....HAKK’A GİDEN KOCA ÇINAR --- ŞABAN GÜNBEY'DEN--- TBMM BAŞKANIMIZ İSMAİL KAHRAMAN'A 2
1-
|
İsmail Kahraman; hemen karar aldırdı
Kararı geri çekmesi için herkes ona saldırdı
Boşuna heveslerdi bütün tabuları yıktırdı
Ku’ân Bülbülleri gece-gündüz haykırdı
|
2-
|
Emanetler Has-Oda’da Kur’ân-ı orda okurmuş
Kıraat; 40 Hafız nöbetlerle adet olmuş
oturmuş
Saraydan bir ara pek kıymetli Furkan
çalınmış
Kıraat için mekân değişip arz-hâneye alınmış
|
3-
|
Gönüller
huzur bulur, dinlendikçe Kur’ânlar
Kim
istemez orada, Rabb’in diliyle yakarışlar
Arap
turist duyunca bunu, hüngür hüngür ağlar
Bende
okuyum bu yerde Kur’ân, yüreğim sızlar
|
4-
|
Kültür bakanlığı dönemini asla unutamayız
Yaptığı icraatlara bir-bir hep minnettarız
Kutsal Emanetler değil mi bizim baş tacımız
24 saat Kur’ân sesi çok memnun ecdâdımız
|
5-
|
Dualarımız
senin için, sağnak-sağnak yağıyor
Gözyaşları
Kur’ân için, oluk-oluk akıyor
Ateş
yakmaz o gözleri, Nebî Zî-Şân buyuruyor
Damlaların
cümlesinden, sana ecir geliyor
|
6-
|
Ne dileğin var ise hemencecik olu versin
Sâlih amel, kucağına dolup-dolup taşa gelsin
Ana ata ecdadına deverânla, Yâ-Sîn gelsin
Mevlâmızın rızâları mütemâdiyen sana gelsin
|
7-
|
“Râzıyım
Rabbim” deyip, her yerde haykıran Sen
Taltif-i
Rahmân’a er, doydum Rabbim diyesin Sen
Dünya-Âhiret
ni’metlerin behemehâl bulasın Sen
Cemâlüllâh’a
Cennet’ten temaşayla bakasın Sen
|
8-
|
Yahya Kemal dostla Hırka-i Saadet Dairesinde
Yaklaşır “Revan Köşküne” o günkü ziyaretinde
Heyecanlandı duygulandı Kur’ân-ı işittiğinde
Dizeler dökmüş idi kalemiyle mürekkebin
eşliğinde
|
9-
|
Tevhid-i
Efkâr / 30 Mart 1922’de duyurur sesi
Devletin
iki manevi temeli vardır; Yahya’nın sesi
Biri;
Fatih’in Ayasofya da okuttuğu Ezân’ın sesi
Diğeri;
Yavuz’un Sarayda okuttuğu Kur’an-ın sesi
|
10-
|
Eskişehir’in, Afyon Karahisar’ın gür nesli
Kars’ın genç askeri unutmasın bu iki güzel
şeyi
Döğüştünüz! Biliniz, maneviyat için her şeyi
Bayrağımız dalgalandıkça dinmez Hakk’ın sesi
|
11-
|
Kültür
Bakanlığı’nda kadın memur sayısı 650 idi
Bir
gazete sözde; ‘Kadın düşmanı Bakan’ı irdeledi
Haber
yapmış sahtekâr, 850 kadının işine son verdi
Kahraman
bakanımız olaya hiç durmadan el verdi
|
12-
|
850, 650 rakamları olayı ortaya koydu
Yalancı muhabire bir-iki soru sordu
Şikâyet edeceğim diye, kalbine korku koydu
Ne yazık ki utanmaz cevapsız kaçıyordu
|
13-
|
“Şikâyetin
nereye nasıl yapacaksın?” dedi
“Basın
şeref divanı mı, hangisine?” dedi
“Yoksa
mahkeme mi? Ne yapalım et” dedi
Bakan;
“Mahkeme-i Kübrâ’da görürüz bil” dedi
|
14-
|
Bakanımız Kahraman, birçok meyveler verdi
O yorucu geçen günler, bütün ömre değerdi
Kadir Topbaş’a gel dedi, onu başka severdi
Vefakârlığı bırakma ha! âdil ol aman derdi
|
15-
|
Bodrum
Şapel, Trabzon Ayasofya, Kayseri
Etnografya
müzelerin, bilirlermiş şâh-eseri
Temizlenip
bekletilsin lazım olur bu, öte-beri
Yeryüzü
Mescid imiş, hep katre-i gevheri[1]
|
16-
|
Kültür merkezlerinde, eğlenirler hoyratça
Yetim hakkı gözetmez, savururlar çılgınca
Birde Çiçek Dilligil, çıktı ortaya kahpece
İçkiye ‘ikram’ dedi, haysiyetsiz, hırçınca
|
17-
|
Kâinatı
yaratan: “İsraf etmeyin” buyurdu
İlke;
“Zararın Telafisi” gönülleri doldurdu
Kültür
Bakanlığı Kahraman’la meşhur oldu
Bir
sene içerisinde herkes; halkı, Hakkı buldu
|
18-
|
Doksanlı yıllarda, tam sevinelim denilir
Ülkenin başına kara bulutlar gibi çökülür
Habisliğin adına; “Post Modern Darbe” denir
O acı günlerde kültürümüze, hayat verir
|
19-
|
Verilen
ölçüleri hak ile terâziye vuruyor
İlerde
toplanılacak, bir Mahşer vardır diyor
Eğer
doğru dürüstse, bu işe tamam diyor
Bâzı
kişiler gibi hep, işkembeden atmıyor
|
20-
|
Yeniden bir tarih için, toplanıldı evinde
Kurulsun artık “Adalet”, olunsun istifade
Kurtulsun millet, bir kez olsun ömründe
“Kalkınma” elzem oldu bu gidiş akabinde
|
“Gençlikte bir
köprübaşı”, bizim için, mihenk taşı
Dünya-ahiret; denge
taşı, muhabbetin, kilit taşı
Fukaranın ekmek-aşı,
gençlere hem, yakut taşı
Destanların
satırbaşı, makam-mevki köşe taşı
|
|
21-
|
Ankara OR-AN semtinde, Kahraman’ın evinde
Çalışmak için altı isim, parti kuruluş
peşinde
Erdoğan, Gül, Arınç, Aksu, Şener, eşliğinde
“Prensibim gereği görevim yok”, dedi bu
zeminde
|
22-
|
AK-PARTİ’nin
ismini, Erbakan’a önerdi
Faziletin
yerine, AK-PARTİ olsun dedi
Çabaların
sonunda, Erbakan “Hayır” dedi
2002’de
aktif siyasete, birazcık ara verdi
|
23-
|
Parti kuruldu fakat şahane bir isimi olsun
Erdoğan dedi; “Yeniden Atılım Partisi” olsun
Kahraman; “Yeniden Atılım, var” haberin
olsun
Bence behemehâl ismi, “AK-PARTİ” koyulsun
|
24-
|
“Rize'nin
Yüzü” nâm eserde, verilen bir haberdir
Tayyip
Bey YAP dedi, bu isim halkta yerleşmiştir
‘Adalet
ve Kalkınma’ halk içinde çok muteberdir
Neticede;
AK-PARTİ ismi, İ. Kahraman’a aittir
|
25-
|
Tarih: 20 Aralık 2011 Kahraman başkan
Değerli yedi kişi Kahraman’la çalışkan
Konu Anayasa taslağı, var iken imkân
Meclis komisyonunda hazır olunca mekân
|
26-
|
Sunuldu
Meclise “Anayasa Metni” açıklanarak
Laiklikle
ilgili görüşler bir-bir açığa çıkarılarak
“Düşünce
hürriyetine pranga vurma aracı olarak”
Laikliğin
yeri yoktur taslağımızda haklı olarak
|
27-
|
Birlik Vakfı komisyona “Başkanlık” dahi,
önerdi
Yürütme yetkisi; “Devlet Başkanı”nındır,
dedi
“Devlet Başkanı” yetkisinde, sorumsuzdur,
dedi
Egemenlik Hakkındır, halka bağımsızlık, dedi
|
28-
|
Milletvekili
yemim metni önümüzde ‘ur’ durur
Yıl
2012 yemin şeklini dine göre yapa durur
Herkes
inandığı kitap üzre yeminini edebilir
Laik,
ilke, inkılâp ne ola ki? Soruları kondurur
Dine
karşı metinleri necâsetten soyundurur
|
29-
|
Türkiye’ye bu sistemi, çok elzem görüyor
Bu sistemle darbelerin, kor ateşi sönüyor
Türkiye’nin Başkanlık’la, istikrarı sürüyor
İstikrara kardeş olan, gelişimle büyüyor
|
30-
|
Üsküdar
Belediye Başkanı Mustafa Kara, önerdi
Vefâmızı
birlikte göstermenin zamanı geldi
İHL
Sözlük, can fedâ hemen yapalım dedi
“Kahraman'a
Vefa Gecesi” şahâne, düzenlendi
|
31-
|
19 Mayıs 2012 Tarih ve kültür şehri Üsküdar
Dostluğunu gösterir Kültür eski Bakanın arar
“Gençlikte bir köprübaşı” başlığını kapak
yapar
Pâyeler pâyesi, Kahraman, şeref tacın başa
takar
|
32-
|
Veciz mısralarını dikkatle dinleye-dinlete,
geldik
“Her inandığımızı yapamamışızdır”, bu bir
mertlik
“Ama yaptıklarımız inandıklarımızdır”, bu da
gerçeklik
|
33-
|
Recep
Tayyip Erdoğan, Üniversite açıyor
“Geliştirme
Vakfı” nı derhal çalıştırıyor
“Kurucular
Kurulu” Başkanını araştırıyor
İsmail
Kahraman, yaraları sarıyor
|
34-
|
Özel
Sektörde, “İdare Meclisi Başkanlıkları” var
“Rize
R. T. Erdoğan Üniversitesi” nde, kararları var
“Geliştirme
Vakfı Kurucular Kurulu Üyeliği”, var
“Mütevelli
Heyet Başkanlığı” yapmış, nüfuzu da var
|
35-
|
Erdoğan teklif etti; ‘gel ağabey’ Kahraman
Söyledik ya partinin “İsim Babası”, yaman
“14 Yıl sonra destek ver”, yakışır sana
başkan
Başta yeni anayasa olacak, kritik bu zaman
|
36-
|
“AK
Parti Disiplin Başkanlığı” nda bulundu
İstanbul
1. Bölge, 1. Sıra vekilliğe, sunuldu
Milletvekili
olunca, gözler ona doğruldu
Partisi;
“Meclis Başkanı Adaylığı” nı sundu
|
37-
|
HDP'li Mir Mehmet Fırat bir fazla, 41 oy
aldı
CHP'li Bilgehan Toker avunarak, 125 oy aldı
AK Parti'li Kahraman 316 oyla, başkanlığa
yol aldı
|
38-
|
İlk
seçim turlarında, çoğunluk sonuçsuzdu
22
Kasım 15’te 2. Birleşim, Meclis’te kuruldu
316
“AK” Oy alarak, TBMM'nin 32. Başkanı oldu
26.
Dönem TBMM Başkanlığı, onunla huzur buldu
|
39-
|
Milletvekilleri seçilince, yemin ederler,
âşikâr
‘Zana’ diye bir kadın imtina etmiş, ziyankâr
“Bu işi nasıl çözeceksin?”, diye sorarlar,
cüretkâr
“Biz kriz çözmeye geldik bakacağız halaskâr”
|
40-
|
20
Mart 2016 R. Tayyip Erdoğan Üniversitesinde
Fahri
Doktora Unvanı, hazırlandı, 10. Yıl dönümünde
Gizli
kalmış gerçekleri, açık-açık haykırdı halk önünde
Yakışıyor
Kahraman'a, nice iltifatlar var, ömründe
|
“Gençlikte
bir köprübaşı”, bizim için, mihenk taşı
Dünya-ahiret;
denge taşı, muhabbetin, kilit taşı
Fukaranın
ekmek-aşı, gençlere hem, yakut taşı
Destanların
satırbaşı, makam-mevki köşe taşı
|
|
41-
|
Bilmeyen
yok, “yamalı bohça” 1980 anayasasını
Çare
gerek artık, hak etmiyoruz, bu kağnı arabasını
Başkan
bekliyor; Allah’ın “yürü ya kulum” demesini
|
42-
|
Kahraman Başkan, komisyon kurdu var onda zarafet
Allak bullak ederek, “ata et, ite ot veriyor” muhalefet
CHP Masa dağıtır, damarları çatlamış, bilmezler nezafet
CHP’ye lanetimiz vardır, tutacak bir gün ahımız elbet
|
43-
|
Laiklik
dinsizlikmiş, tüm ülkeye duyurdu
“Dinsiz
yasa olmaz”, hak hakikat buyurdu
Savunduğu
ilkeler, Mecelle’de doluydu
Rasûlü’nün
ümmeti, Allâh’ı nın kuluydu
|
44-
|
Kahraman’ın gülleri gonca-gonca derilir
Laiklik kaldırılır Kur’ân-la sevinilir
İsmail Kahraman’a yüce nişan verilir
Allah’ın Dini İslâm yeryüzünde dirilir
|
45-
|
“Dinsiz
anayasa olmaz!” diye, bir haykırış
Yıllar
yılı beklenen hasret, özlem, yakarış
Arkasından;
“laiklik” te, anayasada neymiş?
Akabinde,
Müslümanlar kan uykudan uyanmış
|
46-
|
Meclis Başkanlığında, başı dikçe yürüyor
Haksızlık karşısında, aslan gibi kükrüyor
Dîne sataşanları, sağa sola vuruyor
Gücü yetmeyenleri, Allâh’a ısmarlıyor
|
47-
|
Camiler,
evler, gizli kuytu, sıcak-soğuk, köşeler
Kadın-erkek,
genç-ihtiyar herkes, duaları döşerler
Kahraman’a
maşallah der, bütün din kardeşler
Kahraman’a
arzusunu Yüce Allah, bahşeder
|
48-
|
“Ve üfevvizu emrî” İşler havale, edilmez mi?
Kime? “İllellâh, İnnellâh” Allah’a, denilmez
mi?
“Besîr’un Bi’l-‘Ibâd” Allah kullarını,
görmez mi?
Vâcibü’l-Vücûd’a, tam tevekkül, gerekmez mi?
|
49-
|
Elbette
bildim Rabbimi, hakkıyla fakat
Kulluk
edemedim, ibadete yetmedi takat
Zikre,
ibadete, nefsim vermedi, muvâfakat
Sonunda
“Lâ teknatû…” da buldum şefkat
|
50-
|
Babadan öğüt almış bu iş hiç sugeçirmez
Masasında kimseye asla hesap ödetmez
Cömertliğin herkes bilir görülmesi gerekmez
Asaletten olsa gerek sadakası tükenmez
|
51-
|
Vakur
bir duruş sergiler, abide-i şahsiyettir O
Güzellik
ve iyiliğin, tecessüs ettiği fikriyattır O
Kötülüklere
kulak tıkayanların, karşısındadır O
Ömrünü
hakikate vakfetmiş, ‘Vakıf İnsan’ dır O
|
52-
|
Sevgi ile muhabbetle, gönüllere girendir O
Karanlıkta yol gösteren, yıldız gibidir O
Mütedeyyin kalplere, ılık-ılık girendir O
Hakikatin tarifine, tercümanlık yapandır O
|
53-
|
İlmiyle
irfanıyla, kültüre kültür katar
Ahlakının
altında, Peygamber sevgisi yatar
Kim
ne derse desin, Allah’ına minnettâr
Ku’râ-nın
sevgisine, her haliyle sancaktar
|
54-
|
Peygamber isimleri, Müslümana yakışır
Baban ile torunun, Senin ismini taşır
Duyan herkes bu isme, hemencecik alışır
Dileğimiz evlatların, bu isimle yarışır
|
55-
|
Evladın
var; adı, Mehmet Fatih Kahraman
Sevgiye-saygıya
hep, aileniz tercüman
Rüyalarınıza
girsin Peygamber-i Zî Şan
Devamlı
sevsin sizi, Rahmet-i Rahmân
|
56-
|
İyi komşuluk ilişkisi, Tulumpınar görür oldu
Ne zaman geleceksin, komşuların bekler oldu
Gece-gündüz evinizde, ışıkların yanar oldu
Tulumpınar hocasına, senin sevgin dolar oldu
|
57-
|
Kalpte
Allâh sevgisi, başka bir sevgi sığmaz
Kalbi
temiz olana, Allâh bile hesâb sormaz
İtaat
etmeyenler, Rahmân’a kul olamaz
Hakkını
helâl eyle, Amcam! Sana doyulmaz
|
58-
|
Hayat
çizgilerinizi, yazmak ile çizemem
Kurabildim mi?
Bilmem, hayatınıza denklem
Evinizde
bulunsun böyle değersiz amblem
Dâreyn
hayatında, hiç görme sakın deprem
İsmin yâd olsun,
unutulmasın; devr-i âlem
Vakar ve şerefine,
dokunamasın nâ-mahrem
Bilinsin ki;
seviyorum seni, işte Sana kasem
Methiyen
defterlere dolsun getirsinler, kalem
Huzur, güven,
sevgi, saygı, Senin için erdem
Torun, evlat,
gururlansın, önlerinde görkem
Sana saygı az
geliyor, güllerini bir-bir derem
Sayısızca
eylemlerin, gençlere kaldı muhkem
Küçük gören
vardır elbet, oldun bize, “Alem”
İşlerini
aratmıyor, güzelliğin, nur-i mücessem[3]
Devlet,
Meclis, binalarında şeklin, mürtesem[4]
Fikirlerin
herkes için ret olunmaz, müsellem[5]
Laikliği yeriyorsun,
anayasamızda olmaz! İkilem
Seni üzen
herkesin, yerleri olsun Cehennem
Zaten lazım
onlara, amansız mekân Cuhnem[6]
Ömrün, güzellik
dolu, bizlere de muhterem
Gönüller
birbirine akarmış, Allâh-ü E’lem[7]
Îmân ile göçer
isek, ne hoş olur, muhteşem
Şaban Günbey; yaptı belki birazcık, gözlem
Bundan öte
hayatınız, benim için biraz mübhem
Nasîb oluna
bize! Havz-ı Kevser’den Zemzem
Hakk indinde inşâallâh,
İlâhî Huzûr’a erem
|
“Gençlikte bir
köprübaşı”, bizim için, mihenk taşı
Dünya-ahiret; denge
taşı, muhabbetin, kilit
taşı
Fukaranın ekmek-aşı, gençlere hem, yakut taşı
Destanların satırbaşı, makam-mevki köşe taşı
|
|
Türkiye Büyük / Millet Meclisi’nde / mükemmel
bir / başaktörsün
Millet Meclisi’nde / laikler-e savaş açtın / mücahitsin
/ doruktasın
Mükemmel bir / mücâhitsin / mütedeyyin
şahsiyetsin / muallimsin
Başaktörsün / doruktasın / muallimsin
/ bizler için mükemmelsin
|
|
Türkiye Büyük / Millet
Meclisi’nde / mükemmel bir /
başaktörsün
Millet Meclisi’nde / dinsizler-e savaş açtın / mücahitsin / doruktasın
Mükemmel bir / mücâhitsin
/ mütedeyyin şahsiyetsin / muallimsin
Başaktörsün / doruktasın
/ muallimsin / bizler için mükemmelsin
|
|
Türkiye Büyük / Millet Meclisi’nde / mükemmel
bir / başaktörsün
Millet Meclisi’nde / laikler-e savaş açtın / mücahitsin
/ zirvedesin
Mükemmel bir / mücâhitsin / mütedeyyin
şahsiyetsin / mütemmimsin
Başaktörsün / zirvedesin / mütemmimsin
/ bizler için Kahramansın
|
|
Türkiye Büyük / Millet
Meclisi’nde / mükemmel bir /
başaktörsün
Millet Meclisi’nde / dinin için savaştın / mücahitsin
/ doruktasın
Mükemmel bir / mücâhitsin
/ mütedeyyin şahsiyetsin / duâyensin
Başaktörsün / doruktasın
/ duâyensin / bizler için “Hayru’n-Nâs”
sın
|
|
1-
Ey Allâhım! Senden
başka İlâh yoktur.
2-
Ey Allâhım! Senden
başka Ma’bûd yoktur.
3-
Ey Allâhım! Senden
başka Maksûd yoktur.
4-
Ey Allâhım! Senden
başka Mevcûd yoktur.
5-
Ey Allâhım! Senden
başka Matlûb yoktur.
6-
Ey Allâhım! Senden
başka Mahbûb yoktur.
|
|
YÂ RABBÎ! MAKSÛDUM (KASTIM, İSTEDİĞİM,
HER ŞEYİM, ARZUM VE GÂYEM) SENSİN! SÂDECE VE SÂDECE SENİN RIZÂNI TALEB
ETMEKTEYİM!
|
“ … Bunlar Allâh’ın koyduğu sınırlardır.
Sakın bunları aşmayın. Allâh’ın koyduğu sınırları kim aşarsa, onlar
zâlimlerin tâ kendileridir.”
(Bakara Sûresi, 2/229’dan)
|
﴿ ... وَمَنْ يُطِعِ
اللّٰهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ فَازَ فَوْزًا عَظ۪يمًا ﴾
[سورة الأحزاب:٣٣/٧١]
|
“ …
Kim Allâh’a ve Rasûlü’ne itâat ederse, muhakkâk büyük bir başarıya
ulaşmıştır.”
(Ahzâb Sûresi, 33/71’den)
|
||
11.05.2016
Yazan:
Şaban GÜNBEY
EMEKLİ İMAM-HATİP
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder