11 Ekim 2015 Pazar

BAYKUŞ EFSANESİ


BAYKUŞ EFSANESİ
Yırtıcılar dünyasının esrarengiz ve en az rastlanan kuş türü olan ve 130' u aşan çeşidi bulunan baykuşların ülkemizde kukumav, kulaklı orman baykuşu, kır baykuşu, peçeli baykuş, alaca baykuş, balık baykuşu, puhu gibi türleri bulunmakta ve haklarında pek çok da efsane var:
Bay-Kuş..


Rivayet odur ki, Hz. Süleyman tüm hayvanların dilini bilir, kuşlarla iletişim kurarmış. O kadar ki, kuşlar için bir tekke bile yaptırmış. ‘Tekke-i Mürgân’ adı verilen bu yerde kuşlar yılda bir kez toplanır, bir hafta eğlenir ve Hz. Süleyman’a dua ederlermiş.


Hz. Süleyman çağında kuşların padişahı herşeyi bilen Simurg Anka Kuşu imiş. Kuşlar Simurg’a inanır ve onun kendilerini her türlü dertten kurtaracağını düşünürlermiş. İnsanlar arasında yaşamakta olan Anka kuşu, bir gün bir kız kaçırmış ve bu yaptığından dolayı da devrin hükümdarına şikayet edilmiş. Anka utancından el yüzüne çıkamaz olunca, kuşlar padişahsız kalmış. Bu arada Hz. Süleyman'ın karısı kız gelin ediyormuş; kuş tüyü yataklar yaptırmak istemiş. Hz. Süleyman, bütün kuşlara tüylerini dökmelerini emretmiş. Yarasa hemen tüylerini dökmüş; öbür kuşlar düşünceye dalmışlar. Baykuş ise Hz. Süleyman'ın katına gelmiş.

“Yeryüzünde kadın mı çok, erkek mi?” diye sormuş. Hz. Süleyman “erkek çok” karşılığını verince “kadınların sözüne uyup başkalarının hakkına el uzatanları da kadın saydınız mı?” demiş. Hz. Süleyman bu haddini bilmezliğe kızacak olmuş ama, sonucu merak ettiği için yavaştan almış.

”Ne demek istedin, anlamadım” demiş. Baykuş şu karşılığı vermiş:

“Efendimiz, biz kuşların tüylerimizden başka birşeyciğimiz yok; onunla soğuktan, sıcaktan, fırtınadan korunuruz; onunla uçarak rızkımızı ararız. Sizin ise herşeyiniz var. Yine de eşinizin sözüne uyup tüylerimizi istiyorsunuz.”

Bu sözler adaleti seven Hz. Süleyman’ın hoşuna gitmiş.

”Benzerlerinin haklarını iyi savunuyorsun sen, bundan sonra kuşların bay’ı sen olacaksın; adın da “bay-kuş” olacak.” demiş, Onu kuşların padişahı yapmış. (Daha önceden adı sadece “kuş” imiş galiba) Yarasa ise tüylerini daha önceden döktüğü için, tüysüz kalmış...

Uğurlu Kuş..

Haklarında en çok batıl inanç duyduklarımız da yine baykuşlar: Gece baykuş sesi duymak kötüye işarettir; baykuş damda öterse evden cenaze çıkar; baykuş ötüşü uğursuzluk getirir; tilki görülünce uğur, baykuş görülünce uğursuzluk sayılır; bir evin başında baykuş öterse, o evde biri ölür ya da bir yıkım olur...

Hz. Süleyman bir gün gökte tahtı ile dolaşırken kendisine selam veren baykuşun selamını alıp ona sormuş:

"Ey baykuş ben biliyorum ki arpa, buğday yemezsin, acaba neden?"
"Ya nebiyyallah, Adem ile Havva o hububatı yedikleri için dünyaya sürüldüler. Ben de onun için yemem."
Baykuş değil sanki koskoca evliya mübarek...
"Ben biliyorum ki, sen su da içmiyorsun, neden acaba?"
"Ey Allah'ın peygamberi, Nuh peygamberin kavmi suda boğuldu. Ben de suya tevbe ettim."
"Peki niçin mamur yerlerde değil de harap yerlerde yaşarsın?"
"Harap yerler Allah'ın mirasıdır, sahipsizdir. Ben insanların sahip olduğu binaya konmam".
"Harabelerde niçin ötersin?"
"Ey dünya nimetlerine aldananlar, bulunduğum harabeyi görüyor musunuz? Siz de bir gün bunun gibi harap olacaksınız, demek isterim".
"Peki evlerin üstünden uçarken ne diye ötersin? Ne demek istersin bununla insanlara?"
"Ey Ademoğlu yazıklar olsun sana. Arkanda bu kadar isyan ve günah, önünde de bu kadar keder ve bela varken nasıl dünya nimetlerinden lezzet alıp neşelendiğinize şaşarım."
"Niçin gündüz uyur da gece uyumazsın?"
"Ey Allah'ın nebisi, gündüz ademoğullarının nefislerine uyup zulümlerinin çoğaldığı zamandır. Onlardan kaçarım ki zulümleri bana erişmesin. Gündüz uyurum ki, onların yaptıklarını gözlerim görmesin."
"Ya sabaha kadar ne zikredersin?"
"Ey insanlar, uykunuzu ve gafleti bırakın artık. Ahiret için tedarik görüp, azık hazırlayın. Sonra beni yaratan Allahü Azimüşşanı noksan sıfatlardan tenzih ederim."
"Ey baykuş, senin kadar insana merhamet eden ve nasihatte bulunan yokmuş. Neden insanoğlu seni uğursuz sayar anlamadım.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder