19 Mart 2015 Perşembe

“ÇANAKKALE RUHU VE GENÇLİK” Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın teşrifleriyle gerçekleşen Türkiye liseler arası “ÇANAKKALE RUHU VE GENÇLİK” konulu kompozisyon yarışması ödül töreninde Cumhurbaşkanı’mızın muazzam konuşması… Gençlik coştu…

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın teşrifleriyle gerçekleşen Türkiye liseler arası “ÇANAKKALE RUHU VE GENÇLİK” konulu kompozisyon yarışması ödül töreninde Cumhurbaşkanı’mızın muazzam konuşması… Gençlik coştu…










Kültür Eski Bakanı, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Geliştirme Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve Birlik Vakfı Kurucular Kurulu Üyesi olan (amcam) İsmail KAHRAMAN’ın da hazır bulunduğu, 19.03.2015 perşembe saat:14.00’de haliç kongre merkezinden görünümler…

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın teşrifleriyle gerçekleşen Türkiye liseler arası “ÇANAKKALE RUHU VE GENÇLİK” konulu kompozisyon yarışması ödül töreninde Cumhurbaşkanı’mızın muazzam konuşması… Gençlik coştu...

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın teşrifleriyle gerçekleşen Türkiye liseler arası “ÇANAKKALE RUHU VE GENÇLİK” konulu kompozisyon yarışması ödül töreninde Cumhurbaşkanı’mızın muazzam konuşması… Gençlik coştu…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz Ermeni diasporasına sesleniyoruz. Ermenistan'a sesleniyoruz, tüm dünyaya sesleniyoruz. Eğer dürüstseniz, eğer kendinize güveniyorsanız bizim şu anda arşivlerimizde tasnifi yapılmış olan 1 milyon belge var. Çıkarın belgelerinizi tarihçiler, hukukçular, arşivciler incelesinler o zaman biz nihai kararı verelim ama ortaya çıkamıyorlar çünkü dürüst değiller" dedi.
Erdoğan, Birlik Vakfı tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Çanakkale Ruhu ve Gençlik" konulu kompozisyon yarışmasının ödül töreninde yaptığı konuşmada, amaçlarının sadece Türkiye'de değil, bölgede ve tüm dünyada barış, huzur ve sükun ikliminin tesisi olduğunu bir kez daha ilan etmek olduğunu söyledi.
Hiçbir zaman ayrılıkları derinleştirmenin, acıları büyültmenin, kabuk bağlayan yaraları tekrar tekrar kanatmanın peşinde olmadıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Her zaman barışın yanında durduk. Sulhun peşinden koştuk, helalleşmenin gayesini güttük. Ama içimizdeki ve dışımızdaki bazı çevreler bu yılı kendi amaçlarını, kendi gündemlerini dayatmak için bir fırsat olarak kullanıyor. 1. Dünya Savaşı'nda milletimizin yaşadığı acıları yok sayarak sadece Çanakkale'de verilen 250 bin şehidi görmezden gelerek tek yanlı bir tarih anlayışını bize empoze etmeye çalışıyorlar. Daha önce de ifade ettim, bizim utanacak, çekinecek, saklanacak hiçbir durumumuz yoktur."
"İşte arşivler hemen şuracıkta, Osmanlı arşivi burada, sabah orada bir konuşmam oldu" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle devam ettirdi:
"Biz Ermeni diasporasına sesleniyoruz. Ermenistan'a sesleniyoruz, tüm dünyaya sesleniyoruz. Eğer dürüstseniz, eğer kendinize güveniyorsanız bizim şu anda arşivlerimizde tasnifi yapılmış olan 1 milyon belge var. Çıkarın belgelerinizi tarihçiler, hukukçular, arşivciler incelesinler o zaman biz nihai kararı verelim ama ortaya çıkamıyorlar çünkü dürüst değiller. 'Arşivleriniz varsa açın' diyoruz, açamıyorlar. Niye? Çünkü arşivleri yok. Beraberce bir komisyon oluşturalım bilim adamları hep birlikte otursunlar samimi bir şekilde, objektif olarak değerlendirmelerini yapsınlar, biz de 'artık bu meseleyi tamamen gündemimizden çıkaralım' diyoruz, yine yok."
"Lobilerle bu iş yürümez"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa ülkelerinin parlamentolarına, ABD senatosuna, diğer ülkelerin meclislerine etki edilerek, farklı yollara tevessül ederek netice alınamayacağının artık görülmesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
 
"Lobilerle bu iş yürümez, lobilerle hak tecelli etmez çünkü dik duran bir Türkiye var bunun karşısında, bunu yapamazsınız. Şayet samimiyseniz, sorunu çözmeye, adil bir hafızaya özellikle niyetiniz varsa işte biz buradayız. Arşivlerimizle, tarihçilerimizle, özgüvenimizle buradayız. Aynı tavrın artık herkes tarafından da gösterilmesini bekliyoruz. Çanakkale destanını en iyi anlatan ifadelerden birisi nedir biliyor musunuz? 'Geldiler, gördüler ve döndüler' bu cümledir. Çanakkale merhum Mehmet Akif'in İstiklal Marşımızda 'şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda' sözünün tam manasıyla karşılık bulduğu topraklardır." 
Çanakkale'nin uhuvvetin, muhabbetin, birliğin ve beraberliğin en çarpıcı örneklerinin yaşandığı yer olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle devam etti:
"Çanakkale Anadolu ve Trakya ile birlikte Kafkasya'dan Balkanlar'a, Orta Doğu'dan Kuzey Afrika'ya kadar çok geniş bir coğrafyadan gelen insanların omuz omuza mücadele verdiği yerdir. Her ilimizden Çanakkale'de şehitlerimiz, gazilerimiz var. Saraybosna'nın, Üsküp'ün, Prizren'in, Gümülcine'nin Bakü'nün, Batum'un, Gazze'nin, Kudüs'ün, Beyrut'un, Halep'in şehitleri var Çanakkale'de. Halepli Ahmet'le Bosnalı Murat, Kırımlı Mehmet Faik beyle Gazze'li Abdülkadir o mukaddes topraklarda beraberce koyun koyuna yatıyor. Onlar aynı amaç için Çanakkale'deydiler, aynı gaye için gözlerini kırpmadan can verdiler, aynı mezarı paylaştılar. Esasen biz bin yıldır bu mücadeleyi veriyoruz, bin yıldır birlikte şehit oluyoruz. Çanakkale bu kadim kardeşliğimizi bize tekrar hatırlatmış bizi tekrar tek bir millet, tek bayrak, tek bayrak, tek vatan, tek devlet haline getirmiştir." 
Bu sırada salonda bulunanların, "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" diye bağırmaları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Evet onlar diridirler ve bu da emri ilahidir. Sokakta gezenlerin veya gidenlerin lafı değildir ve onlara ölüler demeyiniz. Onlar diridirler ancak siz bilemezsiniz" diye konuştu.
Erdoğan, Çanakkale'yi Çanakkale yapanın, bin yıllık bir hesabı görmek için dünyanın en ücra köşelerinden buralara gelenleri Gelibolu'da, Seddülbahir'de, Kirte'de, Arıburnu'nda, Anafartalar'da karşılayanın o asil ruh olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
 
"Öyle bir ruhtur ki gençler,
§  Çelik ve barut inancın, imanın ve azmin karşısında diz çökmüştür.
§  Bu ruh, 'Yarabbi bize iki güzelden birisini nasip et' diyerek, ya şehit ya gazi olmak için siperlere koşan yiğitlerin inancının adıdır.
§  Bu ruhta milletin ve vatanın bekası için daha 13'ünde, 15'inde cepheye yollanan kınalı kuzuların mehmetçiklerin masumluğu vardır.
§  Bu ruhta kendi öz oğlu önüne getirilmişken, kurtarılma ihtimali daha yüksek olan diğer yaralılarla ilgilenen doktor Tarık Nusretlerin fedakarlığı vardır.
§  Bu ruhta 'ya Allah' diyerek 215 kiloluk top mermisini kaldıran Balıkesirli Seyit onbaşının kuvveti ve imanı vardır."
§  Bu ruhta "Sağ kolumu kaybettim zararı yok sol kolum var, onunla da pek ala iş görebilirim" diyen Mehmet Çavuş'un aşkı vardır. Diye dikkat çeken Erdoğan, bu ruha sahip çıkmanın bugün herkesin boynunun borcu olduğunu söyledi.
§  Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale destanının hasta adamın diriliş cehdi olduğunun unutulmaması gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
§  "200 yıldır hor görülen, üzerinde türlü oyunlar oynanan bir milletin adeta küllerinden yeniden doğuşunun adıdır.
§  Türkiye Çanakkale gibi, İstiklal Harbi gibi büyük mücadeleler, büyük fedakarlıklar üzerine inşa edilmiş bir devlettir.
§  Çanakkaleli şehitlerin torunları olarak istiklalimizden, istikbalimizden ve özgürlüğümüzden hiçbir şekilde taviz vermeyiz ve vermeyeceğiz.
§  Milletimizin imanı ve kardeşliği şimdiye kadar nasıl Çanakkale ruhunun çiğnenmesine müsaade etmemişse bundan sonra da asla etmeyecektir."
İşte Erdoğan’ı konuşmasından satır başları:
Çanakkale ruhu hamdolsun tekrar  şaha kalktı. Elinize, kaleminize, yüreğinize sağlık diyorum. Bu sene dünya tarihi açısından önemli bir yıldönümünü yad ediyoruz.
Dün her yıl olduğu üzere deniz zaferimizin yıldönümünü büyük bir coşkuyla kutladık. Ödedikleri bedeller tekrar tekrar hatırlandı, şehitlerimize dualar gönderildi.
"BU SENEYİ ÇOK İYİ DEĞERLENDİRMEK ZORUNDAYIZ"
Azimle ve sabırlarıyla “Çanakkale Geçilmez” sözünü tarihe nakşeden şehitlerimizi kıymetle anıyorum. Bir gül bahçesine girercesine toprağa giren şehitlerimize rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun diyorum. Sarıkamış, Medine müdafaasını, Çanakkale zaferini iyi düşünmeliyiz. Bu seneyi çok iyi değerlendirmek zorundayız.
Ben 81 vilayetimizden imkan bulan herkesin Çanakkale’ye gitmesini çok ama çok önemsiyorum. İnşallah zaferin 100. yılını dünyanın dört bir yanından gelen misafirler ve devlet temsilcileriyle yad edeceğiz. 30’a yakın devlet erkanının katılım bilgilerini aldık.
O gün Çanakkale’de bizimle savaşan ülkelerde dostluk köprüleri kurulmuştur. Çanakkale’de savaşın tarafları olarak karşı karşıya gelen vatanın evlatları 23-24 Nisan’dan aynı çatı altında buluşacak ve dünyaya barış mesajı verecekler.
Bizim utanacak, çekinecek hiçbir durumumuz yoktur. İşte arşivler hemen şuracıkta, Osmanlı arşivi burada. Biz Ermeni diasporasına sesleniyoruz, Ermenistan’a sesleniyoruz.
Tüm dünyaya sesleniyoruz. Eğer dürüstseniz, kendinize güveniyorsanız bizim şu an arşivlerimizle 1 milyon belge var. Çıkarın belgelerinizi! Hukukçular, arşivciler incelesin diyoruz.
O zaman biz nihai kararı verelim. Ama ortaya çıkamıyorlar, dürüst değiller. Arşivlerin varsa açın diyoruz açamıyorlar çünkü arşivleri yok.
Hukukçular incelesin, netice alınsın diyoruz. Artık bu meseleyi tamamen gündemimizden çıkaralım diyoruz yine yok. Lobilerle bu iş yürümez.
Çanakkale Destanı’nı anlatan en güzel cümle.
Geldiler, gördüler, gittilerdir…
Çanakkale ve Anadolu Kafkasya’dan Afrika’ya kadar çok geniş coğrafyada insanların mücadele verdiği yerdir.
"ÇANAKKALE HASTA ADAMIN DİRİLİŞİDİR"
Çanakkale’de her ilimizden şehitlerimiz ve gazilerimiz var. Çanakkale'de çelik ve barut, inancın ve imanın karşısında diz çökmüştür. 200 yıldır hor görülen, üzerinde oyunlar oynanan bir milletin zaferidir Çanakkale destanı. Çanakkale hasta adamın dirilişidir.
İstikbalimizden, özgürlüğümüzden taviz vermedik, vermeyeceğiz. İnsan tarihte sadece geçmişi değil, geleceğini de arar. Tarih sürekli tekerrür eder, ders alınmazsa.
Bize bu ülkede öteki muamelesi yapıldı, ikinci insan muamelesi yapıldı. Öz yurdumuzda garip olduk.
İmam hatipleri kapattılar. Başörtülü diye ikna odalarına soktular. Bu azim ve inanç olmasaydı ikna odalarından bugünlere gelemezdik.
Artık hepsi aşıldı. Artık yavrularımız başörtüsüyle okullarına girebiliyorlar.
Çok uzun yıllar bu topraklar üzerinde farklılığa ve farklı olana tahammül edilmedi. İnsanlar başörtülü, takkeli diye fişlendi, takip edildi. Mehmet Akif de bunları yaşamıştır. Sadece ülkemizde değil sürgünlerinde de bunu yaşamıştır. O Mehmet Akif fakirlik içindeyken bile kazandığı ödülü dağıtan muhterem bir kişiliktir.
"NE DEMOKRASİSİ, NE ÖZGÜRLÜĞÜ"
 
Size soruyorum; Dünyada cenazesine devlet erkanının yasaklandığı kaç tane milli şair var. Ülkemiz bu ayıbı da yaşadı. Vesayet adına demokrasiye müdahale edildi. Millet iradesinden hazımsızlık duyanlar var. Tahkir edemeyince sokakları tahrik etmek isteyenler var.
Gezi’de gördük bunları… Nerede tencere tavacılar? 17-25 Aralık’ta paralele ihanet çetesiyle denediler. 6-7 Ekim hadiselerinde sözde siyasetçiler sokakları ateşe vererek aynı çaba içerisine girdiler. Yasin’i duvardan düşürüp üzerinden geçerek nasıl şehit ettiklerini gördünüz.
Ne demokrasisi, ne özgürlüğü. Sizde sadece toplumu terörize etmek var.
Biz iriyiz, diriyiz, hep birlikte Türkiye’yiz bunu unutmayın. Sizin bu duruşunuz varya bu oyunları bozmuştur ve bozacaktır. Sizin asaletiniz sizi zorlayanları hep mahcup etmiştir.
Oynanan oyunların hepsi boşa çıkmıştır. Bu ülkenin gençlerini birbirlerine kırdıramayacaklar.
Korkaklar tarih boyunca hiçbir zaman zafer anıtı dikememiştir. Tarih zalimleri değil, kahramanları ve cesurları hatırlar, yad eder. Sizler çok büyük bir medeniyetin mensuplarısınız. Sizler bu milletin torunlarısınız.
Unutmayın! Yerinde sayanlar yürüyenlerden daha fazla gürültü çıkarır. Bir ânınızı bile heba etmeden, iyi değerlendirmelisiniz. Sizler Ortadoğu’nun  gıpta ile takip edilen Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşlarısınız.
Sizler okuyan, araştıran, düşünen ve neticelendiren bir gençlik olmalısınız. Bu vatana Asım’ın nesli olarak sizler sahip çıkacaksınız. Gençler “kim var” denildiğinde sağına soluna bakmadan “ben varım” diyen bir gençlik olacaksınız.
Onca musibet ve ihanete rağmen hamdolsun ayaktadır bu millet. Şehitlerimiz sizler bu vatan sahip çıktıkça yerlerinde rahat uyuyacaklar, rahat yatacaklardır.
Ben sizlere bu konuda güveniyorum. 35 yarışmacının 30’u kız olduğu için kızlarımız ayrıca tebrik ediyorum. Gençler rekabet olsun. Aziz hatıraları önünde eğiliyorum şehitlerimizin…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder