BİR KULUN RABBİNE ÖZEL YALVARIŞ VE YAKARIŞI
BİR
KULUN RABBİNE ÖZEL YALVARIŞ VE YAKARIŞI
Dedim ki: --- “Çok yalnızım.”
Rabbim dedi ki: ---
﴿ ... فَإِنّ۪ي قَر۪يبٌۜ ... ﴾
[سورة البقرة:٢/١٨٦]
Dedim ki: --- “Evet biliyorum, sen bana yakınsın ama ben senden
uzağım, keşke ben de sana yakın olabilseydim.
Rabbim dedi ki: ---
﴿ وَاذْكُرْ رَبَّكَ ف۪ى
نَفْسِكَ تَضَرُّعًا وَخ۪يفَةً وَدُونَ الْجَهْرِ مِنَ الْقَوْلِ بِالْغُدُوِّ
وَالْاٰصَالِ ... ﴾
[سورة الأعراف:٧/٢٠٥]
“Rabbini
sabah akşam, yüksek olmayan bir sesle, kendi kendine, ürpertiyle, yalvara-yalvara
ve için için zikret…”[2] A’râf Sûresi, 7/205’den.
Dedim ki: --- “Bu da senin yardımını ister.”
Rabbim dedi ki: ---
﴿ ... أَلَا تُحِبُّونَ
أَنْ يَغْفِرَ اللّٰهُ لَكُمْۜ ... ﴾
[سورة النور:٢٤/٢٢]
Dedim ki: --- “Tabî ki, beni affetmeni çok isterim.”
Rabbim dedi ki: ---
﴿
وَاسْتَغْفِرُوا رَبَّكُمْ ثُمَّ تُوبُٓوا اِلَيْهِۜ اِنَّ رَبّ۪ى رَح۪يمٌ وَدُودٌ
﴾
[سورة هود:٢/٩٠]
“(Öyleyse) Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O’na tevbe
edin. Gerçekten benim rabbim, esirgeyendir, sevendir.”[4] Hûd Sûresi, 11/90.
Dedim ki: --- “Çok günâhkârım, bu kadar günâhla ben ne yaparım?”
Rabbim dedi ki: ---
﴿ أَلَمْ يَعْلَمُٓوا أَنَّ اللّٰهَ هُوَ يَقْبَلُ التَّوْبَةَ عَنْ
عِبَادِه۪... ﴾
[سورة التوبة:٩/١٠٤]
“Allâh’ın,
kullarının tevbesini kabûl edeceğini ve Allâh’ın tevbeyi çok kabûl eden ve pek
esirgeyen olduğunu hâlâ bilmezler mi?...”[5] Tevbe Sûresi, 9/104’den.
Dedim ki: --- “Defâlarca tevbe edip tevbemi bozdum, artık yüzüm kalmadı.”
Rabbim dedi ki: ---
﴿ ... اللّٰهِ
الْعَز۪يزِ الْعَل۪يمِۙ ﴿٢﴾ غَافِرِ الذَّنْبِ وَقَابِلِ التَّوْبِ ... ﴾
[سورة المؤمن-الغافر:٤٠/٢-٣]
“… Allâh
aziz ve bilendir, o günâhları bağışlayan ve kullarının tevbesini kabûl
edendir…”[6] Mü’min-Gâfir-Sûresi, 40/2-3’den.
Dedim ki: --- “Bunca günâhım var, hangisinin tevbesini yapayım?!”
Rabbim dedi ki: ---
﴿ ... إِنَّ اللّٰهَ يَغْفِرُ
الذُّنُوبَ جَم۪يعًاۜ ... ﴾
[سورة الزمر:٣٩/٥٣]
Dedim ki: --- “Yâni, yine gelsem, yine beni bağışlar mısın?”
Rabbim dedi ki: ---
﴿
... وَمَنْ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلَّا اللّٰهُۖ ... ﴾
[سورة آل عمران:٣/١٣٥]
Dedim ki: --- “Ne kadar güzelsin Allâh’ım! Bilmiyorum bu sözlerin karşısında niçin böylesine içim içime sığmıyor ve erimeye başlıyorum, seni çok seviyorum.”
Rabbim dedi ki: ---
﴿
... إِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ التَّوَّا
ب۪ينَ وَيُحِبُّ الْمُتَطَهِّر۪ينَ ﴾
[سورة البقرة:٢/٢٢٢]
Dedim ki: --- “İlâhım ve Rabbim, benim senden başka kimim var”
Rabbim dedi ki: ---
﴿ أَلَيْسَ اللّٰهُ بِكَافٍ عَبْدَهُۜ ... ﴾
[سورة الزمر:٣٩/٣٦]
Dedim ki: --- “Sen ki, beni bu kadar çok seviyorsun ve bana karşı bu kadar iyisin ben ne yapabilirim?
Rabbim dedi ki: ---
﴿ يَآ اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اذْكُرُوا اللّٰهَ ذِكْرًا
كَث۪يرًاۙ ﴿٤١﴾ وَسَبِّحُوهُ بُكْرَةً وَأَص۪يلًا ﴿٤٢﴾ هُوَ الَّذ۪ى يُصَلّ۪ى
عَلَيْكُمْ وَمَلٰٓئِكَتُهُ لِيُخْرِجَكُمْ مِنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِۜ
وَكَانَ بِالْمُؤْمِن۪ينَ رَح۪يمًا ﴾
[سورة الأحزاب:٣٣/٤١-٤٣]
“Ey îmân edenler! Allâh’ı çokça zikredin. Ve O’nu sabah-akşam
tesbîh edin. Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize rahmedini
gönderen O’dur. Melekleri de, size istiğfâr eder. Allâh, mü’minlere karşı çok
merhametlidir.”[11] Ahzâb Sûresi, 33/41-43.
Kendi kendime dedim ki: --- “Allâh’ım seni çok
çok çook seviyorum.”
[1] Bakara Sûresi,
2/186’dan.
[2] A’râf Sûresi,
7/205’den.
[3] Nûr Sûresi,
24/22’den.
[4] Hûd Sûresi,
11/90.
[5] Tevbe Sûresi,
9/104’den.
[6]
Mü’min-Gâfir-Sûresi, 40/2-3’den.
[7] Zümer Sûresi,
39/53’den.
[8] Âl-i Imrân
Sûresi, 3/135’den.
[9] Bakara Sûresi,
2/222’den.
[10] Zümer Sûresi,
39/36’dan.
[11] Ahzâb Sûresi,
33/41-43.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder