18 Mayıs 2016 Çarşamba

....HAKK’A GİDEN KOCA ÇINAR --- ŞABAN GÜNBEY'DEN--- TBMM BAŞKANIMIZ İSMAİL KAHRAMAN'A 1


 
 


أَعُوذُ بِاللّٰهِ (الْعَظ۪يمِ وَبِوَجْهِهِ الْكَر۪يمِ وَسُلْطَانِهِ الْقَد۪يمِ) مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّج۪يمِ.

“Eûzü billâh’i- (l ‘azîm-i ve bi vechihi’l-kerîm-i ve sültânihi’l-kadîm-i) mine’ş-şeytâni’r-racîm.” = Allâh-ü Te’âlâ’nın huzûrundan kovulmuş olan Şeytân’ın şerrinden yine, saltanatı ezelî, vech-i yûce ve büyük olan, Allâh-ü Te’âlâ-yâ sığınırım.

رَبِّ يَسِّرْ وَلَا تُعَسِّرْ رَبِّ تَمِّمْ بِالْخَيْرِ، وَ بِه۪ نَسْتَع۪ينْ. (أٰم۪ينَ)

“Yâ Rabbî! Kolaylaştır, Zorlaştırma! İşimi Hayırla Sonuçlandır.” -Yalnız Senden Yardım Dilerim.-[1]

أَلْحَمْدُ لِلّٰهِ وَكَفٰى، وَالصَّلٰاةُ وَالسَّلٰامُ عَلَى النَّبِىِّ الْمُصْطَفٰى، وَعَلٰى أٰلِه۪ وَأَصْحَابِهِ الْكِرَامِ الشُّرَفَا.

§   El-Hamd-ü Lillâh-i Ve Kefâ,

§   Ve’salât-ü Ve’selâm-ü ‘Ale’n-Nebiyyi’l-Mustafâ,

§   Ve ‘Alâ êlihî Ve Eshâbihi’l-Kirâmi’ş-Şürefâ.

ü  Övülmeye lâyık olarak Allâh-ü Te’âlâ bize yeter...

ü  Salât-ü selâm seçilmiş olan O Nebî Muhammed Mustafâ sallellâh-ü ‘aleyh-i ve sellem’in üzerine olsun…

ü  Ve Yine; Salât-ü selâm O’nun yûce ve şerefli Âl-i’ne ve Eshâbı’na olsun…[2]

HALK’TAN ALIP, HAKK’A GİDEN KOCA ÇINAR


“Bilmek İstersen Seni, Can İçre Ara Cânı 


 

1-  
Yıl 1940 Rize’de, Mevla, bir evlat verdi
Babası adına: “İsmail Kahraman”, dedi
Okul çağı gelince, Karabük’e, yerleşti
İlk-Orta öğrenimi, başarıyla geçmişti
 
2-  
Hadîce’nin evlâdına, sıra-sıra, övgümüz var
Evleviyet annesine, demet-demet, duamız var
Çünkü bize emaneti, İslâm üzre, civânı var
Cemâlüllâh görmen için, için-için duamız var
3-  
Sen gülersen, gül açılır kışlar bile, yaz olur
Sen ağlarsan, çöller bile, karlı-karlı, dağ olur
Sohbetlerin, güzel sesin, aranır da, bal olur
Böyle bir civan-merdi, hangi ana doğurur
 
4-  
Kura-i Seb’a-ya, gezmek için inerdi
“Harmanın Düzü”nü herkes gibi severdi
“Suda, Öküz Yatağı” hayalini süslerdi
“Tulumpınar Köyü”ne öz vatanım derdi
 
5-  
Kalbinde İkizdere’nin hep hasreti var idi
İkizdere’nin ismi tarihte “Kura-i Seb’a” idi
Anlaşılsın işte bu isim “Yedi Pâre Köy” idi
Zaman zaman insanlara bu ismi va’z ederdi
 
6-  
Sorarsan O’na bu memleketini severmisin?
Yüzüne bakarak, der ki: “özlemimi bilir misin?”
Ağacında, taşında, göz izlerim görmezmisin?
Geçmiş hatıratlarımı, benimle yâd eder misin?
 
7-  
Merhum baba Kahraman’ın, hasenatı saklıdır
Ramazan aylarında, kumanyalar dağıtılır
Baba yolu doğrudur Kahraman’ca inanılır
Fakir ve fukaranın hakları Hak’ça ayrılır
 
8-  
1944’te Karabük’e taşındı, o günlerde
Okuluna başladı Demir Çelik Lisesi’nde
1958’de sevinçliydi İstanbul’a geldiğinde
Okumaya devam etti, Haydarpaşa Lisesi’nde
 
9-  
Merhum baba Kahraman ticaretle uğraşır
Kahraman’ın ifadesi; ana mesleğin anlatır
Mesleği; inşaattır, yap-sat işin başlatır
Bereketleri bir-bir, güzelce alkışlanır
 
10-     
Lise Öğrenimi Haydarpaşa’da bitti
İstanbul Üniversitesi’nde arkadaşları arttı
48. Dönemde MTTB’ye Genel Başkanlık yaptı
Hukuk Fakültesinde etrafa huzur saçtı
 
11-     
Hukuk okudu, ama mesleğinin peşinde
Hep ukde oldu yüreğine, olmadı akabinde
“Hâkim” diye anıldı hep, İkizdere yöresinde
Bu da güzel bir şey idi herkes onun peşinde
 
12-     
Fakülteyi bitirdi iki dava yürüttü
Biri İspirli kalfa, soyadı Arnavut’tu
Yanlışlığı düzelterek adaleti yürüttü
Kahraman soy ismi onun için baş üstü
 
13-     
Ailesi, avukatlık yapmasını istemez
İnanışta; vebâl vardır bu iş sugeçirmez
Öyle büyük vebal ki, kimseler taşıyamaz
Sonunda nefis var, ona zaten güvenilmez
 
14-     
Rüştü ağabey, 18 arkadaşla hafızlık yapar
Hafızlık yasak olmuş, jandarma talebe arar
Hafızlık öğrencileri bir-bir nöbete kalkar
Jandarmalar gelince, köşe bucak yer arar
 
15-     
Zorlanıyor milletimiz, dinden çıkarılmaya
Ezan, Kur’ân yasaklandı, dinsizliği yaymaya
Her kesimi çağırıyor, tarihini anlamaya
Allah için, Ku’ân için, son nefeste inanmaya
 
16-     
1950’de Demokrat Parti, galip geldi
Müslümanlar uyanarak biraz, kendine geldi
Ezan Arapça okundu, kulakların pasın sildi
Kahraman olayları, izah ederek geldi
 
17-     
1960’ta askeri darbe, hainlikler peşinde
“Cebri gelmek” lazım, bu işler sayesinde
1916 gençlik örgütü, ‘solcuların’ elinde
Sandığa saygı yok, dernek lazım vaktinde
 
18-     
Cemiyetleri dernekleri bağlayalım, hak için
İşleri düzeltelim, güzel işlesin, hukuk için
Hukuk Fakültesi Talebe Cemiyeti, vakar için
Kahraman’ın anıları biter mi hiç? Allah için
 
19-     
Zihninde doktorluk, tercih sırası uymuyor
“Seneye nasıl olsa tıbbiye olacak” diyor
Olmayınca, tevekkülle “bu iş kaderdir” diyor
Arkadaşları O’na Sen “avukatsın” diyor
 
20-     
Sosyal kişiliği ile hep ön plana çıkıyor
Vakıf, birlik, talebe, sıra-sıra geliyor
“Talebe Cemiyeti Başkanlığı” biliniyor
Herkes bunları bir-bir değerlendiriyor
 
 
“Gençlikte bir köprübaşı”, bizim için, mihenk taşı
Dünya-ahiret; denge taşı, muhabbetin, kilit taşı
Fukaranın ekmek-aşı, gençlere hem, yakut taşı
Destanların satırbaşı, makam-mevki köşe taşı
 
21-     
Mart 67 MTTB’ye Genel Başkan geliyor
Sovyetler; bu sıralar putlarla sergi açıyor
Lenin büstü İslâm’a toplu zarar veriyor
Gençlere emir verip büstü kaldırın diyor
 
22-     
Manevi değerlere bağlı gençler hedefliyor
Gençlik hareketleri sokaklarda ışkın veriyor
Bu en zor dönemlerde başkanlığı üstleniyor
Genç kanlar tazelenip “Şahlanış”la şahlanıyor 
 
23-     
Milli Türk Talebe Birliği’ni fethetmiş
Hakk ile hakikati adetâ perçinlemiş
Ülkenin her tarafında örgütlenmiş
Meyveleri bu gün bile toplanır olmuş
 
24-     
7 Eylül 1967 Öktem hezeyan kusuyor
Az bir zaman sonra leşiyle tabut geliyor
Kahraman Genel Başkan olayla ilgileniyor
Bu dinsizin namazın asla kılmayın diyor
 
25-     
Maltepe camisinden cenaze kaldırıldı
Alpartun ve güruhu orada hazırlandı
Müslümanlar olaydan silahla kovalandı
Milli şef o gün orda 31 Mart mırıldandı
 
26-     
1968 Beyazıt’ta MTTB bir gösteri yapıyor
“Komünizmi Tel’in Mitingi” ismini taşıyor
Kahraman başkan, gençleri canlandırıyor
Din düşmanlarına daim, saldıkça saldırıyor
 
27-     
Ağustos 1968 Beyazıt, coşkuyla canlandı
Başkan Kahraman, kükredi heyecanlandı
Gençliğe asırlık bir ilke daha hazırlandı
“Komünizme dur” dedi, fermanı yayınlandı
 
28-     
Şubat 1969: yürekler; aşkla şevkle vuruyor
“Bayrağa Saygı Mitingi”  düzenlemiş duruyor
Komünistler korkudan, devamlı ürperiyor
Komünistler; “Kanlı Pazar” yaftası uyduruyor 
 
29-     
Ömrünü Hakka ve hakikate vakfeyleymiş
Fatih Sultan “Vakfiyesi”ni unutmayız demiş
“Ayasofya’da Âyin” hevesleri, boş demiş
Ayasofya’da ilk namazı arkadaşlarıyla kılmış
 
30-     
1960 ve 70’li yıllar MTTB şaha kalkar
Komünizme karşı mücadeleler artar
Davamız; Kıbrıs için, mitingler katar-katar
Merdânece olayları, tarihe sayfa yapar
 
31-     
“Meydan Gazetesi”nde Ö. Şahin, yazıyor
Kahraman’ın hayatından kesitleri çiziyor
Direklere kızıl bayrak, hoyratça çekiliyor
İndirerek kızılları, Türk Bayrağı dikiliyor
 
32-     
MTTB Okul oldu, gençliğe salih amel öğretti
Tayyip Erdoğan, gibi isimler buralarda yetişti
Gül, Atalay, Dinçer, Coşkun sadece birer esinti
1969’da Kahraman, MTTB’deki görevini devretti
 
33-     
Zalim Rusya, ABD, dünyayı sömürüyor
Komünizmi, Batı’yı Müslümanlar görüyor
İslam’ca bir dünyayı, Allah bize emrediyor
Üç kıta da, denizlerde, hükmü ifa ettik diyor
 
34-     
Papa 6. Paul Ayasofya’ya gidiyor
Bu hain artık haddin bilecek diyor
Tarihe kalın çizgi, özellikle çiziyor?
“Ayasofya Cami’dir” sözü, zincirleri kırıyor
 
35-     
1967’de Papa 6. Paul Türkiye’ye gelmiş
Müze Ayasofya’yı gezerken dua etmiş
Bilemeyiz kendince kimlere mesaj vermiş
Kahraman, cevabını, “toplu namaz” kılarak vermiş
 
36-     
Kahraman’ın dilinden; arz edeyim olayı
“Camii oldu bize, dede mirasından dolayı
Orada namaz kılacağız, var mı? Kabadayı
Dediğimizi de yaptık var mı başka kolayı
 
37-     
Hatice Babacan adı, ilâhiyatta duyulur
Başörtüsü yüzünden derslerinden kovulur
Gayri dayanmaz yürek, hemen işe koyulur
Zalimlerin hasmıdır o, mazlumları savunur
 
38-     
Liderlik fıtrattandır, böyle bilinmez mi?
Bu işe karşı gelmek, derhal gerekmez mi?
Âl-i cenâp bu işler, baş-tâcı edilmez mi?
68 Gün eylem, hippilere[3] yetmez mi?
 
39-     
İşçi Partisi “Diriliş Mitingi” düzenlemiş
“Diriliş değil ölüm, sakın kanmayın” demiş
Deli-kanlı gençlere: “Hazır ol!” emri vermiş
“Şahlanış Mitingi” âcilen başlasın demiş
 
40-     
“Şahlanış Mitingi” yurda tarih yazdırdı
Müslüman gençler derhal hazırlandı
O mekânda “Fikri İkaz” raflara kaldırıldı
“Fiili İkaza” geçmek, ittifakla imzalandı
 
 
“Gençlikte bir köprübaşı”, bizim için, mihenk taşı
Dünya-ahiret; denge taşı, muhabbetin, kilit taşı
Fukaranın ekmek-aşı, gençlere hem, yakut taşı
Destanların satırbaşı, makam-mevki köşe taşı
 
41-     
İş hayatı türlüce bereketler saçıyor
Sanayi ticaret helâl, başın aldı gidiyor
Çalışma Bakanlığı Müşavirin arıyor
Kahraman’a sen gel; olmalısın burda diyor
 
42-     
Tarih 1974 şanlı asker tarihe nakışları çiziyor
Necmettin Erbakan, “Kıbrıs’ı alın” emri veriyor
Dünya artık bilmeli zalimler hesaba çekiliyor
“Kıbrıs Barış Harekâtın”ı Semih Sancar yapıyor
 
43-     
Millî Nizam Partisi’nin çalışmalarına katıldı
Milli Selâmet Partisi’nden Rize’ye aday alındı
Şimdilik olmadı çünkü fitne körükleri yandı
1977 seçimlerinde basiret Rizeliye bağlandı
 
44-     
Kahpe Yunan Kıbrıs’a askerleri çıkarmış
Kahraman duramaz ki, işe derhal başlamış
1969’da tarih sayfalarına nakışları işlemiş
160 Gönüllü genç, Yunan sınırına dayanmış
“Kıbrıs Harp Gönüllüleri Öncüleri” unutulmamış
 
45-     
Abdullah Gül! MTTB kurul üyesi oldu
Erdoğan MTTB Tesisler müdürü oldu
74’te Kahraman, Bakan’a danışman oldu
Çalışma faaliyeti haz ve huzurun buldu
 
46-     
“Birlik Vakfı” heyeti başkanını bakıyor
Kahraman yıldız gibi zahiren parıldıyor
Şanlı “Vakıf Adamı”, “Birlik Vakfın” kuruyor
Muhtaçların sevinçleri yüzlerinde okunuyor
 
47-     
Önce yenge ölümü, hazır değil gibiydi
Annesini kaybetti, canı yanmış biriydi
Babasının ölümü, musibetler gibiydi
Ağabeyi ölünce, ıssız kalmış gibiydi
“Hüzün Yılı” yarasına çare olmuş gibiydi
 
48-     
Her işe başlarken biz; söylüyoruz, Bismillâh
Dilimizin zikridir her dâim, Lâ İlâhe İllellâh
Cenazemiz olur ise gideriz O’na, İnnâ Lillâh
Kötülüklerin def’i için söyleriz, Hasbüne’l-lâh
 
49-     
Hazreti Muhammed’i hayatta örnek aldı
Kur’ân Sünneti bilir, daha geri ne kaldı?
Onun hayatında da nice ibretler vardı
Ölümleri peş-peşe, başın dertlere saldı
 
50-     
29 Mayıs 1985 faaliyete, başladı
İslâmın ruhunu, hep birlikte taçladı
Karşı gelen herkesin, ümidini haşladı
İhtiyacı olanlara yardımını yolladı
 
51-     
Mayıs 1985’te, Heyet Başkanı seçildi
Aralık 1994’de, başka bir vakfa geçildi
“Gönüllü Teşekküller Vakfı” na geçildi
Üyeliği yapıldı, burada da başkan seçildi
 
52-     
Gece-gündüz demeden hep çalışıyor
2009’da “Vakıf İnsan” ödülünü alıyor
Heyecanı, dem be dem iştiyakla artıyor
Daha nice hizmetler kendisini, bekliyor
 
53-     
“Türkiye Milli Kültür Vakfı” na minnettarız
Hiç durmadan leyl-nehâr çalışır-çabalarız
“Fahri Doktor” unvanı verdi, unutamayız
Yalova Üniversitesi’ne de, teşekkür ederiz
 
54-     
“Ticaret Üniversitesi” nde heyet üyeliği yaptı 
“İlim Yayma Vakfı” nın gücüne güç kattı
“Mütevelli Heyetin” de noksanlıkları kapattı
“İlim Yayma Cemiyetinde istişare” ye baktı
 
55-     
Bi-hamdillâh ki istişareleri hoş gösterdi, Hâlık
Her ne söz söylediyse kabullenildi, çünkü sâdık
“İş Dünyası Vakfı’nın Kurul Üyeliği” ne lâyık
Sonunda bu da oldu, iş dünyası ayık-uyanık
 
56-     
1995-99 Milletvekilliği seçimleri yaklaşır
Refah Partisinden aday-adaylığı açıklanır
20-21. Dönemler Milletvekilliği, hakkını tanır[4]
“Grup Başkan Vekilliğin” de gerekiyor çok sabır
 
57-     
“Anayasa Komisyonu” nda olayları izliyor
“Milli Eğitimi” her zaman çok gözetliyor
“Gençlik ve Spor Komisyonu” adeta uyuyor
Gelerek hepsine, uykudan uyanın diyor
 
58-     
Üstümüzden geçen boran, kış oldu
Kuşların feryadı koca bir, çığlık oldu
Seher vakti, rüyalarımız ne güzel oldu
Kahraman, kültürümüze bir, “Bakan” oldu
 
59-     
Rize’ye, “Kültür Merkezi” nin temelin attı
Erdoğan açılışıyla Rize’ye sevinç kattı
Vefası; Kültür Merkezi’ne ismini kazıttı
Kültür Merkezi’nin isminle şerefi arttı
 
60-     
Herkes haddini bilecek, kuru-sıkı sallamak yok
O’nunla kimse atışamaz; fitneleri ballamak yok
Medyalarda kükreyip te; milleti kandırmak yok
Bakanlığa adam geldi; yalan, riya, gösteriş yok
 
 
“Gençlikte bir köprübaşı”, bizim için, mihenk taşı
Dünya-ahiret; denge taşı, muhabbetin, kilit taşı
Fukaranın ekmek-aşı, gençlere hem, yakut taşı
Destanların satırbaşı, makam-mevki köşe taşı
 
61-     
Merhum Necmettin Erbakan, milleti için çalışır
1996-1997’de millet, milli kültüründe buluşur
Refah-Yol Hükümeti, fitnelerle, fesatlarla uğraşır
Kültür Bakanı; Kahraman’ca soysuzlarla savaşır
 
62-     
15 Temmuz 1996 geziniyordu bir ara
Kalbi cız dedi, vurdu yüreğine yara
Taksimin göbeğine bakınıyordu ara-ara
Nerde Cami diyerek? Haykırıyor! Nara-nara
 
63-     
Bu sorumluluğun, birçok yönünü bilir
İsmail Kahraman, İstanbul’da sevilir
Ne de güzel söylemiş, böyle dosta güvenilir
“Taksimimiz inşallah bu ayıptan kurtarılır”
 
64-     
Taksime Camii izni, Ocak 97’de çıkmamış!
Bakanın her kararında, karşıtlığı bırakmamış!
Kim bu küstah Semavi, Eyice yolda gitmemiş!
Kahraman Bakanımız; tekmeyle “Yallah” demiş
 
65-     
“Sanat için sanat” söylemine meydan okur
“Sanat halk içindir” diye ferman buyurur
Davadan el çekmek yok, gerçek olan budur
Kültür yobazlarının ölüm salâsın okur
 
66-     
Sözde sanatçı imiş cazcı-popçu gürûhlar
Başka fikirleri beğenmez akılsız mecrûhlar[5]
Yabancı kültürüne tapıyor çirkin rûhlar
İşte bütün bunları, İslâm Dini mekruhlar
 
67-     
Yavuz Sultan Selim Han, Mısır seferinde idi
Peygamberlere ait emanetler ciğerleri deldi
Muhammed Mustafa’ya’ salat-ü selam getirdi
Rahmet Peygamberinin emanetlerini alıp geldi
 
68-     
Yavuz Sultan Selim, Mısır seferinden gelir
Beraberinde, mübarek Hırka-i Saadet’i getirir
Yanında “Makam Odası” na edeplice yerleştirir
Hafızlara; 24 saat Ku’ân Kıraati’ni, emir verir
 
69-     
Yavuz Sultan Selim teslim alır Hilafeti
Topkapı Sarayı’nda kutsalın emaneti
24 saat orda başlatmış Ku’rânın kıraati
Mevla’mız an be an gönderir bereketi
 
70-     
Hırka-i Saadet’te gümüş sanduka Hırka
Altın çekmece anahtarı padişaha bırakıla
Vazıfeler veriliyor Yavuz Sultan Selim Han’a
Halife Abdülmecid bu ananeyi devam kıla
 
71-     
Padişah kilitleri açar, Hırka göze nur saçar
Bütün Hâzırûn bir-bir ellerin semaya açar
Padişah Kıraat için Kur’ân sayfaların açar
Hâfızlar, Müezzinler Kur’ân-la neşe saçar
 
72-     
Hafızları kesintisiz, vecd ile hatimleri indirir
600 sahifelik Mübîn Kur’ân bir günde bitirilir
Ertesi gün tekrar baştan devr-ü devam ettirilir
Yılın günler adedince hatim Hakk’a arz edilir
 
73-     
Her yapılan adetleri gençliğime saymak gerek
Ramazan Ayı’nın 15’inde ziyareti bilmek gerek
Padişah, Sadrazam, Şeyhü’l-İslâm ziyaretleri gerek
Bütün devlet erkânını o yerlerde görmek gerek
 
74-     
Yeryüzünde emsali yok böyle güzel uygulama
Hak’tan bize hediyedir neden böyle sorgulama
Sen de ziyarette bulun, gerek sana ululama
Kim menfi davranırsa sakın onu doğrulama
 
75-     
Topkapı Saray-ı Hümâyûn dile geldi
Can, “Hırka-i Saadet Dairesi” cûşa geldi
An be ân, Kelâm-ü Kadîm, okuna geldi
Peygamber sevgisi gönüllere işlendi
 
76-     
Temmuz 1518′de, Halifelik ilgâsı için
Asırlardır mülk ü milletin selâmeti için
Bu güzîde ef’âl sadece Rızâ-i Rahmân için
Yapılır ola geldi herkes bilsin Allah için
 
77-     
Geliyordu bu âdet 3 Mart 1924 gününe kadar
Allâh’ın sesi niçin susar, anlamak akla zarar
Akıllar tutuluyor bu ne biçim vahim karar 
Sebep olanlara beddualarımız, akar da akar
 
78-     
Zû’l-Celâl’in Kahhâr ismi, hep onlarla olsun
Kabirleri mekânları, cehennem ateşiyle dolsun
Güneş yüzü görmesinler, nesilleri kurusun
Zebaniler, yılan-çıyan, onların bekçisi olsun
 
79-     
Âkif’in; “Koca-karı ile Ömer” şiirini okuyun
Keşke tevbe etseydiniz azıcık yüzükoyun
“Kahretsin an-karîb Allah!”,[6] bu sözleri duyun
“Yakında râyet-i ikbâli ser-nigûn[7] olsun...”
Onlar; “belâsını” âhirette “isterim bulsun!”
 
80-     
Bu güzide âdetimiz geceleri kesiliyor
Filiz Çağman müdür hezeyanlar kusuyor
Müsteşar Mustafa İsen CD hiç yakışmıyor
1996 Yılında Kahraman Bakan geliyor
 
 
“Gençlikte bir köprübaşı”, bizim için, mihenk taşı
Dünya-ahiret; denge taşı, muhabbetin, kilit taşı
Fukaranın ekmek-aşı, gençlere hem, yakut taşı
Destanların satırbaşı, makam-mevki köşe taşı
 



[1] (Âmîn!) (Hadîs-i Şerîf.)
[2] قطر الندى و بل الصدى ــ ابن هشام ــ بيروت ــ  (Katru’n-Nedâ ve Bellü’s-Sadâ), S: 5, İbn-i Hişâmi’l-Ensârî, 1. Baskı, Beyrut, 2002.
[3] Hippi yaşam tarzı: Dünyanın, üzerindeki tüm bitki, hayvan ve insanlara ait olduğunu kabul eden bir görüştür. Kendilerine asla sınır koymayan, var olan tüm yetkilileri reddeden bir hayatı savunan harekettir.
[4] Haktanır: Herkesin hakkını gözeten (kimse), hakşinas.
[5] Mecrûh: Yaralı, yaralanmış.
[6] Kahretsin an-karîb Allâh: Allâh tez zamanda kahretsin.
[7] Râyet-i ikbâli ser-nigûn olsun: İkbâl (gelecek) sancağı tersine dönsün.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder