26 Mayıs 2016 Perşembe

--- ... HALK’TAN ALIP, HAKK’A GİDEN KOCA ÇINAR --- ŞABAN GÜNBEY'DEN TBMM BAŞKANIMIZ İSMAİL KAHRAMAN'A --- 51-75

--- ... HALK’TAN ALIP, HAKK’A GİDEN KOCA ÇINAR --- ŞABAN GÜNBEY'DEN TBMM BAŞKANIMIZ İSMAİL KAHRAMAN'A --- 51-75
--- ... HALK’TAN ALIP, HAKK’A GİDEN KOCA ÇINAR --- ŞABAN GÜNBEY'DEN TBMM BAŞKANIMIZ İSMAİL KAHRAMAN'A --- 51-75


HALK’TAN ALIP, HAKK’A GİDEN KOCA ÇINAR

“Bilmek İstersen Seni, Can İçre Ara Cânı 

 
51-     
Mayıs 1985’te, Heyet Başkanı seçildi
Aralık 1994’de, başka bir vakfa geçildi
“Gönüllü Teşekküller Vakfı” na geçildi
Üyeliği yapıldı, burada da başkan seçildi
 
52-     
Gece-gündüz demeden hep çalışıyor
2009’da “Vakıf İnsan” ödülünü alıyor
Heyecanı, dem be dem iştiyakla artıyor
Daha nice hizmetler kendisini, bekliyor
 
53-     
“Türkiye Milli Kültür Vakfı” na minnettarız
Hiç durmadan leyl-nehâr çalışır-çabalarız
“Fahri Doktor” unvanı verdi, unutamayız
Yalova Üniversitesi’ne de, teşekkür ederiz
 
54-     
“Ticaret Üniversitesi” nde heyet üyeliği yaptı 
“İlim Yayma Vakfı” nın gücüne güç kattı
“Mütevelli Heyetin” de noksanlıkları kapattı
“İlim Yayma Cemiyetinde istişare” ye baktı
 
55-     
Bi-hamdillâh ki istişareleri hoş gösterdi, Hâlık
Her ne söz söylediyse kabullenildi, çünkü sâdık
“İş Dünyası Vakfı’nın Kurul Üyeliği” ne lâyık
Sonunda bu da oldu, iş dünyası ayık-uyanık
 
56-     
1995-99 Milletvekilliği seçimleri yaklaşır
Refah Partisinden aday-adaylığı açıklanır
20-21. Dönemler Milletvekilliği, hakkını tanır[1]
“Grup Başkan Vekilliğin” de gerekiyor çok sabır
 
57-     
“Anayasa Komisyonu” nda olayları izliyor
“Milli Eğitimi” her zaman çok gözetliyor
“Gençlik ve Spor Komisyonu” adeta uyuyor
Gelerek hepsine, uykudan uyanın diyor
 
58-     
Üstümüzden geçen boran, kış oldu
Kuşların feryadı koca bir, çığlık oldu
Seher vakti, rüyalarımız ne güzel oldu
Kahraman, kültürümüze bir, “Bakan” oldu
 
59-     
Rize’ye, “Kültür Merkezi” nin temelin attı
Erdoğan açılışıyla Rize’ye sevinç kattı
Vefası; Kültür Merkezi’ne ismini kazıttı
Kültür Merkezi’nin isminle şerefi arttı
 
60-     
Herkes haddini bilecek, kuru-sıkı sallamak yok
O’nunla kimse atışamaz; fitneleri ballamak yok
Medyalarda kükreyip te; milleti kandırmak yok
Bakanlığa adam geldi; yalan, riya, gösteriş yok
 
 
“Gençlikte bir köprübaşı”, bizim için, mihenk taşı
Dünya-ahiret; denge taşı, muhabbetin, kilit taşı
Fukaranın ekmek-aşı, gençlere hem, yakut taşı
Destanların satırbaşı, makam-mevki köşe taşı
 
61-     
Merhum Necmettin Erbakan, milleti için çalışır
1996-1997’de millet, milli kültüründe buluşur
Refah-Yol Hükümeti, fitnelerle, fesatlarla uğraşır
Kültür Bakanı; Kahraman’ca soysuzlarla savaşır
 
62-     
15 Temmuz 1996 geziniyordu bir ara
Kalbi cız dedi, vurdu yüreğine yara
Taksimin göbeğine bakınıyordu ara-ara
Nerde Cami diyerek? Haykırıyor! Nara-nara
 
63-     
Bu sorumluluğun, birçok yönünü bilir
İsmail Kahraman, İstanbul’da sevilir
Ne de güzel söylemiş, böyle dosta güvenilir
“Taksimimiz inşallah bu ayıptan kurtarılır”
 
64-     
Taksime Camii izni, Ocak 97’de çıkmamış!
Bakanın her kararında, karşıtlığı bırakmamış!
Kim bu küstah Semavi, Eyice yolda gitmemiş!
Kahraman Bakanımız; tekmeyle “Yallah” demiş
 
65-     
“Sanat için sanat” söylemine meydan okur
“Sanat halk içindir” diye ferman buyurur
Davadan el çekmek yok, gerçek olan budur
Kültür yobazlarının ölüm salâsın okur
 
66-     
Sözde sanatçı imiş cazcı-popçu gürûhlar
Başka fikirleri beğenmez akılsız mecrûhlar[2]
Yabancı kültürüne tapıyor çirkin rûhlar
İşte bütün bunları, İslâm Dini mekruhlar
 
67-     
Yavuz Sultan Selim Han, Mısır seferinde idi
Peygamberlere ait emanetler ciğerleri deldi
Muhammed Mustafa’ya’ salat-ü selam getirdi
Rahmet Peygamberinin emanetlerini alıp geldi
 
68-     
Yavuz Sultan Selim, Mısır seferinden gelir
Beraberinde, mübarek Hırka-i Saadet’i getirir
Yanında “Makam Odası” na edeplice yerleştirir
Hafızlara; 24 saat Ku’ân Kıraati’ni, emir verir
 
69-     
Yavuz Sultan Selim teslim alır Hilafeti
Topkapı Sarayı’nda kutsalın emaneti
24 saat orda başlatmış Ku’rânın kıraati
Mevla’mız an be an gönderir bereketi
 
70-     
Hırka-i Saadet’te gümüş sanduka Hırka
Altın çekmece anahtarı padişaha bırakıla
Vazıfeler veriliyor Yavuz Sultan Selim Han’a
Halife Abdülmecid bu ananeyi devam kıla
 
71-     
Padişah kilitleri açar, Hırka göze nur saçar
Bütün Hâzırûn bir-bir ellerin semaya açar
Padişah Kıraat için Kur’ân sayfaların açar
Hâfızlar, Müezzinler Kur’ân-la neşe saçar
 
72-     
Hafızları kesintisiz, vecd ile hatimleri indirir
600 sahifelik Mübîn Kur’ân bir günde bitirilir
Ertesi gün tekrar baştan devr-ü devam ettirilir
Yılın günler adedince hatim Hakk’a arz edilir
 
73-     
Her yapılan adetleri gençliğime saymak gerek
Ramazan Ayı’nın 15’inde ziyareti bilmek gerek
Padişah, Sadrazam, Şeyhü’l-İslâm ziyaretleri gerek
Bütün devlet erkânını o yerlerde görmek gerek
 
74-     
Yeryüzünde emsali yok böyle güzel uygulama
Hak’tan bize hediyedir neden böyle sorgulama
Sen de ziyarette bulun, gerek sana ululama
Kim menfi davranırsa sakın onu doğrulama
 
75-     
Topkapı Saray-ı Hümâyûn dile geldi
Can, “Hırka-i Saadet Dairesi” cûşa geldi
An be ân, Kelâm-ü Kadîm, okuna geldi
Peygamber sevgisi gönüllere işlendi
 
 
Hayat çizgilerinizi, yazmak ile çizemem
Kurabildim mi? Bilmem, hayatınıza denklem
Evinizde bulunsun böyle değersiz amblem
Dâreyn hayatında, hiç görme sakın deprem
İsmin yâd olsun, unutulmasın; devr-i âlem
Vakar ve şerefine, dokunamasın nâ-mahrem
Bilinsin ki; seviyorum seni, işte Sana kasem
Methiyen defterlere dolsun getirsinler, kalem
Huzur, güven, sevgi, saygı, Senin için erdem
Torun, evlat, gururlansın, önlerinde görkem
Sana saygı az geliyor, güllerini bir-bir derem
Sayısızca eylemlerin, gençlere kaldı muhkem
Küçük gören vardır elbet, oldun bize, “Alem”
İşlerini aratmıyor, güzelliğin, nur-i mücessem[3]
Devlet, Meclis,  binalarında şeklin, mürtesem[4]
Fikirlerin herkes için ret olunmaz, müsellem[5]
Laikliği yeriyorsun, anayasamızda olmaz! İkilem
Seni üzen herkesin, yerleri olsun Cehennem
Zaten lazım onlara, amansız mekân Cuhnem[6]
Ömrün, güzellik dolu, bizlere de muhterem
Gönüller birbirine akarmış, Allâh-ü E’lem[7]
Îmân ile göçer isek, ne hoş olur, muhteşem
Şaban Günbey; yaptı belki birazcık, gözlem
Bundan öte hayatınız, benim için biraz mübhem
Nasîb oluna bize! Havz-ı Kevser’den Zemzem
Hakk indinde inşâallâh, İlâhî Huzûr’a erem
 
 
“Gençlikte bir köprübaşı”, bizim için, mihenk taşı
Dünya-ahiret; denge taşı, muhabbetin, kilit taşı
Fukaranın ekmek-aşı, gençlere hem, yakut taşı
Destanların satırbaşı, makam-mevki köşe taşı
 
Türkiye Büyük / Millet Meclisi’nde / mükemmel bir / başaktörsün
Millet Meclisi’nde / laikler-e savaş açtın / mücahitsin / doruktasın
Mükemmel bir / mücâhitsin / mütedeyyin şahsiyetsin / muallimsin 
Başaktörsün / doruktasın / muallimsin / bizler için mükemmelsin
 
Türkiye Büyük / Millet Meclisi’nde / mükemmel bir / başaktörsün
Millet Meclisi’nde / dinsizler-e savaş açtın / mücahitsin / doruktasın
Mükemmel bir / mücâhitsin / mütedeyyin şahsiyetsin / muallimsin 
Başaktörsün / doruktasın / muallimsin / bizler için mükemmelsin
 
Türkiye Büyük / Millet Meclisi’nde / mükemmel bir / başaktörsün
Millet Meclisi’nde / laikler-e savaş açtın / mücahitsin / zirvedesin
Mükemmel bir / mücâhitsin / mütedeyyin şahsiyetsin / mütemmimsin 
Başaktörsün / zirvedesin / mütemmimsin / bizler için Kahramansın
 
Türkiye Büyük / Millet Meclisi’nde / mükemmel bir / başaktörsün
Millet Meclisi’nde / dinin için savaştın / mücahitsin / doruktasın
Mükemmel bir / mücâhitsin / mütedeyyin şahsiyetsin / duâyensin 
Başaktörsün / doruktasın / duâyensin / bizler için “Hayru’n-Nâs” sın
 
1-     Ey Allâhım! Senden başka İlâh yoktur.
2-     Ey Allâhım! Senden başka Ma’bûd yoktur.
3-     Ey Allâhım! Senden başka Maksûd yoktur.
4-     Ey Allâhım! Senden başka Mevcûd yoktur.
5-     Ey Allâhım! Senden başka Matlûb yoktur.
6-     Ey Allâhım! Senden başka Mahbûb yoktur.
YÂ RABBÎ! MAKSÛDUM (KASTIM, İSTEDİĞİM, HER ŞEYİM, ARZUM VE GÂYEM) SENSİN! SÂDECE VE SÂDECE SENİN RIZÂNI TALEB ETMEKTEYİM!
 
 
 
 
 
 
“ … Bunlar Allâh’ın koyduğu sınırlardır. Sakın bunları aşmayın. Allâh’ın koyduğu sınırları kim aşarsa, onlar zâlimlerin tâ kendileridir.”
 
(Bakara Sûresi, 2/229’dan)
﴿ ... وَمَنْ يُطِعِ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ فَازَ فَوْزًا عَظ۪يمًا
[سورة الأحزاب:٣٣/٧١]
 “ … Kim Allâh’a ve Rasûlü’ne itâat ederse, muhakkâk büyük bir başarıya ulaşmıştır.”
 
(Ahzâb Sûresi, 33/71’den)
 


[1] Haktanır: Herkesin hakkını gözeten (kimse), hakşinas.
[2] Mecrûh: Yaralı, yaralanmış.
[3] Nur-i Mücessem: Çok parlak ve güzel olan. Canlı kılığına girmiş gibi olan nur. 
[4] Mürtesem: (Resm. den) Resmolunmuş. Resimlenmiş.
[5] Müsellem (e): (Selm. den) Teslim olunmuş olan, doğruluğu şeksiz kabul edilen. Herkes tarafından kabul edilip emniyet ve itimat edilen. Tasdik edilip inkâr edilmeyen. Ayıplardan teberri olunmuş.
[6] Cuhnem: Cehennem tabakası.
[7] Allâh-ü E’lem: Allâh-ü Te’âlâ bilir ki.
























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder