8 Mayıs 2015 Cuma

CANA CAN OLMAK: ÂİLE----KUR’ÂN-I KERÎM’DEN BİZİ NEDEN AYIRDILAR?----SABIR; ZORLUKLARI =DARLIKLARI=SIKINTILARI, AÇAN ANAHTARDIR."---"الصَّبْرُ مِفْتَاحُ الْفَرَجِ."

BİZİ NEDEN AYIRDILAR?----SABIR; ZORLUKLARI =DARLIKLARI=SIKINTILARI, AÇAN ANAHTARDIR."---"الصَّبْرُ مِفْتَاحُ الْفَرَجِ."
 
"الصَّبْرُ مِفْتَاحُ الْفَرَجِ."

SABIR; ZORLUKLARI =DARLIKLARI=SIKINTILARI, AÇAN ANAHTARDIR."

Zuhûr-u kâinâtın ma’denîsin yâ Rasûlellâh,

Rumûz-u Künt-ü kenz-in mahzenîsin yâ Rasûlellâh.

Yaratılan kâinâtın ma’denîsin yâ Rasûlellâh,

“Künt-ü kenz” remzinin mahzenîsin yâ Rasûlellâh.

(Hazînelerin saklanıldığı yersin yâ Rasûlellâh.)

 

Beşer denen bu âlemde senin sûretle şahsındır,

Hakîkatte hüviyette değilsin yâ Rasûlellâh.

 

Beşer denen bu âlemde senin sûretle şahsındır,

Hakikatte hüviyette değilsin yâ Rasûlellâh.

--- Kasîde-i Bürde´de geçen ifâde gerçeği gözler önüne sermiştir.
“O iki cihân serveri Nebîyy-i Zî-Şân hakkında İnsanlığın ‘ılminin bilip bileceği nihâi noktası şudur ancak;
O esâsında melek değil, insandır/beşerdir... Ancak, ne kadar mahlûkât varsa cümlesinin en üstünü en fazîletlisi ve en hayırlısıdır.”
فَمَبْلَغُ الْعِــلْمِ ف۪يهِ أَنَّــهُ بَشَــرٌ،
وَأَنَّــهُ خَيْرُ خَلْـقِ اللّٰهِ كُـــلِّهِمِ.
 
Evet, O (sallellâh-ü ‘aleyh-i ve sellem) bir beşerdir ama bir beşer olmakla birlikte herhangi bir kimse gibi de değildir. İyi dinle şu menkıbeyi. Denge işte burada belirtildiği gibidir. "Ebu'l-Mevâhib Şâzelî (k.s.)’nin de bulunduğu bir mecliste, Peygamberimiz (sallellâh-ü ‘aleyh-i ve sellem) için "O da bizim gibi bir beşerdi." gibi bazı sözler sarf edilir. Bu sözler üzerine Şâzelî hazretleri şu şiiri söyler;
 
Gece rüyâsında Peygamberimiz (sallellâh-ü ‘aleyh-i ve sellem)'i görür. Buyurur ki; "Ey Ebe'l Mevâhib, O şiir hürmetine Allâh hem seni, hem de o meclistekileri affetti."
 
Ebu'l-Mevâhib der ki: --- "Bu rüyâdan sonra, hangi meclise katıldı isem, bu şiiri okudum." (Kemâlât)
Muhammedü’n-beşer’un lâ ke'l-beşer-i,
Bel hüve ke’l-yâkût-i beyne'l-hacer-i.
 “Muhammed (sallellâh-ü ‘aleyh-i ve sellem) bir beşerdir, ama herhangi bir beşer gibi değil” O, taşlar arasındaki yâkût gibidir.
 
Efendimiz (sallellâh-ü ‘aleyh-i ve sellem)´in hayatı bunu göstermektedir. Fahri Âlem Muhammed Mustafa (sallellâh-ü ‘aleyh-i ve sellem) Efendimiz “Rabb’im tarafından doyurulurum” sırrınca, günlerce aç durur; “benim gözüm uyur, kalbim uyumaz” buyurarak geceleri devamlı ibadet ederdi.
Cihân bağında insân bir şecer-dir gayriler yaprak,
Nebîler meyvedir,  sen zübdesisin yâ Rasûlellâh.
Cihân bağında insân bir ağaçtır gayriler yaprak,
Nebîler meyvedir,  sen özüsün yâ Rasûlellâh.
 
Şefâ’at kılmasan varlık Niyâzî’yi yok ederdi,
Vücûdu zahmının sen merhemisin yâ Rasûlellâh.
Şefâ’at kılmasan varlık Niyâzî’ yi yok ederdi,
Vücud yaramın sen merhemisin yâ Rasûlellâh.

KUR’ÂN-I KERÎM’DEN BİZİ NEDEN AYIRDILAR?
Herkesin ağzında Kur’ân-ı Kerîm var. Fakat hakîkatini bildirmek/öğretmek husûsunda yine enselerindeki çıban nûrlu aya bakmaya mânî’ oluyor. İhrâmcı-zâde İsmail Hakkı (k.s.)

 
 

“Kendileri ile huzûr bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O’nun/Allâh’ın (varlığının ve kudretinin) delîllerindendir.”[1]

“ANDOLSUN, EĞER ŞÜKREDERSENİZ ELBETTE SİZE NİMETİMİ ARTIRIRIM..." İbrâhîm Sûresi, 14/7'den
 



 


[1] Rûm Sûresi, 30/21.
 











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder