29 Nisan 2015 Çarşamba

KABİR AZÂBINA SEBEB OLAN AMEL…

KABİR AZÂBINA SEBEB OLAN AMEL…












 
٤٦٤- حَدَّثَنَا عَبْدُ الْبَاقِي بْنُ قَانِعٍ، نا عَبْدُ اللّٰهِ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ صَالِحٍ السَّمَرْقَنْدِيُّ، نَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحُ السَّمَّانُ الْبَصْرِيّ، نا أَزْهَرُ بْنُ سَعْدٍ السَّمَّانُ، عَنِ ابْنِ عَوْنٍ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ س۪ير۪ينَ، [ص:٢٣٣] عَنْ أَب۪ي هُرَيْرَةَ , أَنَّ رَسُولَ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ:

"اسْتَنْزِهُوا مِنَ الْبَوْلِ فَإِنَّ عَامَّةَ عَذَابِ الْقَبْرِ مِنْهُ."

الصَّوَابُ مُرْسَلٌ. ٤٦٥- حَدَّثَنَا أَبُو عَلِيٍّ الصَّفَّارُ، نا مُحَمَّدُ بْنُ عَلِيٍّ الْوَرَّاقُ، نا عَفَّانُ وَهُوَ ابْنُ مُسْلِمٍ، نا أَبُو عَوَانَةَ، عَنِ الْأَعْمَشِ، عَنْ أَبِي صَالِحٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: 

"أَكْثَرُ عَذَابِ الْقَبْرِ مِنَ الْبَوْلِ." صَح۪يحٌ.[1]

"Ayakta bevl-etmeyiniz zîrâ kabir azâbının ekserîsi bevl-dendir=Ayakta su dökmektendir=Küçük abdest ihtiyâcını gidermektir" buyurmuşlardır.

TUVALETE (HELÂ-YA) GİRERKEN VE ÇIKARKEN OKUNMASI GEREKEN DUÂLAR

Tuvalete (Helâ-ya) Girerken Okunacak Duâ

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sallellâh-ü ‘aleyh-i ve sellem) helâya (tuvâlete) girerken aşağıdaki duâyı derdi:[2]

Duânın Arabcası: [“Bismillah, Allâhümme innî e’ûzü bike mine’l-hubs-i ve’l-habâis”]

Duânın Anlamı: ["Bismillâh. Ey Allâh’ım, erkek ve dişi cinlerin şerrinden Sana sığınırım"]

Bu duâ, şeytan ve cinlerin avret mahallimizi görmemeleri için denmelidir.[3]

Tuvaletten (Helâ-dan) Çıkarken Okunacak Duâ

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sallellâh-ü ‘aleyh-i ve sellem), helâ-da (tuvâlette) Allâh-ü Te’âlâ-yı lisânen zikredemeyişi ve sıkıntı verecek olan şeylerden kurtarması için aşağıdaki şekilde duâ ederdi.[4]

"غُفْرَانَكَ اَلْحَمْدُ للِّٰهِ الَّذ۪ى اَذْهَبَ عَنِّى اْلاَذٰى وَعَافَان۪ى مِنْ ذٰلِكَ."

Duânın Arabcası: ["Ğufrâneke. el-Hamd-ü li’l-lâhillezî ezheb-e ‘anni’l-ezâ ve âfânî min zâlike"]

Duânın Anlamı: ["Allâh’ım, mağfiretini isterim. Bütün hamdler, benden eziyet (ezâ veren) veren şeyi gideren ve bana sıhhat ve âfiyet veren Allâh-ü Te’âlâ-ya mahsûstur."]

İsveç, erkeklere tuvalette oturma zorunluluğu getiriyor

 

İsveç'te erkeklere genel tuvaletlerde oturarak ihtiyacını giderme zorunluluğu getirilmesi için yasa teklifi verdi.

 

Huffington Post'un haberine göre erkeklerin ayakta bevl etmelerinin gerek insan sağlığına gerekse tuvalet temizliğine büyük zararlar vermesinden dolayı oturma zorunluluğunun getirilmesi için yasa teklifi verildi.

 

Yasa teklifinin gerekçesinde, ayakta bevl edilmesi sebebiyle klozet ve tuvalet temizliğinin gerçekleşmediği bununda insan sağlığı açısından tehlike oluşturduğu belirtildi.

 

Gerekçede oturarak bevl etmenin insan vücudundaki boşaltmaya da yardımcı olduğu gibi, prostat sorununun daha az ortaya çıkmasına katkıda bulunduğu ifade edildi.

 

Bu tehlikeler göz önünde bulundurularak erkek tuvaletlerinde ayakta ihtiyacını gidermenin yasaklanmasını teklif edildi.

 

Yöneticilerden Viggo Hansen, amacın insanların yaşam biçimine müdahale değil, daha sağlıklı bir ortamın meydana gelmesi için yapılan bir çalışma olduğunu belirtti.

 

PEYGAMBER EFENDİMİZİN (S.A.S.) SÜNNET-İ SENİYYESİ

 

Peygamberimiz (s.a.s.) Allâh’ın emri ile ümmetine her konuda yapması gerekenleri öğretmiş, hatta tuvalet adabına kadar en ince konularda “edeb” dersi vermiştir. Bu nedenle Selmân-ı Fârisî (r.a.)’ye bir müşrik alaylı bir şekilde “görüyorum ki dostunuz Muhammed size helada nasıl oturacağınızı bile öğretiyormuş”  dediği rivâyet edilmiştir.

 

İslam temizliğe çok önem vermiştir. Küçük abdesti oturarak yapmayı tavsiye ettiği gibi, idrar yolunda idrarın kalmaması ve tamamen temizlenmesi için bir miktar beklemek gerekir. Buna “İstibrâ” adı verilir. Zira özürlülük hali söz konusu olmazsa idrar sızıntısı abdesti bozar. İdrar sızıntısının elbiseyi kirletmemesi ve abdesti bozmaması için öksürmek ve biraz hareket etmek gerekir. Peygamberimiz (s.a.v.) “İdrardan sakındırmış ve kabir azabının çoğunun sıçrantılardan kaçmamaktan kaynaklandığını" belirtmiştir.

 

Ne gariptir ki dünya asırlar önce bilinen bir kısım yüksek hakikatlere, yeni muttali oluyor. Efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.) ayakta bevl etmeyi yasaklamışlardı. İbadetlerin kabul olabilmesi için temizlik şart.

 

Allâh-ü Te’âlâ’nın huzuruna çıkarken beden ve elbise temizliğinden, Abdest alınan suya kadar her şeyin temiz olması gerekmektedir. Bu bakımdan ayakta bevl etmek temizliğe ve ibadete mani olduğu gibi sağlık açısından da büyük sıkıntılara yol açmaktadır.

 

Peygamber efendimiz necasetin, şiddetlisinden saydığı idrar sıçramasından kaçınılmaması halinde, uğranılıcak azabı da hatırlatmaktadır.

 

Abdullah b Abbas (r.a.) şöyle rivayet etmişlerdir: Rasûlüllâh (s.a.v.) iki kabrin yanından geçerlerken şöyle buyurdular: Bu kabirlerde yatanlar azap görmektedirler.

 

Rasûlullâh (s.a.v.) daha sonra şöyle devam etti: Evet bunlardan birisi, insanlar arasında söz taşırdı. Diğeri ise bevlinden (İdrarını üzerine sıçratmaktan) sakınmazdı.[5]

 

KABİR AZABI VE İDRARDAN SAKINMAK

وعن ابن عبّاسٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنهما قال: مَرَّ رَسُولُ اللَّهِ عَلى قَبرَيْنِ. فقَالَ:

إِنَّهُمَا لَيُعَذَّبَانِ، وَمَا يُعَذَّبَانِ ف۪ي كَب۪يرٍ. ثُمَّ قَالَ: بَلىٰ، أَمَّا أَحَدُهُمَا فَكَنَ يَمْش۪ى بِالنَّم۪يمَةِ، وَأَمَّا الْاٰخَرُ فَكَانَ لَا يَسْتَتِرُ مِنْ بَوْلِه۪. ثُمَّ دَعَا بِعَس۪يبٍ رَطَبٍ، فَشَقَّهُ اثْنَيْنِ، فَغَرَسَ عَلٰى هٰذَا وَاحِدًا، وَعَلٰى هٰذَا وَاحِدًا. ثُمَّ قَالَ: لَعَلَّهُ أَنْ يُخَفِّفَ عَنْهُمَا مَالَمْ يَيْبَسَا.

أخرجه الخمسة.قوله: "وَمَا يُعذّبَان في كبيرٍ" أي في كبير فعله عليهما لو أراد أن يفعه."والعَسيبُ" من سعف النخل ما بين الكرب ومنبت الخوص، وما عليه من الخوص فهو سعف، والجريد السعف أيضًا.

İbnu Abbas (r.’anhümâ) anlatıyor: "Rasûlüllâh (‘aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm) (bir gün) iki kabre uğradı ve:

 

--- "(Bunlarda yatanlar) azâb çekiyorlar. Azâbları da büyük bir günâhdan değil" buyurdular. Sonra sözlerine şöyle devam ettiler:

 

--- "Evet! Biri, nemîmede (laf getirip götürmede) bulunurdu. Diğeri de idrâr sıçrantısına karşı korunmazdı." ‘Aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm sonra yaş bir hurma dalı istedi, ikiye böldü. Birini birinin üzerine dikti, birini de öbürünün üzerine dikti. Sonra da:

 

--- "Belki bunlar yaş kaldıkça azâbları hafifler!" buyurdular."[6]

 

Rasûlüllâh (s.a.v.) buyurdular: “İdrar (sıçramasın) dan kaçınınız. Zira kabir azabının çoğu ondandır.”

 

Ebû Hüreyre (r.a.) şöyle anlattı: Bir vakit Rasûl-i Ekrem (s.a.v.) ile beraber yürüyorduk. İki kabrin yanından geçerken Rasûlullâh (s.a.v.) durdu, biz de durduk. Sonra Rasûlüllâh (s.a.v.)’ın rengi değişmeye, hatta elbisesinin kolu titremeye başladı.

 

--- “Yâ Rasûlellâh neyiniz var?” diye sordum.

 

--- “Benim duyduğumu siz duymuyor musunuz?” buyurdu.

 

--- “Sizin duyduğunuz nedir, Yâ Rasûlellâh” dedik.

 

--- “Bu iki adam kabirlerinde küçük bir günah sebebiyle şiddetli bir azap görüyorlar.” buyurdu.

 

--- “Niçin azap görüyorlar?” dedik.

 

--- “Birisi idrardan sakınmazdı, diğeri de dili ile insanlara eza verir ve koğuculuk (laf taşıyıcılık) ederdi.” buyurdu.

 

Sonra Rasûlüllâh (s.a.v.) iki taze hurma dalı istedi. Her birinin kabri üzerine birer parça dikti.

 

--- “Bunun onlara faydası olur mu?” dedik.

 

--- “Evet, bunlar yaş olarak kaldıkça azapları hafifler.” buyurdular.

 

ÇÖMELEREK İDRAR YAPMANIN TIBBİ YÖNÜ:

 

Çömelince karın kasları kasılır, dizler karına tazyik yaparlar; dolayısıyla mesane baskı altında kalır. Bevl etme sonucunda mesane tam boşaldığından mesanede artık idrar kalmaz. Bu ise idrar yolları mesane taşlarının oluşmasını önlediği gibi, prostat hastalığı olanlarda şikâyetlerin azalmasında etkili olur. Çömelerek idrar yaparken hafif sol tarafa meyil edilmelidir. İdrar yollarının anatomisine (yapısına) en uygun olan budur.

 

İSTİNCÂ, İSTİBRÂ VE İSTİNKÂ NEDİR?

İSTİNCÂ NEDİR?

 

Önden ve arkadan necaset çıkınca, bu yerleri temizlemeye İstincâ denir. İstincâ, sünnet-i müekkededir. Gaz, taş çıkınca temizlemek, yani taharetlenmek gerekmez.

 

İSTİBRÂ NEDİR?

 

İstibrâ, idrar yolunu idrardan temizlemek demektir. Erkeklerin yürüyerek, öksürerek veya sol tarafa yatarak İstibrâ etmesi, yani idrar yolunda damlalar bırakmaması vaciptir. İdrar damlası kalmadığına kanaat gelmeden abdest almamalıdır. Bir damla sızarsa, hem abdest bozulur, hem de çamaşır kirlenir. Çamaşıra avuç içinden az sızarsa, abdest alıp kıldığı namaz mekruh olur. Daha çok sızarsa, namaz sahih olmaz.

 

İSTİNKÂ NEDİR?

 

İstinkâ, idrar yolunda idrar kalmadığına veya vücutta necaset kalmadığına kalbinin mutma’ın olması demektir.

 

İSTİBRÂ: İdrar yolunda idrarın kalmaması ve tamamen temizlenmesi için bir miktar beklemek gerekir. Buna “İstibrâ” adı verilir. Hattâ sağa sola hareket ederek, öksürerek mesânede sidik kalmamasını sağlamak lâzımdır…

 

 



[1] اسم الكتاب: سنن الدارقطني. (ط. المعرفة) المؤلف: الإمام الحافظ علي بن عمر الدارقطني أبو الحسن. (المتوفى: ٣٨٥ ه)  تحقيق: عادل أحمد عبد الموجود - علي محمد معوض. الناشر: دار المعرفة – بيروت/لبنان. الطبعة: الطبعة الاولى، ١٤٢٢ هـ-٢٠٠١ م، كتاب الطهارة (١)، رقم الحديث:٤٥٧-٤٥٨/٧-٨، ص:١/١٤.
DÂRAKUTNÎ, İmâm Hâfız 'Ali B. 'Ömer Ebü’l-Hasen, (h. 385), Sünenü’d-Dârakutnî, thk., ‘Âdil Ahmed ‘Abdü’l-Mevcûd, ‘Ali Muhammed Mü’avviz, Dâru’l-Ma’rife, Berût/Lübnân, 1422/2001, Kitâbü’t-Tahâre (1), Hadîs no: 457-458/7-8, c.1 (s.314).
[2] Buhârî, Abdest, 142; Müslim, Hayız, 375; Ebû Dâvud, Tahâret, 4,5.
[3] Tirmizi, Cum’a, 606; İbni Mâce, Tahâret, 297.
[4] İbn-i Mâce, Tahâret, 300.
[5]  Buhari, Müslim, Tahâret, Nesâî.
 
[6] Kütüb-i Sitte, İ. Canan, 15/305-306; Buhârî, Vudû 55, 56, Cenâiz 82, 89, Edeb 46, 49; Müslim, Taharet 111, (292); Tirmizî, Taharet 53, (70); Ebu Davud, Taharet 11, (20, 21); Nesâî, Taharet 27, (1, 28-30).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder