20 Temmuz 2011 Çarşamba

BEZM-İ ELEST


﴿ وَاِذْ اَخَذَ رَبُّكَ مِنْ بَـن۪ۤى اٰدَمَ مِنْ ظُهُورِهِمْ ذُرِّيَّتَهُمْ وَاَشْهَدَهُمْ عَلٰٓى اَنْفُسِهِمْۚ اَلَسْتُ بِرَبِّكُمْۜ قَالُوا بَلٰىۚۛ شَهِدْنَاۚۛ اَنْ تَقُولُوا يَوْمَ الْقِيٰمَةِ اِنَّا كُنَّا عَنْ هٰذَا غَافِل۪ينَۙ ﴿١٧٢﴾ اَوْ تَقُولُٓوا اِنَّمَآ اَشْرَكَ اٰبَآؤُ۬نَا مِنْ قَبْلُ وَكُنَّا ذُرِّيَّةً مِنْ بَعْدِهِمْۚ اَفَتُهْلِكُنَا بِمَا فَعَلَ الْمُبْطِلُونَ ﴿١٧٣﴾
 [سورة الأعراف:۷/۱۷۲-۱۷۳]
“Hani Rabbin (ezelde) Âdemoğullarının sulplerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” demişti. Onlar da, “Evet, şahit olduk (ki Rabbimizsin)” demişlerdi. Böyle yapmamız kıyamet günü, “Biz bundan habersizdik” dememeniz içindir. (172) Yahut “Bizden önce babalarımız Allâh’a ortak koşmuşlar. Biz onlardan sonra gelen bir nesiliz. Şimdi batılcıların işlediği yüzünden bizi helâk mı edeceksin?” dememeniz içindir.” (173) (A’râf Sûresi, 7/172-173.)
اِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلَئِكَةِ اِنِّى خَالِقٌ بَشَرًا مِنْ طِينٍ (71) فَاِذَا سَوَّيْتُهُ وَنَفَخْتُ فِيهِ مِنْ رُوحِى فَقَعُوا لَهُ سَاجِدِينَ (72) فَسَجَدَ الْمَلَئِكَةُ كُلُّهُمْ اَجْمَعُونَ (73) اِلَّا اِبْلِيسَ اِسْتَكْبَرَ وَكَانَ مِنَ الْكَافِرِينَ (74) قَالَ يَا اِبْلِيسُ مَا مَنَعَكَ اَنْ تَسْجُدَ لِمَا خَلَقْتُ بِيَدَىَّ اَسْتَكْبَرْتَ اَمْ كُنْتَ مِنَ الْعَالِينَ (75) قَالَ اَنَا خَيْرٌ مِنْهُ خَلَقْتَنِى مِنْ نَارٍ وَخَلَقْتَهُ مِنْ طِينٍ (76) قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا فَاِنَّكَ رَجِيمٌ (77) وَاِنَّ عَلَيْكَ لَعْنَتِى اِلَى يَوْمِ الدِّينِ (78) قَالَ رَبِّ فَاَنْظِرْنِى اِلَى يَوْمِ يُبْعَثُونَ (79) قَالَ فَاِنَّكَ مِنَ الْمُنْظَرِينَ (80) اِلَى يَوْمِ الْوَقْتِ الْمَعْلُومِ (81) قَالَ فَبِعِزَّتِكَ لَاُغْوِيَنَّهُمْ اَجْمَعِينَ (82) اِلَّا عِبَادَكَ مِنْهُمُ الْمُخْلَصِينَ (83)
 38) سُورَةُ ص
71-     “Hani, Rabbin meleklere şöyle demişti: “Muhakkak ben çamurdan bir insan yaratacağım.”
72-      “Onu şekillendirip içine ruhumdan üflediğim zaman onun için saygı ile eğilin.”
73-      Derken bütün melekler topluca saygı ile eğildiler.
74-      Ancak İblis eğilmedi. O büyüklük tasladı ve kâfirlerden oldu.
75-      Allah, “Ey İblis! Ellerimle yarattığıma saygı ile eğilmekten seni ne alıkoydu? Büyüklük mü tasladın, yoksa üstünlerden mi oldun?” dedi.
76-      İblis, “Ben ondan daha hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın” dedi.
77-      Allah, şöyle dedi: “Öyle ise çık oradan (cennetten), çünkü sen kovuldun.”
78-      “Şüphesiz benim lânetim hesap ve ceza gününe kadar senin üzerinedir.”
79-      İblis, “Ey Rabbim! Öyle ise bana insanların diriltilecekleri güne kadar mühlet ver” dedi.
80,81- Allah, şöyle dedi: “Sen o bilinen vakte (kıyamet gününe) kadar mühlet verilenlerdensin.”
82,83- İblis, “Senin şerefine andolsun ki, içlerinden ihlâslı kulların hariç, elbette onların hepsini azdıracağım” dedi.”[1]
رَبِّ يَسِّرْ وَلَا تُعَسِّرْ رَبِّ تَمِّمْ بِالْخَيْرِ، وَ بِه۪ نَسْتَع۪ينْ. (أٰم۪ينَ)
“Yâ rabbî! Kolaylaştır, zorlaştırma! İşimi hayırla sonuçlandır.” -Yalnız senden yardım dilerim.- (Âmîn!) (Hadîs-i Şerîf.)
BEZM-İ ELEST (MÎSÂK): Cenâb-ı Hakk-ın ruhları yarattıktan sonra onları toplayıp; “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” diye sorduğunda, Ruhların: “Evet sen bizim Rahbimizsin!”  diye cevab verdikleri büyük toplantıya cevab ânına, “Elest Meclisi” veya “Bezm-i Elest” diye anılan addır.
 Ruhlar “Evet sen bizim Rabbimizsin!” anlamında “Belâ” dediklerinden Bezm-i Elest için “Kâlû belâ” da denmiştir. Bu nedenle “Ne zamandan beri Müslümansın?” sorusuna “Kâlû belâ’dan beri” cevâbını vermek toplumumuzda âdet olmuştur.

[1]Sâd Sûresi. 38/71-83.
Hz. Âişe (r.anhâ) Allâh Rasûlü (aleyhi’s-slât-ü ve’s-selâm)’nün şöyle buyurduğunu nakletti: --- “Allâhım!, kim ümmetimin işiyle (yönetimiyle) ilgili bir göreve gelir de  onlara zorluk çıkarırsa, sen de ona zorluk çıkar. Kim de ümmetimin işiyle (yönetimiyle) ilgili bir göreve gelir de  kolaylık gösterir, yumuşak davranırsa, sen de ona kolaylık göster, yumuşak davran.”


 Muslîm İmâre 19.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder