TEŞRİK TEKBİRİ:
"أَللّٰهُ أَكْبَرْ أَللّٰهُ أَكْبَرْ
لٰٓا إِلٰهَ إِلَّا اللّٰهُ وَللّٰهُ أَكْبَرْ أَللّٰهُ أَكْبَرْ وَ لِلّٰهِ
الْحَمْدُ."
"Teşrik" Arap dilinde etleri doğrayıp kurutmak demektir.
Vaktiyle bayramın birinci günü Minâ'da kesilen kurbanların etleri, bayramın 2.
3. ve 4. günlerinde güneşte kurumaya bırakılırdı. Bu sebeple bu üç güne et
kurutma günleri anlamında "Eyyâm-ı Teşrik / Teşrik Günleri" denilmiştir. "TEKBİR" İSE; Allâh-ü Te’âlâ-yı ululamak, yüceltmek demektir.
Kurban
bayramının ‘Arefe günü (9 zilhicce) sabah namazından başlayarak bayramın 4. gününe ikindi namazına
kadar (13 zilhicce) ikindi namazı dâhil farz namazlardan sonra toplam 23 vakit söylenir.
"أَللّٰهُ أَكْبَرْ أَللّٰهُ أَكْبَرْ لٰٓا إِلٰهَ إِلَّا
اللّٰهُ وَللّٰهُ أَكْبَرْ أَللّٰهُ أَكْبَرْ وَ لِلّٰهِ الْحَمْدُ."
“Allâh-ü ekber, Allâh-ü ekber. Lâ İlâh-e İllellâh-ü Vallâh-ü Ekber. Allâh-ü Ekber
Ve Lillâhi’l-Hamd.”
“Allâh büyüktür, Allâh büyüktür, Allâh’dan başka kulluk edilecek hiçbir ilâh
yoktur. Allâh büyüktür. Hamd O’na mahsûstur.”
Cümlesini söylemeye "Teşrik Tekbiri"
denir.
İmâm Ebû Yûsuf (rh.’a) ve İmâm
Muhammed (rh.’a)'e göre
bu tekbirlerin söylenmesi kadın-erkek her Müslümana vâcib-dir.
İmâm Ebû Hanîfe (rh.’a)'ye göre bu tekbirin; ‘Arefe
günü sabah namazından îtibâren bayramın birinci günü ikindi namazına kadar sekiz
vakit, cemaatle kılınan farz namazlardan sonra söylenmesi vâcib-dir.
Bu tekbirleri söylemek, Şâfiî ve Hanbelî mezheblerine göre sünnet,
Mâlikî mezhebine göre müstehâb’dır.
﴿ بِسْمِ اللّٰهِ
الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ. يَآ أَيُّهَا الْمُدَّثِّرُۙ ﴿١﴾ قُمْ فَاَنْذِرْۙ ﴿٢﴾ وَرَبَّكَ فَكَبِّرْۙ
﴾ [سورة المدثر:٧٤/ ١-٣]
Bismillâhirrahmânirrahîm. “Ey örtünüp bürünen (Peygamber!) (1) Kalk da
uyar. (2)
﴿ بِسْمِ اللّٰهِ
الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ. وَقُلِ الْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذ۪ى لَمْ يَتَّخِذْ وَلَدًا وَلَمْ
يَكُنْ لَهُ شَر۪يكٌ فِى الْمُلْكِ وَلَمْ
يَكُنْ لَهُ وَلِىٌّ مِنَ الذُّلِّ وَكَبِّرْهُ تَكْب۪يرًا ﴾ [سورة الإسرآء:١٧/١١١]
“Hamd, çocuk edinmeyen, mülkte
ortağı olmayan, zillet ve âcizliğin gerektirdiği bir yardımcıya ihtiyâcı
bulunmayan Allâh’a mahsûstur” de ve
"أَللّٰهُ أَكْبَرْ أَللّٰهُ أَكْبَرْ
لٰٓا إِلٰهَ إِلَّا اللّٰهُ وَللّٰهُ أَكْبَرْ أَللّٰهُ أَكْبَرْ وَ لِلّٰهِ
الْحَمْدُ."
“Allâh-ü
ekber, Allâh-ü ekber. Lâ ilâhe illellâh-ü Vallâh-ü ekber. Allâh-ü ekber ve
lillâhi’l-hamd.”
“Allâh
büyüktür, Allâh büyüktür, Allâh’dan başka kulluk edilecek hiçbir ilah yoktur.
Allâh büyüktür. Hamd O’na mahsustur.”
KURBAN
BAYRAMINIZ
MÜBÂREK OLSUN!
﴿ اِنَّ
الَّذ۪ينَ قَالُوا رَبُّنَا اللّٰهُ ثُمَّ اسْتَقَامُوا تَتَنَزَّلُ عَلَيْهِمُ الْمَلٰٓئِكَةُ
اَلَّا تَخَافُوا وَلَا تَحْزَنُوا وَاَبْشِرُوا بِالْجَنَّةِ الَّت۪ى كُنْتُمْ تُوعَدُونَ
﴾ [سورة فصلت:٤١/٣٠]
“Şüphesiz
“Rabbimiz Allâh’tır” deyip de, sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine
akın akın melekler iner ve derler ki: “Korkmayın, üzülmeyin, size (dünyada iken) va’d edilmekte olan Cennet’le
sevinin!”[3] Fussılet Sûresi, 41/30.
"Mevlâ Bizi Affede/Gör Ne Güzel ‘Îyd Olur/
Cürm ü Hatâlar Gide/Bayram O Bayram Olur.
Hz.
‘Ali (k.v.)’ye sormuşlar: ---
“Bayram nedir?”
Hz.
‘Ali (k.v.) cevâb vermiş: --- “Günâhsız geçen her gün
bayramdır.” Buyurmuş…
BU
HİSSİYÂTLA; BAYRAMIN
HEPİMİZE, ÂLEM-İ İSLÂM’A; HUZUR, BİRLİK-BERÂBERLİK, BEREKET VE HAYIRLAR
GETİRMESİNİ YÛCE MEVLÂ’DAN NİYÂZ EDİYORUM… Ş.G.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder