20 Temmuz 2011 Çarşamba

AZÎZ VE CELÎL OLAN ALLÂH, BİRİNİ HELÂK ETMEK İSTEDİ Mİ:


حَدّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُصَفّٰى. ثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حَرْبٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ سِنَانٍ عَنْ أَبِي الزَّاهِرِيَّةِ عَنْ أَب۪ي شَجَرَةَ كَث۪يرِ بْنِ مُرَّةَ عَنِ ابْنِ عُمَرَ؛ أَنَّ النَّبِيَّ قَالَ: إِنَّ اللّٰهَ عَزَّ وَجَلَّ إِذَا أَرَادَ أَنْ يُهْلِكَ عَبْدًا نَزَعَ مِنْهُ الْحَيَآءَ. فَإِذَا نَزَعَ مِنْهُ الْحَيَآءَ لَمْ تَلْقَهُ إِلَّا فَإِذَا لَمْ تَلْقَهُ إِلَّا مَق۪يتًا مُمَقَّتًا نُزِعَتْ مِنْهُ الْاَمَانَةُ. فَإِذَا نُزِعَتْ مِنْهُ الْاَمَانَةُ لَمْ تَلْقَهُ إِلَّاخَآئِنًا مُخَوَّنًا. فَإِذَا لَمْ تَلْقَهُ إِلَّا خَآئِنًا مُخَوَّنًا مُزِعَتْ مِنْهُ الرَّحْمَةُ. فَإِذَا نُزِعَتْ مِنْهُ الرَّحْمَةُ لَمْ تَلْقَهُ إِلَّا رَج۪يمًا مُلَعَّنًا فَإِذَا لَمْ تَلْقَهُ إِلَّا رَج۪يمًا مُلَعَّنًا نُزِعَتْ مِنْهُ رِبْقَةُ الْاِسلَامِ. فِي الزوآئد: ف۪ٓي إسناده صعيد بن سنان وهو ضعيف مختلف في اسمه .


***---İbn-ü ‘Ömer (r.anhümâ):  Rasûlüllâh (aleyhi’s-salât-ü ve’s-selâm): buyurdular ki: “Azîz ve Celîl olan Allâh, birini helâk etmek istedi mi:

Ondan önce hayâyı çeker alır. Hayâsı bir kere gitti mi sen ona artık herkesin nefretini kazanmış bir kimse olarak rastlarsın. Herkesin nefretini kazanmış olarak rastladığın kimseden Emânet çekilip alınır (artık o, güvenilmeyen, kuşkulu kişidir). Kişiden emânet (güven) çekilip alınınca ona artık hep hâin ve herkesçe hâin bilinen biri olarak rastlarsın.Ona hep hâin ve hıyânetle bilinen biri olarak rastladın mı,

Sıra ondan merhametin çekip çıkarılmasına gelmiştir.Ondan rahmetin çıkarıldığı vakit artık ona (Allâh’ın rahmetinden) kovulmuş, lânetlenmiş olarak rastlarsın. Ona sen kovulmuş, lânetlenmiş olarak rastlayınca ondan İslâmiyet bağı çözülüp atılır.”[1]



[1] Kütüb-i Sitte, 17/550. (İbrahim CANAN.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder