--- ... HALK’TAN ALIP, HAKK’A GİDEN KOCA ÇINAR --- ŞABAN GÜNBEY'DEN TBMM BAŞKANIMIZ İSMAİL KAHRAMAN'A --- 51-75
HALK’TAN ALIP, HAKK’A GİDEN KOCA ÇINAR
“Bilmek İstersen Seni, Can İçre Ara Cânı”
HALK’TAN ALIP, HAKK’A GİDEN KOCA ÇINAR
“Bilmek İstersen Seni, Can İçre Ara Cânı”
51-
|
Mayıs 1985’te, Heyet Başkanı seçildi
Aralık 1994’de, başka bir vakfa geçildi
“Gönüllü Teşekküller Vakfı” na geçildi
Üyeliği yapıldı, burada da başkan seçildi
|
52-
|
Gece-gündüz demeden hep çalışıyor
2009’da “Vakıf İnsan” ödülünü alıyor
Heyecanı, dem be dem iştiyakla artıyor
Daha nice hizmetler kendisini, bekliyor
|
53-
|
“Türkiye
Milli Kültür Vakfı” na minnettarız
Hiç
durmadan leyl-nehâr çalışır-çabalarız
“Fahri
Doktor” unvanı verdi, unutamayız
Yalova
Üniversitesi’ne de, teşekkür ederiz
|
54-
|
“Ticaret Üniversitesi” nde heyet üyeliği
yaptı
“İlim Yayma Vakfı” nın gücüne güç kattı
“Mütevelli Heyetin” de noksanlıkları kapattı
“İlim Yayma Cemiyetinde istişare” ye baktı
|
55-
|
Bi-hamdillâh
ki istişareleri hoş gösterdi, Hâlık
Her
ne söz söylediyse kabullenildi, çünkü sâdık
“İş
Dünyası Vakfı’nın Kurul Üyeliği” ne lâyık
Sonunda
bu da oldu, iş dünyası ayık-uyanık
|
56-
|
1995-99 Milletvekilliği seçimleri yaklaşır
Refah Partisinden aday-adaylığı açıklanır
20-21. Dönemler Milletvekilliği, hakkını tanır[1]
“Grup Başkan Vekilliğin” de gerekiyor çok
sabır
|
57-
|
“Anayasa
Komisyonu” nda olayları izliyor
“Milli
Eğitimi” her zaman çok gözetliyor
“Gençlik
ve Spor Komisyonu” adeta uyuyor
Gelerek
hepsine, uykudan uyanın diyor
|
58-
|
Üstümüzden geçen boran, kış oldu
Kuşların feryadı koca bir, çığlık oldu
Seher vakti, rüyalarımız ne güzel oldu
Kahraman, kültürümüze bir, “Bakan” oldu
|
59-
|
Rize’ye,
“Kültür Merkezi” nin temelin attı
Erdoğan
açılışıyla Rize’ye sevinç kattı
Vefası;
Kültür Merkezi’ne ismini kazıttı
Kültür
Merkezi’nin isminle şerefi arttı
|
60-
|
Herkes haddini bilecek, kuru-sıkı sallamak
yok
O’nunla kimse atışamaz; fitneleri ballamak
yok
Medyalarda kükreyip te; milleti kandırmak
yok
Bakanlığa adam geldi; yalan, riya, gösteriş
yok
|
|
“Gençlikte bir
köprübaşı”, bizim için, mihenk taşı
Dünya-ahiret; denge
taşı, muhabbetin, kilit taşı
Fukaranın ekmek-aşı,
gençlere hem, yakut taşı
Destanların
satırbaşı, makam-mevki köşe taşı
|
61-
|
Merhum Necmettin Erbakan, milleti için
çalışır
1996-1997’de millet, milli kültüründe
buluşur
Refah-Yol Hükümeti, fitnelerle, fesatlarla
uğraşır
Kültür Bakanı; Kahraman’ca soysuzlarla
savaşır
|
62-
|
15
Temmuz 1996 geziniyordu bir ara
Kalbi
cız dedi, vurdu yüreğine yara
Taksimin
göbeğine bakınıyordu ara-ara
Nerde
Cami diyerek? Haykırıyor! Nara-nara
|
63-
|
Bu sorumluluğun, birçok yönünü bilir
İsmail Kahraman, İstanbul’da sevilir
Ne de güzel söylemiş, böyle dosta güvenilir
“Taksimimiz inşallah bu ayıptan kurtarılır”
|
64-
|
Taksime
Camii izni, Ocak 97’de çıkmamış!
Bakanın
her kararında, karşıtlığı bırakmamış!
Kim
bu küstah Semavi, Eyice yolda gitmemiş!
Kahraman
Bakanımız; tekmeyle “Yallah” demiş
|
65-
|
“Sanat
için sanat” söylemine meydan okur
“Sanat
halk içindir” diye ferman buyurur
Davadan
el çekmek yok, gerçek olan budur
Kültür
yobazlarının ölüm salâsın okur
|
66-
|
Sözde
sanatçı imiş cazcı-popçu gürûhlar
Başka
fikirleri beğenmez akılsız mecrûhlar[2]
Yabancı
kültürüne tapıyor çirkin rûhlar
İşte
bütün bunları, İslâm Dini mekruhlar
|
67-
|
Yavuz
Sultan Selim Han, Mısır seferinde idi
Peygamberlere
ait emanetler ciğerleri deldi
Muhammed
Mustafa’ya’ salat-ü selam getirdi
Rahmet
Peygamberinin emanetlerini alıp geldi
|
68-
|
Yavuz
Sultan Selim, Mısır seferinden gelir
Beraberinde,
mübarek Hırka-i Saadet’i getirir
Yanında
“Makam Odası” na edeplice yerleştirir
Hafızlara;
24 saat Ku’ân Kıraati’ni, emir verir
|
69-
|
Yavuz
Sultan Selim teslim alır Hilafeti
Topkapı
Sarayı’nda kutsalın emaneti
24
saat orda başlatmış Ku’rânın kıraati
Mevla’mız
an be an gönderir bereketi
|
70-
|
Hırka-i
Saadet’te gümüş sanduka Hırka
Altın
çekmece anahtarı padişaha bırakıla
Vazıfeler
veriliyor Yavuz Sultan Selim Han’a
Halife
Abdülmecid bu ananeyi devam kıla
|
71-
|
Padişah
kilitleri açar, Hırka göze nur saçar
Bütün
Hâzırûn bir-bir ellerin semaya açar
Padişah
Kıraat için Kur’ân sayfaların açar
Hâfızlar,
Müezzinler Kur’ân-la neşe saçar
|
72-
|
Hafızları
kesintisiz, vecd ile hatimleri indirir
600
sahifelik Mübîn Kur’ân bir günde bitirilir
Ertesi
gün tekrar baştan devr-ü devam ettirilir
Yılın
günler adedince hatim Hakk’a arz edilir
|
73-
|
Her
yapılan adetleri gençliğime saymak gerek
Ramazan
Ayı’nın 15’inde ziyareti bilmek gerek
Padişah,
Sadrazam, Şeyhü’l-İslâm ziyaretleri gerek
Bütün
devlet erkânını o yerlerde görmek gerek
|
74-
|
Yeryüzünde
emsali yok böyle güzel uygulama
Hak’tan
bize hediyedir neden böyle sorgulama
Sen
de ziyarette bulun, gerek sana ululama
Kim
menfi davranırsa sakın onu doğrulama
|
75-
|
Topkapı Saray-ı Hümâyûn dile geldi
Can, “Hırka-i Saadet Dairesi” cûşa geldi
An be ân, Kelâm-ü Kadîm, okuna geldi
Peygamber sevgisi gönüllere işlendi
|
|
Hayat çizgilerinizi, yazmak ile çizemem
Kurabildim mi? Bilmem, hayatınıza denklem
Evinizde bulunsun böyle değersiz amblem
Dâreyn hayatında, hiç görme sakın deprem
İsmin yâd olsun, unutulmasın; devr-i âlem
Vakar ve şerefine, dokunamasın nâ-mahrem
Bilinsin ki; seviyorum seni, işte Sana kasem
Methiyen defterlere dolsun getirsinler, kalem
Huzur, güven, sevgi, saygı, Senin için erdem
Torun, evlat, gururlansın, önlerinde görkem
Sana saygı az geliyor, güllerini bir-bir derem
Sayısızca eylemlerin, gençlere kaldı muhkem
Küçük gören vardır elbet, oldun bize, “Alem”
İşlerini aratmıyor, güzelliğin, nur-i mücessem[3]
Devlet, Meclis,
binalarında şeklin, mürtesem[4]
Fikirlerin herkes için ret olunmaz, müsellem[5]
Laikliği yeriyorsun, anayasamızda olmaz! İkilem
Seni üzen herkesin, yerleri olsun Cehennem
Zaten lazım onlara, amansız mekân Cuhnem[6]
Ömrün, güzellik dolu, bizlere de muhterem
Gönüller birbirine akarmış, Allâh-ü E’lem[7]
Îmân ile göçer isek, ne hoş olur, muhteşem
Şaban Günbey; yaptı belki birazcık, gözlem
Bundan öte hayatınız, benim için biraz mübhem
Nasîb oluna bize! Havz-ı Kevser’den Zemzem
Hakk indinde inşâallâh, İlâhî Huzûr’a erem
|
|
“Gençlikte
bir köprübaşı”, bizim için, mihenk taşı
Dünya-ahiret;
denge taşı, muhabbetin, kilit
taşı
Fukaranın
ekmek-aşı, gençlere hem, yakut taşı
Destanların
satırbaşı, makam-mevki köşe taşı
|
Türkiye Büyük / Millet
Meclisi’nde / mükemmel bir /
başaktörsün
Millet Meclisi’nde / laikler-e savaş açtın / mücahitsin
/ doruktasın
Mükemmel bir / mücâhitsin
/ mütedeyyin şahsiyetsin / muallimsin
Başaktörsün / doruktasın
/ muallimsin / bizler için mükemmelsin
|
|
Türkiye Büyük / Millet Meclisi’nde / mükemmel
bir / başaktörsün
Millet Meclisi’nde / dinsizler-e savaş açtın / mücahitsin / doruktasın
Mükemmel bir / mücâhitsin / mütedeyyin
şahsiyetsin / muallimsin
Başaktörsün / doruktasın / muallimsin
/ bizler için mükemmelsin
|
|
Türkiye Büyük / Millet
Meclisi’nde / mükemmel bir /
başaktörsün
Millet Meclisi’nde / laikler-e savaş açtın / mücahitsin
/ zirvedesin
Mükemmel bir / mücâhitsin /
mütedeyyin şahsiyetsin / mütemmimsin
Başaktörsün / zirvedesin
/ mütemmimsin / bizler için Kahramansın
|
|
Türkiye Büyük / Millet Meclisi’nde / mükemmel
bir / başaktörsün
Millet Meclisi’nde / dinin için savaştın / mücahitsin
/ doruktasın
Mükemmel bir / mücâhitsin / mütedeyyin
şahsiyetsin / duâyensin
Başaktörsün / doruktasın / duâyensin
/ bizler için “Hayru’n-Nâs” sın
|
|
1-
Ey Allâhım! Senden
başka İlâh yoktur.
2-
Ey Allâhım! Senden
başka Ma’bûd yoktur.
3-
Ey Allâhım! Senden
başka Maksûd yoktur.
4-
Ey Allâhım! Senden
başka Mevcûd yoktur.
5-
Ey Allâhım! Senden
başka Matlûb yoktur.
6-
Ey Allâhım! Senden
başka Mahbûb yoktur.
|
|
YÂ RABBÎ! MAKSÛDUM (KASTIM, İSTEDİĞİM,
HER ŞEYİM, ARZUM VE GÂYEM) SENSİN! SÂDECE VE SÂDECE SENİN RIZÂNI TALEB
ETMEKTEYİM!
|
|
|
|||
“ … Bunlar Allâh’ın koyduğu sınırlardır.
Sakın bunları aşmayın. Allâh’ın koyduğu sınırları kim aşarsa, onlar
zâlimlerin tâ kendileridir.”
(Bakara Sûresi, 2/229’dan)
|
﴿
... وَمَنْ يُطِعِ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ فَازَ فَوْزًا عَظ۪يمًا ﴾
[سورة الأحزاب:٣٣/٧١]
|
“ …
Kim Allâh’a ve Rasûlü’ne itâat ederse, muhakkâk büyük bir başarıya
ulaşmıştır.”
(Ahzâb Sûresi, 33/71’den)
|
||
[4] Mürtesem:
(Resm. den) Resmolunmuş. Resimlenmiş.
[5] Müsellem
(e): (Selm. den) Teslim olunmuş olan, doğruluğu şeksiz kabul edilen. Herkes
tarafından kabul edilip emniyet ve itimat edilen. Tasdik edilip inkâr
edilmeyen. Ayıplardan teberri olunmuş.
[6] Cuhnem:
Cehennem tabakası.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder