27 Haziran 2015 Cumartesi

MÜBÂREK ÜÇ AYLAR DUÂLARI---İFTAR DUÂSI------- ----اَللّٰهُمَّ بَارِكْ لَنَا ف۪ي رَجَبَ وَشَعْبَانَ وَبَلِّغْنَا رَمَضَانَ، وَاخْتِمْ لَنَا بِالْا۪يمَانِ وَ يَسِّرْ لَنَا بِالْقُرْاٰنِ." -اٰم۪ينْ



١٤٣٩
1439 -2018
ŞUHÛR-U SELÂSEMİZ VE LEYLE-İ REGÂİB’İMİZ MUTLU-KUTLU-MÜBÂREK OLSUN! TEBRÎK EDERİM!

Selam olsun! Ömrümüze 83 küsur yıl mânevî; rahmet, mağfiret, af, âfiyet ve bereketler getiren mübârek mu’azzez Şuhûr-u Selâse (Şehr-i Recebüllâh-Şehr-i Şa’bân-ı Rasûlüllâh-Şehr-i Ramazân-ı Ümmet-i Muhammed Rasûlüllâh ) … Hoş geldiniz.  Safâlar getirdiniz.  Allâh’ım! Âlem-i İslâm-ı muzaffer kıl. Allâh’ım! Sana, Kur’ân-ı Kerim’e ve Rasûlün Muhammed Mustafâ (s.a.v.)’e itaat eden; Devlet ricâllerimizi küffâra karşı; heybetli, azametli, vakarlı ve korkutucu kıl. İslam’ı bizimle dünyâya hâkim kıl. Kıl ki yeryüzünün zulmü sona ersin… Anne babalarımızı ve hâssaten tüm Müslüman kardeşlerimizi her türlü dünyâ ve âhiret sıkıntısından ve belâlarından koru. Yâ Rabbî! Hepimizi sev ve sevindir. Dünyâ ve âhiret güzelliklerinin tamâmını bizlere ihsân eyle. Kendi faydamıza olup ta aklımıza veyâ dilimize gelmeyen her ne duâ etmemiz gerekiyorsa o duâları yaptığımız gibi kabûl et Allâh’ım! Bizlerin günâhlarından Zât-ı Ecell-i ‘Âlân’a aslâ bir zarâr gelmeyeceği gibi, yaptığımız sevaplardan da Sana aslâ bir fâide dokunmaz. Bizlere kulum diyerek taltif ederek Cennetten cemâlini hepimize nasîb eyle Allâh’ım!.. Hz. Peygamberimiz (s.a.v.)’i gerçek sûretinde rüyâlarımızda hiç unutmayacağımız bir şekilde görmemizi nasîb eyle. İsteyen herkese mebrûr bir HAC İBÂDETİ yapmayı nasîb eyle! Evlatlarımıza an karîbü’z-zamân hayırlı zevç ve zevcelerle izdivaç kurmalarını nasîb eyle.  Evlat hasreti çekenlere İslâm’a uygun yetişen hayırlı nesiller nasîb eyle Allâh’ım! Ş.g.

İFTAR DUÂSI


وعن معاذ بن زهرة قال: بَلَغَنِي أَنَّ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ إِذَا أَفْطَرَ قَالَ: "اَللّٰهُمَّ لَكَ صُمْتُ، وَعَلٰى رِزْقِكَ أَفْطَرْتُ."

"اَللّٰهُمَّ لَكَ صُمْتُ، وَ بِكَ أٰمَنْتُ، وَ عَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ، وَعَلٰى رِزْقِكَ أَفْطَرْتُ؛ وَ صَوْمَ الْغَدِ مِنْ شَهْرِ رَمَضَانَ نَوَيْتُ، فَغْفِرْ لي -يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمينَ- مَا قَدَّمْتُ وَ مَا أَخَّرْتُ." ٨ رَبَّنَا اغْفِرْ لى وَلِوَالِدَىَّ وَلِلْمُؤْمِنينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ٧ ١٨ ٨ إِنَّ اللّٰهَ عَلٰي كُلِّ شَيْءٍ قَديرٌ٧ ١٨

OKUNUŞU: --- Allâhümme leke sumtü ve bike âmentü ve ‘aleyke tevekkeltü ve ‘alâ rızkıke eftartü… Ve savme’l-ğadi min Şehr-i Ramazân-e neveytü... Feğfir lî mâ kaddemt-ü ve mâ ehhartü… Rabbeneğfir lî ve livâlideyye ve li’l-Mü’minîne yevm-e yekûmü’l-hısâb…


ANLAMI: --- Allâh-ım, Senin rızâ-i şerîfin için oruç tuttum, Sana inandım, Sana güvendim, -şu anda da- Senin rızkınla orucumu açıyorum (açtım) ... Ramazan Ayı’nın yârınki orucuna da niyet ettim... Allâh-ım! Benim geçmiş ve gelecek günâhlarımı bağışla! Ey bağışlaması bol Rabbim! --- “Rabbimiz! Hesap görülecek günde, beni, anamı-babamı ve bütün inananları koru ve bağışla.”[1] Rahmetini yardımını esirgeme üzerimizden. Senin herşeye gücün yeter.”[2] Âmîn!


ŞÖYLE DE DUÂ EDİLEBİLİR

"يَا وَاسِعَ الْمَغْفِرَةِ ٨ ... اِغْفِرْ ل۪ى وَلِوَالِدَىَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ ٧[3]

OKUNUŞU: “Yâ vâsi’al-mağfireti, iğfir-lî ve livâlideyye ve lil-Mü’minîne yevme yekûmü’l-hısâb...”

ANLAMI: “Ey bağışlaması bol olan Rabbim! Beni, ana-babamı ve mü’minleri hesâb gününde bağışla ...” Âmîn!






[1] İbrahim Sûresi 14/41


[2] Bakara Süresi, 2/20’den.


[3] [سورة إبراهيم:١٤/٤١]
 



 بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
MÜBÂREK ÜÇ AYLAR DUÂLARI
(RECEB-İ ŞERÎF, ŞA’BÂN-I ŞERÎF VE RAMAZÂN-I ŞERÎF)
"اَللّٰهُمَّ بَارِكْ لَنَا ف۪ي رَجَبَ وَشَعْبَانَ وَبَلِّغْنَا رَمَضَانَ، وَاخْتِمْ لَنَا بِالْا۪يمَانِ وَ يَسِّرْ لَنَا بِالْقُرْاٰنِ." -اٰم۪ينْ-
Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.”
=O, Rahmân ve O, Rahîm olan  (=esirgeyen ve bağışlayan) Allâh (c.c.)’ın ismiyle başlarım.
Allâhümme bârik lenâ fî Raceb-e ve Şa’bân-e ve belliğnâ Ramazân-e”-ve’htim lenâ bi’l-Îmân ve yessir lenâ bi’l-Kur’ân.-
ALLÂH-IM! RECEB (-İ ŞERÎF) VE ŞA’BÂN (-I ŞERÎF) AYLARINI BİZE BEREKETLİ KIL! VE BİZİ RAMAZÂN (-I ŞERÎF) AYINA ERİŞTİR”
ÖMRÜMÜZÜ- ÎMÂN İLE SONA ERDİR! KUR’ÂN-I (KERÎM-İ) BİZE KOAYLAŞTIR!” –ÂMÎN…-
---رَجَبِ شَر۪يفْ دُعَالَر۪ي---
"سُبْحَانَ اللّٰهِ الْحَيِّ الْقَيُّومْ."      
اُونْ كُونْ ---
             Sübhânellâhi’l-Hayyi’l-Kayyûm!               On gün
Diri ve dimdik ayakta olan, mahlûkâtı ayakta tutan Allâhım! Seni her türlü noksan sıfatlardan tenzîh ederim… Bütün kemâl sıfatlarla da takdîs ederim…         
İLK ON GÜN
"سُبْحَانَ اللّٰهِ الْاَحَدِ الصَّمَدْ."    
اُونْ كُونْ ---
             Sübhânellâhi’l-Ehadi’s-Samed! On gün ---
Bir ve hiç-bir şeye muhtâc olmayan (her-şeyin kendisine muhtâc olduğu) -Tek-  olan Allâhım! Seni her türlü noksan sıfatlardan tenzîh ederim… Bütün kemâl sıfatlarla da takdîs ederim…   
İKİNCİ ON GÜN
"سُبْحَانَ اللّٰهِ الْغَفُورُ الرَّح۪يمْ."   
اُونْ كُونْ ---
             Sübhânellâhi’l-Ğafûru’r-Rahîm!                On gün ---
Affedici ve Mü’min kullarını cehennemden âzâd eden Allâhım! Seni her türlü noksan sıfatlardan tenzîh ederim… Bütün kemâl sıfatlarla da takdîs ederim…           
ÜÇÜNCÜ ON GÜN
---شَعْبَانِ شَر۪يفْ دُعَالَر۪ي---
"يَا لَط۪يفْ." جَلَّ جَلَالُهُ.           اُونْ كُونْ ---
             Yâ Latîf! --Celle Celâlüh-û-         On gün
Ey kullarına yumuşaklıkla muâmele eden Allâh-ım!
CELLE CELÂLÜH: “Azâmeti yûce ve ulu olan Allâh-ım!”   İLK ON GÜN
" يَا رَزَّاقْ." جَلَّ شَانُهُ.           
اُونْ كُونْ ---
             Yâ Rezzâk! -Celle Şânüh-û          On gün
Ey! Rızka -yeme ve içmeye-  muhtâç olanların rızıklarını te’mîn ve ta’yîn eden Allâh-m! Ey rızka muhtâç olanları rızıklandıran Razzâk!
CELLE ŞÂNÜHÛ: “Senin şânın yûcedir, Senin şânın yûce olsun Allâh-ım!”            
İKİNCİ ON GÜN
"يَا عَز۪يزْ." جَلَّ وَ عَلٰي.         
اُونْ كُونْ ---
             Yâ ‘Azîz! -Celle ve ‘Alâ- On gün
Ey mutlâk ve yegâne gâlib olan, karşı gelinemeyen Allâhım! Şeref ve hükümrânlık sâhibi olan Allâhım!
CELLE VE ‘ÂLÂ: “Azâmetli ve yûce olan Allâh-ım”
Allâh-ü Te’âlâ hakkında kullanılan ve saygı ifâde eden sözcüklerdir. “Allâh” lafzı ve Allâh (c.c.)’ın İsimlerinden biriyle zikredildiği yerde anlamında bir saygı ifâdesidir. Hepsi için: Celâlet ve ululuk ancak Allâh (c.c.)’a mahsûstur.      
ÜÇÜNCÜ ON GÜN
---رَمَضَانِ شَر۪يفْ دُعَالَر۪ي---
"يَآ اَرْحَمَ الرَّاحِم۪ينْ."              
اُونْ كُونْ ---
             Yâ Erhame’r-Râhımîn!  On gün
Ey merhamet edenlerin en merhametlisi olan Allâhım! İLK ON GÜN
" يَا غَفَّارَ الذُّنُوبْ." 
اُونْ كُونْ ---
             Yâ Ğaffâra’z-Zünûb!     On gün
Ey günâh ve ma’siyetleri affeden Allâhım!          İKİNCİ ON GÜN
"يَا عَت۪يقَ الرِّقَابْ." 
اُونْ كُونْ ---
             Yâ ‘Atîga’r-Rikâb!            On gün
Ey! Bî çâre kullarını; hiçbir kimsenin gücünün yetemeyeceği her türlü tehlikelerden koruyan, kurtaran ve gözeten Allâhım!
CELLE VE ‘ÂLÂ: “Azâmetli ve yûce olan Allâh-ım”
Allâh-ü Te’âlâ hakkında kullanılan ve saygı ifâde eden sözcüklerdir. “Allâh” lafzı ve Allâh (c.c.)’ın İsimlerinden biriyle zikredildiği yerde anlamında bir saygı ifâdesidir. Hepsi için: Celâlet ve ululuk ancak Allâh (c.c.)’a mahsûstur.  
  
ÜÇÜNCÜ ON GÜN












  













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder