26 Nisan 2015 Pazar

BİR KULUN RABBİNE ÖZEL YALVARIŞ VE YAKARIŞI, DÜŞÜNSENE; ALLÂH SENDEN RÂZI OLMUŞ!..


BİR KULUN RABBİNE ÖZEL YALVARIŞ VE YAKARIŞI







 

BİR KULUN RABBİNE ÖZEL YALVARIŞ VE YAKARIŞI


 

Dedim ki: --- “Çok yalnızım.”

Rabbim dedi ki: ---

﴿ ... فَإِنّ۪ي قَر۪يبٌۜ ...

 [سورة البقرة:٢/١٨٦]     

“ … Ben ki sana çok yakınım…”[1] Bakara Sûresi, 2/186’dan.

Dedim ki: --- “Evet biliyorum, sen bana yakınsın ama ben senden uzağım, keşke ben de sana yakın olabilseydim.

Rabbim dedi ki: ---

﴿ وَاذْكُرْ رَبَّكَ ف۪ى نَفْسِكَ تَضَرُّعًا وَخ۪يفَةً وَدُونَ الْجَهْرِ مِنَ الْقَوْلِ بِالْغُدُوِّ وَالْاٰصَالِ ...  

[سورة الأعراف:٧/٢٠٥]

“Rabbini sabah akşam, yüksek olmayan bir sesle, kendi kendine, ürpertiyle, yalvara-yalvara ve için için zikret…”[2] A’râf Sûresi, 7/205’den.

 

Dedim ki: --- “Bu da senin yardımını ister.”


Rabbim dedi ki: ---

﴿ ... أَلَا تُحِبُّونَ أَنْ يَغْفِرَ اللّٰهُ لَكُمْۜ ...

[سورة النور:٢٤/٢٢]

“… Allâh’ın sizi bağışlamasını istemez misiniz?...”[3] Nûr Sûresi, 24/22’den.


Dedim ki: --- “Tabî ki, beni affetmeni çok isterim.”

 

Rabbim dedi ki: ---

 

﴿ وَاسْتَغْفِرُوا رَبَّكُمْ ثُمَّ تُوبُٓوا اِلَيْهِۜ اِنَّ رَبّ۪ى رَح۪يمٌ وَدُودٌ

[سورة هود:٢/٩٠]

“(Öyleyse) Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O’na tevbe edin.  Gerçekten benim rabbim, esirgeyendir, sevendir.”[4] Hûd Sûresi, 11/90.

 

Dedim ki: --- “Çok günâhkârım, bu kadar günâhla ben ne yaparım?”


Rabbim dedi ki: ---

﴿ أَلَمْ يَعْلَمُٓوا أَنَّ اللّٰهَ هُوَ يَقْبَلُ التَّوْبَةَ عَنْ عِبَادِه۪...

[سورة التوبة:٩/١٠٤]   

“Allâh’ın, kullarının tevbesini kabûl edeceğini ve Allâh’ın tevbeyi çok kabûl eden ve pek esirgeyen olduğunu hâlâ bilmezler mi?...”[5] Tevbe Sûresi, 9/104’den.


Dedim ki: --- “Defâlarca tevbe edip tevbemi bozdum, artık yüzüm kalmadı.”


Rabbim dedi ki: ---

﴿ ... اللّٰهِ الْعَز۪يزِ الْعَل۪يمِۙ ﴿٢﴾ غَافِرِ الذَّنْبِ وَقَابِلِ التَّوْبِ ...

[سورة المؤمن-الغافر:٤٠/٢-٣]

“… Allâh aziz ve bilendir, o günâhları bağışlayan ve  kullarının tevbesini kabûl edendir…”[6] Mü’min-Gâfir-Sûresi, 40/2-3’den.


Dedim ki: --- “Bunca günâhım var, hangisinin tevbesini yapayım?!”

 

Rabbim dedi ki: ---

﴿ ... إِنَّ اللّٰهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَم۪يعًاۜ ...

 [سورة الزمر:٣٩/٥٣]

“Allâh bütün günâhları bağışlayandır.”[7] Zümer Sûresi, 39/53’den.

 


Dedim ki: --- “Yâni, yine gelsem, yine beni bağışlar mısın?”

 

Rabbim dedi ki: ---

﴿ ... وَمَنْ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلَّا اللّٰهُۖ ...

[سورة آل عمران:٣/١٣٥]

“Allâh’dan başka günâhları bağışlayacak olan yoktur.”[8] Âl-i Imrân Sûresi, 3/135’den.


Dedim ki: --- “Ne kadar güzelsin Allâh’ım! Bilmiyorum bu sözlerin karşısında niçin böylesine içim içime sığmıyor ve erimeye başlıyorum, seni çok seviyorum.”

 

Rabbim dedi ki: ---

﴿ ... إِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ التَّوَّا ب۪ينَ وَيُحِبُّ الْمُتَطَهِّر۪ينَ

[سورة البقرة:٢/٢٢٢]

… Şüphesiz ki Allâh tevbe edenleri ve temizlenenleri sever.”[9] Bakara Sûresi, 2/222’den.

 

Dedim ki: --- “İlâhım ve Rabbim, benim senden başka kimim var”

 

Rabbim dedi ki: ---

﴿ أَلَيْسَ اللّٰهُ بِكَافٍ عَبْدَهُۜ ...

[سورة الزمر:٣٩/٣٦]

“Allâh kuluna yetmez mi?...”[10] Zümer Sûresi, 39/36’dan.


Dedim ki: --- “Sen ki, beni bu kadar çok seviyorsun ve bana karşı bu kadar iyisin ben ne yapabilirim?

 

Rabbim dedi ki: ---

﴿ يَآ اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اذْكُرُوا اللّٰهَ ذِكْرًا كَث۪يرًاۙ ﴿٤١﴾ وَسَبِّحُوهُ بُكْرَةً وَأَص۪يلًا ﴿٤٢﴾ هُوَ الَّذ۪ى يُصَلّ۪ى عَلَيْكُمْ وَمَلٰٓئِكَتُهُ لِيُخْرِجَكُمْ مِنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِۜ وَكَانَ بِالْمُؤْمِن۪ينَ رَح۪يمًا

[سورة الأحزاب:٣٣/٤١-٤٣]

“Ey îmân edenler! Allâh’ı çokça zikredin. Ve O’nu sabah-akşam tesbîh edin. Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize rahmedini gönderen O’dur. Melekleri de, size istiğfâr eder. Allâh, mü’minlere karşı çok merhametlidir.”[11] Ahzâb Sûresi, 33/41-43.

 

Kendi kendime dedim ki: --- “Allâh’ım seni çok çok çook seviyorum.
 




[1] Bakara Sûresi, 2/186’dan.
[2] A’râf Sûresi, 7/205’den.
[3] Nûr Sûresi, 24/22’den.
[4] Hûd Sûresi, 11/90.
[5] Tevbe Sûresi, 9/104’den.
[6] Mü’min-Gâfir-Sûresi, 40/2-3’den.
[7] Zümer Sûresi, 39/53’den.
[8] Âl-i Imrân Sûresi, 3/135’den.
[9] Bakara Sûresi, 2/222’den.
[10] Zümer Sûresi, 39/36’dan.
[11] Ahzâb Sûresi, 33/41-43.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder