10 Kasım 2012 Cumartesi

ZİLHİCCE AYININ İLK ON GÜNÜNÜN FAZÎLETİفضل عشر ذي الحجة:


ZİLHİCCE AYININ İLK ON GÜNÜNÜN FAZÎLETİ فضل عشر ذي الحجة:

ZİLHİCCE AYININ İLK ON GÜNÜNÜN FAZÎLETİ
 فضل عشر ذي الحجة:
 وردت الإشارة إلى فضل هذه الأيام العشرة في بعض آيات القرآن الكريم، ومنها قوله تعالى:     ﴿ لِيَشْهَدُوا مَنَافِعَ لَهُمْ وَيَذْكُرُوا اسْمَ اللّٰهِ ف۪ٓي أَيَّامٍ مَعْلُومَاتٍ عَلٰى مَا رَزَقَهُمْ مِنْ بَه۪يمَةِ الْاَنْعَامِۚ فَكُلُوا مِنْهَا وَاَطْعِمُوا الْبَآئِسَ الْفَق۪يرَۘ  
[سورة الحج:٢٢/٢٧-٢٨]

“Gelsinler ki, kendilerine ait birtakım menfaatlere şahit olsunlar ve Allâh’ın kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde[1] (onları kurban ederken) Allâh’ın adını ansınlar”[2]

حيث أورد ابن كثير في تفسير هذه الآية قوله: "عن ابن عباس رضي الله عنهما : الأيام المعلومات أيام العشر" ( ابن كثير ، 1413هـ ، ج 3 ، ص 239.)

كما جاء قول الحق تبارك وتعالى:

﴿ وَالْفَجْرِۙ ﴿١﴾ وَلَيَالٍ عَشْرٍۙ ﴿٢﴾  [سورة الفجر:٨٩/١-٢]

 “Tan yerinin ağarmasına andolsun.” (1) “On geceye[3] andolsun.”[4]

Câbir (r.a.)’den rivâyet olunan bir Hadîs-i Şerîf’te Rasûlüllâh (Sallellah-ü Aleyh-i ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

--- “Allâh-ü Teâlâ’nın yanında Zilhicce’nin ilk on günü kadar makbul ve fazîletli başka bir gün yoktur.”

--- Sahâbe-i Kirâm (r.’anhüm) sordular:

--- “Ya Rasûlellâh! Onun benzeri bir gün, Allâh Teâlâ’nın yolunda cihadda da yok mudur?”

Rasûlüllâh (Sallellâh-ü Aleyh-i ve Sellem) buyurdular ki: --- “Onda da yoktur. Meğerki malıyla ve canıyla Allâh-ü Teâlâ’nın yolunda cihâda çıkıyor, vuruyor, vuruşuyor ve onlardan hiçbir şeyle dönmüyor. Ancak bu hâriç.”[5]

(Ümmü’l-Mü’minîn) Hz. Âişe annemiz (r.anhâ) şöyle buyurdular: --- “Rasûlüllâh (Sallellâh-ü Aleyh-i ve Sellem) zamanında bir adam vardı. Çalgıyı severdi. Ancak Zilhicce Ayı-nın hilâli göründüğünde, sabahına oruçlu olurdu. Durum, Rasûlüllâh’a anlatıldı. Adamı getirdiler...

Peygamberimiz (Sallellâh-ü Aleyh-i ve Sellem) ona sordu:--- “Bu günlerde oruç tutmana sebep nedir?”

Adam şöyle dedi: --- “Yâ Rasûlellâh! O günler Hac ibadetinin (menâsikinin) yerine getirildiği ve Hacc’ın yapıldığı günlerdir. Hüccâc orada duâlar okurlar, istedim ki: Allâh Celle Celâlühû onların duâsına beni de ortak eylesin.”

Bunun üzerine Efendimiz (sallellâh-ü âleyh-i ve sellem) şöyle buyurdular: --- “Bu on günlerde tuttuğun oruçların her bir günü için yüz köle azâdı ve o kadar da deve kurban etmek sevâbı alırsın. Ve ayrıca Allâh Celle Celâlühû yolunda üzerine binilip savaş edilen yüz at yetiştirmeye denktir. Terviye (Zilhiccenin sekizinci günü, arefe gününden bir gün evvel) günü bin köle âzâdı sevâbı, bin deve sadaka etmek sevâbı ve bin at sefere yollamış gibi sevâb kazanırsın. -Arefe günü olunca; senin için iki bin köle âzâdı sevâbı, iki bin deve sadaka etmiş sevâbı, ikibin de Allâh Celle Celalühû yolunda üzerine binilip savaşa gidilen at bağışlama sevâbı verilir. Bütün bunların dışında Arefe gününün orucu, biri geçmiş biri de gelecek senenin olmak üzere, iki senenin orucuna denktir. Bu on günlerde yapılan ibadet kadar hiç bir günde yapılan ibadet Allâh Celle Celalühu’na daha sevimli gelmez.”

Said b. Cübeyr Rahımehüllâh şöyle demiştir: --- “Bu on gecelerde lambalarınızı söndürmeyin.”

Denilmiştir ki: --- “Bir kimse, bu on günleri değerlendirir ise, Mevlâ Teâlâ o kişiye on ikrâmda bulunur. Şöyle ki:

1-      Ömrü uğurlu ve bereketli olur.
2-      Malında bereket olur, artar.
3-      Allâh Celle Celalühû onun çoluk çocuğunu korur.
4-      Günâhlarına kefâret olur.
5-      Yaptığı iyiliklere kat kat sevâb alır.
6-      Ölüm hâlini kolay eder.
7-      Kabrindeki karanlık günlerine aydınlık verir.
8-      Mîzânında iyilik tarafını ağır bastırır.
9-      Âhırette düşük hallerden, rezîl ve zelîl olmaktan kurtarır.
10-  Cennetteki derecelerini yükseltir.

Ebu Derdâ (r.a.) der ki: --- “Zilhiccenin ilk günlerinde çok duâ ediniz, çok istiğfâr ediniz. Çokça sadaka veriniz. Çünkü ben Rasûlüllâh (Sallellâh-ü Aleyh-i ve Sellem)’den: --- “Zilhicce’nin ilk günün sevâbından mahrûm kalanlara yazıklar olsun.” dediğini işittim.

Özellikle Zilhicce’nin dokuzuncu günü (yâni arefe günü) oruç tutmayı ihmâl etmeyiniz. Çükü bu günün orucunda hiç kimsenin sayamayacağı kadar çok hayır vardır.

İbn-i Abbâs (r.’anhüm)’ın rivâyetine göre: --- Zilhicce Ayı’nın on gününde:

1-   Âdem Aleyhisselâm’a tevbe nasîb oldu.
2-   İbrahim Aleyhisselâm Halîl olmuştur.
3-   Ateş onu yakmamıştır.
4-   İsmâîl Aleyhisselam bu gün, bir kaç fidye karşılığında kesilmekten kurtulmuştur.
5-   Kâbe-i Muazzama’yı İbrahim Aleyhisselâm bu günlerde yapmaya başlamıştır.

﴿ لَقَدْ رَضِيَ اللّٰهُ عَنِ الْمُؤْمِن۪ينَ إِذْ يُبَايِعُونَكَ تَحْتَ الشَّجَرَةِ فَعَلِمَ مَا فِي قُلُوبِهِمْ فَأَنزَلَ السَّك۪ينَةَ عَلَيْهِمْ وَأَثَابَهُمْ فَتْحًا قَر۪يبًاۙ [سورة الفتح:٤٨/١٨]

“Andolsun ki, o ağacın altında sana tâbî oldukları zaman Allâh, mü'minlerden râzı oldu. Ve onların kalblerinde olanı biliyordu. Böylece onların üzerine sekînet indirdi. Ve onlara yakın bir fetih nasîb etti.”[6]  

Burada geçen Rıdvan Biatı’dır ki, bu dahî Zilhicce’nin on günleri içinde olmuştur.

“Allâh indinde Zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur.

Bugünlerde;

Tesbîh-i “سبحان الله” “Sübhânellâh”,
Tahmîd-i “الحمد لله “ “Elhamdülillah”,
Tehlîl-i “لا إله إلا الله” “Lâ İlâhe İllellâh” ve
Tekbîr-i “اكبر الله “ “Allâh-ü Ekber” çok söyleyin!”

Zilhicce ayının fazîleti

(Zilhiccenin ilk günlerinde tutulan oruç, bir yıl oruç tutmaya bedeldir. Bir gecesini ihya etmek de Kadir Gecesi’ni ihya etmek gibidir.) [İbni Mace]

(Zilhiccenin ilk on gecesinde yapılan amel için, 700 misli sevab verilir.) [Beyhekî]

(Terviye günü [Arefe’den önceki gün] oruç tutup, günah söz söylemeyen Müslüman Cennete girer.) [Ramuz]

(Zilhiccenin ilk 9 günü oruç tutan, her günü için yüz köle azat etmiş veya cihad edenlere yüz at vermiş yahut Kâbe’ye kurban için yüz deve göndermiş gibi sevab alır.) [R. Nasıhin]

(Bu on günün hayrından mahrum olana yazıklar olsun! Bilhassa dokuzuncu [Arefe] günü oruçla geçirmelidir! Onda o kadar çok hayır vardır ki, saymakla bitmez.) [T. Gafilin]

(Zilhiccenin ilk 9 günü oruç tutana, her günü için bir yıllık oruç sevabı verilir.) [Ebul Berekat]

(Zilhiccenin ilk on günü, fazîlette bin güne, Arefe günü ise on bin güne eşittir.) [Beyhekî]

(Zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur.) [Taberani]

(Allâh indinde zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur. Bugünlerde tesbihi, tahmidi, tehlili ve tekbiri çok söyleyin!) [Taberani]

Tesbih: Sübhanallâh,

Tahmid: Elhamdülillah,

Tehlil: Lâ ilâhe illallâh,

Tekbir: Allâhü ekber, demektir.

Peygamber efendimiz (s.a.v.), Zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerin, diğer aylarda yapılan amellerden daha kıymetli olduğunu bildirdi. Eshâb-ı Kiram, (Ya Rasûlüllâh, bu ayın ilk günleri yapılan ameller, Allâh yolundaki cihaddan da mı daha kıymetlidir?) dediklerinde, (Evet, cihaddan da kıymetlidir, ancak canını, malını esirgemeden savaşıp şehîd olanın cihadı daha kıymetlidir) buyurdu. (Buhârî)

Hazret-i Ebü’d-Derdâ buyurdu ki: Zilhiccenin ilk 9 günü oruç tutmalı, çok sadaka vermeli, çok dua ve istiğfâr etmelidir, çünkü Rasûlüllâh,(Bu on günün hayır ve bereketinden mahrum kalana yazıklar olsun) buyurdu. Zilhiccenin ilk 9 günü oruç tutanın ömrü bereketli olur, malı çoğalır, çoluk çocuğu belalardan muhafaza olur, günahları aff olur, iyiliklerine kat kat sevab verilir, ölürken kolay can verir, kabri aydınlanır. Cennette yüksek derecelere kavuşur. (Şir’a)

Her hafta saç, sakal, tırnak kesmek sünnettir. İbni Âbidin hazretleri, (Zilhicce ayının ilk on günü, bu sünnetleri geciktirmemeli. (Kurban kesecek kimse, Zilhicce ayı girince, saçını ve tırnağını kesmesin)hadis-i şerifi, emir değildir. Bunları, kurban kesinceye kadar geciktirmek müstehabdır) buyurmaktadır. Kurban kesecek kimsenin, Zilhicce ayının ilk gününden, kurban kesinceye kadar, saçını, sakalını, bıyığını ve tırnağını kesmemesi müstehabdır; fakat vacib değildir. Bunları kesmesi günah olmaz ve kurban sevabı azalmaz.

Bu on gün içinde, hasta ziyaret eden, Allâhü teâlânın dostlarının hatırını sormuş ve ziyaret etmiş gibi olur. Bu on gün içinde Ehl-i sünnet’e uygun bir din kitabı okumak çok sevabdır. Din ilmini, Ehl-i sünnet itikadını öğrenmek, kadın erkek herkese farzdır. Çocuklara öğretmek, birinci görevdir.

Zilhiccenin onuncu günü

Zilhiccenin onu, bayramın birinci günüdür. İki hadis-i şerif meali:

(Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan dua reddedilmez. Ramazan ve Kurban Bayramı’nın birinci geceleri, Berat ve Arefe Gecesi.) [İsfehânî]

(Bayram gecelerini ihya edenin kalbi, kalblerin öldüğü gün ölmez.) [İbni Mace]

ZİLHİCCE AYI VE İLK ON GECENİN FAZİLETİ Bu akşam idrâk edeceğimiz kamerî ayların 12'ncisi olan Zilhicce ayı, İslâm'ın beş esâsından biri olan hac farîzasının îfâ edildiği umûmî af ayıdır. Arafât'a çıkıldığı, Allâh için milyonlarca kurbanın kesildiği ve bir senelik hesapların görülüp amel defterlerinin kapandığı mukaddes bir aydır. Zilhiccenin ilk on gecesi "leyâlî-i aşere" yâni 10 mübârek gecedir. Bu ayda, noksanların tamamlanması için istiğfâr, salevât-ı şerîfe, diğer duâlar ve tesbîh namazına devamda hayır vardır. Hacca gidemeyen mü'minlerin bu günlerde oruç tutmaları çok büyük fazîlettir. O bakımdan Kurban bayramından evvel dokuz gün oruç tutmalı, 10. günü kurban kesilinceye kadar bir şey yemeyip kurban etinden yemelidir. Bu mendubdur. Hiç olmazsa 8'inci gün ile beraber 9'uncu günü (Arefe günü) oruçlu olmak lâzımdır. Arefe günü sabah namazından bayramın 4'üncü günü ikindi namazına kadar, bütün farznamazların arkasından Teşrîk tekbîri (Allâhü Ekber Allâhü Ekber, Lâ ilâhe ilallâhü vallâhü ekber, Allâhü Ekber ve lillâhil-hamd) okumak kadın-erkek her mükellef Müslümana vâciptir. ZİLHİCCENİN İLK ON GÜNÜNDE NE YAPILIR? Zilhicce ayının birinden onuna (yâni Kurban Bayramının ilk gününe) kadar, her gün sabah namazlarından sonra: 10 salevât-ı şerîfe: "Allâhümme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammed." 10 istiğfâr: "Estağfirullâhe 'l-Azîm el-Kerîm ellezî lâ ilâhe illâ Hüve 'l-Hayye 'l- Kayyûme ve etûbü ileyk ve nes'elühü't-tevbete ve'l-mağfirete ve'l- hidâyete lenâ innehû hüve 't-Tevvâbü 'r-Rahîm." 10 tevhid: "Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh, lehü'l-mülkü ve lehü'l- hamdü yuhyî ve yümît ve hüve Hayyün lâ yemûtü biyedihi'l-hayr ve hüve alâ külli şey'in kadîr" okunur.
"-İçinde Allâhü Teâlâ'ya ibadet olunan- günlerin en sevimlisi Zilhicce'nin (ilk) on günüdür. Her bir gününün orucu bir senelik oruca, her gecesinin ihyası da Kadir Gecesi'ni (ibâdetle) ihya etmeye denktir." (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)

Duâdan unutmayın!
وقد أورد الإمام الطبري في تفسيره لهذه الآية قوله : " وقوله : "وَلَيَالٍ عَشْرٍ "، هي ليالي عشر ذي الحجة، لإجماع الحُجة من أهل التأويل عليه" ( الطبري، 1415هـ ، ج 7، ص 514.)
وأكد ذلك ابن كثير في تفسيره لهذه الآية بقوله: "والليالي العشر المراد بها عشر ذي الحجة كما قاله ابن عباسٍ وابن الزبير ومُجاهد وغير واحدٍ من السلف والخلف" ( ابن كثير، 1414هـ ، ج 4، ص 535.)
وهنا يُمكن القول: إن فضل الأيام العشر من شهر ذي الحجة قد جاء صريحًا في القرآن الكريم الذي سماها بالأيام المعلومات لعظيم فضلها وشريف منزلتها. وفي السنة النبوية :ورد ذكر الأيام العشر من ذي الحجة في بعض أحاديث الرسول ﷺ التي منها:
الحديث الأول:عن ابن عباس رضي الله عنهما أنه قاليقول رسول الله ﷺ: "ما من أيامٍ العمل الصالح فيها أحبُّ إلى الله من هذه الأيامِ (يعني أيامَ العشر ). قالوا: يا رسول الله، ولا الجهادُ في سبيل الله ؟ قال: ولا الجهادُ في سبيل الله إلا رجلٌ خرج بنفسه وماله فلم يرجعْ من ذلك بشيء" ( أبو داود، الحديث رقم 2438، ص 370.)
الحديث الثاني: عن جابرٍ رضي الله عنه عن النبي ﷺ أنه قال: "إن العشرَ عشرُ الأضحى، والوترُ يوم عرفة، والشفع يوم النحر"( رواه أحمد، ج 3 ، الحديث رقم 1455، ص 327.)
الحديث الثالث : عن جابر رضي الله عنه أنه قال:قال رسول الله ﷺ: "ما من أيامٍ أفضل عند الله من أيامَ عشر ذي الحجة ".قال: فقال رجلٌ: يا رسول الله هن أفضل أم عِدتهن جهاداً في سبيل الله ؟ قال: "هن أفضل من عدتهن جهاداً في سبيل الله" ( ابن حبان، ج 9 ، الحديث رقم 3853، ص 164.)
الحديث الرابع: عن ابن عباس رضي الله عنهما عن النبي ﷺ أنه قال: "ما من عملٍ أزكى عند الله ولا أعظم أجرًا من خيرٍ يعمله في عشر الأضحى" قيل: ولا الجهادُ في سبيل الله ؟ قال: "ولا الجهادُ في سبيل الله إلا رجلٌ خرج بنفسه وماله فلم يرجعْ من ذلك بشيء. قال وكان سعيد بن جُبيرٍ إذا دخل أيام العشر اجتهد اجتهادًا شديدًا حتى ما يكاد يُقدرُ عليه" ( رواه الدارمي، ج 2، الحديث رقم 1774، ص 41.)
الحديث الخامس: عن جابر رضي الله عنه أن رسول الله ﷺ قال: "أفضل أيام الدنيا أيام العشر يعني عشر ذي الحجة". قيل: ولا مثلهن في سبيل الله؟ قال: "ولا مثلهن في سبيل الله إلا من عفّر وجهه في التُراب" (رواه الهيثمي، ج 4، ص 17.)
وهنا يمكن القول : إن مجموع هذه الأحاديث يُبيِّن أن المُراد بالأيام العشر تلك الأيام العشرة الاُولى من شهر ذي الحجة المُبارك.
عن ابن عباس رضي الله عنهما أنه قال: يقول رسول الله ﷺ: "ما من أيامٍ العمل الصالح فيها أحبُّ إلى الله من هذه الأيامِ (يعني أيامَ العشر ). قالوا: يا رسول الله، ولا الجهادُ في سبيل الله ؟ قال: ولا الجهادُ في سبيل الله إلا رجلٌ خرج بنفسه وماله فلم يرجعْ من ذلك بشيء" ( أبو داود، الحديث رقم 2438، ص 370.)
İbn-i Abbas (r.’a.) der ki, Rasûlüllâh (sallellâh-ü ‘aleyh-i ve sellem)  --- “Zilhicce’nin ilk on gününde yapılan ibadetler Allâh-ü Te’âlâ katında diğer aylarda yapılan iyi amellerden daha makbuldür” buyurdu. Ashap; “Ya Rasûlüllâh! Allâh yolunda yapılan cihat da mı Zilhicce’nin ilk on gününde yapılan ibadetten, Allâh-ü Te’âlâ katında daha makbul değildir?” dediler. Rasûlüllâh (sallellâh-ü ‘aleyh-i ve sellem): “Evet, o da daha makbul değildir. Ancak canını ve malını tehlikeye atarak cihada çıkıp sonra geri dönmeyenin (şehîd olanın) cihadı ondan daha sevgilidir.” buyurdu. (Buhârî, Tirmizî)


[1] İslâm âlimlerinin çoğunluğuna göre, bu belli günler Zilhicce’nin ilk on günüdür. Onuncu günü Kurban bayramının ilk günü olmaktadır.
[2] Hacc Sûresi, 22/28.
[3] Bu âyette geçen “on gece”, kuvvetli olan görüşe göre Zilhicce ayının ilk on gecesidir.
[4] Fecr Sûresi, 89/1-2.
[5] Bu Hadîs-i Şerîf’i, Tirmizî ve Ebû Dâvüd rivâyet etmişlerdir. Rûhu’l-Beyân tefsiri, 10/24; Câmiü’l Usûl, 9/262.
[6] Fetih Sûresi, 48/18.













































[1] İslâm âlimlerinin çoğunluğuna göre, bu belli günler Zilhicce’nin ilk on günüdür. Onuncu günü Kurban bayramının ilk günü olmaktadır.
[2] Hacc Sûresi, 22/28.
[3] Bu âyette geçen “on gece”, kuvvetli olan görüşe göre Zilhicce ayının ilk on gecesidir.
[4] Fecr Sûresi, 89/1-2.
[5] Bu Hadîs-i Şerîf’i, Tirmizî ve Ebû Dâvüd rivâyet etmişlerdir. Rûhu’l-Beyân tefsiri, 10/24 ; Câmi’ul Usûl, 9/262.
[6] Fetih Sûresi, 48/18.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder