10 Ocak 2014 Cuma

MEVLİD KANDİLİ


 MEVLİD KANDİLİ!
 
“EY VELÂDET-İ (DOĞUMU) YERYÜZÜNÜN BAHÂRI, İNSANLIĞIN BAYRAMI OLAN, GÖNÜLLER SULTÂNI, CANDA CÂNÂN YÛCE RASÛL! SİZİ TANIMIŞ VE SİZE ÎMÂN ETMİŞ OLMAKTAN DOLAYI BİZ, ERİŞE BİLECEK EN BÜYÜK Nİ’METE ERMENİN İDRÂKİYLE RABBİMİZE SONSÛZ HAMD VE SENÂ EDİYORUZ. RÛH-U TAYYİBENİZE GÖNÜL DOLUSU SALÂT VE SELÂM OLSUN.

Kavuşup hasret giderelim
Habîbin yattığı "Gül Kubbe" de
Gelin düğün-bayram edelim
"El-Mer'ü Me'a Men Ehabbe" de



ALLÂHÜMME SALLİ ‘ALÂ SEYYİDİNÂ VE NEBİYYİNÂ MUHAMMED.”


أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ صَلٰوةً تُكْرِمُ بِهَا مَثْوَاهُ وَتَشَرِّفُ بِهَا عُقْبَاهُ وَتَبَلِّغُ بِهَا يَوْمَ الْقِيٰمَةِ مُنَاهُ وَرِضَاهُ
- 1       
هٰذِهِ الصَّلٰوةُ تَعْظ۪يمًا لِحَقِّكَ يَا سَيِّدَنَا مُحَمَّدُ
هٰذِهِ الصَّلٰوةُ تَعْظ۪يمًا لِحَقِّكَ يَا سَيِّدَنَا مُحَمَّدُ
هٰذِهِ الصَّلٰوةُ تَعْظ۪يمًا لِحَقِّكَ يَا سَيِّدَنَا مُحَمَّدُ
- 2       
                                                                     
أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ حَآءِ الرَّحْمَةِ وَم۪يمَىِ الْمُلْكِ وَدَالِ الدَّوَامِ السَّيِّدِ الْكَامِلِ الْفَاتِحِ الْخَاتَمِ عَدَدَ مَا ف۪ى عِلْمِكَ كَآئِنٌ أَوْ قَدْ كَانَ كُلَّمَا ذَكَرَكَ وَذَكَرَهُ الذَّاكِرُونَ وَكُلَّمَا غَفَلَ عَنْ ذِكْرِكَ وَذِكْرِهِ الْغَافِلُونَ ، صَلٰوةً دَآئِمَةً بِدَوَامِكَ بَاقِيَةً بِبَقَآئِكَ لَامُنْتَهٰى لَهَا دُونَ عِلْمِكَ ، إِنَّكَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ ، إِنَّكَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ ، إِنَّكَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ
- 3       

1-          Allâhım! Efendimiz Muhammed’in dünyâda Ravza-ı Mutahhara’sını, âhırette ise Firdevs-i Âlâ’daki makâmını, çeşitli ikrâmlarla mükerrem ve muazzam kılacağın, kıyâmet günü kendisinin arzu ettiği ve râzı olacağı şeylere ulaştıracağın salâtla ona salât eyle.

 
2-          Efendimiz ey Muhammed! (sallellâh-ü aleyh-i ve sellem) bu salât, üzerimize vâcib olan senin hakkını ta’zîm içindir.
 
·     Efendimiz ey Muhammed! (sallellâh-ü aleyh-i ve sellem) bu salât, üzerimize vâcib olan senin hakkını ta’zîm içindir.
·     Efendimiz ey Muhammed! (sallellâh-ü aleyh-i ve sellem) bu salât, üzerimize vâcib olan senin hakkını ta’zîm içindir.




3-Allâhım! -ح-(Hâ) sı rahmet, iki م- م-- (Mîm) i mülk-hükümrânlık ve د-- (Dâl) harfinde işâret edilen bütün yaratılmışların sığınağı M-u-Ha-M-M-e-D-’e, seyyîd, bütün fazîletlere sâhib, kâmil, nûru ilk yaratılan olmakla, âlemlere rahmet ve nübüvveti tamamlayan efendimiz Muhammed’e, ‘ılminde bulunanların sayısınca, zikredenlerin seni ve onu zikrettiği, gâfillerinse senin ve onun zikrinden gâfil kaldıkları sürece ve yûce zâtın ebedî devâm ettikçe bâkî kalacak, yeter olduğuna senin hükmetmen hâriç sona ermesi söz konusu bile olmayacak salâtla salât eyle. Şüphesiz sen her şeye güç yetirensin. Şüphesiz sen her şeye güç yetirensin. Şüphesiz sen her şeye güç yetirensin.


 

1-   “Şimdi sen, meddâh-ı Hazret-i Peygamber bulunan zât! Taife-i nasâranın Hazret-i İsâ Rûhullâh hakkında iddiâ ettikleri iftirâyı terk eyle. Onlar Hazret-i İsâ, Allâh’ın oğlu dedikleri gibi Hz. Muhammed, Allâh’ın oğlu yahut ortağı deme. Yâni Rasûlüllâh’ı medhedeceğim derken yalnışlık yapma. Geri kalan ne kadar medh varsa onlar ile murâd etdiğin kadar Efendimiz üzerine hükm eyle.”  –İşte bu şartla; Öğ öğebîldiğin kadar.. Yûcelt yûceltebîldiğin kadar…

دَعْ مَآ أَدَّعَتْهُ النَّصَارٰى فِي نَبِيِّهِـمِ
وَاحْكُمْ بِمَا شِئْتَ مَدْحًا فِيهِ وَاحْتَكِـمِ

- 1    

2-  “Ey Hazret-i Peygamber’in ayağının tozunu medheden zât! Sen Cenâb-ı Hakk’ın zâtı şerîfine şeref ve izzetten dilediği şeyi nisbet et, izaf eyle. Şimdi sen Nebîyy-i Âl-i Şân’ın kadrine, makâm ve mertebesine büyüklükden dilediği şeyi nisbet et. Yâni büyüklük olarak murâd etdiğin şeyi Efendimizin kadr-i âlisine nisbet eyle, korkma.” 

وَانْسُبْ إِلٰى ذَاتِهِ مَا شِـئْتَ مِنْ شَـرَفٍ
وَانْسُبُ إِلٰى قَدْرِهِ مَا شِئْتَ مِنْ عِظَـمِ

- 2    

3-  “Şimdi tahkîkan Hazret-i Rasûlüllâh’ın fazîlet, şeref ve üstünlüğü için bir hat, hudut, bir nokta ve nihâyeti yoktur ki, fem yâni ağız ile söyleyici kimse ondan tafsîl üzre haber vere. Hâsılı her kim ki kemâli üzre Hz. Peygamber’i ben medh ederim dese hilaf söyler. Zîrâ bî-nihâye olan şey edâ olunmaz.” Fem: Ağız.

فَــإِنَّ فَضْلَ رَسُــولِ اللّٰهِ لَيـْسَ لَهُ
حَـدٌّ فَيُعْـرِبَ عَنـْهُ نــَاطِقٌ بِفَمِ

- 3  











































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder