Kültür Eski Bakanı,
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Geliştirme Vakfı Mütevelli Heyeti
Başkanı ve Birlik Vakfı Kurucular Kurulu Üyesi olan (amcam) İsmail KAHRAMAN’ın
da hazır bulunduğu, 19.03.2015 perşembe saat:14.00’de haliç kongre merkezinden
görünümler…
Cumhurbaşkanımız Sayın
Recep Tayyip ERDOĞAN’ın teşrifleriyle gerçekleşen Türkiye liseler arası “ÇANAKKALE RUHU VE GENÇLİK” konulu kompozisyon
yarışması ödül töreninde Cumhurbaşkanı’mızın
muazzam konuşması… Gençlik coştu...
Cumhurbaşkanımız Sayın
Recep Tayyip ERDOĞAN’ın teşrifleriyle gerçekleşen Türkiye liseler arası “ÇANAKKALE RUHU VE GENÇLİK” konulu kompozisyon
yarışması ödül töreninde Cumhurbaşkanı’mızın
muazzam konuşması… Gençlik coştu…
Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan, "Biz Ermeni diasporasına sesleniyoruz. Ermenistan'a
sesleniyoruz, tüm dünyaya sesleniyoruz. Eğer dürüstseniz, eğer kendinize
güveniyorsanız bizim şu anda arşivlerimizde tasnifi yapılmış olan 1 milyon
belge var. Çıkarın belgelerinizi tarihçiler, hukukçular, arşivciler
incelesinler o zaman biz nihai kararı verelim ama ortaya çıkamıyorlar çünkü
dürüst değiller" dedi.
Erdoğan,
Birlik Vakfı tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Çanakkale
Ruhu ve Gençlik" konulu kompozisyon yarışmasının ödül töreninde yaptığı
konuşmada, amaçlarının sadece Türkiye'de değil, bölgede ve tüm dünyada barış,
huzur ve sükun ikliminin tesisi olduğunu bir kez daha ilan etmek olduğunu
söyledi.
Hiçbir zaman
ayrılıkları derinleştirmenin, acıları büyültmenin, kabuk bağlayan yaraları
tekrar tekrar kanatmanın peşinde olmadıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları
kaydetti:
"Her
zaman barışın yanında durduk. Sulhun peşinden koştuk, helalleşmenin gayesini
güttük. Ama içimizdeki ve dışımızdaki bazı çevreler bu yılı kendi amaçlarını,
kendi gündemlerini dayatmak için bir fırsat olarak kullanıyor. 1. Dünya
Savaşı'nda milletimizin yaşadığı acıları yok sayarak sadece Çanakkale'de
verilen 250 bin şehidi görmezden gelerek tek yanlı bir tarih anlayışını bize
empoze etmeye çalışıyorlar. Daha önce de ifade ettim, bizim utanacak,
çekinecek, saklanacak hiçbir durumumuz yoktur."
"İşte
arşivler hemen şuracıkta, Osmanlı arşivi burada, sabah orada bir konuşmam
oldu" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle devam ettirdi:
"Biz
Ermeni diasporasına sesleniyoruz. Ermenistan'a sesleniyoruz, tüm dünyaya
sesleniyoruz. Eğer dürüstseniz, eğer kendinize güveniyorsanız bizim şu anda
arşivlerimizde tasnifi yapılmış olan 1 milyon belge var. Çıkarın belgelerinizi
tarihçiler, hukukçular, arşivciler incelesinler o zaman biz nihai kararı
verelim ama ortaya çıkamıyorlar çünkü dürüst değiller. 'Arşivleriniz varsa
açın' diyoruz, açamıyorlar. Niye? Çünkü arşivleri yok. Beraberce bir komisyon
oluşturalım bilim adamları hep birlikte otursunlar samimi bir şekilde, objektif
olarak değerlendirmelerini yapsınlar, biz de 'artık bu meseleyi tamamen
gündemimizden çıkaralım' diyoruz, yine yok."
"Lobilerle
bu iş yürümez"
Cumhurbaşkanı
Erdoğan, Avrupa ülkelerinin parlamentolarına, ABD senatosuna, diğer ülkelerin
meclislerine etki edilerek, farklı yollara tevessül ederek netice
alınamayacağının artık görülmesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Lobilerle
bu iş yürümez, lobilerle hak tecelli etmez çünkü dik duran bir Türkiye var
bunun karşısında, bunu yapamazsınız. Şayet samimiyseniz, sorunu çözmeye, adil
bir hafızaya özellikle niyetiniz varsa işte biz buradayız. Arşivlerimizle,
tarihçilerimizle, özgüvenimizle buradayız. Aynı tavrın artık herkes tarafından
da gösterilmesini bekliyoruz. Çanakkale destanını en iyi anlatan ifadelerden
birisi nedir biliyor musunuz? 'Geldiler, gördüler ve döndüler' bu cümledir.
Çanakkale merhum Mehmet Akif'in İstiklal Marşımızda 'şüheda fışkıracak toprağı
sıksan şüheda' sözünün tam manasıyla karşılık bulduğu topraklardır."
Çanakkale'nin
uhuvvetin, muhabbetin, birliğin ve beraberliğin en çarpıcı örneklerinin
yaşandığı yer olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle devam etti:
"Çanakkale
Anadolu ve Trakya ile birlikte Kafkasya'dan Balkanlar'a, Orta Doğu'dan Kuzey
Afrika'ya kadar çok geniş bir coğrafyadan gelen insanların omuz omuza mücadele
verdiği yerdir. Her ilimizden Çanakkale'de şehitlerimiz, gazilerimiz var.
Saraybosna'nın, Üsküp'ün, Prizren'in, Gümülcine'nin Bakü'nün, Batum'un,
Gazze'nin, Kudüs'ün, Beyrut'un, Halep'in şehitleri var Çanakkale'de. Halepli
Ahmet'le Bosnalı Murat, Kırımlı Mehmet Faik beyle Gazze'li Abdülkadir o
mukaddes topraklarda beraberce koyun koyuna yatıyor. Onlar aynı amaç için
Çanakkale'deydiler, aynı gaye için gözlerini kırpmadan can verdiler, aynı
mezarı paylaştılar. Esasen biz bin yıldır bu mücadeleyi veriyoruz, bin yıldır
birlikte şehit oluyoruz. Çanakkale bu kadim kardeşliğimizi bize tekrar
hatırlatmış bizi tekrar tek bir millet, tek bayrak, tek bayrak, tek vatan, tek
devlet haline getirmiştir."
Bu sırada
salonda bulunanların, "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" diye
bağırmaları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Evet onlar diridirler ve bu da
emri ilahidir. Sokakta gezenlerin veya gidenlerin lafı değildir ve onlara
ölüler demeyiniz. Onlar diridirler ancak siz bilemezsiniz" diye konuştu.
Erdoğan,
Çanakkale'yi Çanakkale yapanın, bin yıllık bir hesabı görmek için dünyanın en
ücra köşelerinden buralara gelenleri Gelibolu'da, Seddülbahir'de, Kirte'de,
Arıburnu'nda, Anafartalar'da karşılayanın o asil ruh olduğunu anlatarak,
şunları kaydetti:
"Öyle
bir ruhtur ki gençler,
§
Çelik ve barut inancın, imanın
ve azmin karşısında diz çökmüştür.
§
Bu ruh, 'Yarabbi bize iki
güzelden birisini nasip et' diyerek, ya şehit ya gazi olmak için siperlere
koşan yiğitlerin inancının adıdır.
§
Bu ruhta milletin ve vatanın
bekası için daha 13'ünde, 15'inde cepheye yollanan kınalı kuzuların
mehmetçiklerin masumluğu vardır.
§
Bu ruhta kendi öz oğlu önüne
getirilmişken, kurtarılma ihtimali daha yüksek olan diğer yaralılarla ilgilenen
doktor Tarık Nusretlerin fedakarlığı vardır.
§
Bu ruhta 'ya Allah' diyerek
215 kiloluk top mermisini kaldıran Balıkesirli Seyit onbaşının kuvveti ve imanı
vardır."
§
Bu ruhta "Sağ kolumu
kaybettim zararı yok sol kolum var, onunla da pek ala iş görebilirim"
diyen Mehmet Çavuş'un aşkı vardır. Diye dikkat çeken Erdoğan, bu ruha sahip
çıkmanın bugün herkesin boynunun borcu olduğunu söyledi.
§
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
Çanakkale destanının hasta adamın diriliş cehdi olduğunun unutulmaması
gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
§
"200 yıldır hor görülen,
üzerinde türlü oyunlar oynanan bir milletin adeta küllerinden yeniden doğuşunun
adıdır.
§
Türkiye Çanakkale gibi,
İstiklal Harbi gibi büyük mücadeleler, büyük fedakarlıklar üzerine inşa edilmiş
bir devlettir.
§
Çanakkaleli şehitlerin
torunları olarak istiklalimizden, istikbalimizden ve özgürlüğümüzden hiçbir
şekilde taviz vermeyiz ve vermeyeceğiz.
§
Milletimizin imanı ve
kardeşliği şimdiye kadar nasıl Çanakkale ruhunun çiğnenmesine müsaade etmemişse
bundan sonra da asla etmeyecektir."
İşte Erdoğan’ı konuşmasından satır başları:
Çanakkale ruhu hamdolsun tekrar
şaha kalktı. Elinize, kaleminize, yüreğinize sağlık diyorum. Bu sene
dünya tarihi açısından önemli bir yıldönümünü yad ediyoruz.
Dün her yıl olduğu üzere deniz zaferimizin yıldönümünü büyük bir coşkuyla
kutladık. Ödedikleri bedeller tekrar tekrar hatırlandı, şehitlerimize dualar
gönderildi.
"BU SENEYİ ÇOK İYİ DEĞERLENDİRMEK ZORUNDAYIZ"
Azimle ve sabırlarıyla “Çanakkale Geçilmez” sözünü tarihe nakşeden
şehitlerimizi kıymetle anıyorum. Bir gül bahçesine girercesine toprağa giren
şehitlerimize rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun diyorum. Sarıkamış,
Medine müdafaasını, Çanakkale zaferini iyi düşünmeliyiz. Bu seneyi çok iyi
değerlendirmek zorundayız.
Ben 81 vilayetimizden imkan bulan herkesin Çanakkale’ye gitmesini çok ama
çok önemsiyorum. İnşallah zaferin 100. yılını dünyanın dört bir yanından gelen
misafirler ve devlet temsilcileriyle yad edeceğiz. 30’a yakın devlet erkanının
katılım bilgilerini aldık.
O gün Çanakkale’de bizimle savaşan ülkelerde dostluk köprüleri
kurulmuştur. Çanakkale’de savaşın tarafları olarak karşı karşıya gelen vatanın
evlatları 23-24 Nisan’dan aynı çatı altında buluşacak ve dünyaya barış mesajı
verecekler.
Bizim utanacak, çekinecek hiçbir durumumuz yoktur. İşte arşivler hemen
şuracıkta, Osmanlı arşivi burada. Biz Ermeni diasporasına sesleniyoruz,
Ermenistan’a sesleniyoruz.
Tüm dünyaya sesleniyoruz. Eğer dürüstseniz, kendinize güveniyorsanız bizim
şu an arşivlerimizle 1 milyon belge var. Çıkarın belgelerinizi! Hukukçular,
arşivciler incelesin diyoruz.
O zaman biz nihai kararı verelim. Ama ortaya çıkamıyorlar, dürüst
değiller. Arşivlerin varsa açın diyoruz açamıyorlar çünkü arşivleri yok.
Hukukçular incelesin, netice alınsın diyoruz. Artık bu meseleyi tamamen
gündemimizden çıkaralım diyoruz yine yok. Lobilerle bu iş yürümez.
Çanakkale Destanı’nı anlatan en güzel cümle.
Geldiler, gördüler, gittilerdir…
Çanakkale ve Anadolu Kafkasya’dan Afrika’ya kadar çok geniş coğrafyada
insanların mücadele verdiği yerdir.
"ÇANAKKALE HASTA ADAMIN DİRİLİŞİDİR"
Çanakkale’de her ilimizden şehitlerimiz ve gazilerimiz var. Çanakkale'de
çelik ve barut, inancın ve imanın karşısında diz çökmüştür. 200 yıldır hor
görülen, üzerinde oyunlar oynanan bir milletin zaferidir Çanakkale destanı.
Çanakkale hasta adamın dirilişidir.
İstikbalimizden, özgürlüğümüzden taviz vermedik, vermeyeceğiz. İnsan
tarihte sadece geçmişi değil, geleceğini de arar. Tarih sürekli tekerrür eder,
ders alınmazsa.
Bize bu ülkede öteki muamelesi yapıldı, ikinci insan muamelesi yapıldı. Öz
yurdumuzda garip olduk.
İmam hatipleri kapattılar. Başörtülü diye ikna odalarına soktular. Bu azim
ve inanç olmasaydı ikna odalarından bugünlere gelemezdik.
Artık hepsi aşıldı. Artık yavrularımız başörtüsüyle okullarına
girebiliyorlar.
Çok uzun yıllar bu topraklar üzerinde farklılığa ve farklı olana tahammül
edilmedi. İnsanlar başörtülü, takkeli diye fişlendi, takip edildi. Mehmet Akif
de bunları yaşamıştır. Sadece ülkemizde değil sürgünlerinde de bunu yaşamıştır.
O Mehmet Akif fakirlik içindeyken bile kazandığı ödülü dağıtan muhterem bir
kişiliktir.
"NE DEMOKRASİSİ, NE ÖZGÜRLÜĞÜ"
Size soruyorum; Dünyada cenazesine devlet erkanının yasaklandığı kaç tane
milli şair var. Ülkemiz bu ayıbı da yaşadı. Vesayet adına demokrasiye müdahale
edildi. Millet iradesinden hazımsızlık duyanlar var. Tahkir edemeyince
sokakları tahrik etmek isteyenler var.
Gezi’de gördük bunları… Nerede tencere tavacılar? 17-25 Aralık’ta paralele
ihanet çetesiyle denediler. 6-7 Ekim hadiselerinde sözde siyasetçiler sokakları
ateşe vererek aynı çaba içerisine girdiler. Yasin’i duvardan düşürüp üzerinden
geçerek nasıl şehit ettiklerini gördünüz.
Ne demokrasisi, ne özgürlüğü. Sizde sadece toplumu terörize etmek var.
Biz iriyiz, diriyiz, hep birlikte Türkiye’yiz bunu unutmayın. Sizin bu
duruşunuz varya bu oyunları bozmuştur ve bozacaktır. Sizin asaletiniz sizi
zorlayanları hep mahcup etmiştir.
Oynanan oyunların hepsi boşa çıkmıştır. Bu ülkenin gençlerini birbirlerine
kırdıramayacaklar.
Korkaklar tarih boyunca hiçbir zaman zafer anıtı dikememiştir. Tarih
zalimleri değil, kahramanları ve cesurları hatırlar, yad eder. Sizler çok büyük
bir medeniyetin mensuplarısınız. Sizler bu milletin torunlarısınız.
Unutmayın! Yerinde sayanlar yürüyenlerden daha fazla gürültü çıkarır. Bir ânınızı
bile heba etmeden, iyi değerlendirmelisiniz. Sizler Ortadoğu’nun gıpta ile takip edilen Türkiye
Cumhuriyeti’nin vatandaşlarısınız.
Sizler okuyan, araştıran, düşünen ve neticelendiren bir gençlik
olmalısınız. Bu vatana Asım’ın nesli olarak sizler sahip çıkacaksınız. Gençler
“kim var” denildiğinde sağına soluna bakmadan “ben varım” diyen bir gençlik
olacaksınız.
Onca musibet ve ihanete rağmen hamdolsun ayaktadır bu millet. Şehitlerimiz
sizler bu vatan sahip çıktıkça yerlerinde rahat uyuyacaklar, rahat
yatacaklardır.
Ben sizlere bu konuda güveniyorum. 35 yarışmacının 30’u kız olduğu için
kızlarımız ayrıca tebrik ediyorum. Gençler rekabet olsun. Aziz hatıraları
önünde eğiliyorum şehitlerimizin…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder