ÇANAKKALE'NİN
MÂNEVİYAT İKLİMİ...
ŞEHİTLİKTE
DUA
Selam size ey müminler yurdunun sakinleri. İnşallah
bizde size katılacağız. Siz bizden önce gelip geçtiniz. Bizde sizin peşinizden
geleceğiz.
Allahım! Ölülerimizi de dirilerimizi de, burada
bulunanları da, bulunmayanları da, küçüklerimizi büyüklerimizi, erkeklerimizi
kadınlarımızı bağışla, Bizden hayat verdiklerini İslam üzere yaşat, vefat
ettirdiklerini de imanla vefat ettir.
Allahım Bize seni sevmeyi lütfet. Meleklerini, elçilerini ve Salih
kullarını sevmeyi de nasip eyle. Allahım bize sevgini lütfet. Geçmişte
işlediğimiz ve gelecekte işleyeceğimiz günahlarımızı bağışla.
Allahım! Sevgili Peygamberimiz; hayır namına senden
neler talep etmişse biz onları istiyor, şer namına nelerden sana sığınmışsa,
biz de onlardan sana sığınıyoruz.
Allahım! Sağlığımızda bizlere bu mukaddes mekânları gösterdiğin gibi,
bizden sonrada çoluk çocuğumuza ve isteyip dileyen tüm mü’minlere ziyaret edip
ibret almayı nasip eyle.
Ya Rabbi! Müslümanlara ve İslam’a yardım et! Vatanımızı ve milletimizi,
ordumuzu ve yurdumuzu, âlem-i İslam’ı her türlü tehlikeden, sıkıntı ve
felaketlerden koru!
Allahım! Ülkemize dirlik düzenlik, milletimize birlik beraberlik,
yöneticilerimize dirayet ve feraset, yönetimimize istikrar ve istikamet ihsan
eyle! Halkımızı mutlu ve umutlu eyle! Onların huzurunu kaçırmak isteyenlere
fırsat verme ya Rabbi!
Allahım! İmanımızı söndürtme, bayrağımızı indirtme, ezanımızı dindirtme,
vatanımızı böldürtme, birliğimizi-dirliğimizi, huzurumuzu bozdurtma. Bizi
ben-sen, biz-siz diye birbirimize düşürtme. Düşürmek isteyenlere de fırsat
verme ya Rabbi.
Allahım! Bizlere, Allah ve Peygamber tanıyan, kalbinde Allah korkusu
taşıyan, vatana ve milletine hizmet aşkıyla yanıp tutuşan, ana baba duası
almayı şerefli bir vazife sayan; gözler nuru, gönüller süruru, hayırlı nesiller
yetiştirmeyi nasip eyle!
Allahım! Senin, İslam’ın, Kuranın ve bizim düşmanlarımızı sana havale
ediyoruz.
Allahım! Bize düşmanlık etmiş olanları, hala ediyor olanları ve edecekleri
sana havale ediyoruz.
Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip imanlı kardeşlerimizi bağışla.
Kalplerimizde iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma!
Ey Rabbimiz! Şüphesiz ki sen çok şefkatli, çok merhametlisin.
BOMBA SIRTI VAKASI
Çanakkale Savaşı’nı kazandıran yüksek ruhun örneği destanlaşan
alaylarımızla bu sırtlarda sergileniyordu. 27. Alay, 57. Alay ve diğerleri…
“Size Bomba sırtı Vakasını anlatmadan geçemeyeceğim. Karşılıklı siperler
arasındaki mesafe sekiz metre, yani ölüm muhakkak. Birinci siperdekiler,
hiçbiri kurtulmamacasına kâmilen düşüyor, ikincidekiler onların yerine gidiyor.
Fakat ne kadar şayan-ı gıpta bir itidal ve tevekkülle, biliyor musunuz? Öleni
görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor. Hiç ufak bir fütur bile
göstermiyor. Sarsılmak yok. Okuma bilenler, ellerinde KUR’AN-I KERİM, cennete
girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelime-i şahadet getirerek yürüyorlar. Bu,
Türk askerlerindeki ruh kuvvetini gösteren şayan-ı hayran ve tebrik bir
misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Savaşı’nı kazandıran bu yüksek
ruhtur.”
57. Alay ASKERLERİ BAŞKA BİR AŞKLA ÇARPIŞMIŞLARDI. Askerler Şahadet
mertebesine varmak hissiyatıyla dolu idi. Cennete kavuşacaklarına iman etmişlerdi.
Muharebeden sonra arazi üzerinde şuraya buraya bırakılmış çamaşırlara tesadüf
ediliyordu. Bu çamaşırlar şehit olunca temiz elbise ile Cennete kavuşmayı
düşünen dindar kahramanların attıkları eski, kirli çamaşırlardı. Yerine temiz
çamaşırları giymişlerdi. Böyle bir asker şehit oluncaya kadar gazidir.
Düşmanı önüne katar, şiddetli hücumuna süngüsüne düşman dayanmaz. Bu yüce
hatıra askeri tarih ve millimizi süsleyen sayılı vakalardan biri olmaya ve
daima takdir edilmeğe değerdir. İşte bugünde öyle oldu. Dünyanın en çevik, en
nişancı ve en sporcu insanlarını yüz geri etmiş, gemilerine sığınmaya mecbur
etmişti. Hakikaten Arı burnuna çıkan düşman kuvvetleri bu gün tekrar gemilerine
binmeğe karar vermek üzere idiler. Fakat yukarıda gösterildi ki müthiş bir
donanma ateşlerine karşı bire üç nispetinde üstün düşmanla çarpışılmıştı. Bu
iki alayın(27. ve 57.) maddi kuvveti düşmanı büsbütün denize atmaya yeterli
gelmedi.57. Alay askerlerinin manevi kuvveti, Alay komutanı Binbaşı Avni beyin
ve diğer subayların bu hususta muharebeden önce fazlasıyla meşgul olmalarıyla
had safhaya getirilmişti. Alay Eceabat’ta Çamburnu meydanlıklarında sık sık
mevlidi şerif okutur, dualar okunur, asker ve subayların kalplerindeki iman
nuru ateş saçardı. Bu askerler 25 Nisan günü Avustralyalıların ilk hamlede
Kocaçimen, Conkbayırı, Sancaktepe, Kavaktepe hattını tutmaktan ibaret olan
planlarını akıbete uğratırken Düztepe’den itibaren Cesaret tepesine kadar olan
sahayı adeta birbiriyle temas eden cesetler içinde bırakmıştı
MİNAREDEN EZAN KESİLECEKSE
Bilecik istasyonunda oğlu Hüseyin’i askere uğurlayan Anne oğlunu son bir
kez daha kokluyor ve şöyle diyordu evladına.
HÜSEYİN… Dayın Şıpkada, baban Dömekede, ağaların sekiz ay evvel ÇANAKKALEDE
yatıyor. Bak son yongam sensin! Minarelerden EZAN sesi kesilecekse, CAMİNİN
kandilleri körlenecekse sütlerim haram olsun.
Öl de köye dönme. Yolun şıpkaya uğrarsa dayının ruhuna FATİHA okumayı
unutma. Haydi, oğul yolun açık olsun. (körfez ders broşür) kaynak İbn Refik
MANEVİYATTIR.
Tekmil tarih-i harb (Harb tarihi) gibi bu seferde gösterdi ki harb de asıl
insandır ve bunun bilhassa MANEVİYATIDIR… Bunun aksini kabul etmek ÇANAKKALE
müdafaasının cinnet olduğuna hükmetmekle müsavidir. Osmanlı devletinin
ÇANAKKALE MUHAREBESİ resmi tarihçisi, Erkan-ı harbiye muallimlerinden Binbaşı Mehmet Nihat .
8.ALAY İMAMLARININ PEYGAMBER EFENDİMİZDEN
UYARLADIKLARI HÜCUM DUASI
Ey Allahım, senden ahdini, vaat ettiğin yenme yardımını dilerim. Ya Rabb,
sen olmasaydın biz doğru yolu bulamazdık; sadaka veremez, namaz kılamazdık.
Bize güç ver. Düşman ile karşılaştığımız zaman bizim dayanma gücümüzü arttır.
Çünkü düşman bize zulüm etti. Üzerimize geldi. Fitne verince biz ondan
çekindik. Ey Kuranı indiren Allah, ey hesabı çabuk olan Allah, bu düşman
topluluğunu yok et. Ey Allahım düşmanı kır. Düşmanları yerinden oynat. Bizim
karşımızda duramasınlar. Biz senin kullarınız. Onlarda senin kullarındır. Bizde
senin elindeyiz, onlarda senin elindedir. EY ALLAHIM DÜŞMANLARI KAHREYLE VE
BİZİ MUZAFFER KIL. (Ülker, M. Birol Asker imamlar)
EZAN SESİ
Yatsı vakti… Türküler, bağlamalar hep sustu Ezan sesi, ruhları vecd içinde
sarıyordu. Şarapneller dağılan ufuklardan, Türk Ordusu karanlıkta Allah’ına
giden yolu arıyordu.
Ta uzakta ufuklarda öpüştü seher
Gür bir seda dalgalandı seherden evvel
“Duaların zamanıdır, namaza asker
Niyazına vecd içinde Allah’a yüksel.
Hakkı Süha HARP MECMUASI
YAŞLI
BİRHOCA ALAYIN ORTASINDA
İmanın, inancın Çanakkale Savaşı’nın kazanılmasındaki katkısına bir örnek:
“Allah’tan yardım ve yakın bir fetih. Müminleri bunlarla müjdele.
Ayet-i Kerime, saff.13.AYET
3 Teşrin-i Evvel 1331 (16 Ekim 1915) günü fırka kumandanı emri ile alay
içtima ettirildi. Harbiye Nezareti’nden hususi surette vazifelendirilen yaşlı
bir hoca alayın ortasına gelerek 61. alaya hitaben ateşli bir vaaz irat etti. Vaazına
şöyle başladı:
“61. alay hoş geldiniz. Necip Türk Milleti! Fatih’in torunları! Yavuz’un
çocukları! Sizler, kabına sığamayan bir Arslan kükreyişi ile şu mukaddes
vazifeye koştunuz. Gazanız mübarek olsun. Şu anda üzerinize çok mukaddes ve
ulvi bir vazife almış bulunuyorsunuz. Ecdadımızın kanıyla yoğrulan şu mübarek
vatan topraklarına göz diken hain ve alçak düşmanlara, damarlarınızda
ecdadımızın kanının çağladığını göstermek için geldiniz. Sizden evvel bu
mukaddes cihada iştirak eden ve bu mukaddes cihadın mutlak bir farz olduğuna
iman eden arkadaşlarınız cesaret, şecaat ve kahramanlıklarını hain düşmana
tanıttılar. Kahir düşmanı süngüleri ile denizin kenarına kadar sürdüler. İşte evlatlarım
sizlere de burada ufacık bir vazife kaldı. O da Allah’ın inayetiyle hunhar
düşmanı denize dökmekten ibarettir. Düşmanın zırhlısı varsa bizim de Allah’ımız var. Damarlarımızda Türk kanı ve göğsümüzde
de sarsılmaz imanımız var. Sizlere emanet edilen bu mukaddes vazifeyi
başaracağınıza kalbimdeki imanım gibi inanıyorum. Allah yardımcınız olsun
evlatlarım” Dedi ve içtimaya son verildi.
Bunu müteakip Harbiye Nezareti tarafından gönderilen En’am-ı şerifler,
çakmaklar ve sair hediyeler askere dağıtıldı. Çakmakların üzerinde “Nasrun minallah ve
fethun karib” ayet-i kerimesi yazılıydı. Bu meyanda bir
En’am-ı şerif de bana verildi. En’am-ı şerif yeşil bir kap içerisindeydi. Bir
tarafında “1331 Muharebesi” diğer tarafında “Gazi arkadaşlarıma, başkumandan
Vekili Enver” yazılı bulunan bu dini hatıranın manen kıymeti çok yüksekti. Bu
nutuk ve dağıtma faslı bittikten sonra içtimaya son verildi. Karargâhımıza
geldik.
Çanakkale Gazisi İbrahim Arıkan
.SEYİD ONBAŞININ KOMUTANI
YÜZBAŞI MEHMET HİLMİNİN HATIRALARINDAN
Önce onları manevi
açıdan hazırlamam gerekiyordu. 18 Mart 1915 öncesi vatan uğrunda şehit olmak
için yemin ediyorlardı.
Bütün erlerde savaş için
büyük bir istek vardı. Bu hali sürdürmek gerekiyordu. Daha evvel de bildirdiğim
gibi bölükte namaz kılmayan hiç kimse yoktu. Devamlı telkinlerim neticesi
olarak dini hisleri olgunlaşmıştı. Manevi güçlerinin sarsılmaz bir duruma
gelmesi ise, ancak hakiki din adamlarına dayanarak, Allah’ın istediği şeyleri
yaparak olacağına kani olmuştum.
Aşağıda bahsettiğim şekilde
uygulamaya koydum:
1-Bugünden itibaren
daima abdestli bulunacak ve harbe abdestli olarak başlanacak.
2- Topların dolması için
verilecek kumanda ile her toptan sağındaki bir er nöbete çıkacak. Bu suretle 4
er tarafından Ezan-ı Muhammedi okunarak 1. doldurma işi yapılacak.
3- Yeni gelen yedek
subay adaylarının medreseden gelen kısmı kendilerine lüzum hâsıl oluncaya kadar
yüksek sesle tekbir alacaklar. Bir kısmı da Kuran okuyacaktır. Vazifesini
bitiren erler, onları kalben izleyecektir. Ateş aralarında ise bütün batarya
sesli “tekbir”e katılacaktır.
YEMİN EDİYORLAR. TAAHHÜT
EDERMİSİNİZ… EDERİRİZ
Düşmanın Boğaz’dan geçişiyle
vatanımız ve İslamiyet alçalma derecesine düşecek, Boğaz’ın muhafazasında ise
elde edilecek kazançlar, milletin şerefini kurtaracağı gibi bütün İslam
âleminin kalplerinde hâsıl olacak minnettarlıktan dolayı vicdani ödül olacak, gazamız
Allah ve Peygamber’imizi hoşnut edecektir.
Buradaki yenilgi
hiçbir savaştaki yenilgi ile kıyaslanmaz..
Bütün eratın
gözlerinde şimşekler çakıyordu. Ülkenin dört bir yanından gelmiş çeşitli
yaşlardaki civanmert delikanlılar, adeta tek vücut, tek yürek olmuş
komutanlarını dinliyorlardı. Yüzbaşı Hilmi Bey sözlerine, çok iyi bildiği bir
soru ile devam ediyordu:
Söylediğim şartlarda
harp edeceğiz. Taahhüt eder misiniz?
- Ederiz!
- Öyleyse ahdımızı bir
daha yeminle teyit edelim.
VASİYETİMDİR
|
“Düşman hatlarımızı
geçtikten sonra ölürsem beni mezara koymayın. Etimi itler ve kuşlar çeke çeke
yesinler. Fakat müdafaa hattımız bozulmadan şehit olursam, kefenim, lifim,
sabunum çantamdadır. Beni buraya gömeceksiniz ve gelen nesiller, üzerine bir
abide dikecekler.” (Şükrü Paşa Edirne Müdafi. (Savunucusu) http://www.canakkalesehitliklerirehberi.com/tr/canakkalede-maneviyat
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE ŞİİRİ NASIL
YAZILDI, MEHMET AKİF...
Zafer haberini aldığında teşkilatı Mahsusa görevlisi
olarak Enver paşanın yakın dostu kuşçubaşı eşref ile birlikte MEDİNE
yakınlarındaki El-Muazzam istasyonundadır MEHMET AKİF… Enver paşayla telefonla
görüşen Eşref Bey, nice zamandır hep Çanakkale’yi hep merak eden, endişelenen
ama umudunu hiç yitirmeyen MEHMET AKİF’E müjdeli haberi ulaştırır.
ÜSTAT! AZİZ ÜSTAT! Şimdi size hayatınızın en büyük
müjdesini vereceğim. Bana bu mutluluğu bahşeden Cenâb-ı Hakka nasıl
şükredeceğimi bilemiyorum. ÇANAKKALEDE muzaffer olduk! Muhteşem bir zafer
kazandık. Şu anda bütün memleket bu zafer sevinciyle bayram yapıyor. Sizin
dualarınız kabul oldu.(Fahrettin paşanın Medine müdafaası) F. Kandemir.
Hıçkıra hıçkıra ağlayarak arkadaşının boynuna sarılır
şair… Vecd içindedir. Dili tutulmuştur adeta… İMANLA KAZANILAN ZAFERİN
ÇANAKKALE ŞİİRİ o gece doğar M. Akif’in kalbinde. Ve sonrasında da mısralar
yazıya dökülür tek tek…
…Sen ki İslam’ı kuşatmış boğuyorken hüsran, O demir çemberi,
göğsünde kırıp parçaladın… http://www.canakkalesehitliklerirehberi.com/tr/canakkalede-maneviyat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder