bir kız çocuğunu hayâta kavuşturmuş gibi (sevâba nâil) Olur.”
وَمَنْ أَطْعَمَ مُؤْمِنًا ف۪يهِ طَعَامًا أَجْلَسَهُ اللّٰهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عَلٰى مَآئِدَةٍ عَلَيْهَا إِبْرَاه۪يمَ وَمُحَمَّدٌ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِمَا،
RECEB-İ ŞERÎF’TE YEDİRİP İÇİRMEK
Enes İbn-i Mâlik (r.a.)’ın rivâyet ettiği bir Hadîs-i Şerîf’te Rasûlüllâh (‘aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) şöyle buyurmuştur: --- “Her kim Receb ayında bir mü’mine bir yemek yedirirse, kıyâmet günü Allâh (c.c.) onu İbrâhîm ve Muhammed (aleyhime’s-selâm)’ın sofrasına oturtur. Bir yudum su içirene de, damgalı hâlis Cennet şarabından içirir.”[2]
وَمَنْ سَقٰى ف۪يهِ شَرْبَةً مَآءٍ سَقَاهُ اللّٰهُ مِنَ الرَّح۪يقِ الْمَخْتُومِ،
وَمَنْ كَسَا ف۪يهِ مُؤْمِنًا كَسَاهُ اللّٰهُ تَعَالٰى أَلْفَ حُلَّةٍ مِنْ حُلَلِ الْجَنَّةِ،
RECEB-İ ŞERÎF’TE FAKİR GİYDİRMEK
Enes İbn-i Mâlik (r.a.)’ın rivâyet ettiği bir Hadîs-i Şerîf’te Rasûlüllâh (‘aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) şöyle buyurmuştur: --- “Her kim receb ayında bir mü’mini giydirirse, Allâh (c.c.) ona cennet hullelerinden bin
وَمَنْ أَكْرَمَ ف۪يهِ يَت۪يمًا وَمَسَحَ يَدَهُ عَلٰى رَأْسِه۪ غَفَرَ اللّٰهُ لَهُ بِعَدَدِ كُلِّ شَعْرَةٍ مَسَّتْهَا يَدُهُ،
RECEB-İ ŞERÎF’TE YETİME İKRÂM
Enes İbn-i Mâlik (r.a.)’ın rivâyet ettiği bir Hadîs-i Şerîf’te Rasûlüllâh (‘aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) şöyle buyurmuştur: --- “Her kim Receb ayında bir yetime ikrâmda bulunur ve elini başına sürerse, elinin değdiği her kıl sayısınca Allâh (c.c.) kemlisi için (bir günâh) bağışlar.”[4]
ومن استغفر الله فيه مرة واحدة غفر الله له، ومن سبح الله تسبيحة أو هلل تهليلة كتب عند الله من الذاكرين الله كثيرا والذاكرات،
وَمَنْ خَتَمَ ف۪يهِ الْقُرْاٰنَ مَرَّةً وَاحِدَةً أُلْبِسَ هُوَ وَوَالِدَاهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ كُلِّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا تَاجًا مُكَلَّلًا بِاللُّؤْلُؤِ وَالْمَرْجَانِ وَأَمِنَ مِنْ فَزَعِ يَوْمِ الْقِيَامَةِ.”[5]
RECEB-İ ŞERÎF’TE KUR’ÂN-I KERÎM HATMİ
Enes İbn-i Mâlik (r.a.)’ın rivâyet ettiği bir Hadîs-i Şerîf’te Rasûlüllâh (‘aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) şöyle buyurmuştur: --- “Her kim Receb ayında Kur’ân-ı Kerîm’i bir kere hatmederse, kendisine ve ana babasından her birine, inci ve mercanlarla bezenmiş bir taç giydirilir ve o kişi kıyâmet gününün dehşetinden emîn olur.”[6]
[1] Ebû Muhammed el-Hallâl, Fedâil-ü Şehr-i Receb, No: 6, sh:54, Deylemî, Müsnedü’l-Firdevs, No: 593 3/620.
[2] Receb-i Şerîf Risâlesi, A.Mahmut ÜNLÜ, Arifan Yay. Sh:274-281, İstanbul/2009. (İbn-i Asâkir, Târîh-u Medînet-i Dımeşk, No:512l, 43/291-292)
[3] Receb-i Şerîf Risâlesi, A.Mahmut ÜNLÜ, Arifan Yay. Sh:274-281, İstanbul/2009. (İbn-i Asâkir, Târîh-u Medînet-i Dımeşk, No:512l, 43/291-292)
[4] Receb-i Şerîf Risâlesi, A.Mahmut ÜNLÜ, Arifan Yay. Sh:274-281, İstanbul/2009. (İbn-i Asâkir, Târîh-u Medînet-i Dımeşk, No:512l, 43/291-292)
[6] Receb-i Şerîf Risâlesi, A.Mahmut ÜNLÜ, Arifan Yay. Sh:274-281, İstanbul/2009. (İbn-i Asâkir, Târîh-u Medînet-i Dımeşk, No:512l, 43/291-292)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder