KABİR AZÂBINA SEBEB OLAN AMEL…
٤٦٤- حَدَّثَنَا عَبْدُ الْبَاقِي بْنُ قَانِعٍ، نا عَبْدُ اللّٰهِ بْنُ
مُحَمَّدِ بْنِ صَالِحٍ السَّمَرْقَنْدِيُّ، نَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحُ
السَّمَّانُ الْبَصْرِيّ، نا أَزْهَرُ بْنُ سَعْدٍ السَّمَّانُ، عَنِ ابْنِ عَوْنٍ،
عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ س۪ير۪ينَ، [ص:٢٣٣] عَنْ أَب۪ي هُرَيْرَةَ , أَنَّ رَسُولَ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ:
"اسْتَنْزِهُوا مِنَ الْبَوْلِ
فَإِنَّ عَامَّةَ عَذَابِ الْقَبْرِ مِنْهُ."
الصَّوَابُ مُرْسَلٌ. ٤٦٥- حَدَّثَنَا أَبُو
عَلِيٍّ الصَّفَّارُ، نا مُحَمَّدُ بْنُ عَلِيٍّ الْوَرَّاقُ، نا عَفَّانُ وَهُوَ
ابْنُ مُسْلِمٍ، نا أَبُو عَوَانَةَ، عَنِ الْأَعْمَشِ، عَنْ أَبِي صَالِحٍ، عَنْ
أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ:
"أَكْثَرُ عَذَابِ الْقَبْرِ مِنَ الْبَوْلِ." صَح۪يحٌ.[1]
"Ayakta bevl-etmeyiniz
zîrâ kabir azâbının ekserîsi bevl-dendir=Ayakta su dökmektendir=Küçük abdest
ihtiyâcını gidermektir" buyurmuşlardır.
TUVALETE (HELÂ-YA)
GİRERKEN VE ÇIKARKEN OKUNMASI GEREKEN DUÂLAR
Peygamber
Efendimiz Hz. Muhammed (sallellâh-ü ‘aleyh-i ve sellem) helâya (tuvâlete)
girerken aşağıdaki duâyı derdi:[2]
Duânın
Arabcası: [“Bismillah,
Allâhümme innî e’ûzü bike mine’l-hubs-i ve’l-habâis”]
Duânın
Anlamı: ["Bismillâh.
Ey Allâh’ım, erkek ve dişi cinlerin şerrinden Sana sığınırım"]
Bu duâ,
şeytan ve cinlerin avret mahallimizi görmemeleri için denmelidir.[3]
Tuvaletten (Helâ-dan) Çıkarken Okunacak Duâ
Peygamber
Efendimiz Hz. Muhammed (sallellâh-ü ‘aleyh-i ve sellem), helâ-da (tuvâlette)
Allâh-ü Te’âlâ-yı lisânen zikredemeyişi ve sıkıntı verecek olan şeylerden
kurtarması için aşağıdaki şekilde duâ ederdi.[4]
"غُفْرَانَكَ
اَلْحَمْدُ للِّٰهِ الَّذ۪ى اَذْهَبَ عَنِّى اْلاَذٰى وَعَافَان۪ى مِنْ ذٰلِكَ."
Duânın Arabcası:
["Ğufrâneke.
el-Hamd-ü li’l-lâhillezî ezheb-e ‘anni’l-ezâ ve âfânî min zâlike"]
Duânın Anlamı: ["Allâh’ım, mağfiretini isterim.
Bütün hamdler, benden eziyet (ezâ veren) veren şeyi gideren ve bana sıhhat ve âfiyet
veren Allâh-ü Te’âlâ-ya mahsûstur."]
İsveç, erkeklere tuvalette oturma
zorunluluğu getiriyor
İsveç'te erkeklere genel tuvaletlerde oturarak ihtiyacını giderme zorunluluğu
getirilmesi için yasa teklifi verdi.
Huffington Post'un haberine göre erkeklerin ayakta bevl etmelerinin gerek
insan sağlığına gerekse tuvalet temizliğine büyük zararlar vermesinden dolayı
oturma zorunluluğunun getirilmesi için yasa teklifi verildi.
Yasa teklifinin gerekçesinde, ayakta bevl edilmesi sebebiyle klozet ve
tuvalet temizliğinin gerçekleşmediği bununda insan sağlığı açısından tehlike
oluşturduğu belirtildi.
Gerekçede oturarak bevl etmenin insan vücudundaki boşaltmaya da yardımcı olduğu
gibi, prostat sorununun daha az ortaya çıkmasına katkıda bulunduğu ifade
edildi.
Bu tehlikeler göz önünde bulundurularak erkek tuvaletlerinde ayakta
ihtiyacını gidermenin yasaklanmasını teklif edildi.
Yöneticilerden Viggo Hansen, amacın insanların yaşam biçimine müdahale
değil, daha sağlıklı bir ortamın meydana gelmesi için yapılan bir çalışma
olduğunu belirtti.
PEYGAMBER EFENDİMİZİN (S.A.S.) SÜNNET-İ SENİYYESİ
Peygamberimiz (s.a.s.) Allâh’ın emri ile ümmetine her konuda yapması
gerekenleri öğretmiş, hatta tuvalet adabına kadar en ince konularda “edeb”
dersi vermiştir. Bu nedenle Selmân-ı Fârisî (r.a.)’ye bir müşrik alaylı bir
şekilde “görüyorum ki dostunuz Muhammed size helada nasıl oturacağınızı bile
öğretiyormuş” dediği rivâyet edilmiştir.
İslam temizliğe çok önem vermiştir. Küçük abdesti oturarak yapmayı tavsiye
ettiği gibi, idrar yolunda idrarın kalmaması ve tamamen temizlenmesi için bir
miktar beklemek gerekir. Buna “İstibrâ” adı verilir. Zira özürlülük hali söz
konusu olmazsa idrar sızıntısı abdesti bozar. İdrar sızıntısının elbiseyi
kirletmemesi ve abdesti bozmaması için öksürmek ve biraz hareket etmek gerekir.
Peygamberimiz (s.a.v.) “İdrardan sakındırmış ve kabir azabının
çoğunun sıçrantılardan kaçmamaktan kaynaklandığını" belirtmiştir.
Ne gariptir ki dünya asırlar önce bilinen bir kısım yüksek hakikatlere,
yeni muttali oluyor. Efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.) ayakta bevl etmeyi
yasaklamışlardı. İbadetlerin kabul olabilmesi için temizlik şart.
Allâh-ü Te’âlâ’nın huzuruna çıkarken beden ve elbise temizliğinden, Abdest
alınan suya kadar her şeyin temiz olması gerekmektedir. Bu bakımdan ayakta bevl
etmek temizliğe ve ibadete mani olduğu gibi sağlık açısından da büyük
sıkıntılara yol açmaktadır.
Peygamber efendimiz necasetin, şiddetlisinden saydığı idrar sıçramasından
kaçınılmaması halinde, uğranılıcak azabı da hatırlatmaktadır.
Abdullah b Abbas (r.a.) şöyle rivayet etmişlerdir: Rasûlüllâh (s.a.v.) iki
kabrin yanından geçerlerken şöyle buyurdular: Bu kabirlerde yatanlar azap
görmektedirler.
Rasûlullâh (s.a.v.) daha sonra şöyle devam etti: Evet bunlardan birisi,
insanlar arasında söz taşırdı. Diğeri ise bevlinden (İdrarını üzerine
sıçratmaktan) sakınmazdı.[5]
KABİR AZABI VE İDRARDAN SAKINMAK
وعن ابن عبّاسٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنهما قال: مَرَّ رَسُولُ اللَّهِ ﷺ عَلى قَبرَيْنِ. فقَالَ:
إِنَّهُمَا لَيُعَذَّبَانِ، وَمَا يُعَذَّبَانِ ف۪ي كَب۪يرٍ. ثُمَّ
قَالَ: بَلىٰ، أَمَّا أَحَدُهُمَا فَكَنَ يَمْش۪ى بِالنَّم۪يمَةِ، وَأَمَّا الْاٰخَرُ
فَكَانَ لَا يَسْتَتِرُ مِنْ بَوْلِه۪. ثُمَّ دَعَا بِعَس۪يبٍ رَطَبٍ، فَشَقَّهُ
اثْنَيْنِ، فَغَرَسَ عَلٰى هٰذَا وَاحِدًا، وَعَلٰى هٰذَا وَاحِدًا. ثُمَّ قَالَ:
لَعَلَّهُ أَنْ يُخَفِّفَ عَنْهُمَا مَالَمْ يَيْبَسَا.
أخرجه الخمسة.قوله: "وَمَا يُعذّبَان في كبيرٍ" أي في كبير
فعله عليهما لو أراد أن يفعه."والعَسيبُ" من سعف النخل ما بين الكرب
ومنبت الخوص، وما عليه من الخوص فهو سعف، والجريد السعف أيضًا.
İbnu Abbas (r.’anhümâ) anlatıyor:
"Rasûlüllâh (‘aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) (bir gün) iki kabre uğradı ve:
--- "(Bunlarda
yatanlar) azâb çekiyorlar. Azâbları da büyük bir günâhdan değil"
buyurdular. Sonra sözlerine şöyle devam ettiler:
--- "Evet! Biri, nemîmede
(laf getirip götürmede) bulunurdu. Diğeri de idrâr sıçrantısına karşı
korunmazdı." ‘Aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm sonra yaş bir hurma dalı istedi,
ikiye böldü. Birini birinin üzerine dikti, birini de öbürünün üzerine dikti.
Sonra da:
--- "Belki bunlar yaş
kaldıkça azâbları hafifler!" buyurdular."[6]
Rasûlüllâh (s.a.v.) buyurdular: “İdrar (sıçramasın) dan kaçınınız. Zira
kabir azabının çoğu ondandır.”
Ebû Hüreyre (r.a.) şöyle anlattı: Bir vakit Rasûl-i Ekrem (s.a.v.) ile
beraber yürüyorduk. İki kabrin yanından geçerken Rasûlullâh (s.a.v.) durdu, biz
de durduk. Sonra Rasûlüllâh (s.a.v.)’ın rengi değişmeye, hatta elbisesinin kolu
titremeye başladı.
--- “Yâ Rasûlellâh neyiniz var?” diye sordum.
--- “Benim duyduğumu siz duymuyor musunuz?” buyurdu.
--- “Sizin duyduğunuz nedir, Yâ Rasûlellâh” dedik.
--- “Bu iki adam kabirlerinde küçük bir günah sebebiyle şiddetli bir azap
görüyorlar.” buyurdu.
--- “Niçin azap görüyorlar?” dedik.
--- “Birisi idrardan sakınmazdı, diğeri de dili ile insanlara eza verir ve
koğuculuk (laf taşıyıcılık) ederdi.” buyurdu.
Sonra Rasûlüllâh (s.a.v.) iki taze hurma dalı istedi. Her birinin kabri
üzerine birer parça dikti.
--- “Bunun onlara faydası olur mu?” dedik.
--- “Evet, bunlar yaş olarak kaldıkça azapları hafifler.” buyurdular.
ÇÖMELEREK İDRAR YAPMANIN TIBBİ YÖNÜ:
Çömelince karın kasları kasılır, dizler
karına tazyik yaparlar; dolayısıyla mesane baskı altında kalır. Bevl etme
sonucunda mesane tam boşaldığından mesanede artık idrar kalmaz. Bu ise idrar
yolları mesane taşlarının oluşmasını önlediği gibi, prostat hastalığı olanlarda
şikâyetlerin azalmasında etkili olur. Çömelerek idrar yaparken hafif sol tarafa
meyil edilmelidir. İdrar yollarının anatomisine (yapısına) en uygun olan budur.
İSTİNCÂ, İSTİBRÂ VE İSTİNKÂ NEDİR?
İSTİNCÂ NEDİR?
Önden ve arkadan necaset çıkınca, bu yerleri temizlemeye İstincâ denir. İstincâ,
sünnet-i müekkededir. Gaz, taş çıkınca temizlemek, yani taharetlenmek gerekmez.
İSTİBRÂ NEDİR?
İstibrâ, idrar yolunu idrardan temizlemek demektir. Erkeklerin yürüyerek,
öksürerek veya sol tarafa yatarak İstibrâ etmesi, yani idrar yolunda damlalar
bırakmaması vaciptir. İdrar damlası kalmadığına kanaat gelmeden abdest
almamalıdır. Bir damla sızarsa, hem abdest bozulur, hem de çamaşır kirlenir.
Çamaşıra avuç içinden az sızarsa, abdest alıp kıldığı namaz mekruh olur. Daha
çok sızarsa, namaz sahih olmaz.
İSTİNKÂ NEDİR?
İstinkâ, idrar yolunda idrar kalmadığına veya vücutta necaset kalmadığına
kalbinin mutma’ın olması demektir.
İSTİBRÂ: İdrar yolunda idrarın kalmaması ve tamamen temizlenmesi için bir
miktar beklemek gerekir. Buna “İstibrâ” adı verilir. Hattâ sağa sola hareket
ederek, öksürerek mesânede sidik kalmamasını sağlamak lâzımdır…
[1] اسم الكتاب: سنن الدارقطني. (ط. المعرفة) المؤلف: الإمام
الحافظ علي بن عمر الدارقطني أبو الحسن. (المتوفى: ٣٨٥ ه) تحقيق: عادل أحمد عبد الموجود - علي محمد معوض.
الناشر: دار المعرفة – بيروت/لبنان. الطبعة: الطبعة الاولى، ١٤٢٢ هـ-٢٠٠١ م، كتاب
الطهارة (١)، رقم الحديث:٤٥٧-٤٥٨/٧-٨، ص:١/١٤.
DÂRAKUTNÎ, İmâm Hâfız
'Ali B. 'Ömer Ebü’l-Hasen, (h. 385), Sünenü’d-Dârakutnî, thk.,
‘Âdil Ahmed ‘Abdü’l-Mevcûd, ‘Ali Muhammed Mü’avviz, Dâru’l-Ma’rife,
Berût/Lübnân, 1422/2001, Kitâbü’t-Tahâre (1), Hadîs no: 457-458/7-8, c.1 (s.314).
[3] Tirmizi, Cum’a, 606; İbni Mâce, Tahâret, 297.
[6] Kütüb-i Sitte, İ. Canan, 15/305-306; Buhârî,
Vudû 55, 56, Cenâiz 82, 89, Edeb 46, 49; Müslim, Taharet 111, (292); Tirmizî,
Taharet 53, (70); Ebu Davud, Taharet 11, (20, 21); Nesâî, Taharet 27, (1,
28-30).