18 Mayıs 2016 Çarşamba

....HAKK’A GİDEN KOCA ÇINAR --- ŞABAN GÜNBEY'DEN--- TBMM BAŞKANIMIZ İSMAİL KAHRAMAN'A 2

....HAKK’A GİDEN KOCA ÇINAR --- ŞABAN GÜNBEY'DEN--- TBMM BAŞKANIMIZ İSMAİL KAHRAMAN'A 2
1-  
İsmail Kahraman; hemen karar aldırdı
Kararı geri çekmesi için herkes ona saldırdı
Boşuna heveslerdi bütün tabuları yıktırdı
Ku’ân Bülbülleri gece-gündüz haykırdı
 
2-  
Emanetler Has-Oda’da Kur’ân-ı orda okurmuş
Kıraat; 40 Hafız nöbetlerle adet olmuş oturmuş
Saraydan bir ara pek kıymetli Furkan çalınmış
Kıraat için mekân değişip arz-hâneye alınmış
 
3-  
Gönüller huzur bulur, dinlendikçe Kur’ânlar
Kim istemez orada, Rabb’in diliyle yakarışlar
Arap turist duyunca bunu, hüngür hüngür ağlar
Bende okuyum bu yerde Kur’ân, yüreğim sızlar
 
4-  
Kültür bakanlığı dönemini asla unutamayız
Yaptığı icraatlara bir-bir hep minnettarız
Kutsal Emanetler değil mi bizim baş tacımız
24 saat Kur’ân sesi çok memnun ecdâdımız
 
5-  
Dualarımız senin için, sağnak-sağnak yağıyor
Gözyaşları Kur’ân için, oluk-oluk akıyor
Ateş yakmaz o gözleri, Nebî Zî-Şân buyuruyor
Damlaların cümlesinden, sana ecir geliyor
 
6-  
Ne dileğin var ise hemencecik olu versin
Sâlih amel, kucağına dolup-dolup taşa gelsin
Ana ata ecdadına deverânla, Yâ-Sîn gelsin
Mevlâmızın rızâları mütemâdiyen sana gelsin
 
7-  
“Râzıyım Rabbim” deyip, her yerde haykıran Sen
Taltif-i Rahmân’a er, doydum Rabbim diyesin Sen
Dünya-Âhiret ni’metlerin behemehâl bulasın Sen
Cemâlüllâh’a Cennet’ten temaşayla bakasın Sen
 
8-  
Yahya Kemal dostla Hırka-i Saadet Dairesinde
Yaklaşır “Revan Köşküne” o günkü ziyaretinde
Heyecanlandı duygulandı Kur’ân-ı işittiğinde
Dizeler dökmüş idi kalemiyle mürekkebin eşliğinde
 
9-  
Tevhid-i Efkâr / 30 Mart 1922’de duyurur sesi
Devletin iki manevi temeli vardır; Yahya’nın sesi
Biri; Fatih’in Ayasofya da okuttuğu Ezân’ın sesi
Diğeri; Yavuz’un Sarayda okuttuğu Kur’an-ın sesi
 
10-     
Eskişehir’in, Afyon Karahisar’ın gür nesli
Kars’ın genç askeri unutmasın bu iki güzel şeyi
Döğüştünüz! Biliniz, maneviyat için her şeyi
Bayrağımız dalgalandıkça dinmez Hakk’ın sesi
 
11-     
Kültür Bakanlığı’nda kadın memur sayısı 650 idi
Bir gazete sözde; ‘Kadın düşmanı Bakan’ı irdeledi
Haber yapmış sahtekâr, 850 kadının işine son verdi
Kahraman bakanımız olaya hiç durmadan el verdi
 
12-     
850, 650 rakamları olayı ortaya koydu
Yalancı muhabire bir-iki soru sordu
Şikâyet edeceğim diye, kalbine korku koydu
Ne yazık ki utanmaz cevapsız kaçıyordu
 
13-     
“Şikâyetin nereye nasıl yapacaksın?” dedi
“Basın şeref divanı mı, hangisine?” dedi
“Yoksa mahkeme mi? Ne yapalım et” dedi
Bakan; “Mahkeme-i Kübrâ’da görürüz bil” dedi
 
14-     
Bakanımız Kahraman, birçok meyveler verdi
O yorucu geçen günler, bütün ömre değerdi
Kadir Topbaş’a gel dedi, onu başka severdi
Vefakârlığı bırakma ha! âdil ol aman derdi
 
15-     
Bodrum Şapel, Trabzon Ayasofya, Kayseri
Etnografya müzelerin, bilirlermiş şâh-eseri
Temizlenip bekletilsin lazım olur bu, öte-beri
Yeryüzü Mescid imiş, hep katre-i gevheri[1]
 
16-     
Kültür merkezlerinde, eğlenirler hoyratça
Yetim hakkı gözetmez, savururlar çılgınca
Birde Çiçek Dilligil, çıktı ortaya kahpece
İçkiye ‘ikram’ dedi, haysiyetsiz, hırçınca
 
17-     
Kâinatı yaratan: “İsraf etmeyin” buyurdu
İlke; “Zararın Telafisi”  gönülleri doldurdu
Kültür Bakanlığı Kahraman’la meşhur oldu
Bir sene içerisinde herkes; halkı, Hakkı buldu
 
18-     
Doksanlı yıllarda, tam sevinelim denilir
Ülkenin başına kara bulutlar gibi çökülür
Habisliğin adına; “Post Modern Darbe” denir
O acı günlerde kültürümüze, hayat verir
 
19-     
Verilen ölçüleri hak ile terâziye vuruyor
İlerde toplanılacak, bir Mahşer vardır diyor
Eğer doğru dürüstse, bu işe tamam diyor
Bâzı kişiler gibi hep, işkembeden atmıyor
 
20-     
Yeniden bir tarih için, toplanıldı evinde
Kurulsun artık “Adalet”, olunsun istifade
Kurtulsun millet, bir kez olsun ömründe
“Kalkınma” elzem oldu bu gidiş akabinde
 
 
“Gençlikte bir köprübaşı”, bizim için, mihenk taşı
Dünya-ahiret; denge taşı, muhabbetin, kilit taşı
Fukaranın ekmek-aşı, gençlere hem, yakut taşı
Destanların satırbaşı, makam-mevki köşe taşı
 
21-     
Ankara OR-AN semtinde, Kahraman’ın evinde
Çalışmak için altı isim, parti kuruluş peşinde
Erdoğan, Gül, Arınç, Aksu, Şener, eşliğinde
“Prensibim gereği görevim yok”, dedi bu zeminde
 
22-     
AK-PARTİ’nin ismini, Erbakan’a önerdi
Faziletin yerine, AK-PARTİ olsun dedi
Çabaların sonunda, Erbakan “Hayır” dedi
2002’de aktif siyasete, birazcık ara verdi
 
23-     
Parti kuruldu fakat şahane bir isimi olsun
Erdoğan dedi; “Yeniden Atılım Partisi” olsun
Kahraman; “Yeniden Atılım, var” haberin olsun
Bence behemehâl ismi, “AK-PARTİ” koyulsun
 
24-     
“Rize'nin Yüzü” nâm eserde, verilen bir haberdir
Tayyip Bey YAP dedi, bu isim halkta yerleşmiştir
‘Adalet ve Kalkınma’ halk içinde çok muteberdir
Neticede; AK-PARTİ ismi, İ. Kahraman’a aittir
 
25-     
Tarih: 20 Aralık 2011 Kahraman başkan
Değerli yedi kişi Kahraman’la çalışkan
Konu Anayasa taslağı, var iken imkân
Meclis komisyonunda hazır olunca mekân
 
26-     
Sunuldu Meclise “Anayasa Metni” açıklanarak
Laiklikle ilgili görüşler bir-bir açığa çıkarılarak
“Düşünce hürriyetine pranga vurma aracı olarak”
Laikliğin yeri yoktur taslağımızda haklı olarak
 
27-     
Birlik Vakfı komisyona “Başkanlık” dahi, önerdi
Yürütme yetkisi; “Devlet Başkanı”nındır, dedi
“Devlet Başkanı” yetkisinde, sorumsuzdur, dedi
Egemenlik Hakkındır, halka bağımsızlık, dedi
 
28-     
Milletvekili yemim metni önümüzde ‘ur’ durur
Yıl 2012 yemin şeklini dine göre yapa durur
Herkes inandığı kitap üzre yeminini edebilir
Laik, ilke, inkılâp ne ola ki? Soruları kondurur
Dine karşı metinleri necâsetten soyundurur
 
29-     
Türkiye’ye bu sistemi, çok elzem görüyor
Bu sistemle darbelerin, kor ateşi sönüyor
Türkiye’nin Başkanlık’la, istikrarı sürüyor
İstikrara kardeş olan, gelişimle büyüyor
 
30-     
Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara, önerdi
Vefâmızı birlikte göstermenin zamanı geldi
İHL Sözlük, can fedâ hemen yapalım dedi
“Kahraman'a Vefa Gecesi” şahâne, düzenlendi
 
31-     
19 Mayıs 2012 Tarih ve kültür şehri Üsküdar
Dostluğunu gösterir Kültür eski Bakanın arar
“Gençlikte bir köprübaşı” başlığını kapak yapar
Pâyeler pâyesi, Kahraman, şeref tacın başa takar
 
32-     
 
Veciz mısralarını dikkatle dinleye-dinlete, geldik
“Her inandığımızı yapamamışızdır”, bu bir mertlik
“Ama yaptıklarımız inandıklarımızdır”, bu da gerçeklik
 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 
 

33-     
 
Recep Tayyip Erdoğan, Üniversite açıyor
“Geliştirme Vakfı” nı derhal çalıştırıyor
“Kurucular Kurulu” Başkanını araştırıyor
İsmail Kahraman, yaraları sarıyor
 
34-     
Özel Sektörde, “İdare Meclisi Başkanlıkları” var
“Rize R. T. Erdoğan Üniversitesi” nde, kararları var
“Geliştirme Vakfı Kurucular Kurulu Üyeliği”, var
“Mütevelli Heyet Başkanlığı” yapmış, nüfuzu da var
 
35-     
Erdoğan teklif etti; ‘gel ağabey’ Kahraman
Söyledik ya partinin “İsim Babası”, yaman
“14 Yıl sonra destek ver”, yakışır sana başkan
Başta yeni anayasa olacak, kritik bu zaman
 
36-     
“AK Parti Disiplin Başkanlığı” nda bulundu
İstanbul 1. Bölge, 1. Sıra vekilliğe, sunuldu
Milletvekili olunca, gözler ona doğruldu
Partisi; “Meclis Başkanı Adaylığı” nı sundu
 
37-     
3. Turda; MHP'li Halaçoğlu sadece, 40 oy aldı
HDP'li Mir Mehmet Fırat bir fazla, 41 oy aldı
CHP'li Bilgehan Toker avunarak, 125 oy aldı
AK Parti'li Kahraman 316 oyla, başkanlığa yol aldı
 
38-     
İlk seçim turlarında, çoğunluk sonuçsuzdu
22 Kasım 15’te 2. Birleşim, Meclis’te kuruldu
316 “AK” Oy alarak, TBMM'nin 32. Başkanı oldu
26. Dönem TBMM Başkanlığı, onunla huzur buldu
 
39-     
Milletvekilleri seçilince, yemin ederler, âşikâr
‘Zana’ diye bir kadın imtina etmiş, ziyankâr
“Bu işi nasıl çözeceksin?”, diye sorarlar, cüretkâr
“Biz kriz çözmeye geldik bakacağız halaskâr”
 
40-     
20 Mart 2016 R. Tayyip Erdoğan Üniversitesinde
Fahri Doktora Unvanı, hazırlandı, 10. Yıl dönümünde
Gizli kalmış gerçekleri, açık-açık haykırdı halk önünde
Yakışıyor Kahraman'a, nice iltifatlar var, ömründe
 
 
“Gençlikte bir köprübaşı”, bizim için, mihenk taşı
Dünya-ahiret; denge taşı, muhabbetin, kilit taşı
Fukaranın ekmek-aşı, gençlere hem, yakut taşı
Destanların satırbaşı, makam-mevki köşe taşı
 
41-     
Bilmeyen yok, “yamalı bohça” 1980 anayasasını
Ayyuka çıktı, “altı alay, üstü kalay”[2] “sat anasını!”
Çare gerek artık, hak etmiyoruz, bu kağnı arabasını
Başkan bekliyor; Allah’ın “yürü ya kulum” demesini
 
42-     
Kahraman Başkan, komisyon kurdu var onda zarafet
Allak bullak ederek, “ata et, ite ot veriyor” muhalefet
CHP Masa dağıtır, damarları çatlamış, bilmezler nezafet
CHP’ye lanetimiz vardır, tutacak bir gün ahımız elbet
 
43-     
Laiklik dinsizlikmiş, tüm ülkeye duyurdu
“Dinsiz yasa olmaz”, hak hakikat buyurdu
Savunduğu ilkeler, Mecelle’de doluydu
Rasûlü’nün ümmeti, Allâh’ı nın kuluydu
 
44-     
Kahraman’ın gülleri gonca-gonca derilir
Laiklik kaldırılır Kur’ân-la sevinilir
İsmail Kahraman’a yüce nişan verilir
Allah’ın Dini İslâm yeryüzünde dirilir
 
45-     
“Dinsiz anayasa olmaz!” diye, bir haykırış
Yıllar yılı beklenen hasret, özlem, yakarış
Arkasından; “laiklik” te, anayasada neymiş?
Akabinde, Müslümanlar kan uykudan uyanmış
 
46-     
Meclis Başkanlığında, başı dikçe yürüyor
Haksızlık karşısında, aslan gibi kükrüyor
Dîne sataşanları, sağa sola vuruyor
Gücü yetmeyenleri, Allâh’a ısmarlıyor
 
47-     
Camiler, evler, gizli kuytu, sıcak-soğuk, köşeler
Kadın-erkek, genç-ihtiyar herkes, duaları döşerler
Kahraman’a maşallah der,  bütün din kardeşler
Kahraman’a arzusunu Yüce Allah, bahşeder
 
48-     
“Ve üfevvizu emrî” İşler havale, edilmez mi?
Kime? “İllellâh, İnnellâh” Allah’a, denilmez mi?
“Besîr’un Bi’l-‘Ibâd” Allah kullarını, görmez mi?
Vâcibü’l-Vücûd’a, tam tevekkül, gerekmez mi?
 
49-     
Elbette bildim Rabbimi, hakkıyla fakat
Kulluk edemedim, ibadete yetmedi takat
Zikre, ibadete, nefsim vermedi, muvâfakat
Sonunda “Lâ teknatû…” da buldum şefkat
 
50-     
Babadan öğüt almış bu iş hiç sugeçirmez
Masasında kimseye asla hesap ödetmez
Cömertliğin herkes bilir görülmesi gerekmez
Asaletten olsa gerek sadakası tükenmez
 
51-     
Vakur bir duruş sergiler, abide-i şahsiyettir O
Güzellik ve iyiliğin, tecessüs ettiği fikriyattır O
Kötülüklere kulak tıkayanların, karşısındadır O
Ömrünü hakikate vakfetmiş, ‘Vakıf İnsan’ dır O
 
52-     
Sevgi ile muhabbetle, gönüllere girendir O
Karanlıkta yol gösteren, yıldız gibidir O
Mütedeyyin kalplere, ılık-ılık girendir O
Hakikatin tarifine, tercümanlık yapandır O
 
53-     
İlmiyle irfanıyla, kültüre kültür katar
Ahlakının altında, Peygamber sevgisi yatar
Kim ne derse desin, Allah’ına minnettâr
Ku’râ-nın sevgisine, her haliyle sancaktar
 
54-     
Peygamber isimleri, Müslümana yakışır
Baban ile torunun, Senin ismini taşır
Duyan herkes bu isme, hemencecik alışır
Dileğimiz evlatların, bu isimle yarışır
 
55-     
Evladın var; adı, Mehmet Fatih Kahraman
Sevgiye-saygıya hep, aileniz tercüman
Rüyalarınıza girsin Peygamber-i Zî Şan
Devamlı sevsin sizi, Rahmet-i Rahmân
 
56-     
İyi komşuluk ilişkisi, Tulumpınar görür oldu
Ne zaman geleceksin, komşuların bekler oldu
Gece-gündüz evinizde, ışıkların yanar oldu
Tulumpınar hocasına, senin sevgin dolar oldu
 
57-     
Kalpte Allâh sevgisi, başka bir sevgi sığmaz
Kalbi temiz olana, Allâh bile hesâb sormaz
İtaat etmeyenler, Rahmân’a kul olamaz
Hakkını helâl eyle, Amcam! Sana doyulmaz
 
58-     
Hayat çizgilerinizi, yazmak ile çizemem
Kurabildim mi? Bilmem, hayatınıza denklem
Evinizde bulunsun böyle değersiz amblem
Dâreyn hayatında, hiç görme sakın deprem
İsmin yâd olsun, unutulmasın; devr-i âlem
Vakar ve şerefine, dokunamasın nâ-mahrem
Bilinsin ki; seviyorum seni, işte Sana kasem
Methiyen defterlere dolsun getirsinler, kalem
Huzur, güven, sevgi, saygı, Senin için erdem
Torun, evlat, gururlansın, önlerinde görkem
Sana saygı az geliyor, güllerini bir-bir derem
Sayısızca eylemlerin, gençlere kaldı muhkem
Küçük gören vardır elbet, oldun bize, “Alem”
İşlerini aratmıyor, güzelliğin, nur-i mücessem[3]
Devlet, Meclis,  binalarında şeklin, mürtesem[4]
Fikirlerin herkes için ret olunmaz, müsellem[5]
Laikliği yeriyorsun, anayasamızda olmaz! İkilem
Seni üzen herkesin, yerleri olsun Cehennem
Zaten lazım onlara, amansız mekân Cuhnem[6]
Ömrün, güzellik dolu, bizlere de muhterem
Gönüller birbirine akarmış, Allâh-ü E’lem[7]
Îmân ile göçer isek, ne hoş olur, muhteşem
Şaban Günbey; yaptı belki birazcık, gözlem
Bundan öte hayatınız, benim için biraz mübhem
Nasîb oluna bize! Havz-ı Kevser’den Zemzem
Hakk indinde inşâallâh, İlâhî Huzûr’a erem
 
 
“Gençlikte bir köprübaşı”, bizim için, mihenk taşı
Dünya-ahiret; denge taşı, muhabbetin, kilit taşı
Fukaranın ekmek-aşı, gençlere hem, yakut taşı
Destanların satırbaşı, makam-mevki köşe taşı
 
Türkiye Büyük / Millet Meclisi’nde / mükemmel bir / başaktörsün
Millet Meclisi’nde / laikler-e savaş açtın / mücahitsin / doruktasın
Mükemmel bir / mücâhitsin / mütedeyyin şahsiyetsin / muallimsin 
Başaktörsün / doruktasın / muallimsin / bizler için mükemmelsin
 
Türkiye Büyük / Millet Meclisi’nde / mükemmel bir / başaktörsün
Millet Meclisi’nde / dinsizler-e savaş açtın / mücahitsin / doruktasın
Mükemmel bir / mücâhitsin / mütedeyyin şahsiyetsin / muallimsin 
Başaktörsün / doruktasın / muallimsin / bizler için mükemmelsin
 
Türkiye Büyük / Millet Meclisi’nde / mükemmel bir / başaktörsün
Millet Meclisi’nde / laikler-e savaş açtın / mücahitsin / zirvedesin
Mükemmel bir / mücâhitsin / mütedeyyin şahsiyetsin / mütemmimsin 
Başaktörsün / zirvedesin / mütemmimsin / bizler için Kahramansın
 
Türkiye Büyük / Millet Meclisi’nde / mükemmel bir / başaktörsün
Millet Meclisi’nde / dinin için savaştın / mücahitsin / doruktasın
Mükemmel bir / mücâhitsin / mütedeyyin şahsiyetsin / duâyensin 
Başaktörsün / doruktasın / duâyensin / bizler için “Hayru’n-Nâs” sın
 
1-     Ey Allâhım! Senden başka İlâh yoktur.
2-     Ey Allâhım! Senden başka Ma’bûd yoktur.
3-     Ey Allâhım! Senden başka Maksûd yoktur.
4-     Ey Allâhım! Senden başka Mevcûd yoktur.
5-     Ey Allâhım! Senden başka Matlûb yoktur.
6-     Ey Allâhım! Senden başka Mahbûb yoktur.
YÂ RABBÎ! MAKSÛDUM (KASTIM, İSTEDİĞİM, HER ŞEYİM, ARZUM VE GÂYEM) SENSİN! SÂDECE VE SÂDECE SENİN RIZÂNI TALEB ETMEKTEYİM!

 
 
 
“ … Bunlar Allâh’ın koyduğu sınırlardır. Sakın bunları aşmayın. Allâh’ın koyduğu sınırları kim aşarsa, onlar zâlimlerin tâ kendileridir.”
 
(Bakara Sûresi, 2/229’dan)
 
﴿ ... وَمَنْ يُطِعِ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ فَازَ فَوْزًا عَظ۪يمًا
[سورة الأحزاب:٣٣/٧١]
 “ … Kim Allâh’a ve Rasûlü’ne itâat ederse, muhakkâk büyük bir başarıya ulaşmıştır.”
 
(Ahzâb Sûresi, 33/71’den)

  Yûce Allâh’ın; Rahmeti, bereketi, mağfireti, rızâsı ve selâmı, âilemizden âilenizin üzerine olsun… “Esselâm-ü ‘Aleyküm ve Rahmetüllâh-i ve Berakâtüh.”
11.05.2016
Yazan:
Şaban GÜNBEY
EMEKLİ İMAM-HATİP

                                                                                          

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 





[1] Katre-i Gevher: Cevher damlası. İnci tanesi. Pek kıymetli şey.
[2] Altı alay, üstü kalay: İçi dışı bir olmayan; dışı süslü, içi berbat.
[3] Nur-i Mücessem: Çok parlak ve güzel olan. Canlı kılığına girmiş gibi olan nur. 
[4] Mürtesem: (Resm. den) Resmolunmuş. Resimlenmiş.
[5] Müsellem (e): (Selm. den) Teslim olunmuş olan, doğruluğu şeksiz kabul edilen. Herkes tarafından kabul edilip emniyet ve itimat edilen. Tasdik edilip inkâr edilmeyen. Ayıplardan teberri olunmuş.
[6] Cuhnem: Cehennem tabakası.
[7] Allâh-ü E’lem: Allâh-ü Te’âlâ bilir ki.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder