9 Kasım 2012 Cuma

ÂŞÛRÂ GÜNÜ NAMAZLARI ---- 10 Muharrem


ÂŞÛRÂ GÜNÜ NAMAZLARI


10 Muharrem

Âşûrâ günü oruç tutulur, çünkü bu oruçta bütün senenin sevâbı vardır. Rasûlüllâh (aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm): --- “Kim âşûrâ günü oruç tutarsa sanki bütün zamanlarda oruç tutmuş gibidir.”[1] Buyurmuştur.

Güneş doğduğu zaman kişi gusül abdesti alır, yeni elbiseler giyinir, sonra bir avuç su alıp onunla başını mesheder ve:

"حَسْبِىَ اللّٰهُ وَكَفٰى، سَمِعَ اللّٰهُ لِمَنْ دَعَا، لَيْسَ وَرَآءَ اللّٰهِ مُنْتَهٰى، مَنِ اعْتَصَمَ بِحَبْلِ اللّٰهِ نَجَا."

“Allâh yeter ve kâfidir. Allâh, duâ edeni işitir. Allâh’dan öte varılacak hiçbir şey yoktur. Allâh’ın ipine tutunan kurtulur” zikrini söyler.

Daha sonra iki rek’at kılar. İlk rek’atta Fâtiha Sûresi’nden sonra Âyete’1-Kürsî, ikinci rek’atta ise Fâtiha Sûresi’nden sonra Haşr Sûresi’nin son Âyet-i Kerîmeleri’ni (Lev Enzelnâ’dan aşağısını) okur.

Namazdan sonra Rasûlüllâh (aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm) salât-ü selâm getirir ve şu duâyı okur:

"يَا أَوَّلَ الْاَوَّل۪ينَ وَيَا اٰخِرَ الْاٰخِر۪ينَ لٰٓا إِلٰهَ إِلَّا أَنْتَ خَلَقْتَ أَوَّلَ مَا خَلَقْتَ ف۪ى هٰذَا الْيَوْمِ وَتَخْلُقُ اٰخِرَ مَا تَخْلُقُ ف۪ى هٰذَا الْيَوْمِ، أَعْطِن۪ى ف۪يهِ خَيْرَ مَا أَوْلَيْتَهُ مِنْهُ أَوْلِيَآئَكَ وَأَنْبِيَآئَكَ وَأَصْفِيَآئَكَ مِنْ ثَوَابِ الْبَرَايَا وَأَسْهَمَ مَا أَعْطَيْتَهُمْ ف۪يهِ مِنَ الْكَرَامَاتِ بِحَقِّ مُحَمَّدٍ وَاٰلِه۪ وَأَصْحَابِه۪." 

“Ey öncekilerden evvel olan! Ey sonrakilerin âhiri olan! Senden başka hiçbir ilâh yoktur, ilk yaratmış olduğun şeyi bugün yarattın, son yaratacağın şeyi de bugün yaratacaksın. Muhammed (aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm) ve âl-i ashâbı hakkı için bugün bana, dostlarına, peygamberlerine ve seçkin kullarına verdiğin şeylerin en hayırlısını ve bugün onlara ikrâm ettiğin şeylerin en nasiplisini ver.”

İmâm-ı Echûrî’ninnaklettiği bir Hadîs-i Şerîf’e göre;

--- “Aşûrâ günü her rek’atta bir Fâtiha ve 15 (on beş) îhlâs okuyarak dört rek’at kılan kişinin elli sene geçmiş, elli sene de gelecek günahlarını Allâh-ü Te’âlâ mağfiret eder. O gün iki rek’at dâhi kılan bütün sıddîkların amelleriyle Allâh-ü Te’âlâ’ya takarrubta bulunmuş (mânen yakınlaşmış) gibi olur.”[2]

 

Şöyle de rivâyet edilmiştir: Aşûrâ günü kişi bir selâmla altı rek’at kılar. Her rek’atta Fâtiha Sûresi’nden sonra Şems Sûresi, Duhâ Sûresi, Zelzele Sûresi, İhlâs Sûresi ve Mu’avvezeteyn (Felak-Nâs) Sûrelerini okur. Namazdan sonra secde eder ve secdede yedi kere Kâfirûn Sûresi okur. Sonra hangi duâyı ederse etsin duâsı kabul olunur. Sonra da şu duâyı okur:

"أَللّٰهُمَّ اجْعَلْن۪ى مِمَّنْ دَعَاكَ فَأَجَبْتَهُ وَاٰمَنَ بِكَ فَهَدَيْتَهُ وَرَغِبَ إِلَيْكَ فَأَعْطَيْتَهُ وَتَوَكَّلَ عَلَيْكَ فَكَفَيْتَهُ وَاقْتَرَبَ مِنْكَ فَأَدْنَيْتَهُ، أَللّٰهُمَّ امْدُدْل۪ى عَيْش۪ى مَدًّا وَاجْعَلْ ل۪ى ف۪ى قُلُوبِ الْمُؤْمِن۪ينَ وُدًّا، أَللّٰهُمَّ إِنّ۪ى أَسْأَلُكَ الْا۪يمَانَ بِكَ وَأَسْأَلُكَ الْفَصْلَ مِنَ الرِّزْقِ وَأَسْأَلُكَ الْعَافِيَةَ مِنَ الْبَلٰٓاءِ فِى الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِ وَأَسْأَلُكَ حُسْنَ الْعَاقِبَةِ فِى الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِ."

“Ey Allâh-ım! Sen beni Sana duâ edip kabûl ettiğin, Sana îmân edip hidâyet ettiğin, Senden isteyip lütfettiğin, Sana tevekkül edip her işine kifâyet ettiğin ve Sana yakınlaşmaya çalışıp Kendine yakın ettiğin kullarından eyle.

 

Ey Allâh-ım! Geçimimi benim için bollaştır, mü’minlerin kalblerinde benim sevgimi halk eyle. Ey Allâh-ım! Ben senden Sana hakîki mânâda îmân isterim, bolca rızık isterim, dünya ve âhiret belâlarından âfiyet dilerim ve dünya-âhiret güzel son ve âkibet niyâz ederim.”[3]

“Kişi kıyâmet gününde hasım (düşman) larını râzı etmek niyetiyle AŞÛRÂ GÜNÜ 4 (DÖRT) REK’AT NAMAZ kılıp, birinci rek’atta Fâtiha’dan sonra 11 (on bir) kere İhlâs Sûresi, ikinci rek’atta Fâtiha’dan sonra 3 (üç) kere Kâfirûn ve 11 (on bir) İhlâs Sûresi, üçüncü rek’atta Fâtiha’dan sonra bir kere Tekâsür, 11 (on bir) kere de İhlâs Sûresi, dördüncü rek’atta Fâtiha’dan sonra 3 (üç) kere Âyete’l-Kürsî ve 25 (yirmi beş) kere İhlâs Sûresi okursa; Allâh-ü Te’âlâ onu kabrin şiddetlerinden kurtarır ve dâvâlılarını kıyâmet günü ondan râzı kılar.

“er-Risâletü’z-Zevkıyye” isimli eserde zikr olunduğuna göre bu namaz Rasûlüllâh (aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm)’den naklolunmuştur ve çok fazîletleri vardır.

 

Bu namaz senenin altı günü;

         (1)        Âşûrâ günü,

         (2)        Terviye günü,

         (3)        Arefe günü,

         (4)        Kurban bayramı günü,

         (5)        Şa’bân’ın on beşinci (beraat) günü,

         (6)        Ramazân’ın son cuma günü kılınır.[4]



[1] Kasr-ı Ârifân dergisi, Sayı:39, aralık 2010, (Muhammed ibn-i Hatîrüddîn, el-Cevâhiru’l-Hams, sh:49.)
[2] Kasr-ı Ârifân dergisi, Sayı:39, aralık 2010, (Mâü’l-ayneyn, Na’tü’l-bidâyât, sh:167.)
[3] Kasr-ı Ârifân dergisi, Sayı:39, aralık 2010, (Muhammed ibn-i Hatîrüddîn, el-Cevâhiru’l-hams, sh:48-50.)
[4] Kasr-ı Ârifân dergisi, Sayı:39, aralık 2010, Seyyîd Ali Zâde, Şerh-u Şir’ati’l-İslâm, sh:217.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder