26 Mayıs 2016 Perşembe

--- ... HALK’TAN ALIP, HAKK’A GİDEN KOCA ÇINAR --- ŞABAN GÜNBEY'DEN TBMM BAŞKANIMIZ İSMAİL KAHRAMAN'A --- 1-25

HALK’TAN ALIP, HAKK’A GİDEN KOCA ÇINAR --- İSMAİL KAHRAMAN --- 1-25
 

 
 HALK’TAN ALIP, HAKK’A GİDEN KOCA ÇINAR

“Bilmek İstersen Seni, Can İçre Ara Cânı 


 

1-  
Yıl 1940 Rize’de, Mevla, bir evlat verdi
Babası adına: “İsmail Kahraman”, dedi
Okul çağı gelince, Karabük’e, yerleşti
İlk-Orta öğrenimi, başarıyla geçmişti
 
2-  
Hadîce’nin evlâdına, sıra-sıra, övgümüz var
Evleviyet annesine, demet-demet, duamız var
Çünkü bize emaneti, İslâm üzre, civânı var
Cemâlüllâh görmen için, için-için duamız var
 
3-  
Sen gülersen, gül açılır kışlar bile, yaz olur
Sen ağlarsan, çöller bile, karlı-karlı, dağ olur
Sohbetlerin, güzel sesin, aranır da, bal olur
Böyle bir civan-merdi, hangi ana doğurur
 
4-  
Kura-i Seb’a-ya, gezmek için inerdi
“Harmanın Düzü”nü herkes gibi severdi
“Suda, Öküz Yatağı” hayalini süslerdi
“Tulumpınar Köyü”ne öz vatanım derdi
 
5-  
Kalbinde İkizdere’nin hep hasreti var idi
İkizdere’nin ismi tarihte “Kura-i Seb’a” idi
Anlaşılsın işte bu isim “Yedi Pâre Köy” idi
Zaman zaman insanlara bu ismi va’z ederdi
 
6-  
Sorarsan O’na bu memleketini severmisin?
Yüzüne bakarak, der ki: “özlemimi bilir misin?”
Ağacında, taşında, göz izlerim görmezmisin?
Geçmiş hatıratlarımı, benimle yâd eder misin?
 
7-  
Merhum baba Kahraman’ın, hasenatı saklıdır
Ramazan aylarında, kumanyalar dağıtılır
Baba yolu doğrudur Kahraman’ca inanılır
Fakir ve fukaranın hakları Hak’ça ayrılır
 
8-  
1944’te Karabük’e taşındı, o günlerde
Okuluna başladı Demir Çelik Lisesi’nde
1958’de sevinçliydi İstanbul’a geldiğinde
Okumaya devam etti, Haydarpaşa Lisesi’nde
 
9-  
Merhum baba Kahraman ticaretle uğraşır
Kahraman’ın ifadesi; ana mesleğin anlatır
Mesleği; inşaattır, yap-sat işin başlatır
Bereketleri bir-bir, güzelce alkışlanır
 
10-     
Lise Öğrenimi Haydarpaşa’da bitti
İstanbul Üniversitesi’nde arkadaşları arttı
48. Dönemde MTTB’ye Genel Başkanlık yaptı
Hukuk Fakültesinde etrafa huzur saçtı
 
11-     
Hukuk okudu, ama mesleğinin peşinde
Hep ukde oldu yüreğine, olmadı akabinde
“Hâkim” diye anıldı hep, İkizdere yöresinde
Bu da güzel bir şey idi herkes onun peşinde
 
12-     
Fakülteyi bitirdi iki dava yürüttü
Biri İspirli kalfa, soyadı Arnavut’tu
Yanlışlığı düzelterek adaleti yürüttü
Kahraman soy ismi onun için baş üstü
 
13-     
Ailesi, avukatlık yapmasını istemez
İnanışta; vebâl vardır bu iş sugeçirmez
Öyle büyük vebal ki, kimseler taşıyamaz
Sonunda nefis var, ona zaten güvenilmez
 
14-     
Rüştü ağabey, 18 arkadaşla hafızlık yapar
Hafızlık yasak olmuş, jandarma talebe arar
Hafızlık öğrencileri bir-bir nöbete kalkar
Jandarmalar gelince, köşe bucak yer arar
 
15-     
Zorlanıyor milletimiz, dinden çıkarılmaya
Ezan, Kur’ân yasaklandı, dinsizliği yaymaya
Her kesimi çağırıyor, tarihini anlamaya
Allah için, Ku’ân için, son nefeste inanmaya
 
16-     
1950’de Demokrat Parti, galip geldi
Müslümanlar uyanarak biraz, kendine geldi
Ezan Arapça okundu, kulakların pasın sildi
Kahraman olayları, izah ederek geldi
 
17-     
1960’ta askeri darbe, hainlikler peşinde
“Cebri gelmek” lazım, bu işler sayesinde
1916 gençlik örgütü, ‘solcuların’ elinde
Sandığa saygı yok, dernek lazım vaktinde
 
18-     
Cemiyetleri dernekleri bağlayalım, hak için
İşleri düzeltelim, güzel işlesin, hukuk için
Hukuk Fakültesi Talebe Cemiyeti, vakar için
Kahraman’ın anıları biter mi hiç? Allah için
 
19-     
Zihninde doktorluk, tercih sırası uymuyor
“Seneye nasıl olsa tıbbiye olacak” diyor
Olmayınca, tevekkülle “bu iş kaderdir” diyor
Arkadaşları O’na Sen “avukatsın” diyor
 
20-     
Sosyal kişiliği ile hep ön plana çıkıyor
Vakıf, birlik, talebe, sıra-sıra geliyor
“Talebe Cemiyeti Başkanlığı” biliniyor
Herkes bunları bir-bir değerlendiriyor
 
 
“Gençlikte bir köprübaşı”, bizim için, mihenk taşı
Dünya-ahiret; denge taşı, muhabbetin, kilit taşı
Fukaranın ekmek-aşı, gençlere hem, yakut taşı
Destanların satırbaşı, makam-mevki köşe taşı
 
21-     
Mart 67 MTTB’ye Genel Başkan geliyor
Sovyetler; bu sıralar putlarla sergi açıyor
Lenin büstü İslâm’a toplu zarar veriyor
Gençlere emir verip büstü kaldırın diyor
 
22-     
Manevi değerlere bağlı gençler hedefliyor
Gençlik hareketleri sokaklarda ışkın veriyor
Bu en zor dönemlerde başkanlığı üstleniyor
Genç kanlar tazelenip “Şahlanış”la şahlanıyor 
 
23-     
Milli Türk Talebe Birliği’ni fethetmiş
Hakk ile hakikati adetâ perçinlemiş
Ülkenin her tarafında örgütlenmiş
Meyveleri bu gün bile toplanır olmuş
 
24-     
7 Eylül 1967 Öktem hezeyan kusuyor
Az bir zaman sonra leşiyle tabut geliyor
Kahraman Genel Başkan olayla ilgileniyor
Bu dinsizin namazın asla kılmayın diyor
 
25-     
Maltepe camisinden cenaze kaldırıldı
Alpartun ve güruhu orada hazırlandı
Müslümanlar olaydan silahla kovalandı
Milli şef o gün orda 31 Mart mırıldandı
 
 
Hayat çizgilerinizi, yazmak ile çizemem
Kurabildim mi? Bilmem, hayatınıza denklem
Evinizde bulunsun böyle değersiz amblem
Dâreyn hayatında, hiç görme sakın deprem
İsmin yâd olsun, unutulmasın; devr-i âlem
Vakar ve şerefine, dokunamasın nâ-mahrem
Bilinsin ki; seviyorum seni, işte Sana kasem
Methiyen defterlere dolsun getirsinler, kalem
Huzur, güven, sevgi, saygı, Senin için erdem
Torun, evlat, gururlansın, önlerinde görkem
Sana saygı az geliyor, güllerini bir-bir derem
Sayısızca eylemlerin, gençlere kaldı muhkem
Küçük gören vardır elbet, oldun bize, “Alem”
İşlerini aratmıyor, güzelliğin, nur-i mücessem[1]
Devlet, Meclis,  binalarında şeklin, mürtesem[2]
Fikirlerin herkes için ret olunmaz, müsellem[3]
Laikliği yeriyorsun, anayasamızda olmaz! İkilem
Seni üzen herkesin, yerleri olsun Cehennem
Zaten lazım onlara, amansız mekân Cuhnem[4]
Ömrün, güzellik dolu, bizlere de muhterem
Gönüller birbirine akarmış, Allâh-ü E’lem[5]
Îmân ile göçer isek, ne hoş olur, muhteşem
Şaban Günbey; yaptı belki birazcık, gözlem
Bundan öte hayatınız, benim için biraz mübhem
Nasîb oluna bize! Havz-ı Kevser’den Zemzem
Hakk indinde inşâallâh, İlâhî Huzûr’a erem
 
Türkiye Büyük / Millet Meclisi’nde / mükemmel bir / başaktörsün
Millet Meclisi’nde / laikler-e savaş açtın / mücahitsin / doruktasın
Mükemmel bir / mücâhitsin / mütedeyyin şahsiyetsin / muallimsin 
Başaktörsün / doruktasın / muallimsin / bizler için mükemmelsin
 
Türkiye Büyük / Millet Meclisi’nde / mükemmel bir / başaktörsün
Millet Meclisi’nde / laikler-e savaş açtın / mücahitsin / zirvedesin
Mükemmel bir / mücâhitsin / mütedeyyin şahsiyetsin / mütemmimsin 
Başaktörsün / zirvedesin / mütemmimsin / bizler için Kahramansın
 
Türkiye Büyük / Millet Meclisi’nde / mükemmel bir / başaktörsün
Millet Meclisi’nde / dinin için savaştın / mücahitsin / doruktasın
Mükemmel bir / mücâhitsin / mütedeyyin şahsiyetsin / duâyensin 
Başaktörsün / doruktasın / duâyensin / bizler için “Hayru’n-Nâs” sın
 
1-     Ey Allâhım! Senden başka İlâh yoktur.
2-     Ey Allâhım! Senden başka Ma’bûd yoktur.
3-     Ey Allâhım! Senden başka Maksûd yoktur.
4-     Ey Allâhım! Senden başka Mevcûd yoktur.
5-     Ey Allâhım! Senden başka Matlûb yoktur.
6-     Ey Allâhım! Senden başka Mahbûb yoktur.
YÂ RABBÎ! MAKSÛDUM (KASTIM, İSTEDİĞİM, HER ŞEYİM, ARZUM VE GÂYEM) SENSİN! SÂDECE VE SÂDECE SENİN RIZÂNI TALEB ETMEKTEYİM!

 


 
 


“ … Bunlar Allâh’ın koyduğu sınırlardır. Sakın bunları aşmayın. Allâh’ın koyduğu sınırları kim aşarsa, onlar zâlimlerin tâ kendileridir.”
 
(Bakara Sûresi, 2/229’dan)

﴿ ... وَمَنْ يُطِعِ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ فَازَ فَوْزًا عَظ۪يمًا
[سورة الأحزاب:٣٣/٧١]
 “ … Kim Allâh’a ve Rasûlü’ne itâat ederse, muhakkâk büyük bir başarıya ulaşmıştır.”
 
(Ahzâb Sûresi, 33/71’den)

























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder