15 Haziran 2012 Cuma

GÜÂHLARIN TAMÂMI İÇİN TEVBE NASÎB OLAN SALÂTÜ’L-FÂTİH---صَلَاةُ الْفَاتِحْ،


GÜÂHLARIN TAMÂMI İÇİN TEVBE NASÎB OLAN SALÂTÜ’L-FÂTİH

صَلَاةُ الْفَاتِحْ، وهي عن الشيخ محمد شمس ابن أبي الحسن البكري:
أَللّٰهُمَّصَلِّ وَسَلِّمْ وَبَارِكْ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍۨ الْفَاتِحِ لِمَا أُغْلِقَ وَالْخَاتِمِ لِمَا سَبَقَ وَالنَّاصِرِ الْحَقِّ بِالْحَقِّ وَالْهَاد۪ي إِلٰى صِرَاطِكَ الْمُسْتَق۪يمِ (صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ) وَعَلٰى أٰلِه۪ وَأَصْحَابِه۪ حَقَّ قَدْرِه۪ وَمِقْدَارِهِ الْعَظ۪يمِ.""

Şeyh Savî (rahımehüllâh); Seyyîd Muhammed İbn-i Ebi’l-Hasen el-Bekrî (k.sirruhû)’den “Salâtü’l-Fâtih”i şöyle zikreder:

--- “Ey Allâh-ım! Kapalıları açan, önce geçenleri mühürleyen (sona erdiren), hakka hak ile yardım eden ve Senin dosdoğru yoluna hidâyet eden Efendimiz Muhammed (sallellâh-ü ‘aleyh-i ve sellem)’e, O’nun âl’i-ne ve eshâbına, O’nun gerçek kadrinin ve büyük şânının miktârunca salât-ü selâm eyle!”

Muhammed el-Bekri (k.s.)’ya âit olan bu salât öyle buyük bir salâttır ki Rasûlüllâh (sallellâh-ü ‘aleyh-i ve sellem)’in mânâ âlemindeki beyânı vechile ömründe bir kere dâhi bu salâtı okuyan kişi cehenneme girmez. (Cehenneme girmesi mukadder olana nasîb edilmez.)

Mağrib sâdâtından bâzısının nakline göre bu salât Allâh-ü Te’âlâ tarafından bir sahife ile bu zâta indirilmiştir. Bir rivâyet onbin, bir rivâyet altıyüzbin salât okumaya muâdildir.

Bu salâta kırk gün devâm edene Allâh-ü Te’âlâ bütün günâhlardan tevbe nasîb eder. Her kim bu salâtı perşembe veyâ cum’â ya da pazartesi gecesi bin defâ okursa Rasûlüllâh (sallellâh-ü ‘aleyh-i ve sellem) Efendimizle buluşur.

Ancak bu, dört rekât nâfile bir namazın ardından okunmalıdır.

Bu namazın birinci rekâtında üç kere Kadr Sûresi, ikinci rekâtında üç kere Zilzâl Sûresini, üçüncü rekâtında üç kere Kâfirûn Sûresini, dördüncü rekâtmda da üçer kere mu’avvizeteyn’i (Felak ve Nâs Sûrelerini) okuyarak kılınır.

Bu salâtın tilâveti esnâsmda ûd (buhur) yakılmalıdır. Isteyen bunu tecrübe edebilir.

Seyyîd Ahmed Zeynî Dahlan (rahımehüllâh)’ın beyânına göre; bu salâta günde yüz kere devâm edene mânevî perdeler açılır ve Allâh-ü Te’âlâ-dan başka kimsenin bilemeyeceği kadar nûrlar saçılır.[1]



[1] Salvât-ı Şerîfe, 46-47, Ahmet Mahmut ÜNLÜ, Risale-i Ahmediye/24, Ârifan yay. 2010/İst. Peygamber Efendimizi Nasıl Rüyâda Görürüz?, Ahmet Mahmut ÜNLÜ, Risale-i Ahmediye/12, Ârifan yay. 2010/İst. (es-Sâvî, el-Esrâru’r-Rabbâniyye, sh:45; Yûsuf-u Nebhânî, Efdalü’s-Salevât, Salât no: 50, sh: 89-96.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder